• Sonuç bulunamadı

3. YÖNTEM

3.5. Araştırma Süreci

3.5.1. Odak alanın ve problemin belirlenmesi

Eylem araştırmalarında uygulayıcılar ne yapıyorum, bunları geliştirmek için neye ihtiyacım var ve bunları nasıl geliştirebilirim gibi sorularla yola çıkmaktadırlar (McNiff ve Whitehead, 2006). Bu soruların cevapları da yine bu süreçte aranmaya başlanmakta ve cevap bulunana kadar da devam etmektedir.

Eylem araştırmalarında ilk adım olan problemin belirlenmesi ve tanımlanması, durumların doğasını anlamak ve muhtemel nedensel faktörleri keşfetmek için gerçekleştirilen bir arama sürecini içermektedir (Johnson, 2012). Bu süreç, olması gerektiği gibi olmayan ya da geliştirmesi gereken şeylerin gözlenmesi ve fark edilmesi sürecidir (Norton, 2009).

Problemler çoğunlukla bir araştırmacının çevresi ve deneyimleri içinde yerleşmiş durumdadır (Koshy, 2005). Bu çalışmada araştırmacının bir psikolojik danışman olarak deneyimlediği kişisel yaşantılar ve öğretim elemanı olarak gerçekleştirdiği sistematik olmayan gözlemler ile araştırmacı olarak yürüttüğü çeşitli araştırma bulguları, eylem araştırmasının ilk basamağı olan problemin belirlenmesi sürecine kaynaklık eden faktörleri oluşturmaktadır. Bu faktörler Şekil 3.3’de görülmektedir.

Şekil 3.3. Odak alanın / problemin belirlenmesine kaynaklık eden faktörler

•Araştırmacının 2008 ile 2011 yıları

58

3.5.1.1. Araştırmacının, odak alanın ve problemin belirlenmesine kaynaklık eden deneyimleri

Araştırmacı 2008 ile 2011 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çeşitli ilköğretim okullarında okul psikolojik danışmanı olarak görev yapmıştır. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık lisans programından mezun olur olmaz başladığı okul psikolojik danışmanlığı görevinde, travmatik yaşantıları olan öğrencilere psikolojik danışma hizmeti sunmuştur. Bu süreçte stres kaynaklı çeşitli somatik rahatsızlıklar yaşamıştır.

Daha sonra öğretim elemanı olarak görev yaptığı sırada özellikle dersin öğretim üyesine yardımcı olmak amacıyla süpervizör olarak katıldığı psikolojik danışma uygulaması ile ilgili lisans ve lisansüstü derslerde zorlayıcı danışan sorunlarıyla karşılaşan psikolojik danışman veya adaylarının da benzer somatik rahatsızlıklar yaşadığına tanıklık etmiştir.

Bu durum araştırmacıyı psikolojik danışmanların iyilik hallerini nasıl koruyabilecekleri konusuna yöneltmiştir.

3.5.1.2. Araştırmacının, odak alanın ve problemin belirlenmesine kaynaklık eden çalışmaları

Araştırmacı,psikolojik danışmanların iyilik hali konusuna yönelmesiyle birlikte bu konuda çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Bu çalışmalardan bazılarını mevcut çalışmaya başlamadan önce gerçekleştirmiştir. Çalışma kapsamında ise ihtiyaç analizi niteliğinde hem psikolojik danışman adayları hem de eğitimcileri ile görüşmeler gerçekleştirmiştir.

