• Sonuç bulunamadı

2.2. PATERNALİST LİDERLİK

2.2.2. Paternalist Liderlik Kavramı

PL, özellikle son yirmi yılda yönetim literatüründe gelişmekte olan bir kavram olarak göze çarpmaktadır. Ancak, araştırmacılar arasında hala PL’nin tanımı ve etkinliği konusunda önemli görüş ayrılıkları bulunmaktadır (Pellegrini ve Scandura, 2008:567). PL, kültürel karmaşıklıklar dolayısıyla dünya çapında çok yönlü bir tartışma konusu olmuştur.

PL literatürde çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. Westwood ve Chan (1992)’e göre PL, “güçlü bir otoritenin ilgi ve düşüncelilikle birleştiği babacan ilişkiyi andıran bir liderlik tarzı” olarak tanımlanırken; Redding, Norman ve Schlander (1994) paternalist liderliği, “izleyenlerine sonsuz kılavuzluk, ilgi ve koruma sağlanan otoriter liderlik”; Aycan ve Fikret-Paşa (2003) paternalist liderliği, “güçlü bir disiplinin ve otoritenin babacan bir iyilikseverlikle ahlaki bütünlük içerisinde kişisel bir ortamda birleştiği liderlik tipi”; Cheng ve diğ. (2004), “yardımseverlik, moral değerler ve güçlü disiplin ve otoriteyi içeren otoriteryenizm olarak adlandırılan üç boyuta sahip olan bir liderlik yaklaşımı”; Aycan (2006:446), “üstün konumda olanın görevinin emri altındaki çalışanlarına hem işle ilgili hem de iş dışı alanlarda ilgi, koruma ve kılavuzluk sağlaması, emri altındakilerin de karşılık olarak üstlerine sadık ve saygılı olmalarının beklenmesi”; Gelfand ve diğ. (2007:493), “liderin çalışanların profesyonel ve özel yaşamlarına bir ebeveyn gibi rehberlik ettiği, bunun karşılığında ise onlardan sadakat ve hürmet beklediği hiyerarşik ilişki”; Yeh ve diğ. (2008), “liderin izleyenler için otorite oluşturması”; Pellegrini ve Scandura (2008), “başkalarına karşı, kararlarına ve özerkliklerine müdahale edecek kadar aşırı bir ilgi gösterme hali”; Liberman (2014) ise “lider ve ona bağlı olan kişi arasındaki, yardımseverlik ve otorite arasında hassas bir dengeye sahip, sıcak ve samimi bir bağ” olarak tanımlamaktadır. Literatür incelendiğinde, PL ile ilgili en çok kabul gören liderlik tanımının Farh ve Cheng (2000) tarafından yapıldığı görülmektedir. Buna göre PL, “güçlü disiplin ve otoriteyi, kişisel bir atmosfer içerisinde babacan bir yardımseverlik ve ahlaki bütünlükle birleştiren bir tarz” olarak tanımlanmaktadır. PL tanımları incelendiğinde, bu özel liderlik tarzının pek çok açıdan ebeveyn ve çocuk ilişkisine benzediği görülmektedir. Anne-baba ilgilenir, yönetir, besler, yetiştirir, temizler, ama aynı zamanda uyarır, cezalandırır. Çocuk cezadan kaçınmak için ebeveynlerinin sözüne ve yol göstericiliğine sadık bir şekilde uymalıdır. Yönetici ve çalışan arasındaki ilişki de bu şekle çok benzer bir durumdadır (Aksoy, 2008). Saher ve diğ. (2013) de PL düşüncesinin, babanın çocuk üzerinde otorite kurduğu bir baba-çocuk ilişkisine dayandığını belirtmektedir. Çocuğunun ihtiyaçlarını ve iyiliğini gözeten ve onlara hâkim bir kişi olarak baba, çocuğun hayatı adına ahlaki açıdan önemli kararlar alır. Yine de, çocukları üzerinde otorite kurma eğiliminde olan babaların özünde iyi niyetle hareket ediyor olmaları gerekmektedir. Sinha (1990)’ya göre korumacı baba figürünün güvenilir, otoriter, katı ve talepkar olarak algılandığı geleneksel toplumlar tarafından kabul gören değerler, PL’nin bünyesinde barındırdığı

yardımseverlik ve otorite arasındaki ilişkinin temelini oluşturmaktadır. Çocukların baba figürünü otoriter olarak benimsediğine dair çıkarımlar mevcuttur.

