• Sonuç bulunamadı

Onarım Garantisinin Anlamı ve Konusu

B. ONARIM GARANTİSİNİN ANLAMI, KONUSU VE KAPSAMI

I. Onarım Garantisinin Anlamı ve Konusu

‘Onarım garantisi’, bir tür ürün garantisi olup, garanti veren tarafından, satım konusu üründe, garanti süresi içerisinde ortaya çıkacak, garanti kapsamındaki arıza ve bozukluk gibi uygunsuzlukların, bedelsiz olarak onarım suretiyle giderileceği yönünde bir güvence verilmesini ifade etmektedir. Bu bağlamda, onarım garantisinde, garanti verenin, ürünün garanti süresi içerisinde amaca elverişli kullanımını sağlamayı taahhüt ettiğini ve amaca elverişli kullanımı engelleyen uygunsuzlukları onarım yoluyla gidermek yönünde bir güvence verdiğini söylemek mümkündür. Bu tür bir güvence, doğrudan satıcı tarafından verilebileceği gibi; satıcı ile beraber veya ondan ayrı olarak, üretici, ithalatçı veya nadiren de olsa satım konusu ürünün dağıtım ağında yer alan diğer girişimciler tarafından da verilebilir.

Diğer ürün garantilerinde olduğu gibi, onarım garantisinde de, satım sözleşmesine eşlik eden ve garanti verenin, satıcı, üretici, ithalatçı veya satım konusu ürünün dağıtım ağında yer alan diğer girişimciler tarafından, satım konusu ürün için alıcıya yönelik olarak verilmiş bir garanti taahhüdü mevcut bulunmalıdır. Garanti

taahhüdünde ürünün bozulması veya arızalanması halinde, bu uygunsuzluğun telafisi için öngörülen giderim yolu onarımdır62. Bu anlamda, onarım garantisinin konusunu, garanti verilen ‘ürün’de ortaya çıkacak ‘arıza’ların ‘onarım’ suretiyle giderilmesi oluşturur.

Onarım garantinsin konusunun belirlenmesi için ürün, arıza ve onarım kavramlarının63 irdelenmesi gerekmektedir:

(a) Ürün Kavramı

Ürün garantileri çok geniş bir uygulama alanına sahip olup, ilaç ve gıda dahil her türlü ürün için garanti verilebileceğine işaret edilmektedir64. Buna karşın onarım garantisi -doğası gereği- ancak onarımı mümkün olan ürünler için verilebilecektir.

Onarımdan söz edebilmek için ürünün maddi ve fiziki varlığı olması zorunludur.

(b) Arıza Kavramı

Onarım garantisinde ürünün tesliminden sonra üründe ortaya çıkacak arızaların giderilmesi taahhüt edilmektedir. Maddi bir durumu ifade eden ve günlük

62 Ancak kimi zaman garanti taahhüdünde onarım veya başka bir giderim yolu belirtilmeksizin verilen garanti bir ‘fabrika garantisi’ olarak nitelendirilir. Garanti taahhüdünden veya taraflar arasındaki ilişkinin nitelendiğinden aksi anlaşılmadığı sürece bu tür bir garantinin onarıma yönelik bulunduğunu kabul etmek gerektiği düşüncesindeyiz.

63 Terminoloji için bkz. yukarıda Giriş, C.

64 Tek, s. 388.

konuşma diline ait bir kavram olan ‘arıza’ ile hukukî bir terim olan ‘ayıp’ kavramı arasında yakın bir ilişki ve bir paralellik söz konusudur65. Bu itibarla iki kavramı birlikte değerlendirmekte yarar bulunmaktadır.

Arıza, ürünün amaca elverişli kullanımını kısmen veya tamamen engelleyen maddi bir durumdur. Arızalı bir ürünün kendisinden beklenen faydayı sağlaması mümkün değildir. Üründeki arıza, üretim aşamasında gerçekleşecek parça, işçilik veya montaj hatasından kaynaklanabileceği gibi; üretim aşaması sonrasında ürünün alıcıya teslim edilmesine kadarki süreçte gerçekleşen düşürme-çarpma vb. bir kaza, yanlış kurulum veya diğer bir durumdan da doğabilir. Arıza, ürünün alıcıya tesliminden sonra da, dış koşullara (elektrikli cihazlar açısından voltaj düşmesi;

otomobillerde kalitesiz yakıt kullanımı gibi), kullanım hatasına (ürünün talimatına aykırı kullanımı gibi), ürüne hatalı bir müdahaleye (yetkisiz kişinin müdahalesi) veya bir kazaya bağlı olarak gerçekleşebilir; hatta olağan kullanım ve eskimeye bağlı olarak da ortaya çıkabilir.