3.5.1.2.1. Araştırmacının, odak alanın ve problemin belirlenmesine kaynaklık eden mevcut çalışma kapsamı dışındaki çalışmaları

Araştırmacı, mevcut çalışmadan önce hem psikolojik danışman adaylarının hem de psikolojik danışmanların iyilik hali ile ilgili çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Örneğin, rehberlik ve psikolojik danışmanlık lisans programında öğrenim gören öğrencilerle yürüttüğü bir çalışmada, katılımcıların psikolojik iyi oluş toplam puanları ile özerklik, diğerleriyle olumlu ilişkiler ve öz-kabul düzeylerinde sınıf düzeylerine göre anlamlı bir farklılaşma olmadığı belirlenmiştir (Güler, 2015). Bu bulgu psikolojik danışman eğitiminin psikolojik danışman adaylarının iyi oluşlarını artırmada yetersiz kaldığına işaret etmektedir. Öğrenci sorunları açısından daha zorlayıcı olduğu düşünülen riskli bölge okullarında görev yapan psikolojik danışmanlarla gerçekleştirdiği bir çalışmada da psikolojik danışmanların psikolojik sağlamlıklarını güçlendirebilecek olumlu özelliklere

59

sahip olmalarının yanında stresin etkilerine karşı onları incinebilir hale getirebilecek öz-bakıma aykırı çeşitli davranışlara sahip oldukları görülmüştür. Buna paralel olarak bazı psikolojik danışmanların da tükenmişlik yaşadığına işaret eden bulgulara ulaşılmıştır (Güler ve Ceyhan, 2016). Çalışmalardan elde edilen bulgular, psikolojik danışman eğitimine öz-bakım odaklı bir anlayışın yerleştirilmesine ihtiyaç olduğuna işaret etmiştir.

3.5.1.2.2. Araştırmacının, mevcut çalışma kapsamında gerçekleştirdiği ihtiyaç analizi çalışmaları

Araştırmacı, deneyimleri ve daha önce yürüttüğü çalışmalara dayalı olarak Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (RPD) Lisans Programında yer alan derslerin psikolojik danışman adaylarının iyilik hallerini artırmalarına katkı sağlayabilecek bir içeriğe sahip olup olmadığını incelemeye karar vermiştir. Bu inceleme sonucunda araştırmanın yürütüldüğü RPD lisans programında öğrencilerin iyilik hallerini artırma ve onları mesleki yaşamlarında karşılaşabilecekleri stres faktörlerinin etkilerine karşı güçlendirme amacıyla yürütülen bir dersin olmadığı görülmüştür. Deneyimleri ve yürüttüğü çalışmalar neticesinde araştırmacı, psikolojik danışmanların eğitimlerini tamamlamadan önce iyilik hallerinin artırılması yönünde eğitim programlarında bir takım düzenlemeler yapılmasına ihtiyaç olduğunu hissetmiştir.

Eylem araştırması sürecinde araştırmacının hissettiği ihtiyaç, problemin belirlenmesinde anahtar bir role sahip olmaktadır (Tomal, 2010). İhtiyacın hissedilmesiyle paralel olarak araştırma konusunun veya probleminin kuramsal bağlamda ortaya konulması için alanyazın taraması gerçekleştirilmesi gerekmektedir (Koshy, 2005;

Johnson, 2012). Çalışma kapsamında yürütülen alanyazın taramasına göre özetle psikolojik danışman adaylarının iyilik halinin artırılmasında ve korunmasında bütüncül bir yaklaşıma ve somut öz-bakım stratejilerine dayalı öz-bakım anlayışının psikolojik danışman eğitimi programlarına yerleştirilmesi önemli görülmektedir (Bradley vd., 2013;

Lawson ve Venart, 2005; Richards, Campenni ve Muse-Burke, 2010; Witmer ve Young, 1996; Yager ve Tovar-Blank, 2007).

