• Sonuç bulunamadı

KYZİKOS ZEUS HADRİANUS TAPINAĞ

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM NEOKOROS TAPINAKLAR

4.1. KYZİKOS ZEUS HADRİANUS TAPINAĞ

Mimari Özellikler

Roma dönemi tapınakları incelendiğinde Anadolu’da bulunmuş en büyük tapınak Kyzikos Zeus-Hadrianus Tapınağı’dır393(Şek. 4). Tapınak hakkındaki ilk veriler antik yazarlar Cassius Dio394 ve Aelius Aristides’ten edinilmektedir395. Bizanslı Anastasius (İ.S. 491–513) yapıyı Hadrianus’un kusursuz bir tapınağı olarak tanımlamaktadır396. Tapınaktan 17. yüzyılda dünyanın 7. harikasından biri olarak bahsedilmekteydi.397 Tapınakla ilgili ilk gözlemler ve araştırmalar batılı gezginlerin alanı ziyaretleriyle başlamıştır. Yapı hakkında en kapsamlı ve ilk ciddi çalışmayı 1431 ve 1444 yılarında bölgeyi iki kez ziyaret eden Anconalı Cyriacus

393

Reşit Mazhar Ertüzün, Kapıdağ Yarımadası ve Çevresindeki Adalar, İstanbul, 1998, s. 128. 394Ertüzün, s. 128; “Antoninus döneminde meydana gelen büyük bir deprem birçok şehirleri zalimce hırpaladı, diğerlerini tamamen altını üstüne getirdi. Bithynie ve Hellespontos’u mahvetti. En çok ızdırap çeken şehirlerden biriside Kyzikos oldu; o zaman mevcut bulunanların en güzeli ve en büyüğü olan tapınmağın yıkıldığını gördü.”

395

Ertüzün,ss. 126-127, Aelius Aristides:

“Başardığınız esere bakarken onun âdeta bir çılgınlık işareti olduğu düşünebilir. Bunu meydana getirmek insan gücünün üstünde görünüyor. Kaldırıp tapınağın yapısı arasına soktuğunuz ada parçasının, yerinde kalandan daha büyük olup olmadığını insan kendi kendine soruyor. Bu kadar muazzam bir binayı ancak bir tek şehrin yapacağından ve yalnız sizin ocaklarınızın böyle bir taş kitlesini temin edebileceğinde herkes hemfikirdir.

Evvelce gemiciler dağlarının şekillerine bakarak çeşitli adaları birbirinden ayıklıyorlardı. Şimdi tapınağınız dağların yerine geçti. Beldeniz fenerlere ve işaret bayraklarına lüzum kalmadan gemicilere yol gösteren tek şehirdir. Böylece bütün ufku dolduran tapınakşehrin durumunu gösteriyor ve aynı zamanda sizin yüceliğinize şahadet ediyor.

Büyüklüğüne rağmen o büyük olduğundan da güzeldir. Eğer Homeros ve Hesiodos buradan geçselerdi Troia'nın duvarlarındaki efsaneyi değiştirerek Poseidon ve Apollon'nun mükemmel bir şekilde başardıkları eserin yerine memnuniyetle bunu yerleştirirlerdi.

Denebilir ki mermer parçalarından her biri bir tapmak kadar büyüktür; tapınak bir peribolos büyüklüğündedir ve peribolosu ile birlikte bir şehrin yerini kaplamaktadır. Şehir halkının ne kadar zengin olduğunu görmek için buradan artık üç katlı evleri, üç sıra kürekli gemileri değil, fakat ölçüleri bütün binaları kat kat aşan, üst üste üç kısımda oluşan, görünüşü bütün benzeri yapıları geçen bu muhteşem tapınağa bakmak yeterlidir. Kavaklarla çevrilmiş birinci katı ne kadar güzel görünüyor. Bazı kısımlarının adeta yere basmadığı sanılıyor. Orta katı bildiğiniz gibidir. Yolları da yer altında ve asma olarak etrafını dolaşıyor; hattâ ilâve bir şey olduğunu hiç belli etmiyor ve bina ile beraber yapılmış gibi görünüyor. Görülecek ve takdir edilecek ayrı ayrı bir yeraltı katı ve mahallin ulûhiyetine tahsis edilmiş orta katı vardır. Ne kadar geniş ve kullanışlı oldukları buradan görünmeyen, fer'i bir rol oynayan ve bütün binanın uzunluğunca devam edip onu çevreleyen alt ve üst kat galerileri hakiki bir gezinti yeri teşkil etmektedir ve bu nedenle yapılmıştır.”

