• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR

4.4. PDÖBD’ne Katılan Öğrencilerin Öz-bakım Davranışlarındaki

4.4.1. Bilişsel-duygusal öz-bakım davranışlarındaki gelişim

Bilişsel-duygusal öz-bakım; bireyin duygu, düşünce, davranışlarının farkında olmasını, onlarla ilgilenmesini ve onları yönetmesini sağlayacak stratejiler içermektedir.

Diğer tüm öz-bakım boyutlarında da bireyin farklı bağlamlarda da olsa düşünce ve davranışlarını işlevsel olup olmaması açısından değerlendirmesi ve gerekiyorsa işlevsel olanlarıyla değiştirmesi üzerinde durulduğu için bu öz-bakım boyutu diğerlerine temel oluşturmuştur. Bu nedenle PDÖBD içerisinde ders saati bağlamında en çok zaman ayrılan bakım boyutu bilişsel-duygusal bakım olmuştur. Derslerde bilişsel-duygusal öz-bakım kapsamında öğrencilerden gün içerisinde içsel yaşantılarıyla yani düşünce ve duygularıyla ne kadar ilgilendiklerini ve yaşadıkları anın ne kadar farkında olduklarını

180

sorgulamaları; olumlu veya sağlıklı duygular yaşama açısından düşünce ve davranışlarının ne kadar işlevsel olduğunu değerlendirmeleri ve işlevsel olmayanların yerine çeşitli işlevsel bilişsel-duygusal öz-bakım stratejileri keşfedip bunları hayata geçirmeye başlamaları, dolayısıyla içsel yaşantılarıyla ilgilenme konusunda daha işlevsel adımlar atabilmeleri beklenmiştir. Dolayısıyla öğrencilerin bilişsel-duygusal öz-bakım davranışlarındaki gelişim, “Bilişsel-Duygusal Öz-Bakım Kapsamında Farkındalık” ve

“Bilişsel-Duygusal Öz-Bakım Kapsamında Eyleme Geçme” şeklinde iki ana tema çerçevesinde gerçekleşmiştir. Bu temalar da kendi içlerinde alt temalara ayrılmaktadır.

Tüm bu tema ve alt temalar aşağıda Şekil 4.3’te gösterilmekte ve bunları oluşturan bulgular öğrencilerin doğrudan paylaşımlarından örneklerle açıklanmaktadır.

Şekil 4.3. Öğrencilerin bilişsel-duygusal öz-bakım davranışlarındaki gelişim kapsamında elde edilen bulgular

1. Tema: Bilişsel-Duygusal Öz-Bakım Kapsamında Farkındalık

Araştırma bulgularına göre PDÖBD’ne katılan öğrencilerin dersle birlikte günlük yaşamda deneyimledikleri duygu, düşünce ve davranışlarının işlevsellikleri ile şimdi ve burada anı yaşama düzeylerini sorguladıkları ve buna paralel olarak çok çeşitli farkındalıklar edindikleri görülmüştür. Bunlar “Anı, Bilinçli Bir Farkındalıkla Yaşamadığını Fark Etme”, “İşlevsel Olmayan Düşünce Yapısını Keşfetme”, “Stresle Baş Etme Konusunda Daha İşlevsel Adımlara İhtiyacı Olduğunu Fark Etme”, “Duygularının ve Altında Yatan Nedenlerin Farkına Varma” ve “Hayatını Düzenleme Konusunda Kendi Kendini Engellediğini Fark Etme” şeklinde beş alt temaya ayrılmaktadır.

181

1.1. Anı, Bilinçli Bir Farkındalıkla Yaşamadığını Fark Etme

Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu, daha ilk derslerden itibaren etkinlikler sayesinde günlük yaşamlarında ne düzeyde şimdi ve burada anın farkında olarak yaşayabildiğini sorgulamıştır. Bu kapsamda büyük bir çoğunluğu ya geçmişi ya da geleceği düşünerek şimdiki anda yaşamadığını fark etmiştir. Aşağıda bu bulgu ile ilgili bazı örnekler yer almaktadır:

Dilek: “…bu okumada kendimle ilgili olarak geçmişe çok fazla takılı kaldığımı fark ettim.

Geçmişe takılı kalmamın anı yaşamama engel oluşturduğunu düşünüyorum. Bu konuda üstünde çalışmam gerektiğini düşünüyorum” (1. Ders Öğrenci Günlüğü, 15.02.2017).

Yeliz: “Ben kendimde bildiğim bir şeyi çok yoğun yaşadığımı fark ettim. Olay karşısında beynimde o olayı döndürüp döndürüp duruyorum. ‘Keşke şöyle söyleseydim’ gibi yani olayın yarım kalmış olması benim için büyük bir stres kaynağı. Çünkü beynim o olayın yarım kalmasına asla izin vermiyor. … Düzeltemeyeceğim bir şeye odaklandığım için de şu ana odaklanmam zorlaşıyor. Test çözemiyorum, dalgınlaşıyorum vs. derste konuştuklarımızın üzerine bu düşünceleri fark ettim” (3. Ders Öğrenci Günlüğü, 03.03.2017).

