• Sonuç bulunamadı

Bilindiği gibi, ülkemizde 3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu’na göre yapılan işletmelerde meslek eğitimi; endüstri meslek liseleri, kız meslek liseleri ve ticaret liselerinde haftada üç gün işletmelerde beceri eğitimi, iki gün okulda teorik eğitim yapılmaktadır.

Ülkemizde işletmelerde beceri eğitiminin tamamen yaygınlaşamadığı görülmektedir (Gürol, 1997:186).

Okul sanayi ilişkilerini düzenleyen 3308 sayılı yasa ve yönetmelikler, ortaklığa dayalı eğitimde yeni kavramlar, yeni işlevler ve yeni yapılar oluşturulmasını sağlamıştır.

Yasanın gerektirdiği koşullar sağlanmadığı ve yapısal değişmeler gerçekleşmediği zaman çeşitli sorunların ortaya çıkma olasılığı artar. Yasanın uygulamaya geçmesinden bu

Bu sorunlar şöyledir:

• Okul-işletme işbirliği konusunda yönetici, öğretmen-koordinatör, öğrenci-veli, işletme sahip veya sorumluları yeteri kadar aydınlatılmamışlardır.

• Öğrencilere, temel eğitimden sonra devam edecekleri okul türü ve meslek seçiminde gerekli rehberlik-yönlendirme yapılmamaktadır.

• Koordinatör olarak görevlendirilen öğretmenler, işletmelerde beceri eğitimi gören öğrencileri yeterince izlememekte veya izleyememektedirler.

• Usta öğreticilerin öğretim için ayırdıkları süre de yetersiz olmaktadır.

• Beceri eğitim yapılacak işletmeler, her yerde okullar tarafından belirlenmediği için, bu durum bazen öğrenci ve veliler tarafından yapılmakta ve yetersiz işletmelerde eğitim yapılmasına sebebiyet vermektedir.

• Öğrenciler, işletmelerde beceri eğitimine başlamadan önce bir oryantasyon eğitimine alınmadıkları için işletmelere intibakta güçlük çekmektedirler. Aynı intibaksızlık işletmelerdeki usta öğreticiler için de geçerlidir.

• İşletmelerin çoğunda, öğrencilerin meslek eğitim için gerekli olan “Eğitim Birimi” bulunmamaktadır. Ayrıca, öğrencilerin eğitiminden sorumlu, müstakil usta öğreticiler de görevlendirilmemektedir.

• İşletmelerde beceri eğitimi gören öğrenciler, program dışı ve rutin işlerde çalıştırılmakta; bu nedenle eğitim hedeflerine ulaşamamaktadır.

• İşletmelerde görevli usta öğreticilere ek ücret veya teşvik primi ödenmediğinden bu görev benimsenmemektedir. Bu nedenle, öğrenciler işletmelerde sahipsiz kalmaktadırlar.

• Az da olsa bazı işletmelerin tek taraflı olarak eğitim sözleşmesini fesh ettikleri görülmektedir. Bu durum, öğrencinin eğitimini engellemekte ve öğrenciyi mağdur etmektedir.

• Asgari ücretin yüzde 30’u oranında ödenmesi öngörülen aylık ücret yetersiz kalmakta ve bazı işletmeler de ödememektedir.

• 3308 sayılı Kanunun 18. maddesi işletmelerde beceri eğitimi yaptırabilecek her türlü kamu ve özel kurum ve kuruluşu kapsamamaktadır. Bu da işletme sıkıntısı çeken bölgelerde sorun olmaktadır.

• İşletmelerde grev ve lokavt uygulamasında, öğrencilerin eğitimi için gerekli önlemler alınmayıp öğrenciler okula gönderilmektedir.

• İşletmelerde meslek eğitimi yapılan okullardaki öğretmen, memur ve ulaşım aracı gibi zorunlu ihtiyaçlar, beceri eğitimini olumsuz yönde etkilemektedir.

• Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında halen kullanılmakta olan mesleki kitap ve diğer eğitim araçları günün teknolojisinin gerisinde kalmış durumdadır. İşletmelerde beceri eğitimini desteklemek üzere, istenilen sayı ve nitelikte eğitim malzemesi temin edilememektedir.