396Burrell, (Hadrian) s. 2. 397

gerçekleştirmiştir398. Cyriacus’un bu çalışması, daha sonra bölgeye gelen bilim adamlarına ışık tutmuştur. Bugün modern bilim adamlarının tapınakla ilgili kullandıkları çizimler, Anconalı Cyriacus’a aittir399. Anconalı Cyriacus’dan sonra bölgede kapsamlı araştırmalar, 19. yüzyılın ikinci yarısı içinde Perrot tarafından yapılmıştır. Perrot tapınağı Ephesos Artemis Tapınağı’nın yerine geçen 7. harika olarak tanımlamıştır400. Bu yayından sonra Ashmole, alan ile ilgili bir çalışmada bulunmuş ve o da tapınağı, Reinach’dan alıntı yaparak dünyanın 8. harikası olarak görmüştür401. Daha sonra bir Türk araştırmacı olan ve bölge arkeolojisini çalışan Ertüzün, tapınakla ilgili çeşitli yorumlarda bulunmuş ve çalışmalarını bir kitap haline getirmiştir402. Tapınakla ilgili son çalışmalar ise 1989–1996 yılları arasında Prof. Dr. Abdullah Yaylalı tarafında yürütülen kazılarda elde edilen sonuçlar olmuştur403. Bu çalışmalara paralel olarak 1990 yılında Schulz ve Winter tarafından bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu iki araştırmacının tapınağın planına yönelik tezlerine karşın 1995 yılında Barattolo tarafından tapınak bir kez daha gözden geçirilip özelikle tapınağın planı için Roma döneminde Anadolu’da şimdiye kadar hiç rastlanılmamış dipteros plan önerilmiştir404.

İmparator Hadrianus, 123 yılında Anadolu’ya yaptığı ilk kapsamlı gezisi sırasında Kyzikos’a gelmiştir405. Hadrianus Hellenistik dönemde ya da daha sonrasında yapımına başlandığı düşünülen ve uzun zamandır bitirilemeyen Zeus tapınağının tamamlanma çalışmalarına katkıda bulunmuştur406. 120 yılındaki büyük

398 Barattolo, s. 79; Anconalı Cyriacus orjinal metinleri malesef ele geçmemiştir. Metinlerin 1513 yılında Pesaro’daki Costanza Sforza’da ve Alessandra kütüphanesindeki yangında yok olduğu bilinmektedir. Bunun yerine bugün orjinalden kopya olduğu bilinen metinler ve çizimler kullanılmaktadır.

399

Barattolo, 32–39. 400

Perrot, s. 352.

401B. Ashmole, Cyriac of Ancona and the Temple of Hadrian at Cyzicus, JWCI Vol. 19, 1956, s. 191. 402Ertüzün, ss. 124–142.

403Abdullah Yaylalı, Kyzikos 1996 Arkeolojik Kazıları, KST XIX-II, Ankara, 1997, ss. 367-389. 404

Barattolo, ss. 57–108.

405Paschale 475,10; Halfmann, ss. 191–199; Paschale; Hadrianus’un kente ilk gelişini 123 olarak belirtirken Halfman’nın önerisi 124’tür.

406Nurettin Koçhan, Kyzikos 1989 Kazısı Hadrian Tapınağı Mimari Bezemeleri, TAD XXIX, 1991, s. 120; Tapınağın 1. yüzyıl içinde yapımına başlandığını fakat maddi sıkıntılar nedeniyle yarım bırakıldığından bahsetmektedir: Burrell,(Neokoroi) s. 1; İ.Ö. 2. yüzyılda başka bir tanrı (Zeus) için yapımına başlanılan Kyzikos’taki tapınağın Olympieion’la benzerlik taşımasının inanılması güç bir tesadüf olduğundan bahsetmektedir. Ayrıca kazı sonuçlarında elde edilen materyalin tamamının Roma dönemine ait olduğunu vurgulamıştır.

