• Sonuç bulunamadı

Bireyin başarısını etkileyen faktörlerden, kendisi ile ilgili olanlar; öğrencinin kişilik özellikleri ile zihinsel, fiziksel, duygusal olgunluğu ve uyum, kaygı, motivasyon düzeyidir (Keskin ve Yapıcı, 2008). Öğrenciden kaynaklanabilecek başarı ya da başarısızlık nedenlerinin en önemlileri zeka, yetenek ve kişisel özellikleridir. Akademik başarının zeka ile pozitif yönde ilişkili olduğu kabul edilmektedir (Yıldırım, 2000). Ancak, zeka ile ilgili yapılan araştırmalara göre, başarı için her zaman üstün zekaya ihtiyaç yoktur. Zeka doğru şekilde yönlendirildiğinde başarılı olunur (Kocaman, 2009).

Kişilik, bireyi diğerlerinden ayırt eden ve kendine özgü davranışların bütünüdür (Keskin ve Yapıcı, 2008). Çocuklarda başarıyı etkileyen kişilik özelliklerinin bir kısmı doğuştan gelir, bir kısmı da aile ve çevrenin etkisiyle oluşur (Kocaman, 2009). Başarılı öğrencilerin kişisel özelliklerine yönelik yapılan çalışmalar bulunmaktadır. Köse (1998) ve Baltaş (1997) çalışmalarında başarılı bireylerin, kendini tanıyan, sorumluluk alabilen, amacını belirleyen, bir sorun karşısında iyice düşünerek hareket eden, zamanını iyi kullanan, dinlemeyi, gözlemeyi, susmayı bilen, başarılarıyla gururlanan, başarısızlıkları karşısında yılmayan, başarısızlık sebeplerini dışarıda değil kendinde arayan, kendini bir işe adayabilen, kararlı bireyler olduklarını ifade etmişlerdir. Diğer bir çalışmada Kocaman (2009) başarılı öğrencilerin, neşeli, kolay uyum sağlayan, sosyal, hırçın, girişken, mantıklı ve iyimser olma özelliklerine sahip olduğunu; başarısız öğrencilerin, durgun, içedönük, uysal, uyumsuz, sıkılgan, kötümser veya öfkeli olma özelliklerine sahip olduklarını dile getirmiştir.

Bazı çalışmalar tutum, inanç ve önyargıların öğrenci başarısı üzerinde etkili olduğunu ortaya koymuştur. Öğrenci kendisinin yeterli beceriye sahip olduğuna inanmıyorsa ve bu yüzden de başarısız olacağını düşünüyorsa, başarılı olmak için çaba harcasa bile başarısız olacağı inancını koruyacaktır. Kişinin başarı beklentisi düştüğü için, göstereceği çaba ve çalışma düzeyi düşer, sonuçta da başarısı düşer. Dolayısıyla öğrencinin inanç ve önyargıları akademik başarıyı etkiler (Köse, 1998). Diğer bir çalışmada Özkal ve Çetingöz (2006) öğrencinin derse karşı tutumunun başarısı üzerindeki etkili olduğunu ifade etmiştir.

Başarılı öğrencilerin başarısız öğrencilere göre derse yönelik tutumlarının daha olumlu olduğunu tespit etmiştir. Diğer bir sonuç ise, tutumu olumlu başarısı yüksek olan öğrenciler, tutumu olumsuz başarısı düşük öğrencilerden daha fazla öğrenme stratejisi kullanmaktadır. Strateji kullanımı tutumdan ve akademik başarıdan etkilenirken, aynı şekilde bu iki öğrenci özelliğini de etkilemektedir.

Öğrenci başarısındaki diğer bir önemli nokta ise öğrencinin olgunluk düzeyidir. Kocaman'a (2009) göre öğrencilerin bilişsel, fiziksel ve duygusal olgunluk yetersizlikleri okul başarısını etkiler. Örneğin çocuğun yaşını doldurmadan okula kayıt ettirilmesi çocuğun başarısını olumsuz yönde etkiler. Çocuk diğer arkadaşlarından fiziksel olarak ufak kalmasının yanında sınıfta sunulan bilgileri kavrama açısından da arkadaşlarından geride kalır. Dersleri anlayamadığı için zamanla kendisine olan güvenini kaybeder ve bu da onu başarısızlığa sürükler. Aynı şekilde gözünde, kulağında veya başka bir duyu organında problem olan çocuk derslerine gerektiği gibi çalışamayabilir.

Temel beceriler ve öğrenci çalışma alışkanlıkları ders başarısının temel belirleyicileridir. Bu etkenler öğrencilerin ders notlarını etkiler. Bu ikisinden çalışma alışkanlıkları ders notları üzerinde daha etkilidir (Farkas vd., 1990). Kutlu, Yıldırım, Bilican ve Kumandaş (2011) çalışmasında temel becerilerden okuma becerisinin ve okuma etkinliğinin önemi üzerinde durmuşlardır. Okuma etkinliği öğrencinin bütün öğrenim yaşantısında öğrenci için gereklidir. Okuma becerisi, öğrencinin sadece Türkçe dersinde değil, matematik, hayat bilgisi, sosyal bilgiler, fen ve teknoloji gibi derslerde de öğrenci başarısına yön verir. Anlayarak okuma okuldaki başarıyı etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Bu yüzden de öğrencilerin okuma becerileri geliştirilmelidir.

Bunların dışında öğrencinin akademik başarısında öğrencinin güdülenmesinin de büyük etkisi vardır. Güdülenme, başarı için gerekli bilişsel ve davranışsal etkinliklere ayrılan enerjinin miktarını belirler. Güdülenme, benlik saygısı ve sınav kaygısı bireyin akademik başarısı üzerinde etkilidir (Bozanoğlu, 2005). Diğer bir etken öğrencinin ilgi ve yetenekleridir. Çocuklar ilgilendikleri ve sevdikleri alanlarda başarılı olurlar. Çocukların ilgi ve yeteneklerine dikkat edilmeli, bu yönde geliştirilmelidirler. Öğrencinin başarılı olmasında diğer önemli nokta, öğrencinin anadilini iyi biliyor ve kullanıyor olmasıdır. Sözel ifadesi gelişmiş, kelime haznesi geniş olan öğrencilerin iletişim ve sosyal becerilerde başarılı oldukları görülmektedir (Kocaman, 2009).

Kaygının da öğrencinin akademik başarısı üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılan çalışmalar bulunmaktadır. Albayrak Kaymak (1987) ve Yıldırım (2000) çalışmalarının sonucunda sınav kaygısının akademik başarı üzerinde anlamlı şekilde etkisinin bulunduğu sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca Yıldırım (2006) çalışmasının sonucunda sosyal destek, gündelik sıkıntılar ve akademik başarı arasında manidar ilişki saptamıştır.

Başka bir önemli konu ise cinsiyetin öğrenci başarısında etkisinin olup olmadığıdır. Bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır. Yapılan araştırmaların bir kısmında öğrencilerin cinsiyetine göre akademik başarılarının farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır (Gürkan, 1987; Özabacı, 2001). Farkas vd. (1990) çalışmasında, cinsiyetin temel beceri geriliğinde bir etkisinin olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Bunun yanında, kızların erkeklere göre daha başarılı olduğunu ifade eden araştırmalar da bulunmaktadır (Büyüköztürk ve Deryakulu, 2002; Özgüven, 1974).