Leyla: “Onun dışında ben de şimdi ve buradayı az yaşayanlardan biriyim. En son ne zaman yaşadım diye derste bunu düşündüm. En son küçük kuzenimle puzzle yaparken yaşamıştım.

Kitap okurken falan o anı yaşayabiliyorum. Onun haricinde hep ya geçmişte ya insan ilişkilerinde geçmişte; kaygılarda da gelecekle ilgili kaygılarım ya da pişmanlıklarım oluyor”

(PDÖBD 5. Hafta Gözlemi, 14.03.2017, 150”).

Aycan: “Benim için mesela yapmak için kendimi zorladığım, aklımda tuttuğum şeylerden birisi otomatik pilot. Hayatı çok fazla otomatik pilotta yaşıyormuşum onu fark ettim. Zevk aldığım durumlarda bile otomatik pilotta olduğumu, o anın tadını çıkaramadığımı anladım”

(PDÖBD 12. Hafta Gözlemi, 02.05.2017, 100”).

Paylaşımlarda görüldüğü gibi öğrenciler şimdi ve burada anı yaşama konusunda yetersiz olduklarını ve bunun sonucunda da kaygı ve pişmanlık gibi olumsuz duygular yaşadıklarını fark etmişlerdir. Bu bulgu dersle birlikte öğrencilerin bilişsel-duygusal öz-bakım kapsamında öz-farkındalıklarını artırmaya başladıklarının önemli bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.

1.2. İşlevsel Olmayan Düşünce Yapısını Keşfetme

Öğrenciler dersle birlikte günlük yaşamlarında sıklıkla ortaya koydukları bazı işlevsel olmayan düşünce yapılarının farkına vardıklarını belirtmişlerdir. Bu düşünce yapılarının öğrencilerin çoğunlukla zorlayıcı ya da stresli durumlar karşısında ortaya koydukları ancak onların bu durumlarla baş etmelerini sağlamayan; aksine var olan durumun ortaya çıkaracağı olumsuz etkiyi daha da artıran düşünme biçimleri olduğu

182

dikkati çekmiştir. Dahası bunların öğrencilerin genel bakış açılarını içeren ve çoğunlukla onların yaşamını zora sokan bilişsel yapılarıyla ilgili olduğu görülmüştür. Öğrencilerin bu farkındalıklarına ilişkin örnekler şöyledir:

Derya: “Bunun yanında kendimi yönetme, kendime gerçekçi olmak konusunda biraz zorluk yaşıyorum sanırım. Kendim için iyiyi ya da içinde var olduğum durumu objektif olarak değerlendirememekten bahsediyorum. Daha çok kendi aleyhimde sonuçlara varıyorum.

Kendime bazen haksızlık ettiğim için üzüldüğümü de fark ettim” (2. Ders Öğrenci Günlüğü, 25.02.2017)… “Forma yazdığım olaylara bakınca da kendime haksızlık ettiğimi gördüm.

‘Hep neden en kötüsünü hak edesin’ dedim kendime, sen de diğer insanlar gibi en iyisini hak etmelisin dedim. Aynı zamanda her zaman her yerde kendim için ve karşımdaki için doğru tepkiler vermenin ne kadar gerçekçi olduğunu düşündüm... Değiştirmem gereken şeyin önce düşüncelerim olduğunun farkına vardım” (3. Ders Öğrenci Günlüğü, 05.03.2017).

Leyla: “Bu hafta fark ettiğim bir başka şey ise düşünce işleme özellikleri olarak genelde yaşadığım olayları büyütme, genelleme ve etiketleme eğilimim daha fazlaymış diyebilirim.

Umarım bunları azaltabilirim. Etiketlemeyi en çok kendime karşı yapıyorum (4. Ders Öğrenci Günlüğü, 12.03.2017).

Eda: “Yani bu haftaki sorumluluğum benim gündelik hayatta yapmak için çabaladıklarımın kağıt üzerine dökülmüş haliydi. Bunları kağıda dökerek bakmanın bana en büyük katkısı en sık yaptığım düşünce hatalarının etiketleme ve aşırı genelleme olduğuna yönelik farkındalığım oldu. Bilişsel çarpıtma yaptığımı bilsem de bunun ne olduğu üzerine hiç düşünmemiştim ve kağıtta yazdıkça hep bu ikisini yazdığımı gördüm. Şimdiki hedefim de neden bu ikisini yapmaya diğer hataları yapmaktan daha yatkın olduğumu keşfetmek oldu böylece” (4. Ders Öğrenci Günlüğü, 12.03.2017).