• Meslek lisesi öğrencileri üniversite sınavlarına girişte, diğer lise mezunları ile birlikte eşit koşullarda yarıştırılmaktadır. Bunun sonucu olarak da bu öğrencilerin, bazı bölümlere giriş şansları azalmaktadır.

• Kamu kurum ve kuruluşları (Bakanlıklar) meslek lisesi öğrencilerini beceri eğitimine kabul etmekte zorluk çıkarmaktadırlar.

• İl Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kurulu kanunla kendilerine verilen görevleri gereğince yerine getirememektedir.

• İşletmelerde beceri eğitimi yapan öğrencilerin yeterince izlenmemesi sonucunda, öğrenci devamsızlığı ve davranış bozukluğu bir sorun haline gelmektedir. (Gürol, 1997; 188- 189)

• İşletmelerdeki meslek eğitimin koşullarına veya teknolojik değişmelere karşı eğitim kurumlarının uyum problemlerinin devam etmesidir (Kazu, 2002:8).

• Okul-işletme işbirliğinde eğitim ve iş hayatı ile ilgili kurumlar arasında koordinasyon ve iletişim yetersizliği.

• Çevrede bulunan ilgili tarafların meslek alanlarının işgücü ihtiyaçlarını belirleme çalışmalarına yeterince katılamaması ve sorumlulukların yeterince paylaşılamaması.

• Okul ve işletmede sürdürülen eğitim programlarında bütünlük sağlanamaması. • Bölgesel ve yerel özelliklere uygun programların geliştirilmesinde ihtiyaç belirleme çalışmalarının yeterli düzeyde yapılamaması.

• Eğitim programlarının geliştirilmesinde ulusal ve uluslararası standartların esas alınmaması.

• Mesleki eğitimde uygulanan programların modüler yapıda olmayışı.

• Okul-işletme işbirliğinin yürütülmesinde yasanın öngördüğü koşulların sağlanamaması, finansman kaynaklarının sınırlı olması ve fon kaynaklarının mesleki teknik eğitim harcamalarında etkin kullanılamaması, okul ile işletmenin eğitici personel alış verişinin yeterli düzeyde olmaması.

• Bina, tesis ve araç gereçlerinin teknolojiye uygun biçimde ve yeterli sayıda kullanıma sunulmaması.

• 3308 sayılı yasada bazı hükümlerin ilgili taraflarca tam olarak anlaşılamaması ve titizlikle uygulanmaması.

• Eğitimde uygulanan merkeziyetçi sistemin okulların çevrelerindeki işgücü ihtiyacını karşılamalarını yavaşlatması.

• Okulda verilen kavramların günlük yaşamda ve iş hayatında kullanılamaması (Ulusoy, 2004:13).

• AB ülkelerinin tümünde eğitimin her kademesinde tam gün öğretim uygulanırken, Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde ikili öğretimin yaygın bir şekilde sürdürülmesi (Türk, 2002:117).

• İşbirliğine dayalı eğitime gereken önemin verilmemesi. • İlgili grupların sorumluluk bilincinde olmaması.

• İlgili grupların çalışmalara karşı ilgisiz ve isteksiz olması.

• 3308 sayılı yasadaki bazı hükümlerin ilgili taraflarca tam olarak anlaşılamaması. • Okul-sanayi işbirliğinin sürdürülmesinde yasanın öngördüğü koşulların sağlanamaması.

• Okul-sanayi işbirliğinin yürütülmesi için gerekli finansman kaynaklarının sınırlı olması.

• Okul ve işletmelerin karşılıklı olarak eğitici personel alışverişini yeterli biçimde gerçekleştirememesi.

• Öğretmenlerin koordinatörlük görevlerine ilişkin hizmet için eğitim ihtiyaçlarının karşılanmaması.

• İşletmelerde eğitim personelini (usta öğreticiler) yetiştirme programlarının yetersiz olması (Doğan ve diğerleri, 1997:209-217).

Literatürde yer alan sorunlar belli başlı bazı durumlardan kaynaklanmaktadır. Bunlar, işletme personelinin davranışları, okul personelinin davranışları, öğrencilerin davranışları, velilerin davranışları, yerel kuruluş temsilcilerinin davranışları, insan gücü ihtiyaçlarının planlanması, meslek standartlarının belirlenmemesi, ekonomik yetersizlikler ve eğitim ortamlarının yetersizliğidir.