Araştırmacının deneyimleri, yürüttüğü çalışmalar ve alanyazın taraması sonucunda psikolojik danışman adaylarının iyilik hallerini artırıp korumalarına yardımcı olabilecek öz-bakım odaklı bir derse ihtiyaç olduğu görülmüştür. Eylem araştırmalarında çalışılacak konuya veya probleme yoğunlaşmadan önce çok miktarda verinin toplanmasına ihtiyaç olabilmektedir (McNiff ve Whitehead, 2010). Dolayısıyla RPD

60

lisans programı öğrencilerinin öz-bakım davranışları ile ilgili tam olarak ne yaşadıklarının ve bu konuda neye ihtiyaç duyduklarının anlaşılmasının da önemli olduğu düşünülmüş ve ihtiyaç analizi niteliğinde bir çalışma yapılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda çalışmanın yürütüldüğü RPD lisans programının, psikolojik danışman adaylarına öz-bakım davranışları ve stratejileri ile ilgili olarak farkındalık, bilgi ve beceri kazandırma konusunda ne kadar etkili olduğunu ve onların öz-bakım odaklı bir yaşam stili oluşturmalarına ne derece katkı sağladığını anlamak amacıyla bir çalışma yapılması planlanmıştır. Bu bağlamda eğitimlerini tamamlamak üzere olan lisans programı son sınıf öğrencilerinin çalışma kapsamına alınması gerektiği düşünülmüştür. Sonuç olarak 2015-2016 Öğretim yılında Anadolu Üniversitesi RPD Lisans Programı son sınıfında öğrenim gören 40 (6 erkek 34 kadın) öğrenci ile odak grup görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Bu öğrenciler PDÖBD’ne katılan öğrencilerden bir yıl önce mezun olmuşlardır. Dolayısıyla eylem planlarının uygulandığı öğrenciler değildir. Araştırmacı tarafından ortalama yedi kişilik beş ayrı grupla gerçekleştirilen odak grup görüşmeleri ortalama 90 dakika sürmüştür. Öğrencilere “Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?”, “Stresli olduğunuz zamanlarda kendinizi psikolojik olarak iyi hissetmek için neler yapıyorsunuz?”, “Gün içerisinde yaptıklarınızı ne kadar anlamlı buluyorsunuz?”, “Fiziksel sağlığınızla ne kadar ilgilisiniz?” ve “Son zamanlardaki sosyal ilişkilerinizi nasıl değerlendirirsiniz?” gibi çeşitli sorular sorulmuştur.

Gerçekleştirilen tümevarım analizleri sonucunda çok çeşitli bulgulara ulaşılmıştır.

İlk olarak öğrenciler içinde bulundukları dönemde akademik yaşamdaki sorumlulukları nedeniyle yoğun stres yaşadıklarını belirtmişlerdir. Zamanı etkili bir şekilde yönetmekte yetersiz kalmaları nedeniyle öğrencilerin neredeyse tamamının akademik sorumluluklarını yetiştirme konusunda oldukça zorlandığı anlaşılmıştır. Bununla beraber akademik sorumluluklarını yaşamlarındaki tek öncelik haline getirirlerken; öz-bakımlarına gün içerisinde ya çok az yer verdikleri ya da hiç yer vermedikleri ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak yoğun stres nedeniyle hem fiziksel, hem duygusal hem de bilişsel bir takım sorunlar yaşadıkları belirlenmiştir.

Öğrencilerin öz-bakım davranışlarına yaşamlarında ne kadar ve nasıl yer verdikleri genel olarak değerlendirildiğinde öz-bakımlarıyla sistemli ve düzenli bir biçimde ilgilenmekten oldukça uzak oldukları anlaşılmıştır. Öğrencilerin en çok, yaşam alanları arasında denge sağlamakta güçlük yaşadıkları belirlenmiştir. Öğrenciler aile, arkadaş ve romantik ilişkilerine, kişisel ihtiyaçlarına, eğlenmeye, sosyal aktiviteye

61

ayırdıkları zamanlarını kısıtlayarak uyku ve yemek saatleri dışındaki neredeyse tüm zamanlarını akademik yaşamları için harcamaktadırlar. Akademik sorumlulukları varken öz-bakımları ile ilgilendiklerinde suçluluk ve pişmanlık yaşadıkları için öz-bakım ihtiyaçlarını görmezden gelme ya da erteleme yoluna başvurmaktadırlar. Bunun yanında yaşadıkları stresi azaltmak için bazı yollar deneseler de onları denerken bile akıllarında akademik sorumlulukları ya da stres yaratan durum olduğu için uygulamaya çalıştıkları yollardan verim alamamaktadırlar. Bu durum onların anı yaşama konusunda yaşadıkları güçlükle de paralel görünmektedir. Öğrenciler içinde bulundukları anı yaşamak, ondan doyum almak, kısaca şimdi ve burada anı yaşamak yerine ya geçmişte ya da gelecekte yaşamaktadırlar.