depremin yıkımını atlatmaya çalışan halk, Hadrianus’dan yardım beklemekteydi407. Bölgenin yaralarını saran Hadrianus, tapınağın da yapım çalışmalarına hız verdirerek kendi döneminde tamamlanmasa bile büyük bir kısmının yapımını finanse etmiştir408. Tapınağın 161 yılındaki depremden önce tam olarak tamamlanıp tamamlanmadığı bilinmemektedir. Hadrianus, bu deprem ile yıkılan tapınağın yapım çalışmalarını tekrar başlatmış, tapınak ancak Marcus Aurelius döneminde bitirilmiştir409. Tapınağın muazzam boyutunun Aristides, Cassius Dio ve Malalas tarafından birçok kez vurgulandığı daha öncede değinilmişti410. Anconalı Cyriacus, Tapınağın arşitravında mimar Aristenetos’un adının kazınmış olduğunu söyler411. Ayrıca Antoninus Pius dönemine tarihlendirilen sikkelerde 8 sütunlu tapınak olarak tanımlanmaktadır412

.

Yazılı kaynaklarda, Kyzikos’da İmparator Hadrianus onuruna düzenlenmiş Hadrianeia oyunlarından bahsedilmektedir413. Bilim adamları arasında bu oyunların Hadrianus döneminde mi yoksa Antoninus Pius döneminde mi başlatıldığı tartışma konusudur. Bu oyunların tapınağın yapımında katkısı olan Hadrianus onuruna düzenlenmiş olmaları daha muhtemeldir414. Hadrianeia oyunlarının Smyrna, Ephesos gibi “Koinon Asias” birliğine bağlı diğer neokoros unvanı almış kentlerde de Hadrianus onuruna kutlandığı bilinmektedir415. Olimpiyat oyunlarıyla benzer bir nitelik taşıyan bu yarışmaların içeriği hakkında çok fazla şey söylemek güç olsa da en azından oyunların Hadrianus’un ölümünden sonra, beş yılda bir (pentaeteris) gerçekleştirildiği düşünülmektedir416.

407Şahin, (Epigraphica) s. 15.

408Price, (İktidar) s. 256; Barattolo, s. 71; Tapınağın finansörleri içerisinde Hadrianus’un yeri yadsınamasa da “K” yani Asia birliğinin yardımları da göz ardı edilmemelidir. Özellikle Hadrianus’tan sonra bu birliğin gücüyle tapınak inşa edilmiştir.

409Barattolo, s. 71. 410Price, (İktidar) s. 256. 411Barattolo, s. 70:

Cyriac’ı n belirttiği mimar Aristenotos’un isminin doğru yazımının “Aristenetos” olduğu belirtilmektedir. Bununla beraber yazıtın genelinde gramer hataları bulunmaktadır.

412Barattolo, s. 65. 413

Barattolo, s. 64. 414Barattolo, ss. 62-65.

415Barattolo, s. 68; Bu birlik içindeki kentler Pergamon, Smyrna, Ephesos, Sardis, Kyzikos, Laodicea, Miletos ve Tralleis’di.

416

Simon, Price ve Cyriacus’un aktardıklarından bu tapınağın alınlığında bir Zeus heykelinin bulunduğu belirtilse de tapınağın sadece Zeus’a değil aynı zamanda imparator Hadrianus’a da adandığı düşünülmektedir417. Tapınağın tam olarak hangisine adandığı kesinlik kazanmasa da Zeus ve Hadrianus’un ortak bir kültte tapınakta tapınım gördükleri düşünülebilir. Çünkü benzer bir şekilde hem Hadrianus’a hem de Zeus’a Atina’daki Olympieion’da da tapınılmaktaydı418.

