• Sonuç bulunamadı

NOME (name) olarak yaratıldı

Belgede 2009 Yılı Sohbetleri (sayfa 167-176)

Sohbet n° 359 - Tarih : 01 Ģubat 2009

2. NOME (name) olarak yaratıldı

Rakim-Rakam. Bir de sözlükten NOME'un karĢılığını bulunuz.

<> Ġsim, ad, ident

Evet aynı zamanda MATEMATĠK KAVRAM (binome nedir?).

<> 2 variables 'li

<> Ġki terimli

Mesela mutlak BĠR ile MUTLAK sıfır birbirinin hem BĠNOME'u hem antinom'udur. Ok?

ġimdi : Adem'den önce RAKĠM vardı, rakamlar vardı. (sizin nüfus cüzdanınızdaki kimlik numarası, ya da okul numaranız, sigorta numaranız, plaka numaranız gibi...) Melekler saf x sıra x küb matrix idi. Yani determinantı -örneğin- 5 olan bir meleğin numarası 8 kare vefk (wefq) e göre 1234‟dür. Bu onun rakamı / NUMBER'ı dır (nu. Nummer, nombre vb.), ok? Allah Adem'e sordu bu 1234 numaralı meleğin adı (Nome / Name / Alm. Name, sanskritçe NAM (namı diğer gibi), latince Nome), Adem dedi ki AhBiCimDAĠL. Melek ĢaĢkına döndü. Bir adı varmıĢ meğer. ADEM gibi bir adı varmıĢ da haberi yokmuĢ.

1234 = ABCeD demekmiĢ!! Adem ise 1(A) D(4) imiĢ (M harfi sonradan eklendi). M'nin ve N'nin ebced değerini bulabilir misiniz?

<> M=40 ve N=50

Yaratıldığı yer ADEN cenneti (1 + 4 + 50 = 55), kendisi de 1 + 4 + 40 = 45. Melekler BÖYLE NUMARALANDIRIRKEN, Adem ise tersini yapıyor NUMBER / NO değil NOME / Name olarak çevrimiçi değerler bulabiliyordu. ĠĢte RAKĠM (rakkam veya Number) ile KEHF (name / nome'un aslı astarı budur ve bu ikili HĠÇKĠMSE yaratılmadan yaratılmıĢtır. Bu da tamam mı?

ġimdi yeniden SIFIRLARDAN birine dönüyoruz. Çarpanı, böleni, her bir matematik değeri 1 olan SIFIR...

(sıfır olan mutlak sıfır değil). Ne var ki, kendisinin bile olmaması gereken (Tanrı bile yokken kendi nasıl olur ki?) bu MUTLAK SIFIR, hem rakim (number), hem isim (name/ Nome ) olarak VARDIR. Var mı yok mu? Kavram olarak VARDIR.

<> Eğer mutlak sıfırın olduğunu söyleyebiliyorsak vardır

Evet >>> Onun adı ġERDĠR. ġer kelimesi üç harfe tamamlanmak üzere çift R ile yazılıyor. (Arapça kuralı gereği) Öte yandan bir de sanskritçe kuralı var : ġRK. (müĢrik, teĢrik, ġirk, ġirket, müsteĢrik vb.) Tanrıya ORTAK olarak çıkıyor ortaya! Mutlak yokluk ile mutlak varlık arasında hem var hem yok (di+git, Binary / Stereo) kuralı gereği.) Bu sıfır >>> çarpanı böleni, paydası, üssü BĠR olan sıfırdır. Yani öteki adıyla KÜLLĠ ġEY'ĠN'in her bir ġEY = NUN'u, NOM'u, NUMBER'ı... ġER = ġĠrk ġEY(ler) demektir.

Benim numaram ve adım var, ama yaratılmamıĢın NUN-ġEY'den baĢka hiçbir değeri yok! Onun adı sonsuzda birdir, sıfıra en yakın rakamdır demiĢtik. Pekiyi bu sonsuzda-bir NUN / ġEYLERDEN sonsuz tane varsa sonuç kaç olur? 1/n x n=?