Aile içerisinde “baba” ile sembolleşen PL’nin temelinde örgüt, bir aile olarak görülmektedir. Lider, güçlü olması gereken bir aile babası olarak konumlandırılmış olup, liderden evin reisi gibi hareket etmesi beklenmektedir. Bunun yanında paternalist liderden, iş yerinde bir aile atmosferi yaratması, izleyenlerine baba gibi yaklaşması, izleyenlerinin iş hayatı dışındaki özel hayatları ile ilgilenmesi için her türlü çabayı sarf etmesi beklenmektedir (Erkuş, Tabak ve Yaman, 2010). Diğer bir ifadeyle, paternalist ilişkinin temelinde, yöneticinin çalışana yeri geldiğinde bir baba, yakın arkadaş hatta dost, bir kardeş gibi davranması vardır. Böyle bir ilişkide çalışanlar, yöneticiler tarafından konulan kuralların kendi iyilikleri için olduğuna inanmakta ve yöneticilerin aldığı kararlara gönüllü olarak uymaktadırlar (Aycan, 2001; 2006). Paternalist ilişkide, babasal ilgi ve korumanın karşılığının, lidere sadakat, saygı ve itaat şeklinde olması beklenmektedir.

PL’nin merkezinde; feodal ve ataerkil düzeni öngören bir ilişki yer almaktadır (Aycan, 2001:12). Bu ilişki, liderin, izleyenlerine ilgi ve destek sağlamasını ve çalışanların da buna içten bağlılık, saygı ve itaat ile karşılık vermelerini içermektedir (Aycan vd., 2000; Pellegrini ve Scandura, 2006; Yetim ve Yetim, 2006). Paternalist ilişkilerde, astlar bağlılık, aitlik ve uyum göstermeyle liderin yardımseverliğine, ilgilenmesine ve korumasına karşılık verir (Pellegrini ve Scandura, 2008; Pellegrini vd., 2010). Farh ve Cheng (2000) PL’nin babacan yardımseverlik ile güçlü disiplin ve otoritenin birlikte var olduğu besleyici, bakıcı, bağlı, ancak otoriter, talep eden ve disiplinli olan bir baba figürüne ait olan geleneksel toplumlardaki değerlerden kaynaklandığını ileri sürmüştür. Erkuş ve diğ. (2010) ise paternalist liderliği, geleneksel liderlik yaklaşımlarında görülen lider-izleyici arasındaki görev ve sorumluluk paylaşımından ziyade, örgütte yaratılacak aile atmosferinden kaynaklanan manevi bağa dayandırmaktadır.

Aycan (2006)’a göre PL, lider ile izleyenler arasında aile ortamındaki gibi iyi ilişkiler kurulmasını öngörür.

“Paternalist bir liderle çalışanlar liderlerine gönüllülük üzerine dayalı bir bağlılık sergilerler ve bu bağlılık ve gönüllü itaat ilişkisi çerçevesinde çalışanlar liderlerinden koruma, rehberlik ve ailelerini de kapsayan çeşitli faydalar sağlarlar. Bu durum da bağımlı bir ilişki örüntüsü oluşturmaktadır” (Aycan vd., 2000:195).

Lider katı otoritesini babacan bir yardımseverlikle uyguladığı zaman, astlar da lidere gönüllü olarak uymaktadırlar (Zhang, 2009:199). PL genel olarak, farklı yönleriyle çarpıcı ve güçlü bir yapının var olduğu bir liderlik anlayışıdır (Aycan, 2006).

Çin kültür ve geleneğine uygun gibi görünen PL, Batı kültürlerinden açıkça ayrılan hem ilişkisel hem de görev odaklı liderlik tiplerini bir araya getiren bir liderlik tarzı (Çalışkan, 2010:69) olmasına rağmen; PL’nin bazı yönleri, özelikle Batı kültürlerinde yaygın olarak ele alınan karizmatik liderlik ile ortak özellikler gösterebilmektedir (Cheng vd., 2004:93). Bu anlamda; otorite, güç ve imaj yaratımı (Farh ve Cheng, 2000), bu özelliklere örnek olarak verilebilir.