Caracalla döneminde bölgede çıkan iç savaşlarda Kyzikos’un Romalıların tarafını tutması, kente ikinci neokoros unvanının verilmesinde etkili olmuştur419. Bu tarihte tapınakta yapılan onarım çalışmaları ile yeni düzenlemeler gerçekleştirilerek yapı Septimius Severus’a adanmıştır420. Severus döneminden sonra tapınağın en azından Orta Çağ’a kadar büyük bir kısmının ayakta kaldığını, Anconalı Cyriacus’dan öğrenmekteyiz. Cyriacus Kyzikos’a yaptığı ziyaretler sırasında tapınağın yağmalanmasına şahit olmuş ve bundan duyduğu üzüntüyü dile getirmiştir421. Cyriacus 1431 yılında bölgeye yaptığı ilk gezisi sırasında, tapınağın 31 sütununun ayakta olduğundan bahsetmektedir. 1444 yılında yaptığı ikinci gezisinde ise sütun sayısının 29’a düştüğünü belirtmiştir422. Anadolu’daki bu en büyük Roma Tapınağı’nın Bizans ve Osmanlı dönemindeki yağmalarla tamamen ortadan kalktığı ve günümüze yığıntı bir tepe konumunda kaldığı üzücü bir gerçektir.

Abdullah Yaylalı tarafından gerçekleştirilen son kazılarda tapınağın etrafında ele geçen kireç çukurları, alandaki yıkımın nedenli yoğun olduğunun ıspatıdır423. Bu muhteşem tapınağın büyüklüğü yıkımının da çok kolay olmadığını gözler önüne sermektedir. Tapınağın yapımından yaklaşık 1900 yıl geçmiş olsa da yığıntılarının oluşturduğu alan bugün yapay bir tepecik görünümündedir. Yapının hem insan hem de doğa eliyle zarar görmesine karşın, bugünkü hali bile yaklaşık 1900 yıl önceki muhteşemliği ve büyüklüğü konusunda fikir vermektedir.

417Burrell,(Hadrian) ss. 31-50. 418Price, (İktidar) s. 247. 419

Reinach, ss. 244-252.

420Abdullah Yaylalı, 1993 Kyzikos Kazısı Etkinlikleri KST XVI-II, Ankara, 1994, s. 110. 421Barattolo, s. 79.

422Barattolo, s. 79, dnt.163. 423

Tapınak hem opus caementicium, hem de taş tonozlardan inşa edilmiş dehlizlerin üzerine yerleştirilmiştir (Şek. 5).424Tapınağın temellerinde toplam 7 tonoz bulunmaktadır. Bu tonozlar, zeminin sağlamlaştırılarak ağır mimarinin nasıl taşındığını açıklamaktadır. Erken mimari örneklerde, özellikle zeminin sağlam olmadığı yerlerde inşa edilen tapınaklarda sadece kemerli tonozlar kullanılırken; örneğin, Klaros Apollon Tapınağı’nda olduğu gibi; Roma dönemiyle beraber harçlı temellerin de, kullanılmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Burada Roma, hem tonoz- kemer mimarisindeki üstünlüğünü kullanmış, hem de dönemin yeni malzemesi olan beton-harç yapı tarzını da kullanarak temellerin sağlamlaştırılması gerçekleştirilmiştir. Tapınağın üst yapısı kadar dehlizli alt bodrum katları da dönemin hatibi Aelius Aristides tarafından vurgulanmaktadır425.

Tapınakta yapılan araştırmalar sonucu, yapının ölçüleri hakkında farklı fikirler ortaya çıkmıştır. Mimari ölçülerle ilgili ilk ciddi çalışmayı Anconalı Cyriacus gerçekleştirmiştir426. Bu veriler Cassius Dio ve Aelius Aristides’in tapınağın boyutları ile ilgili verilerinin bir özetidir ve Anconalı Cyriacus’un verileri ile antik yazarların verileri arasında büyük bir çelişki görülmemektedir. Anconalı Cyriacus’a ve diğer antik yazarlara göre tapınağın boyu 240 Yunan ayağı 109,7 m, eni ise 110 Yunan ayağı 50,2 m, tapınağın cellası ise 140 Yunan ayağı 21,3 m, iki sütun aralığı 4,2 m, bir sütunun boyu ise 21,3 m’dir427.

Bu ölçüler tapınakta yapılan daha sonraki araştırma sonuçlarıyla benzerlikler taşısa da farklılıklar da bulunmaktadır. Fakat bunlar içerisinde tapınakla ilgili son kapsamlı yayını yapan Barattolo, diğer araştırmacılardan Cyriacus, Perrot/Guillaume, Reinach, Hasluck, Robertson, Dinsmoor, Ertüzün, Ashmole, Schulz/Winter’in önerisi olan pseudodipteros 8X15 sütunlu plan yapısını kabul etmemekte, tapınağın dipteros 8X30 sütunlu olduğunu vurgulamaktadır428. Fakat onun dipteros plan içinde de birbirinde farklı önerileri bulunmaktadır. Özellikle cellanın yapısı ve tapınağın

424 Barattolo, ss. 80–84. 425Ertüzün, s. 126. 426Barattolo, s. 77. 427Barattolo, s. 79. 428 Barattolo, ss. 92-93.

planı konusunda üç farklı öneri ileri sürmektedir429. Fakat tapınağı diğer çağdaşlarıyla karşılaştırdığımızda bunun pek de mümkün görünmediği anlaşılmaktadır. Batı Anadolu’da plan yapısı anlaşılan Roma tapınaklarına baktığımızda genelde korinth tarzında pseudodipteros plan uygulamıştır. Anadolu’da buna en iyi örnekler Ephesos430, Aizanoi431, Tarsos432 pseudodipteros planlı Hadrianus tapınaklarıdır.

Tapınağın mimari elemanlarının ölçülerine bakıldığında bugün alanda yapılan kazı ve araştırmalarda ele geçen mimari parçalar sayesinde kesin olmasa bile doğruya yakın verilere ulaşmak mümkün olmuştur433. Ele geçen mimari verilerin ölçüleri şöyledir: Baştaban/Arşitrav 1,82 m, Friz 1,59 m, Korniş 0,70 m, Kyma 0,82 m.

Bu ölçülerden de anlaşıldığı gibi tapınağın mimari parçaları Anadolu’da şimdiye kadar ele geçmiş örneklere göre daha büyük ve görkemlidir. Özellikle ölçüleri bakımından, bu tapınakla karşılaştırılabilecek diğer tapınaklar Atina’daki Olympieion434, Roma’daki Jupiter Venus435 tapınaklarının yanında Anadolu’daki çağdaşları Ephesos, Smyrna, ve Tarsos neokoros tapınaklarıdır.

Hem mimari verilerin niteliği hem de ölçüler bazında bakıldığında, Hadrianus öncesinde yapılmış tapınaklarla bu tapınağı karşılaştırmak pek de mümkün görünmemektedir. Bunun en önemli nedeni Didyma Apollon Tapınağı dışında diğer tapınakların mimari parçalarında Kyzikos Tapınağı’ndaki ölçüleri yakalamak zordur. Tapınağın ön cephesine ilişkin diğer bir tartışma ise, yapının heksastylos mu yoksa oktostylos mu olduğudur. Cyriacus’da bu konuda kesin bir yargıya varamaz436.

429

Schulz. A/E.Winter, Historisch-archaologische Untersuchungen zum Hadriantemple in Kyzikos, Asia Minor Studien 1, Bonn, 1990, s. 76.

430Karwiese, (Mary) ss. 311-319, 1995 Scherrer, (Olympieion) ss. 137-144. 431Naumann, (Zeustempel) ss. 1-95.

432

William Bell Dinsmoor, The Architecture of Ancient Greece, New York, 1975, s. 283. 433Barattolo, 79, 1995; Schulz/Winter, ss. 62-63.

434Dinsmoor, s. 282.

435D.E Strong, Late Hadrianic Architectural Ornament in Rome, BSR XXI, 1953, s. 127. 436

Cyriacus’un verilerinden sağda ve solda toplam 30’ar önde 20, arkada ise 12 sütunun, toplam da ise 77 sütunun tapınağı çevrelediği anlaşılmaktadır437.

Tapınağın 8X15 sütunlu oktostylos yapısı genel olarak Cyriacus, Perrot/Guillaume, Reinach, Hasluck, Robertson, Dinsmoor, Ertüzün, Ashmole, Schulz/Winter tarafından kabul görse de, Reinach 6X15 sütunlu heksastylos planı önermiştir438. Barattolo’da 8X30 sütunlu dipteros öneriyi dile getirmiştir439(Şek. 6).

