• Sonuç bulunamadı

NEOKOROS TAPINAKLARINDAKİ MİMARİ VE MİMARİ DEKORATİF UNSURLARIN KARŞILAŞTIRILARAK

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM NEOKOROS TAPINAKLAR

4.7. NEOKOROS TAPINAKLARINDAKİ MİMARİ VE MİMARİ DEKORATİF UNSURLARIN KARŞILAŞTIRILARAK

DEĞERLENDİRİLMESİ

İmparator Hadrianus ile birlikte Anadolu’da başlayan yoğun imar çalışmalarının en önemlileri “Neokoros Tapınakları” dır. Onun baş tanrı Zeus ile eş görülmesi, bu yapıların Anadolu’da filizlenen Panhellenia düşüncesinin eserleri olarak inşa edilmesini sağlamıştır. Anadolu’da Hadrianus dönemi öncesinde karşımıza çıkan tapınakların metrik ölçüleriyle, neokoros tapınaklarının ölçüleri karşılaştırıldığında, dört büyük neokoros tapınağı Roma döneminde Anadolu’daki en büyük ölçülere ulaşmayı başarabilmiş, Hellenistik dönem ve öncesinde inşa edilmiş tapınaklarla boy ölçüşebilecek ender yapılardı. Ne yazık ki depremler ve yağmalanma nedeniyle, bu yapıların temelleri dışında günümüze fazla bir şey kalmamıştır. Ayrıca bu dönem hem mimari hem de plastik sanatlardaki özellikleriyle, Arkaik çağda İonia da başlayan parlak dönemin tekrar canlandığı dönem olarak Roma tarihi içerisindeki yerini almıştır.

Mimari Karşılaştırma

Bu dört büyük tapınağı metrik olarak karşılaştırdığımızda, Kyzikos 50.2 X 109.7 m, Smyrna 50X100 ? m, Ephesos 33X60 m, Tarsos 50,70X106,80 m ölçülerindedir. Ephesos örneği dışında diğer üç tapınağın ölçülerinin birbirlerine çok yakın oldukları görülmektedir. Ephesos Tapınağı’ndaki metrik küçüklük, doldurulmuş limana tapınağın sığdırılma çabasından kaynaklanmış olmalıdır. 2. yüzyıl başlarına gelindiğinde, Ephesos’da bu büyüklükte bir yapıyı yerleştirecek başka bir nokta bulunmamaktaydı.

Ortalama 50X100 m ölçülerinde inşa edilen bu büyük tapınaklar, daha çok eski İon tapınaklarını anımsatır tarzdaydılar ve Roma’nın daha küçük ve işlevsel olan tapınaklarının dışında bir stili yansıtmaktaydılar. Belki de bu mimari tarz, ekonomik güçle de bağlantılı olarak Hadrianus’un geçmişe olan özleminin bir sonucuydu. Bu özellik göz önüne alındığında Roma döneminde Anadolu mimarisinin daha çok

Hellenistik gelenekle de bağlantılı olduğu anlaşmaktadır569. Bu genel durum Hadrianus’un birinci bölümde de bahsedilen Panhellenia anlayışıyla da örtüşmektedir.

Bu tapınakların en önemli öncülerinden biri, Atina’da Hadrianus tarafından yaptırılan doğu batı doğrultulu dipteros planlı ( 41,15X107,90 m) Olympieion’dur570 (Şek. 44). Fakat bu tapınak dipteros plan yapısı ile Anadolu’daki neokoros tapınaklardan ayrılmaktadır571(Şek. 45).

Ephesos’daki tapınak dışında, diğer 3 tapınağın ön cepheleri kuzeydoğu ya da kuzey batıya bakmaktadır572. Daha çok erken Yunan geleneğinde karşımıza çıkan doğu-batı uzantılı planlamanın bu tapınaklarda tam olarak uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Buradan da, Roma döneminde, Hellenistik geleneğe bağlı olan tapınaklarda eski unsurlarla yeni unsurların karıştırıldıkları anlaşılmıştır. Diğer bir yenilik olarak erken geleneğin ürünü olan opisthodomoslar bu tapınaklarda Roma etkisiyle çok nadir görülmektedirler.

