• Sonuç bulunamadı

OTP Yürütme Mekanizması, Üretici Örgütleri

E. Çok Vitesli Avrupa için Avrupa Tarımsal Modeli (1996 – 2006)

II. ORTAK TARIM POLİTİKASI’NIN YÖNETİMİ

2. OTP Yürütme Mekanizması, Üretici Örgütleri

Ortak Tarım Politikası uluslarüstü bir politika seti olmasına karşın doğrudan vergilendirme, tarım üreticileri ve işçilerinin sosyal güvenlikleri, araştırma, eğitim, yayım, altyapı, zararlı ve hastalıkların kontrolü, doğal afet yardım programları ve bazı çevresel veya bölgesel yardım programları gibi konular ulusal sorumluluk alanındadır.

B-I Müdürlüğü tarım mevzuatı, rekabet, kuralların ihlali ve şikayetlerin incelenmesi, çeşitli ürünlerle ilgili kalite politikası gibi alanlarda çalışır. B-II Müdürlüğü bitki ve hayvan sağlığı konularında görev yapar.

C Müdürlüğü hububat, yağlı tohumlar ve proteinli bitkilerin ortak piyasa düzenlerinden;

D Müdürlüğü canlı hayvan, süt ürünleri, sığır ve dana eti, domuz eti ve kanatlı ürünlerinin ortak piyasa düzenlerinden; E Müdürlüğü taze ve işlenmiş meyve ve sebze, şarap, alkol, muz, tütün, şerbetçiotu, patates ve benzeri ürünlerin ortak piyasa düzenlerinden sorumludur.

F-I Müdürlüğü kırsal kalkınma, kırsal yardımların eşgüdümü ve bölgesel politika konularında; F-II Müdürlüğü ise kırsal kalkınma önlemleri, tarımsal yapıya ilişkin genel düzenlemeler, ormancılık, çevre koruma ve tarımsal araştırmaların koordinasyonu konularında görev yapar.

G Müdürlüğü tarım bütçesi ve finansal konular, garanti fonlarının eşgüdümü, tarımsal harcamaların yönetimi, bütçe konuları ve yönverme bölümü ile ilgilidir.

H Müdürlüğü tarımla ilgili uluslararası konular, Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası kuruluşlarla ilişkiler, ABD, Akdeniz ülkeleri ve AKP ülkeleri dışındaki Afrika ülkeleri, Asya ülkeleri vb. İle ilişkiler, uluslararası antlaşmalar, Avrupa Ekonomik Alanı ve genişleme konuları ile ilgilidir.

Komisyon’da, tarımsal ürünler dahil olmak üzere her bir ürün veya ürün grubu ile ilgili İdari Komiteler mevcuttur. Bir piyasa düzeninin yürürlükte olduğu her bir tarımsal ürün için özel bir İdari Komite vardır. Bu Komiteler, Üye Devletlerin görüşlerini ve Topluluktaki çeşitli meslekî ve ekonomik çıkarları sunmak üzere günlük çalışmaların yürütüldüğü bir forum işlevi görmektedir.

Komisyon’un ayrıca, her ürün veya ürün grubu için, İdari Komitelere paralel olarak, Tarımsal Danışma Komiteleri mevcuttur. Bu komiteler, Birlik’te, Komisyon ile çeşitli ekonomik ve mesleki çıkar grupları arasındaki bağları güçlendirmekle görevlidir.

Bunların yanı sıra, tarımla ilgilenen; Avrupa Garanti ve Yönverme Fonu Komitesi, Tarımsal Yapılar Daimi Komitesi, Piyasaların Organizasyonuna İlişkin Tarımsal Danışma Komiteleri, Ücretli Tarım İşçileriyle İlgili Sosyal Sorunlar Ortak Danışma Komitesi ve

Çiftçilerle İlgili Sosyal Sorunlar Ortak Danışma Komitesi gibi çok sayıda komite mevcuttur.

Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası’nın mevzuat düzenlemelerinde ve yürütülmesinde, AB düzeyinde çalışan ve/veya ulusal tarımsal çıkar gruplarının rolü vardır.

Kooperatifler, Üretici, İşleyici ve Tüccar Birlikleri OTP´nin uygulanmasında ve reforme edilmesinde önemli rol oynarlar.

AB içinde ulusal düzeyde ve Birlik düzeyinde işlev sahibi üretici birlikleri, AB’nin sosyo-ekonomik ve politik yaşamında önemli yere sahiptirler. Üretici birlikleri bir ürün temelinde uzmanlaşmış bir yapı sergileyebilir ya da tarım sektörünün tümünü odağına alarak çalışabilir. Üye devletler nezdinde üretici çıkarlarının gözetilmesi ve tarım ürünleri fiyatlarının uygun düzeyde oluşması için lobi faaliyetinde bulunan birlikler, kendi Hükümetlerini Brüksel’e karşı bu yolda bir tutum almaya zorlarlar.

AB düzeyinde üreticileri temsil eden en önemli kurum COPA/COGECA’dır. 1958 yılında bir üretici örgütü olarak kurulan COPA (Avrupa Mesleki Kuruluşlar Komitesi) ile 1959 yılında bir kooperatif örgütü olarak kurulan COGECA (Avrupa Tarımsal Dayanışma Genel Komitesi)’nın (1980 - 1989)birleşmesi ile oluşturulan COPA/COGECA, kendisine bağlı olarak üye devletlerde çalışan örgütleri Birlik nezdinde temsil eder. Çalışma grupları, uzman komiteleri aracılığıyla üye örgütlerin Topluluk tarımına ilişkin görüş ve önerileri toplanıp ortaklaştırılmaya çalışılır.