Öğrencilerin öz-bakım davranışları konusunda geliştirmeye ihtiyaç duydukları önemli bir başka alan da profesyonel öz-bakım ile ilgili görünmektedir. Öğrencilerin danışan ve psikolojik danışman rollerine ilişkin akılcı olmayan inançlara sahip olma, danışanın dünyasına gerekenden fazla dahil olma, kişisel yaşamında yardım veren rolünden uzaklaşamama ve yeterli bir profesyonel destek sistemine sahip olmama gibi profesyonel öz-bakımın yetersizliğini gösteren bazı güçlükler yaşadıkları anlaşılmıştır.

Öğrencilere görüşmelerin bitiminde öğrenim gördükleri lisans programında stresörler karşısında koruyucu ve iyilik halini artırıcı bir faktör olarak öz-bakım kavramı altında bazı becerilerin kazandırılmasını hedefleyen bir ders açılması konusundaki görüşleri sorulmuştur. Öğrencilerin tamamına yakını eğitimleri sırasında onların kişisel becerilerine odaklanan, merkezde onların iyilik halinin olduğu bir ders almadıklarını, bu nedenle böyle bir ders olmuş olsaydı çok işlevsel olacağını belirtmişlerdir. Dahası birçoğu bir sonraki dönemde onlara bu dersin verilmesini çok istediklerini ifade etmiştir. Ancak öğrencilere bu dersin bir sonraki döneme yetişmesinin mümkün olmadığı, eğer isterlerse onlara öz-bakım davranışları ve stratejileri konusunda bireysel olarak yardım edilebileceği belirtilmiştir. Tüm bu bulgular, psikolojik danışman adaylarına mezun olmadan önce öz-bakım davranışları konusunda farkındalık, bilgi ve beceri kazandırabilecek bir derse ihtiyaç olduğuna işaret etmektedir.

Öğrencilerle yürütülen görüşmenin paralelinde 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi sonunda programda görevli yedi öğretim üyesi (iki erkek, beş kadın) ile tez danışmanı ve araştırmacının birlikte yürüttüğü bir görüşme gerçekleştirilmiştir.

Görüşmede öğretim üyelerine lisans programımızdaki öğrencilere öz-bakımları konusunda farkındalık, bilgi ve beceri kazandırma anlamında programımızın ne kadar

62

yeterli olduğu ve bu konuda bir düzenlemeye gitme konusundaki görüşlerini almak amacıyla çeşitli sorular sorulmuştur. Ortalama bir saat süren görüşme neticesinde öğretim üyeleri yürüttükleri derslerin içinde öğrencilerin öz-bakımları ile ilgilenmeleri gerektiğine vurgu yapmalarına rağmen planlı, kapsamlı ve bütüncül olarak öğrencilerin öz-bakım davranışlarını geliştirmeye odaklanamadıklarını belirtmişlerdir. Buna paralel olarak öğrencilerin öz-bakım davranışlarının özel bir ders aracılığıyla geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu ifade etmişlerdir. Bunun yanında öğretim üyelerinin neredeyse tamamı eğer özel bir ders açılacaksa öğrencilerin profesyonel öz-bakım kapsamında gelişim gösterebilmeleri açısından yedi veya sekizinci öğretim döneminin uygun olduğu yönünde görüş bildirmiştir.

3.5.2. PDÖBD’nin Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik