• Sonuç bulunamadı

NLP– ZİHİN DİLİ PROGRAMLAMA TEKNİĞİ VE SATIŞTA KULLANIM

3.1. NLP TEKNİĞİNE KAVRAMSAL BAKIŞ VE KAPSAM

3.1.2. NLP’nin Varsayımları

Hemen her disiplinde, bilim ve sanat dalında, belli bir bakış açısına ek olarak, o bakış açısıyla belirlenmiş bazı varsayımlar bulunmaktadır. İlk etapta, doğruluğu ya da yanlışlığı konusunda tartışmaya ihtiyaç duyulmayan bu varsayımlar hem o alanın daha iyi anlaşılmasını sağlar hem de sava uygun bir dayanak ya da temel oluşturur. Bunlara bir teori üretmeden önce dayanılacak ön kabuller gözüyle de bakılabilir. Sonuçta ortaya çıkan teori, söz konusu varsayımları doğrulandığında, o alanın temel ilkeleri olarak değerlendirilebilir. NLP’nin de aynı işlevi gören varsayımları bulunmaktadır. Biyoloji ve dilbilim gibi modern bilimlere dayanan NLP’nin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olan bu varsayımlar, bireyin iç dünyasına ilişkin bazı verileri de içinde barındırmaktadır. Bunlar NLP’nin ortaya koyduğu teorilere dayanak oluşturduğu gibi, NLP çerçevesinde kullanılan hemen tüm uygulamaların da temelini oluşturur. Tek başlarına ele alındıklarında yetersiz kalabilen bu yaklaşımlar, birbirleriyle ve NLP uygulamalarıyla ele alındıklarında bir bütünlük sağlamaktadırlar. Dolayısıyla birbirlerini destekleyen bu yaklaşımların doğrulukları ya da ilkesellikleri, bir bütün olarak NLP’nin anlaşılmasıyla yeterlilik gösteren bir konuma sahip olmaktadır. NLP’nin varsayımlarından bazılarına aşağıda yer verilmektedir157.

• İletişimin Anlamı Alınan Tepkidir

İletişimde genellikle bir kimsenin bir başkasına bilgi aktardığı varsayılır. Taraflardan biri kendisi için “anlamlı” bir bilgiye sahiptir ve karşı tarafın aktarılmak istenilen şeyi anlamasını ister. Genellikle “istediğini söylediği” zaman sorumluluğunun sona erdiğini varsayar. Oysa etkili iletişimde konuşma tamamlandığında sorumluluk sona ermemektedir. Pratik açıdan bakıldığında aktarılan mesajın anlatılmak istenen şey değil, karşı tarafça anlaşılan şey olduğunun bilinmesi gerekir. İletişimde karşı tarafın ne anladığı ve nasıl tepki verdiği çok önemlidir.

157Melih Korukçu, Zihni etkin Kullanma Yöntemi (NLP)’nin Yaratıcı Sanat Olarak Tiyatro

Alanına Dramatik Yazarlık ve Oyunculuk Bağlamında Uygulanması, DEÜ Sosyal Bilimler

İletişimde “yanlış anlama”nın bazı nedenleri vardır: Birincisi, her birey konuşulan sözcüklerle ilgili farklı deneyimlere sahiptir. Bir sözcükle anlatılmak istenen şey genellikle bir başkasının aynı sözcükle anladığı şeylerden çok farklı olabilir. İkinci neden, mesajın aktarılmasında ses tonu ve yüz ifadesinin de çok önemli olduğunu ve karşı tarafın ancak anladığı kadarıyla tepki verebileceğini bilmemekten kaynaklanır. NLP, bu ikisi arasında bir uyumsuzluk olduğunda eylemlere önem verilmesi gerektiğini vurgular158.

Harita ve Temsil Ettiği Arazi Aynı Şey Değildir

Her birey, kendi kişisel deneyimlerinin, inanç ve değerlerinin, duygu ve düşüncelerinin ve hatta alışkanlıklarının oluşturduğu, zihinsel bir dünya modeline sahiptir. NLP terminolojisinde bu dünya modeli harita olarak adlandırılır. Dışsal koşulların tümüyle aynı olduğu durumlarda bile aynı şeyin, farklı kişilerce ayrı algılanmasının temelinde harita olarak adlandırılan bu dünya modeli yatar. Buna kısaca realite denilebilir. Bölge ise gerçekliktir159.

Bazı semantik (anlam) düzeyler arasında ayırım yapmak çok önemlidir. Semantik düzeylerden birincisi dünyadır. İkincisi bireyin dünya ile ilgili deneyimleridir. Bu deneyimler bireyin dünya “haritası” veya “modeli” durumundadır ve kişiden kişiye değişir. Her birey kendine has bir dünya modeli yaratır ve başkalarından farklı bir gerçeklik içerisinde yaşar. Kişi direkt olarak dünyaya dayalı eylemlerde bulunmaz, tersine, dünya hakkında yaşadığı deneyimlere göre eylemlerde bulunur. Bu deneyimler doğru veya yanlış olabilir. Deneyimler dünya ile benzerlik içermeleri ölçüsünde doğrudurlar ve yararlı olup olmadıkları da buna bağlıdır. Deneyim ya da dünya haritası, modeli veya temsili kişinin dünyayı nasıl algıladığını ve önündeki seçenekleri belirler. NLP tekniklerinin birçoğu bireyin dünya temsilini daha yararlı ve gerçek dünyaya daha uygun kılmak üzere değiştirmeyi içerir.