Tapınağın pseudodipteros planlı olması ve ele geçen sikkelerde önde sekiz sütunun yer alması araştırmacıların 8 sütunlu oktostylos önerilerini daha mantıklı kılmaktadır440 (Şek. 7-8). Sikke betimlemelerinde korinth tarzındaki 8 sütunlu oktostylos tapınak, ilk olarak Antoninus Pius döneminin sonlarına doğru ortaya çıkmış, ondan sonra da Marcus Aurelius ve Lucius Verus sikkelerinde betimlenmiştir441. Yaklaşık 100 yıl tapınak birinci neokoros unvanını korumuş; daha sonra Caracalla sikkelerden de anlaşılacağı gibi, ikinci neokoros unvanını almıştır442.

Panhellenia düşünce anlayışını yayma amacındaki Hadrianus, Atina’da Olympieion Tapınağı’nı tamamlarken, Anadolu’da da Kyzikos Tapınağı’nı benzer bir amaçla tamamlatmıştır. Böylece geniş bir coğrafyaya yayılan Grekoromen dini ve yaşam tarzı, kurumlarıyla beraber Hadrianus ve onun yarattığı Panhellenia ideali etrafında toplanmıştır. Bu düşüncenin Anadolu’da filizlenen en önemli kurumu da tanrı Zeus’a ibadet görünümü altında imparator Hadrianus’a tapınılan neokoros tapınaklarıdır.

Mimari olarak Panhellenia düşüncesinin desteklenmesi ve kalıcı hale gelmesi gerekiyordu. Hadrianus’un Kyzikos’daki tapınak projesi, Anadolu’da bu anlayışın doğduğu ilk eserdir. Anadolu’daki büyük çaplı neokoros tapınaklarının ilki olan Kyzikos Zeus - Hadrianus Tapınağı, daha sonra Smyrna ve Ephesos’da inşa edilecek

437Barattolo, s. 92. 438 Reinach, ss. 516-545. 439Barattolo, s. 100. 440Schulz/Winter, ss. 62-63. 441Burrell, (Neokoroi) s. 89. 442 Burrell, (Neokoroi) s. 94.

olanların öncüsü konumundadır. Yakındaki Prokonnessos (Marmara Adası) ve Dokymaion (Afyon), tapınağın yapımında en önemli rolü üstlenmiş olan mermer ocaklarıdır.

Mimari Dekorasyon

Yıllardır depremler sonucu oluşmuş olan büyük tahribatlar, tapınaktan geriye çok az şey bırakmıştır. Yinede kalan buluntular tapınağın genel yapısı hakkında bilgi edinmemizi sağlamaktadır.

Bu buluntular içinde en önemlilerinden birisi, salkım yaprakları ve dallarıyla bezenmiş, muhtemelen tapınağın cellasında kullanılmış olan tambur parçasıdır443 (Şek. 9). Ayrıca sütun başlığının altındaki ilk tambur parçaları üzerinde, Hadrianus dönemine özgü, ince eliptik vazo süsleri görülmektedir444 Bu süslemelere Aizanoi Zeus, Notion Athena ve Herakleia Pontike’deki tamburlarda da rastlanılmaktadır.445 Bunların yanı sıra tapınağın genel mimari yapısı hakkında fikir verecek kymation, friz ve çörtenlere ait parçalar da tapınak alanı içinde sınırlı sayıda da olsa ele geçmiştir446.

Diğer bir önemli plastik buluntu da, frize ait olduğu düşünülen plastik kabartmalı parçalardır (Şek. 10 ). Çok az oranda ele geçen bu parçalar friz hakkında fikir vermektedir447. 1,52 m -1,55 m eninde olan friz kabartmalarında Parthlara karşı Lucius Verus’un 162-166 yılları arasında Ephesosu karargâh yaparak kazandığı zaferler resmedilmiştir. Kyzikos’daki tapınak frizleri de bu konu ile bağlantı kurularak tarihlendirmeye ve açıklanmaya çalışılmıştır448.

443Barattolo, tafel.28. 444

Barattolo, tafel.40. 445Barattolo, s. 91. 446Barattolo, s. 91.

447Hans Peter Laubscher, Zum Fries des Hadrianstemples in Kyzikos, IstMitt 17, 1967, s. 216. 448

Kabartmaların tarihlendirilmesiyle ilgili iki öneri ortaya çıkmaktadır. Bir grup bilim adamı tapınağın frizlerini yapının ilk evresi olan Hadrianus dönemine tarihlendirmek isterken diğer bir grup da Antoninler dönemine tarihlendirmektedir449.