<> 1

Evet, ALLAH bir ama sadece sonsuz tane sıfırdan oluĢan varlığın toplamı da BĠR! BĠR TEK ALLAH karĢısında / yanında bir adet daha BĠR çıkıyor. ÇeliĢki doğdu mu? Evet çeliĢki var. Bunu nasıl gideririz?

<> 1/n *n = 1 - 1/n

<> 0,333333333*3 = 0,999999999 = 1- 1/n

<> Allah mutlak bir, öbürüsü de yaratılan kavram olan 1?

Evet BĠR'den bir minik değer (bir ġEYcik kadar) KÜÇÜKTÜR. Demek ki en baĢta BĠR TEK ALLAH (mutlak bir) ve yanında n kadar 1/n KÜLLĠ ġEY'ĠNUN varmıĢ. (Mutlak olmayan bir). O tümceye (esir, kevser, küsur, kesir deriz) BOġ CÜMLE diyoruz. (Açıklayınız, Küme kavramlarında BOġ TÜMCE nedir?

KesiĢim bileĢim vb. SET'lerinden söz ediyorum). Parantezin dıĢında KOCAMAN BĠR SIFIR vardır. Ġçine ne koyarsan koy hangi ġEY+leri korsan koy o BOġ CÜMLEDĠR.

<> BoĢtümcenin kesiĢimi, birleĢimi yep kendisidir, yani boĢtur.

Allah ve yanında BOġ CÜMLE olan ġEY'in vardı. (Allah'ın sonsuz yaratma biçimlerinin tül sonsuz ihtimalleri...) Yaratılanlara EġYA yaratılmadan bekleyenlere ġEY diyoruz. ġEY'in iki çoğulu vardır :

1. ġEY'in 2. EġYA

Ġkisi de çoğuldur. Birincisi RAKĠM olarak, ikincisi KEHF (geo) olarak. Birincisi NUMBER, ikincisi NOME'dur. Bunu da sindiriniz bir daha okuyarak... Birincisi NUN=NONE, ikincisi NOME ; birincisi telefon numaranız gibi saf matematiktir, ikincisi de GEOMETRĠDĠR (eĢyanın boyut geometrisi vardır). ġEY ise noktasaldır hiçbir boyut özelliği yoktur ve bu yüzden geometrisi bile yoktur. NUN'un tek bir geometrik kullanımı vardır : arapça NUKTA kelimesinin baĢharfi olduğundan NOKTA'dır o kadar! Yani açısı, açılımı vb yoktur. Kenar teoremleri yoktur, kartezyanizmi de yoktur. (Biz bir noktayı hareket ettirdiğimizde onun skaler vektörünü çizmiĢ oluruz, kendisi ise hareket eden sonsuz küçük bir noktacıktır).

ġEYLER yaratılmayı istememiĢ olan NUNOKTA'lardır. NONE / NON değeri sıfıra en yakın olan sayıdır.

Bir diğer adı Sanskritçe NA (hayır) ve yaygın dillerde NO'dur (Not, Nicht, niet, Nie, Never, fransızca non vb.) Sanskritçeden gelen Ģekliyle NaTamam gibi, NahoĢ gibi (Sanskritçe naHuĢ haĢyeti / hoĢluğu olmayan demek. HuĢu vermeyen demek.), Naġirin (ġirin fransızca Cherie ve cher, Ġngilizce cherry vb.

ok?) Samice ve ibranice Sharon. Yine sami / ibranice NaSharon (Ģirin olmayan, itici). Yine ibranice Na ekini kullanmak istemezseniz o kiĢiyi ġERR diye gösterirsiniz. (Sharon'un tersi).