Ayıp, satıcının varlığını vaad ettiği veya vaad etmese dahi ticarî doğruluk ve dürüstlük kuralı gereğince satılanda bulunması gereken niteliklerin (‘vasıf’) eksikliğini ifade etmektedir66. Öğretide ayıp kavramı, eksikliği söz konusu olan niteliğe göre, maddi, ekonomik67 ve hukukî olmak üzere üçlü bir ayrıma tabi

65 Arbek, s. 163 vd.

66 Edis, s. 8; Aral, s. 111.

67 BK m. 194’de yalnızca maddi ve hukukî eksikliklere işaret edilmiş olmakla birlikte öğreti ve yargı kararlarında ekonomik eksilik de satıcının sorumluluğunu gerektiren üçüncü bir ayrım olarak kabul görmektedir. Bkz. Edis, s. 17. Nitekim BKT’de ekonomik ayıplar da ilgili madde kapsamına alınmıştır.

tutulmaktadır68. Maddi ayıp satılanın fiziki özelliklerine ilişkindir; satılanın bozuk, kırık, lekeli olması gibi. Ekonomik ayıp satılanın verim ve kapasite gibi ekonomik niteliklerindeki eksikliği ifade eder ve satılanın ekonomik değerini düşürür69. Hukukî ayıp ise, zapta karşı tekeffül borcu kapsamında değerlendirilmesi gereken üçüncü şahsın üstün hak iddiası hali hariç olmak üzere, hukuk düzeninden kaynaklanan alıcının satılandan yararlanmasını veya tasarruf etmesini engelleyen hukukî sınırlamalardır70.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, maddi ayıplarla arıza kavramının büyük ölçüde örtüştüğünü, en azından aralarında önemli bir benzerlik ve paralellik olduğunu tespit edebiliriz71. Ekonomik72 ve hukukî ayıplar ise arıza kavramından ayrılmaktadır.

71 Belirtmek gerekir ki, arıza ve ayıp kavramlarının örtüşmesi arızalara karşı verilen onarım garantisi ile ayıptan sorumluluk arasındaki paralelliğe işaret eden bir husus olmakla beraber, her ayıbın satıcının sorumluluğunu gerektirmediğini de unutmamak gerekir. Bu hususta bkz. aşağıda § 12, A, I.

Aynı şekilde bir arızanın garantiye dayalı olarak onarılabilmesi için garanti kapsamında bir arıza olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu hususta bkz. aşağıda § 1, B, II.

72 Ekonomik ayıplarla maddi ayıptan (arıza) doğan ekonomik sonuçları karıştırmamak gerekir.

Örneğin uygulamada üreticilerin, otomobillerin sabit koşullar altında belirli bir mesafede sarf edecekleri yakıt miktarı veya bataryalı cihazların tam dolu bir batarya ile gösterecekleri performans gibi konularda beyanda bulundukları görülmektedir. Beyan konusu hususun gerçekleşmemesi maddi bir sebebe –arıza/bozukluk- dayanıyorsa, bunun ekonomik bir ayıp değil, yine bir maddi bir ayıp olduğu düşünülmelidir. Ancak ürünün, standardına uygun olmasına rağmen, bu koşulları sağlaması mümkün değilse, bu takdirde ekonomik bir ayıptan söz edilebilir (Şüphesiz böyle bir sorunun ayıp olarak değerlendirilmesinde, bu tür beyanların, ideal ve sabit koşullar düşünülerek yapılmış hesaplamalara dayandığı gözden kaçırılmamalıdır).

(c) Onarım Kavramı

Onarım, üründeki arızanın giderilmesi ve ürünün yeniden sorunsuz bir şekilde kullanılabilir hale getirilmesidir. Onarım, üründe herhangi bir parça değiştirilmeden gerçekleştirilebileceği gibi, karmaşık mallarda ürünü oluşturan parçalardan bir veya birkaçının yenisiyle değiştirilmesi de onarım kapsamında değerlendirilmesi gereken bir durumdur.