Kabartmalarda profilden üç doğulu atlı figür betimlenmiştir. Bu üç atlı figürün giydiği başlık ve pantolonlar, bunların Parthlar olduklarını akla getirmektedir450. Sahnede sırayla, geriye bakan ve olasılıkla Yunanlı’lardan kaçarken arkasını kontrol eden bir atlı figür, onun hemen önünde atının yaralanması ya da tökezlenmesi sonucu yere düşen bir diğer Parthlı, onun önünde de atı tökezleyip yere düşmek üzere olan figüre elinden tutarak yardım eden başka bir Parthlı betimlenmiştir. Kabartmalar hakkında kapsamlı ilk ve tek yayını yapmış olan Laubscher kabartmadaki savaş sahnelerini, Ephesos Parthlar anıtının savaş sahneleriyle karşılaştırarak Kyzikos’da tapınağa ait kabartmaların bu sahnelerle aynı olduğunu önermektedir451. Laubscher, Kyzikos’daki kabartmaların güçlü ışık altında gölge ve yansımalarla hareket kazandığını, bu barok ifadenin Hellenistik Pergamon Altarı’nın Antoninler dönemi sanatına bir etkisi olduğunu savunmaktadır452.

Tapınak hakkındaki en güncel ve kapsamlı yayını yapan Barattolo ise bu yoruma katılmamakta, tapınağa ait bu frizlerin erken Hadrianus dönemine ait olduğunu vurgulamaktadır453. Barattolo’nun buradaki hatası Ephesos’daki altarı, Hadrianus dönemine tarihlendiren diğer bilim adamlarının yanılgısına düşmesidir. Fakat Ephesos altarında Lucius Verus’un evlat edinilmesinden ölümüne kadar olan süreç anlatılmaktadır. Hadrianus, Lucius Verus’u 28 Şubat 138 yılında ölmeden kısa bir zaman önce evlat edinmiştir454. Ayrıca kabartmalarda ölüm, yani apotheosis sahnesi de işlenmiştir. Bu nedenle Laubscher’in Antoninler dönemi tarihlendirmesine katılmak daha akıllıca olandır. Kabartmalar, dönemin sadece stilistik özelliklerini değil, aynı zamanda siyasi yapısını da anlatmaları açısından önemlidir. Ele geçen

449Laubscher, s. 216. 450 Laubscher, ss. 211-217. 451Laubscher, s. 216. 452Laubscher, s. 217. 453Barattolo, s. 91. 454 Akşit, s. 211.

mimari ve plastik elemanlar özellikle yapının, Hadrianus ve sonrasında yapıldığı konusundaki görüşleri destekler niteliktedir.

Küçük Vazo Bezemesi

Yukarıda da bahsedilen vazo betimleri Hadrianus dönemine özgü kabuledilir455(Şek. 11). Bu süslemeyi üzerinde taşıyan çok sayıda sütun tamburu alanda bulunmaktadır. Süslerin en yakın benzerleri, Kyzikos’daki tapınakla çağdaş olan Aizanoi Zeus Tapınağı abaküsleri üzerinde görülmektedir456 (Şek. 12). Fakat bunlar Kyzikos’la karşılaştırıldığında farklı bir tarzda işlenmişlerdir. Aizanoi’daki örnekler, Kyzikos örneklerine göre daha bodur ve birer amphoriskos formunu anımsatır tarzdadırlar. Benzer süsleme tarzını Notion Athena (Şek. 13) ve Herakleia Pontike’de Hadrianus dönemine tarihlendirilen tapınaklarda da görmek mümkündür. Hadrianus dönemine tarihlendirmede, bu bezeme tarzı bir ölçüt olarak kullanılmaktadır. Fakat kesinliğinin artması için örnek sayısının da artması gerekmektedir. Aizanoi’daki tapınakta olduğu gibi Kyzikos’daki tapınakta da bu süsler tapınağı dıştan çevreleyen sütun başlıkları üzerinde bulunmaktadır457. Her bir sütun başlığında toplam 24 adet eliptik süs yer almakta ve süslerin enlerinden çıkarılan bir hesapla bir sütun çapının 1,87 m olduğunu hesaplamaktadır458. Tapınakta en son kazıları yapan Abdullah Yaylalı bu eliptik süslü parçaları selvi