Örnek paylaşımlarda da görüldüğü gibi öğrencilerden bazıları kendilerini değerlendirirken çoğunlukla gerçekte olduğundan daha olumsuz ve acımasız olduklarını fark etmişlerdir. Bunun yanında diğer bazı öğrenciler ise mükemmeliyetçi özellikleri ve bunların yaşamlarına olan olumsuz etkisinin farkına varmışlardır. Bu bulgular PDÖBD’nin öğrencilerin işlevsel olmayan düşünce yapıları ile ilgili öz-farkındalıklarını artırmalarına katkı sağladığını göstermektedir.

1.3. Stresle Baş Etme Konusunda Daha İşlevsel Adımlara İhtiyacı Olduğunu Fark Etme

Öğrencilerin çoğunluğu dersle birlikte özellikle akademik yaşamlarındaki sorumluluklar ve sosyal ilişkilerinde karşılaştıkları sorunlar nedeniyle yaşadıkları stres karşısında attıkları adımların, işlevsel olmayan düşünce yapılarını keşfetme alt temasında olduğu gibi ne o stres faktörünü ortadan kaldırmaya yarayacak ne de yarattığı olumsuz

183

etkiyi azaltacak adımlar olduğunu fark etmişlerdir. Buna bağlı olarak da stresle baş etme konusunda ortaya koyduklarından daha işlevsel adımlara ihtiyaçları olduğunun farkına varmışlardır. Öğrencilerin bu alt tema ile ilgili paylaşımlarından bazı örnekler aşağıda yer almaktadır.

Yeliz: “Sağlıklı beslenmek, uykuyu tam almak, stres tepkilerinin farkında olmak gibi orada bahsedilen birçok şeyi yapıyorum ama stres söz konusu olunca stresli olduğumu tam anlayamıyorum sanırım. Özellikle bu sene dershane ve okulu birlikte yürütmek benim içim oldukça güç oluyor. Genel olarak stresliyim fakat zaman zaman bu çok yoğun bir hal alıyor.

Hiçbir şey yapamaz hale geliyorum. Stresle başa çıkma becerilerini kazanmam gerekiyor diye düşünüyorum” (2. Ders Öğrenci Günlüğü, 24.02.2017).

Fatih: “Bu durumlarda sıklıkla sigara içme molası kadar ara verip ders çalışmaya tekrar devam etmek yönünde davranışlar sergiliyordum. Bunun işe yaramadığını görüyordum ama tam değil, sizin dersiniz sayesinde daha net gördüm ve işe yaramadığını da daha iyi fark ettim” (3. Ders Öğrenci Günlüğü, 02.03.2017).

Dilek: “Ben de sorunlarımla işlevsel bir şekilde baş edemediğimi fark ettim” (PDÖBD 3.

Hafta Gözlemi, 28.02.2017, 159”).

Aycan: “Ben de şunu fark ettim. Genelde ben bir stres ya da istemediğim bir olayla karşılaştığımda genellikle bastırıyorum ve bastıramadığım durumlarda yaptığım şeyleri düşündüm. İşlevsel mi değil mi? Onları bir gözden geçirdim. Yine karşılaştığım zaman işlevsel olan daha farklı yollar denemem gerektiğini neler olduğunu falan düşündüm. Onun farkına vardım” (PDÖBD 3. Hafta Gözlemi, 28.02.2017, 163”).

Paylaşımlarda görüldüğü gibi bazı öğrenciler stresli durumlarda ortaya koydukları genel davranış örüntülerinin işlevselliğini sorgulamışlar ve bunların yerine alternatif yollar bulmaları gerektiklerini fark etmişlerdir. Bu farkındalıklarının öğrenciler için aynı zamanda eyleme geçmeleri yönünde bir motivasyon kaynağı da olduğu anlaşılmaktadır.

1.4. Duygularının ve Altında Yatan Nedenlerin Farkına Varma

PDÖBD’ne katılan öğrencilerin bilişsel-duygusal öz-bakımları kapsamında kazandıkları bir diğer önemli farkındalığın, son zamanlarda deneyimledikleri duygular ve bunların kaynağında yer alan faktörler ile ilgili olduğu görülmüştür. Bu kapsamda öğrenciler dersle birlikte özellikle son zamanlarda bastırmaya çalıştıkları veya görmezden geldikleri üzüntü ve mutsuzluk gibi olumsuz duygularını fark etmeye başlamışlardır.

Bunun yanında bu duygularına neden olan faktörleri de sorgulamaya başlamışlardır. Bu bağlamda yalnızca düşüncelerin değil davranışların da duyguları yönlendirme konusunda önemli etkilerinin olduğunu fark etmişlerdir. Öğrencilerin paylaşımları ile ilgili aşağıdaki örnekler verilebilir.