• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE GÜVENLİK ALANINDAKİ DÖNÜŞÜM

2.2. EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE YENİDEN YAPILANMA

2.2.2. Özelleştirme

2.2.2.3. Fahri Trafik Müfettişliğ

Avrupa ülkelerinde 1960’lı yıllardan itibaren uygulanan Fahri Trafik Müfettişliği (FTM) modeli Türkiye’de 1990’lı yılların ortalarında uygulamaya girmiştir. 1996 tarihinde 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa (2918 SK) eklenen bir maddeyle trafik alanında denetim mekanizmasını genişletmek ve “oto- kontrol” sistemini yaygınlaştırmak amacıyla, yetkililere yardımcı olmak üzere, belirli şartları taşıyan kişilere “Fahri Trafik Müfettişliği” görevi verilmiştir. Böylelikle trafik alanında gönüllü güvenlik sisteminin uygulanmasının yasal dayanağı oluşmuştur.

FTM, trafik denetimlerine halkın katılımını sağlamaya yönelik bir yöntemdir. Bu yöntem ile trafik kurallarını ihlal eden sürücülerin algılanan yakalanma riskinin en üst noktaya çıkması hedeflenmektedir (Akçay, 2004: 122). FTM’ye ilişkin hukuksal düzenlemeye göre; “Sürücülerin trafik kurallarına uyup uymadığını denetlemekle sorumlu olan yetkililere yardımcı olmak üzere… uygun görülen kişilere, valilerce ‘fahri trafik müfettişliği’ görevi verilir. Fahri trafik müfettişleri; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun suç saydığı fiilleri işleyenler hakkında işlem yapılması amacıyla, Emniyet Genel Müdürlüğünce kendilerine verilen tutanağı düzenlemek ve bunları…bir trafik kuruluşuna teslim etmek zorundadırlar. Fahri Trafik Müfettişleri İçişleri Bakanlığının belirleyeceği esas ve usullere göre eğitime tabi tutulabilirler. Bu hizmet ‘fahri’ ve ‘ücretsiz’dir. Görevini kötüye kullandığı tespit edilen fahri trafik müfettişleri iki aydan altı aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılırlar…Ayrıca belgeleri iptal edilir” (2918 SK, Ek. Md.6).

1 Mayıs 1997 tarihli ve 22976 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Fahri Trafik Müfettişliği Görev Ve Çalışma Yönetmeliğine (FTM Yönetmeliği) göre; Fahri Trafik Müfettişleri; Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı, en az 40 yaşında, en az yüksekokul mezunu ve en az 10 yıllık sürücü belgesi bulunan, trafik sicili temiz olan, kamu hizmetlerinden yasaklı olmayan ve belirli suçlardan (zimmet, dolandırıcılık vb.) hüküm giymemiş kişilerden talepleri üzerine seçilmektedir. Başvurusu onaylananlara “Fahri Trafik Müfettişi Kimlik Belgesi” verilmektedir. Ayrıca, Mülki İdare Amirliği Hizmetleri sınıfında görev yapanlar ile Emniyet Hizmetleri Sınıfında rütbeli olarak görev yapanlar, bu görevleri yaptıktan sonra ayrılanlar ile emekli olanlar ve trafik sorununun çözümüne yönelik bilimsel araştırma ve çalışma yapanlar

ile trafiğe hizmet etmiş olanlar ve bulundukları görev, mesleki deneyim ve nitelikleri itibariyle müfettiş olarak görevlendirilmelerinde yarar görülenler, yaş ve eğitim şartı aranmaksızın Fahri Trafik Müfettişliğine seçilebilirler, bu durumda olanlar eğitime tabi tutulmazlar (FTM Yönetmeliği, md.5-7)

Fahri Trafik Müfettişlerinin görev ve yetkileri şu biçimde düzenlenmiştir; Tespit ettikleri kural ihlallerine ilişkin olarak tutanak düzenledikten sonra, bir hafta içerisinde en yakın trafik birimine teslim ederler. Yer ve zamanla sınırlı olmayıp, ülkenin her yerinde görevli sayılırlar. “Araç durduramaz, sürücülerle muhatap olamaz, belge veya evrak kontrolü yapamazlar.” (FTM Yönetmeliği, md. 9).

Bu konuda ilginç bir gelişme olarak, Fahri Trafik Müfettişi olan iki kişinin kurduğu bir internet sitesinden İstanbullulara çağrı yapılarak, cep telefonu, kamera ya da fotoğraf ile tespit ettikleri trafik ihlallerini kendilerine bildirmelerini, bildirilen ihlallerin hem sitede yayımlanacağını, hem de ceza makbuzu kesileceğini ilan etmeleridir (Uluç, 2007: 15). Kuşkusuz bu durumun hukuka ne derece uygun olduğu konusu sorgulanabilir.

Ölüm, istifa, görevi kötüye kullanma gibi nedenlerden dolayı FTM kartları iptal edilenler bulunduğundan, FTM sayısı net olarak bilinmemekle birlikte, 11.000 dolayında olduğu tahmin edilmektedir. Trafikteki fahri trafik müfettişi sayısı, araçların binde 2’lik oranına tekabül eden 26 bin dolayında olması gerektiği hesaplanmaktadır. 3 Aralık 2007’de İçişleri Bakanlığının çıkardığı bir genelge ile Türkiye genelinde 15 bin fahri trafik müfettişinin daha görevlendirileceği açıklamıştır. Ancak kontenjan açılıp başvurular alınmasına rağmen (9.000 dolayında başvuru olmuştur) atamalar henüz yapılmamıştır. FTM sayısının, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar filen dondurulmuş durumda olduğu söylenebilir.

1997 yılından 2006 yılına kadar Fahri Trafik Müfettişleri eliyle toplam 237.620 tutanak düzenlenmiş, 6.898.347 YTL para cezası tahakkuk ettirilmiştir (İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü (İEM), 2006). Buna rağmen, Sakarya FTM’ni inceleyen bir çalışmanın sonuçlarına göre, “Türkiye’de FTM uygulaması yeterince” bilinmemektedir (Abay ve Uslu, 2004: 30-32).

Fahri Trafik Müfettişlerinin araçları durdurmadan ceza yazabildikleri için (gizli denetim) bu uygulamaya ilişkin çeşitli sorunlar olduğu ve bu yönden yararsız

olduğuna ilişkin görüşler bulunmaktadır. Fahri Trafik Müfettişlerini denetleyen bir iç denetim sistemi olmadığı için bu mekanizma eleştirilmektedir (Arıkanlıoğlu, 2006).

2004 yılında Emniyet’in yeni bir uygulama ile branş ayrımı gözetmeksizin tüm polislere trafikte ceza tutanağı düzenleyip trafiği denetleme yetkisi verilmesi ve böylelikle, suiistimallerin artması gerekçe gösterilerek, FTM uygulamasına da kademeli şekilde son verilmesi planlanmıştır (Günenç, 2007)16. Ancak bu düşünce uygulamaya geçirilmemiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) 22. dönemde alt komisyonlarda görüşülen ancak yasalaşamayan Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısında “Fahri Trafik Müfettişliği” uygulaması korunmuştur. Ancak 22. yasama döneminde bu konu yasal zemine kavuşmamıştır bu nedenle ne yönde bir değişiklik olacağı belli değildir.

Emniyet Örgütünün uzmanlaşmış bir kolu tarafından yerine getirilen bir kamu hizmetinin kamu gücüne sahip olmayan siviller tarafından üstlenilmesinin kamuoyunda nasıl bir tepki ile karşılandığı sorgulanabilir. Fahri trafik müfettişlerinin “görünür” olmaması nedeniyle “ceza kesilen” konumunda olunmadığı sürece, FTM uygulaması eleştirilmemektedir. Emniyet Örgütü içinde ise çok fazla sempati ile bakılmayan bir uygulamadır.

Nitekim İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 23. yasama döneminde Karayolları Trafik Kanunda yapılacak değişikle ilgili görüşlerini açıklarken Fahri Trafik Müfettişleri hakkında düzenleme yapmayı düşündüklerini belirtmiş ve “Fahri müfettişlik, ben bundan hoşnut değilim. Bakanlığa geldiğimden beri fahri müfettişliğin iyi yürümediğini biliyorum. Bu kanunda ya bunu kaldıracağız ya da çerçevesini, yetkisini çok iyi çizeceğiz. Uluslararası standartlara da bakacağız” biçiminde açıklama yapmıştır (Atalay, 2009).

FTM uygulaması, batılı bir uygulamanın Türkiye’ye uyarlanması olup, yararlı olduğu kadar tartışmalı unsurlar içermektedir. Tam bir önleyici uygulama olmadığı için yararları sınırlıdır. İnsan unsuru nedeniyle hatalar ya da suiistimaller olabilmektedir. Ayrıca oto-kontrol mekanizması olarak işlev göremediği söylenebilir. FTM uygulaması ilk bakışta halkın Emniyet hizmetlerine katılımı açısından yerinde bir yöntem olarak değerlendirilebilir. Ancak elektronik gözetlemenin insan

16 Emniyet Örgütünün trafik polisi dışındaki hizmet birimlerinde görevli Emniyet Hizmetleri sınıfı

hatalarını ortadan kaldırması nedeniyle FTM yerine tercih edilmesi akla yakındır. FTM uygulaması bir yönüyle kamu yararına hizmet etmektedir. Diğer yandan, “kendi işini kendi yapan topluluklar” yaratılarak kamu hizmetinin ortadan kaldırılması potansiyeli bulunmaktadır. FTM uygulaması EGM’nin iş yükü açısından değerlendirildiğinde, EGM’de FTM’nin iş ve işlemlerini, eğitimlerini vb. takip edecek birim oluşturularak yeni bir işlev yaratmıştır.