Tapınakların temel yapısı ise dönemin bir mimari başarısı olarak opus caementicium tekniğinde ya da bununla bağlantılı yarı taş tonoz desteğiyle yapılmıştır. Bu teknik Kyzikos’da erken kemer sisteminin yeni bir mimari özellik olan beton tarz ile birleşiminden ortaya çıkmaktadır. Bununla beraber opus quadratum ve opus incertum teknikleri Kyzikos’da taşıyıcı tonozların inşaasında kullanılmış olan diğer taş örme teknikleridir573(Şek. 7). Bu teknikte en önemli unsur görünmeyen içyapının Roma betonuyla doldurulmasıdır. Ephesos’da bu tarz taşıma, fonksiyonu dışında dar alanın denize doğru genişletilmesi ve sıvılaşan zeminin sağlamlaştırılmasında kullanılmıştır. Böylece Roma döneminde bu denli büyük tapınakların yapımında en önemli unsur, aslında tonlarca yükü taşıyan opus caementicium tekniğinde yapılmış olmalarıdır574.

569Ward-Perkins, s. 305. 570

Dinsmoor, s. 280. 571Dinsmoor, s. 280.

572Bkz. tapınak planları(Tarsus, Smyrna, Kyzikos) 573Barattolo, s. 100.

574

Tapınakların düzenleri ise diğer Roma yapılarının genel stiline de bağlı olarak korinth tarzıdır575. Bu tapınaklar içerisinde Smyrna Tapınağı’nda bir korinth başlığı ele geçse de bunun Antoninler mi yoksa Hadrianus dönemine mi ait olduğu çok açık değildir. Ayrıca Hadrianus dönemi Smyrna sikkelerinde karşımıza çıkan İonik sütun başlığı betimlemeleri tapınağın İonik tarzda yapılmış olabileceğini de akla getirmektedir. Fakat diğer Kyzikos, Ephesos ve Tarsos tapınaklarının korinth düzeninde yapıldıkları eldeki sütun başlıklarına ait parçalardan anlaşılmaktadır (Şek. 14-29-39).

Plan açısından bu dört büyük tapınağı kesin olmasa da eldeki arkeolojik verileriden dolayı pseudodipteros planlı olarak yorumlamak gerekmektedir. Bu plan stili Hellenistik kökenli olsa da, Roma döneminde Anadolu’da yaygın olarak kullanılmaya devam etmiştir576. Ayrıca bu tapınakların Hadrianus döneminde ekonomik olmaları nedeniyle de “pseudodipteros plan” tipinde yapıldıkları düşünülmektedir.

Tapınakların pseudodipteros planla bağlantılı olarak uzun kenarlarında 15 ile 21, kısa kenarlarında ise 8 ile 10 arasında bir sütun diziliminden bahsetmek mümkündür. Eldeki sikke ve plan verileri aracılığıyla bu tapınakların Oktastylos (8), tarzında bir ön cephe mimarisine sahip oldukları söylenebilir. Çok sütunlu bu ön cephe anlayışı hem Hadrianus döneminin ihtişamına, hem de eski geleneğin tapınak stillerine uymaktadır.

Sütun aralıklarına baktığımızda Kyzikos 4,2 m ve Tarsos 4,8–5,2 m ölçülerine sahiptir. Kyzikos Tapınağı’nın çizilen öneri planlarında kısa ve uzun kenar aralıklarının birbirine eş ve bir sütun çapının iki katı iken, Tarsos Tapınağı’nda bu oranlamaya uyulmadığı ve kısa ile uzun kenarlardaki açıklıkların birbirlerine denk olmadıkları anlaşılmaktadır577. Özellikle Tarsos Tapınağı’ndaki plansal hesaplamalar ele geçen parçalar üzerinden yapıldığı için sütun aralarının ölçümleri kesin değildir. Benzer bir belirsizlik Ephesos Olympieion Tapınağı için de geçerlidir.

575Anabolu, (Tapınaklar) ss. 95-99. 576Anabolu, (Tapınaklar) s. 27. 577

Tapınakların sütun yükseklikleri araştırmacılar tarafından hesaplanmış olsa da metrik olarak kesin bir sonuca varmak güçtür. Fakat en azından Kyzikos ve Tarsos’daki tapınakların (kaide ve başlıklar dâhil olarak) sütun yükseklikleri ortalama 20 m civarındadır. Buna karşın Ephesos Olympieion Tapınağı’nın sütun boyunun 13 m ? ölçüsüyle diğer iki örneğe nazaran daha kısa kaldığı anlaşılmaktadır. Eğer Smyrna Tapınağı’nın ön cephe uzunluğunu 50 m ve sütun çapını 1.8 m Kyzikos ve Tarsos tapınaklarıyla bir görürsek Smyrna Tapınağı sütunlarının da 17 m? civarı bir sütun uzunluğuna sahip olması muhtemeldir. Bu ölçülere paralel olarak Atina Olympieion Tapınağı 41,15 m’lik ön cephe uzunluğuna karşın sütun boyunun 17,37 m olduğu anlaşılmaktadır578. Sonuç olarak kabaca bir hesaplamayla ön cephenin uzunluğuyla orantılı olarak sütun yüksekliklerinde de bir artıştan bahsetmek bu grekoromen tapınaklar için doğaldır.

Tapınaklardan ele geçen sütun çaplarına baktığımızda Tarsos: 2.1 m, Kyzikos: 2.0 m, Smyrna: 1.8 m(?), Ephesos: 1.7 m(sütun başlığı) ölçüleriyle birbirlerine yakın çaplarda karşımıza çıkmaktadırlar. Eldeki fragmanlardan yapılan hesaplamalarla saptanan bu ölçülerde oynamalar olsa da genel olarak doğru kabul edilebilir. Yukarıda bahsettiğimiz sütun boyları ve peristasis genişliğiyle karşımıza çıkan doğru orantıdan burada da bahsetmek mümkündür. Sonuç olarak sütun çaplarındaki genişlik, sütun boyundaki uzama ve peristasis genişliği arasında doğru bir orantının varlığı yadsınamaz.

Eldeki veriler ışığında tapınakların temenosları incelendiğinde sadece Ephesos’daki (350X225 m) tapınağın temenos ölçüleri saptanabilmiştir579. Diğer tapınaklardan Kyzikos Tapınağı’nda veri azlığı, Tarsos Tapınağı’nın modern kent içinde kalması, Smyrna Tapınağı’nın 19. yüzyılda yapılan planları dışında arazi üzerinde hiçbir arkeolojik verisine ulaşılamaması nedeniyle tapınakların temenosları hakkında metrik bir ölçüden bahsetmek güçtür. Fakat kent planlaması açısından bakıldığında mimari büyüklükle de bağlantılı olarak bu yapılardan ikisi kentlerin sınır noktalarında kurulmuşken diğer ikisi kent merkezinde konumlandırılmışlardır.(Şek. 4-20-27) Smyrna ve Ephesos tapınakları bu

578Dinsmoor, ss. 281-283. 579

açıklamaya göre sınır bölgesinde kurulan en iyi iki örnektir. Smyrna Tapınağı erken gelenekle de bağlantılı olarak Değirmen Tepe üzerinde ve kent dışı denebilecek bir konumda inşa edilirken, Ephesos Tapınağı da kuzey kent sınırlarına dayanmaktadır. Kyzikos ve Tarsos’daki tapınaklar ise kent planı içinde yer alan örneklerdir.

Tablo 4. Vitruvius’a Göre Sütul Alt Çaplarının Sütun Aralıklarına Oranı

DÜZENLER ORANLAR