Böylece ġERR'in tersi HAYR değil; ġĠRĠN / ġARON / Ģerın diye ortaya çıkıyor. Evren bu hoĢ = Ģirin ve NaHOġ = ġer ikileminden baĢka bir Ģey değildir. HAYR nedir? (Hayrola'nın hayr'ı), fayda kelimesi gibi (faide, müfid, efdal, tafdil), YARAR anlamındadır. Ve bir kıyas verir. Mesela Ģu iĢi yapmanızdan daha çok yapmamanız HAYIRLIDIR (better than...). Yani baĢabaĢ gibidir burada Hayır ve ġer : HAYIR BETTER THAN ġERR. Ama cennet HAYIR yeri değildir. Yani better değil THE BEST (superlative degree) yeridir.

orası HOġirin'dir, Huri Ģirindir. Cennet meyveleri HOġ'tur, Huri ve meyve HAYIRLI (daha hayırlı) değildir.

Rabbimizin bildirdiği HAYIR ve tersi ġER yarıĢan ikili gibidir.

<> Enbiya-35 : Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.

Ġmanın Ģartı olarak “Hayır ve ġerrin Allah'tan geldiğine” iman etmiĢizdir. Hayır ve Ģer GÖRECELĠDĠR, ayetlere göre. “Siz neyin Ģer neyin hayır olduğunu bilemezsiniz” der Rabbim ve

“ġerden hayır, bizim hayır zannettiğimizden de nice ġER çıkartır”. (Bir kaç ayetle örnekseyelim ltf.)

<> Bakara-280 : Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyinceye kadar mühlet verin. Eğer bilirseniz, (borcu) sadaka olarak bağışlamanız, sizin için daha hayırlıdır.

<> Enam-17 : Allah sana bir sıkıntı verirse, O'ndan başkası gideremez. Sana bir iyilik verirse başkası onu engelleyemez. O, her şeye Kadir'dir.

<> Ali Ġmran-15 : De ki: "Size, onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır." Allah, kullarını hakkıyla görendir.

<> Ali Ġmran-180 : Allah'ın bol nimetinden kendilerine verdiği şeye cimrilik edenler sakın onu kendilerine hayırlı sanmasınlar. Hayır, o, onlar için bir şerdir. Kıyamet gününde o kıskandıkları mal, boyunlarına tomruk edilecek. Kaldı ki, göklerin ve yerin mirası hep Allah'ındır ve Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

Ġmanın Ģartını ve Hayırdan Ģer; Ģerden hayır çıkmasını yazınız. Siz neyin hayır neyin Ģer olduğunu bilemezsiniz... gibi ayetleri bulunuz.

<> Nur-11 : O ifki / yalan haberi / iftirayı getirenler, içinizden bir gruptur. Onu sizin için şer sanmayın. Aksine, o, sizin için bir hayırdır. Onlardan her kişiye o günahtan kazandığı vardır. Onların, günahın büyüğünü yönetenine de büyük bir azap vardır.

<> Enbiya-35 : Her nefis ölümü tadacak ve sizi bir imtihan olarak şer ve hayr ile mübtelâ kılacağız, hepiniz de nihayet bize irca' olunacaksınız

Neyse bendeki Kawli anladınız elbette... Daha açıklayıcı bir örnek vereyim : “Ey Zülkarneyn, dilersen onlara azab edersin (hatta öldürebilirsin)”. Zülkarneyn : “hayır Rabbimin bana verdiği bu nimet DAHA HAYIRLIDIR”... Yani Ģer ve Hayır baĢabaĢ gidiyor, bunu farkettiniz mi? Ama CENNETTE hiç ġER yoktur, Cehennem ise ġERRĠN dokusudur. Pekiyi mutlak ġER nedir ve nerededir? Kaynakları nelerdir? Mesela vesvese ġERRĠNĠN kaynağı neresidir? SADR / sudur nedir? Sadr ve çoğulu SUDR nedir?

Ayette SADIRLARA vesvese veren Ģeytanın Ģerrinden söz ediyor...