158 NLPGRUP and INALPTA,a.g.e., s.10.

159Steve Andreas & Charles Faulkner, NLP, Başarının Yeni Teknolojisi, Beyaz Yayınları, İstanbul,

Dil Deneyimin İkincil Temsilidir

Dil üçüncü semantik düzeydir. Önce dış dünyadan bir uyarı gelir. Sonra o uyarının temsil ve deneyimi yapılır. Son olarak da birey o deneyimi dil aracılığıyla tanımlar. Dil kendi başına bir deneyim değildir. Sadece bir deneyimin temsilidir. Sözcükler bireyin gördüğü, duyduğu veya hissettiği şeyleri temsil ederken kullanılan tesadüfi işaretlerdir. Başka dilleri konuşan insanlar aynı şeyleri temsil eden farklı sözcükler kullanırlar. Ayrıca her birey kendi yaşamında gördüğü, duyduğu veya hissettiği şeylerle ilgili diğerlerinden farklı (haritalara) deneyim kümelerine sahip olduğu için kullandığı sözcükler de kişiden kişiye farklı anlamlar taşır. İnsanlar bu anlamların benzerlik taşımaları ölçüsünde birbirleriyle verimli iletişimde bulunabilir. Benzerliklerin çok fazla olması durumunda bile iletişim sorunları ortaya çıkar160.

• Zihin ve Beden Aynı Sibernetik Sistemin Ayrılmaz Parçalarıdır ve Birbirlerini Etkiler

“Zihin” ve “beden” birbirlerinden bağımsız değildir. Her iki sözcük de aynı “bütün” veya “gestalt” ile ilgili parçalara işaret ederler. Bir bütün olarak hareket ederler ve birbirlerine bağımlı olarak karşılıklı etkileşimde bulunurlar. İnsan gibi bir sibernetik sistemin bir parçasında oluşan her şey sistemin geri kalanını da etkiler. Yani, bedenin fiziksel durumu düşünceleri ve düşünceler de hisleri etkiler. Algılama şeklinde girdiler, içsel düşünce süreci, duygusal süreç, fizyolojik tepki ve davranış şeklinde çıktıların hepsi aynı anda gerçekleşirler. Pratik açıdan bunun anlamı şudur; düşünme şekli, fizyoloji veya hisler doğrudan değiştirilerek bireyin düşünceleri değiştirilebilir. Aynı şekilde düşünme şekli doğrudan değiştirilerek fizyoloji ve hisler değiştirilebilir.

• Seçme Şansı Hiç Seçenek Olmamasından Daha İyidir

Seçeneklere sahip olmak, daha geniş bir hareket özgürlüğü elde edilmesi istenilen şey için daha fazla olanak demektir. Zorunlu çeşitlilik yasası, insanoğlu

da dahil olmak üzere her türlü sibernetik sistemde en geniş davranış seçeneğine sahip eleman veya insanın bütün sistemi kontrol edebileceğini söylemektedir. İnsan sistemlerinde kontrol sözcüğü, bireyin kendisine veya başkalarına ait deneyimlerin kalitesini belirli bir anda veya zaman içerisinde etkileyebilme yeteneğine işaret eder. Seçenek elbette seçeneksizliğe göre daha tercih edilir bir durumdur. Seçenekler ne kadar çok olursa o kadar iyidir. Bu durum NLP’ye göre istenen sonuç alınıncaya kadar davranışları değiştirmeye devam edilmesini gerektirir. Eğer yapılan işlem başarılı değilse, davranış değiştirilmeli ya da başka bir şey yapılmalıdır. Başarısız işlemin yerine yapılacak başka bir şeyin başarı şansı elbetteki daha fazla olacaktır. Başarılı oluncaya kadar davranışları değiştirmek gerekir.

Özetle NLP’ye göre; bir seçeneğe sahip olmak, hiç seçeneğe sahip olmamak demektir; iki seçeneğe sahip olmak, ikilem yaratabilir; üç ve daha fazla seçeneğin olması ise amaca ulaşmak için en iyi yolu seçme özgürlüğü getirir161.

İnsanlar istedikleri değişiklikleri gerçekleştirmek için gereken bütün kaynaklara sahiptir. Yapılması gereken tek şey bu kaynakların yerini bulmak veya erişmek ve sonra da doğru bağlamda ortaya çıkarmaktır.

• Başarısızlık değil, sadece geri besleme eksikliği vardır.

NLP’de deneyimleri başarısızlık çerçevesi yerine öğrenme çerçevesi açısından değerlendirmek daha doğrudur. Bir insanın herhangi bir konuyu başaramaması, başarısız olduğu anlamına gelmez. Sadece söz konusu şeyi yapmamanın bir yolunu bulduğu anlamına gelir. Yapılması gereken şey, başarmanın yolunu buluncaya kadar davranışı değiştirmektir 162.

NLP’nin bakış açısına göre, olaylar iyi ya da kötü değildir; her şey sadece bir durumdan ibarettir. Thomas Edison ampulü keşfetmek için yaptığı 9999 denemenin ardından yılmadan devam etmiş: “Başarısızlığa uğramadım, sadece

161 www.maximumbilgi.com; 12.02.2005. 162 y.a.g.e., s.17.

ampulün bulunamayacağı bir yol daha keşfettim” ifadesini kullanmıştır. Aslında hata olarak adlandırılan her şey insanoğluna birşeyler öğretir ve her hata, zamanında olumsuz ya da acı da olsa, bir gün avantaj olarak geri döner. Belirli bir sürecin sonunda, sonuçları üreten davranışlar fark edilmeye, önceliklerin doğru zamanda hayata geçirilmesine ve buna göre çaba harcanmasına başlanır163.

NLP kavramını ve varsayımlarını daha iyi anlayabilmek için Bölüm 3-2’de NLP iletişim modeline yer verilmiştir.