COPA / COGECA, AB’nin tarım alanında da yürütmesini temsil eden Komisyon ile yakın ilişkilidir. Teorik olarak ilişkilerini düzenleyen hiçbir mevzut bulunmamasına karşın, çalışma grupları, resmi olmayan toplantılar, yazışmalar ve yazılı önergeler gibi her türlü iletişim yolu, etkin olarak COPA / COGECA ve Komisyon arasında yürütülmektedir.

Temaslar, çalışan düzeyinden; Yönetim Kurulu – Tarım Komiseri - Komisyon Başkanı toplantılarına kadar her düzeyde yürütülür. Tarım Genel Müdürlüğü DG VI’ni çalışma alanı, bu iletişimin odağında yer alır.

COPA/COGECA Komisyon yanında Bakanlar Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Parlamento’nun Tarım Komitesi siyasal gruplar üzerinde etkili olmaya çalışır. COPA / COGECA, Ekonomik Sosyal Komite ve danışma komiteleri içerisinde de yer alır.

Çalışma alanı genç çiftçiler olan CEJA (Avrupa Genç Çiftçiler Konseyi), tarım ve köyişleri alanında eğitim ve geliştirme çalışmaları ile ilgilenen CEFFAR (Tarımsal ve Kırsal Yaşam İçin Avrupa Eğitim ve Geliştirme Merkezi) ve tarım işçilerinin sorunlarını çözümlemeyi hedefleyen EFA (Avrupa Tarım İşçileri Federasyonu), AB düzeyindeki diğer önemli örgütlerdir.

Avrupa’daki tüm tarımsal kuruluşları bir şemsiye altında toplamayı amaçlayan ve geniş ölçüde de bunun başarmış olan CEA (Avrupa Tarım Konfederasyonu), Avrupa tarımının çıkarlarını, özellikle ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarını çözmeye yönelik çalışmalar yapar. AB’de bulunan tarımsal üretici organizasyonları, tarım üreticilerini dünya düzeyinde temsil etme iddiasındaki IFAP (Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu) ile yakın ilişkilere sahiptir.

Üretici örgütlerinin öneri geliştirme, görüşme yapma, toplantılarda sonuç arama gibi faaliyetlerinden üretici adına bir kazanım sağlama ya da mevcut kazanımlarını sürdürme yolunda bir başarı elde edememesi durumunda, üye devletlerde Tarım Bakanlıklarını işgal etme; fiyatları düşen tarım ürünlerini Paris’in en önemli bulvarı olan Champ – elysee’ye dökme ya da Avrupa’ya ithal tarım ürünü taşıyan araçları engellemek için otoyolları kesmek gibi eylemlerine sık sık rastlanılmaktadır.

Son dönemde, Latin Amerika kökenli MSN (Topraksızlar Hareketi)’nin Avrupa’da küçük üreticiler üzerinde oldukça etkili olduğu gözlenmektedir. Bu gelişim, aynı zamanda,

“şirketleşen ve liberalleşen Avrupa tarımı ile çıkarlarının ortaklaştığı” yolunda güçlü eleştiriler alan Avrupa’nın geleneksel üretici örgütlerine olan tepkinin de bir yansıması niteliğindedir.

Yine giderek daha az kazanan küçük üreticinin, kendi üretim yapısını kırmak ve dışalım ürünlerini ülkeye egemen kılmakla suçladığı Mc Donalds gibi çokuluslu şirketlerin satış yerlerine karşı düzenlediği saldırılar; genetiği değiştirilmiş tohumlarla tarım tekellerinin yaşamı patentlemesi ve üreticinin tohum ayırma hakkını elinden almasına karşı “GDO’ya Hayır Platformu” nun düzenlediği etkinlikler, bu bağlamda değerlendirilebilir.

2004 yılında Topluluğa katılan üye ülkeler, kendi aralarında Visegrad dörtlüsü, Helsinki Birliği gibi platformlar kurarak, ortak çalışmalar üretmeye gayret etmişlerdir. Bu kapsamda, özellikle AB-15 üreticilerinin aldığı DGD’nin ancak % 25’inin kendilerine

ödeneceği Komisyon tarafından ifade edildiğinde, bu durum büyük bir reaksiyon yaratmıştır. 4 Aralık 2002 tarihinde Prag’da düzenlenen ve onbinlerce kişinin katıldığı protesto gösterisi, gerilimi açıkça ortaya koymuştur.

Bu bağlamda o tarihte aday ülke konumunda bulunan ülkelerin (özellikle Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovenya) üretici örgütleri, AB-15 ülkeleri üretici örgütlerini ziyaret ederek, bir dayanışma ortamı yaratmaya çalışmışlardır. Buna karşın, merkez ülkelerin üretici örgütleri, “yeni ülkeler için önerilen % 25’lik DGD oranını adil bulduklarını, zaman içinde eksikliğin kapatılacağını” söylemişlerdir.

Yukarıda özetlenen gelişmeler, AB’nin genişleme ve bu doğrultuda OTP’yi liberalize etme politikalarının, üretici sınıfında gerek ülkeler içi, gerekse ülkeler arası düzlemde yaratılan çatlağın büyüklüğünü göstermektedir.

Avrupa Anayasası’nın Hollanda ve Fransa’da reddi, 1968 dönemi sonrası en büyük sokak gösterilerinin Fransa’da başlayarak tüm Avrupa’ya yayılması; neoliberal, piyasa odaklı, sosyal devleti çözücü nitelikte ve yalnızca tarım alanında değil, yaşamın tüm alanlarında yürütülen politikalara karşı üreticinin, işçinin, kamu çalışanının, kısaca emeğin tepkisi olarak anlamlandırılmalıdır.