<> Göğsü, bağrı

Hayır, SADR duble bir Ģeydir. DUBLENĠZĠN GÖĞÜSÜ ve artı sizin göğüsünüz. Yani nefes alma kapasitenizdir. Göğsünüz daralır değil mi? Hem iç sıkıntısı / stress hem de Astım anlamında...

<> ġuara-13 : "Göğsüm daralır. Akıcı konuşamam. Onun için, Hârûn'a da peygamberlik ver (ve onu bana yardımcı yap)."

<> ĠnĢirah-1 : Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?

<> Zümer-45 : Allah bir tek (ilah) olarak anıldığında ahirete inanmayanların kalpleri daralır. Allah'tan başkaları (ilahları) anıldığında bakarsın sevinirler.

Göğüs >>> DUBLENĠZĠN de size iĢtirakıyla ya iki kat geniĢler (inĢirah budur) ya da tersine DARR (daral, zararlı, sıkıcı küçülür) olur. ġEYTAN vesvesesi SUDR ( iki sadrınıza, dublenizi de içine çekerek ) geniĢler ya da daralır. Mücrim / suçlu ve günahkarların SADRI iyice daraltılır, sanki GÖĞE ÇEKĠLĠYORMUġ gibi olurlar. Ayet lütfen, göğe çekilmek = Karadeliğe iplik gibi daralarak çekilmek...

Niye gök denmiĢ? Gökte KARADELĠK yok mu?

<> Enam-125 : Allah her kimi doğruya erdirmek isterse onun göğsünü islâm'a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir.

Gök karadeliğin YERĠ değil mi? ĠĢte burada DUBLENĠZ (ki zaten göğe doğru hareket halindedir) günahkarı sürükleyecektir ve DEVENĠN iğne deliğinden geçmesi gibi, yani koca devenin göğüs boĢluğunun iğne deliğinden geçmesini düĢünün, günahkarın canı alınır.

<> Araf-40 : Âyetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler! Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.

<> Hud-12 : Belki de sen, "Ona bir hazine indirilseydi veya beraberinde bir melek gelseydi ya!" demelerinden dolayı sana vahyolunanlardan bir kısmını gözardı edeceksin ve o yüzden göğsün daralacak. Fakat sen, ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.

NEFES darlığını açalım, çünkü Göğsün sıkıĢması eyleminin doğal sonucudur. NEFES kelimesi NEFS'den geliyor bunu biliyoruz değil mi? Teneffüs = Nefeslenmek demek değil mi? ġimdi bir yeni NEFES kelimesi bulacağız Felak suresinde O nedir?

<> Neffasati fil ukad

Evet KONUNUN en baĢına döndük.

<> UGAD demiĢtiniz

Evet ama orada Neffesati fil UKAD var. Ukad, Ugad telaffuz farketmiyor, sadece Kaf / gaf ile KEF'i ayırmak için G gibi yazıyorum. Aslında çoğu Kaf harfi, Haccacı Zalim'in diskalifiye ettiği G harfidir.

G'leri de KAF harfi olarak yazdırmıĢtır. Hatta ince G'leri de C'ye çevirmiĢtir. Gemel=Cemel/Deve.

Gild=Cild/cilt, ten, Gebel=Cebel/dağ vb. gibi. O yüzden KAF'ları yazı dilinde genelde GAF diye yazıyorum -farketmiĢsinizdir-. Ok ?

<> Ukted de düğüm demek.

Pekiyi bu UGAD / Ukad nedir? Eğer Kaf ile yazarsanız DÜĞÜM demek, ya aslı Kaf değil de GAF harfiyse ( G ise?) UGED, DÜĞÜM demek değil. “Neffasati fil UGAD”, dublenizin de ğöğüsünü BĠRLĠKTE daraltıp / dengeyi bozmak demek. Eğer bir majisyen (büyücü) neffasat = Nefes eder / üflerse, göğsünüz daralır. Vesvese de her iki sadrınızı (SUDR) daraltır. ġimdi Nas'daki SADR kelimesini (iki sadr = sudur) yazar mısınız? Ayet ne diyor?

<> O ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler) fısıldar [Elleziy yüvesvisü fiysudurinnas]

ĠNSANIN (insan tekil değildir, dublesi de vardır) SADR çiftine vesvese veren Ģeytanın Ģerri...

Hannas'ın da ayrıca Ģerri. Büyüye inanacağız / emredilmiĢ, büyücüye de inanacağız / emredilmiĢ, büyünün tutmasına da inanacağız / emredilmiĢ. BÜYÜ ORTAMIDIR UGAD. Allah nasıl ki GÖNÜL MEKANINDADIR, büyü de UKAD mekanındadır. SADRIMIZ bu mekanın ÜYESĠ'dir. Büyünün aslı paranormalliktir ve ALLAH katındandır. Büyünün tam tarifi “Henüz keĢfedemediğimiz ĠLERĠ TEKNOLOJĠLER” demektir.

Büyü nedir? Bunu anlamak için önce NUN / Ģey'inlere değinelim : hiçbir kuralları yoktur. Bu istisnayı dıĢlasak, yaratılıĢta Ģimdi ġEY yerine EġYA'ya geçelim. ġey'lere emreder onlar EġYA olur. Buna “kun feyekun” deniyor. “Kûn feyakûn!”, bu neydi?

<> Yasin-82 : O'nun emri, birşeyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir. O da oluverir.

[İnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kün fe yekun]

Evet ġEY'lere ol der onlar anında EġYA olur -ne murat edilmiĢse o CANSIZ Ģey- olur. Pekiyi bunu nasıl canlandıracağız? Bu sadece OLMUġ, ama canlı değil. Ona RUH üflenmesi gerekiyor, o eĢyanın SADRININ geniĢletilmesi, yani en baĢta ol diye yarattığı evrene ruhundan üfleyerek evrenin ANĠDEN ġĠġMESĠNE neden olan etki örneği gerekiyor. Eğer evren OL komutunda kalsaydı 11 boyutlu olamaz ve planck sabitinin ardında kalırdı. Ama ANĠDEN ġĠġMĠġTĠR evren, yani planck sabitinin dıĢına ĢiĢirilmiĢtir. Buna da EVRENĠN SADRI'nın geniĢlemesi diyoruz. Anımsadınız mı? SADRIN bir anlamı daha ortaya çıktı. Biz "Ani ĢiĢme" diyoruz, Rabbim de SADRInı oluĢturup geniĢletmek diyor. Evren CANLIdır. Çünkü ÜFÜRÜLMÜġTÜR.

Allah'ımızın NEFSĠ olmadığı için onun NEFASATĠ durumu yoktur. Doğrudan RUHUNDAN üfler! Neden Ruhundan üfler? Çünkü NEFSĠ yoktur! Nefsi olsaydı Neffasati edecekti. Pekiyi "Kıyam bi nefsihi..." diye Allah'a sıfat verdiğimizde buradaki nefs nedir? YANLIġ SIFATLAMADIR! Kocaman bir yanlıĢtır. Allah bize ruhundan üflemiĢtir. Üfleme peryodik devam ettiğinde (Ġsa böyleydi) RUHÜL KUDÜS adını almaktadır. Ruh Al-Guddüs. Evrenin sadrı vardır da içeriğinin tutarının sadrı olmaz mı?

Mesela cansızlarda NEFS fizik yasalarıdır, CANLILARDA ĠÇGÜDÜLERDĠR. Ġçgüdüler nefstendir.

(beslenme, savunma, üreme...) CANLILARIN NEFSĠ neffasati olarak KURGULANMIġTIR. Canlıların

"Aniden ĢiĢme " sürecinin bir benzeri tümünün SADIR'larıdır.

<> Ruhumuzun gücü allahın gücü olduğundan her yere intikal edebilir mi

(Allah'ımız RUHUNU bize vermemiĢtir, RUHUNDAN üflemiĢtir = ÜF'lenti/esintidir sadece candaĢım.)

Tek hücreli bitkilerin ki KOFUL'dur. Hayvanların ve insanların Trake, solungaç devreleri ve GÖĞÜSLERĠDĠR. (akciğer solunumu). Bizim bile derimiz Trake solunumu yapar! Biz cenin iken doğana kadar SOLUNGAÇ solunumu yaparız. Ve biz doğunca (amfibyen olduğumuzdan) AKCĠĞER SOLUNUMUNA geçeriz. ÜÇÜ de bizde mevcuttur! Bu da anlaĢıldı mı? Özellikle canlıların SADR'ı anlaĢıldı mı? Sadrın ALLAH üflemesi sonucu oluĢtuğu netleĢti mi? O sadece bir sine, göğüs, akciğer boĢluğunun ferahlığı değildir, o DUBLENĠZDE de aynen vardır. TAKAS edilemez ama onun dengesi bozulduğunda NEFESSĠZLĠKTEN ölüveririz.

Dublenizdeki organ biçiminde değil, SADR boĢluğu biçimindedir. BOġLUK. O nefse alınca siz verirsiniz.

Onun kalbi çarptığında sizinki durarak ara verir. Onunkinde organ olarak yoktur. SADR boĢlugu ve SAĞDA kalb boĢluğu. SADR'ın bileĢenleri de KABURGA ve Omurga'dır -öte tarafta-. Karın boĢluğu vardır ve barsak ile değil GÜMÜġ KABLO ile doludur. Beyin boĢluğunda tüm bilinçaltı ve hafızanızın kartı vardır. Hiçbir Ģeyi unutmuyorsunuz, sadece oradaki hard-diske yazıyorsunuz ve gerekli dosyayı istediğinizde size geliyor.

<> GümüĢ kordon nereye bağlıdır direk olarak

GümüĢ kordon erkek duble de göbeğe; kadın kiĢinin dublesinde de RAHĠM'e bağlıdır ve gittiği yer için kaba bir örnek vereyim : biz kuklayız ve iplerimiz var. Yukarıda bir kuklacı bizi iplerle oynatıyor. Bir günün 50 bin yıl olduğu inanılmaz bir uzaklığa bağlıdır. BitiĢ noktası ise NEFHĠ SUR / HornHole denen sur borusunun içidir. (Tüm ipler orada toplanır.) Tüm insanların ipleri -ne demekse- orada bir halat gibi burularak TEK BĠR noktaya, BERZAH'a bağlanır. Bunu bir sürü ip değil tek bir HABL (kablo / GümüĢ kordon olarak düĢünmeliyiz)... Berzah ayeti lütfen.

<> 23-100 : «Ta ki, boşa geçirdiğim dünyada iyi iş yapayım.» Hayır! Onun söylediği bu söz laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır.

<> 55-20 : Fakat aralarında bir berzah var, birbirlerine karışmazlar [Beynehuma berzahun la yebgiyani.]

Evet BERZAH... anlamı neymiĢ?

<> Devenin iğne deliği ayetinde de berzah var mı?

Hayır Berzah Ģudur : onlar isterler ki yeniden dünyaya gelsinler ama onların yeniden doğmasını (reenkarnasyon) engelleyen bir berzah (karadeliğin en miniminnacık boğazı) vardır. Kastettiğim ayet bu... Karadelik veya TOPLAR DAMAR daima çeker / veya daima toplar -atmaz-. Ama akdelik veya Atar damar (arter) hep atar veya yayar. Ġki delik arasında NÖTR ve en dar bölge vardır. Bu ise atarcanın atmasını ötekinin toplamasını / yutmasını engeller. Ölen kiĢi yeniden doğamadığı gibi; doğmak isteyen de rastgele bir zamanda doğamaz.

Dublemizde erkekte Göbek deliğinde sonlanan, ama kadında daha içeri geçerek RAHĠME bağlanan boĢluklar vardır. Erkeğin göbeğinde sanki sadece kordon vardır (kordon / kablonun boyu hem en uzun

hem noktasaldır unutmayınız.) Kadının Ğöğüs = Sadr boĢluğu ve Rahim boĢluğunda ise dolgu maddesi vardır. Burada dublenizde doğmamıĢ / ama doğacak bebekleriniz de bulunur. Toplam kaç çocuğunuz olacaksa, kadının RAHĠM ile Göğüs boĢluğunda o kadar CENĠN BĠÇĠMĠ vardır. Ve burada DÜġÜKLER yer almaz! Yani doğacak (ruh üflenecekler) yer alır.

Erkeğin böyle bir durumu yok. (herĢeyden habersiz, kaç çocuğu olacağını bile bilemez). ġöyle de diyebilirim : kadın eğer doğurgan ise, doğuracak ise, kendi içinde yani kendi dublesi içinde SUB_DOUBLEE'ler vardır. (Bunun için kadın ÜRETKENDĠR.) Erkeğin dublesinde hiçbir zarf yokken, kadının dublesinde iç-içe ve birbirinden ıĢık almayan üç zarf bulunur. Üç karanlık da denir. Ayet lütfen.

<> Zümer-6 : O odur ki sizi bir tek nefisten yarattı hem onun eşini de ondan yaptı ve sizin için yumuşak başlı hayvanlardan sekiz eş en'am da indirdi: sizleri analarınızın karınlarında üç zulmet hılkatten hılkate yaratıp duruyor. İşte rabbınız Allah o, mülk onun, ondan başka tanrı yok, o halde nasıl çevrilirsiniz?

SADR'ı böylece anlamıĢ olduk. Allah'ın ÜF'fünleri, sonucunda geniĢleyen KEHF! Rakimi yok!

(rakim OL emridir, KEHF ise üfleme / evren geniĢletme emridir.)…

UGAD'a devam edeceğiz.

<> Kaptanım iyi güzel söylüyorsunuz da bel ağrısından ve diz kapağı ağrısından uyuyamıyorsunuz bunları da yazın lütfen

Onları söylemem. Eğer söylersem ALLAH'ı kullarına Ģikayet etmiĢ gibi olurum. Allah güç versin / verdi de... Sizin bir kuruĢ infakınıza layık olmam için emirdir bu! Bir kuruĢunuza 5 saat!

<> Arada mola vereli.

<> Azaltılım

O zaman da hızımız kesilir, Mola sıcağı sıcağına gelenleri soğutsun istemem. Allah'ın kawli 23 yılda geldi. Bazen ayet gelmediği iki yıllar oldu. (Ben o hakkımı kullandım). 23 yılı Dedem Korkut ile hesapladık. Bunun içinde 8 yıl fiili Kur'an olduğunu bildirdi. Yani aslında 63 yaĢında terhil olan efendimizin NET resullüğü sekiz yıl, bunu biliyor muydunuz? Ben chatlere hangi yıl baĢladım?

<> 2001 eylül

Demek ki 8 yıl olmuĢ ama bu TEK ANLAMLI KUR'an için geçerli, biz Ģu anda tek, birbuçuk, iki cıvarında ve zaman zaman ÜÇÜNCÜ anlamını da veriyorum. Yani efendimizin Kur'an'ının 7 katı var bende 56 yıl gerekiyor. Bu kadar ömrüm olmadığına göre hızlandırılmıĢ biçimde Kawli Muhabbet edeceğiz... derim.

Sağlık problemi olursa, baĢkanlığa bildiririm ve chat o gün yapılmayabilir. Misafirimiz varsa AZALTABĠLĠRĠZ. Ama gerçekten Haftada bir kez çoluk-çocuk ile meĢgul olmak da Ġlahi emirden. (Aslında çocuk oyalamak, chat'ten daha zoooooor!)

Sizden saklamıĢtım ama söyleyeyim : ZigZag ile de chat'e baĢladık. (on gün falan oldu galiba). Benim GÜNDÜZÜM de en az dört saat chat ile geçiyor. Onlara haftada ÜÇ gün ve yoğun bilim üzerinden KMA'lık yapıyorum.

<> Zigzag mensupları duruyorlar mı? Eskisi gibi mi?

Onlar hep vardılar ve benden en ileri formülleri inanılmaz bir açlıkla bekliyorlardı.

<> Hanifislam'la ilgileniyorlar mı?

Hayır ilgilenmiyorlar sadece alabildiğine destekliyorlar sizi / bizleri.

<> Bakara-102 : tuttular Süleyman mülküne dair Şeytanların uydurup takib etdikleri şeylerin ardına düştüler, halbuki Süleyman küfretmedi ve lâkin o şeytanlar küfr ettiler, nasa sihir ta'lim ediyorlar ve Babilde Harut Marut iki melek üzerine indirilen şeyleri öğretiyorlardı, halbuki o ikisi «biz ancak bir imtihan için gönderildik sakın sihir yapmayı tecviz edib de kâfir olma» demedikce bir kimseye öğretmezlerdi, işte bunlardan kişi ile zevcesinin arasını...

<> Pardon

Ö.D. (Ö.D hem Özür dilerim demek, hem Önemli Değil demek) TiĢĢĢ = TeĢekkür, BiĢĢĢ = BirĢey değil, HoĢĢĢ hoĢgeldiniz veya hoĢça kalınız...

<> Yeri gelmiĢken Hawking uzay'a çıkacak, wanen'e binmek için mi?

Onun Klonu bu... Bu konuyu ileride izin verildiğinde açarım.

<> ĠnĢ biz de birgün bilimsel formüllere ulaĢır mıyız ?

Bu formüller ile ilgili bir ALIġTIRMA olsun diye size bir link vereyim :

http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_particles#Elementary_particles Oradaki TÜM size yeni gelen parçacıkları TEK BAġIMA ben buldum. (Bildikleriniz dıĢındakileri). O ve benzeri sayfalar sadece bir OVER-WRĠTE'tir! Bunların tümünü tek baĢıma benim öngördüğümden kuĢkusu olan var mı? Bir ara göz atınız bakınız 300 yıl sonraki bilgileri veriyorum. Hipotetik dediklerine bakmayın (Ha/vet Ģimdilik ama) aslında Cern deneyiyle bunlar bulunmaya baĢlayacaktır. BeĢ dk. ara veriyorum ki o okuduğunuz sayfa ZĠGZAG eseridir. (benzeri sayfaları kastedilyorum). Daha bunun en az yüz mislini de biliyorum. Sırayla sunuyorum onları. Ve Zig Zag ile conferans olduğumuzda bunlar over-write ile birlikte o tür sitelere otomatikman

http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_particles#Elementary_particles Oradaki TÜM size yeni gelen parçacıkları TEK BAġIMA ben buldum. (Bildikleriniz dıĢındakileri). O ve benzeri sayfalar sadece bir OVER-WRĠTE'tir! Bunların tümünü tek baĢıma benim öngördüğümden kuĢkusu olan var mı? Bir ara göz atınız bakınız 300 yıl sonraki bilgileri veriyorum. Hipotetik dediklerine bakmayın (Ha/vet Ģimdilik ama) aslında Cern deneyiyle bunlar bulunmaya baĢlayacaktır. BeĢ dk. ara veriyorum ki o okuduğunuz sayfa ZĠGZAG eseridir. (benzeri sayfaları kastedilyorum). Daha bunun en az yüz mislini de biliyorum. Sırayla sunuyorum onları. Ve Zig Zag ile conferans olduğumuzda bunlar over-write ile birlikte o tür sitelere otomatikman

Belgede 2009 Yılı Sohbetleri (sayfa 167-176)