• Sonuç bulunamadı

1.4. ADIYAMAN İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

2.1.7. Bebeklik ve Çocukluk Dönemi Sağaltma Uygulamaları

2.1.7.4. Nazar (Çavînîbûn)

Modern tıpla açıklanamayan bir durum olarak nazar ile ilgili çok sayıda inanç ve uygulama vardır. Nazar sözcüğü göz, art niyetli bakış anlamında kullanılmaktadır. Türkdoğan’a göre nazar, halkın inanç, düşünüş ve davranışlarının bir sonucudur.323

Geçmişten günümüze kadar insanoğlu değerli gördüğü her şeyini nazardan korumak için birtakım uygulamalara başvururlar. Halkın inancına göre sağlıklı ve güzel bir çocuk “çavên xiraw” (kötü gözler) yüzünden hastalanabilir ve hatta ölebilir. Nazar çoğunlukla mala ve cana zarar verir. Bu nazar yüzünden köylüler, hayvanlarının öldüğünü, ektikleri ekin ve diğer ürünlerin zarar gördüğünü düşünür.324

Yörede yaşayan birçok kişi, bazı insanların gözlerinde özel bir enerji olduğuna, bu kişilerin bir şeyi çok istemesi, kıskanması ve elde edememesi durumunda bu enerjiyi yayarak karşıdaki kişi veya eşyaya zarar verdiğine inanmaktadır. Nazar değdirilen eşya ise kırılır; hayvan ise hastalanır veya ölür; bir tarım ürünü ise, doluya, yıldırıma, fırtınaya veya yangına maruz kalır veya hastalık yayılır. İnsan ise hastalanır, yaralanır veya düşer bir yerini incitir.325 Bu nedenle doğumdan ölüme kadar nazarı

engellemeye yönelik inanç ve uygulamalar, varlığını günümüze kadar sürdürmüştür. Nazara karşı yapılan uygulamaların kökeni bazı yazarlar tarafından Şamanizm’e dayandırılmaktadır. İnanca göre kötü bir ruh iyilik ve şansı çalmıştır. Kurşunun eritilmesi ile iyilik ve şans bu kötü ruhlardan geri alınabilir.326

Pek çok kültürde, keskin kokusundan dolayı, soğan ve sarımsakta tılsım olduğuna dair yaygın bir inanış vardır. Bu nedenle birçok hastalığın tedavisinde soğan ve sarımsak kullanılır. Bunlardan biri de nazardır. Soğan ve onun gibi keskin kokulu sarımsağın evlerin kapılarına ve çeşitli yerlerine asılmasıyla evin ve evdeki bireylerin kötü ruhlardan ve nazardan korunacağına inanılır.327 Osmanlı adetlerinde, loğusa

kadınların memeleri yıkanır ve ortadan kesilmiş soğanla ovulurdu. Daha sonra bu soğan sarımsak ve mavi boncukla beraber şişe geçirilir, kırkı çıkana kadar ayaklarının

323 Orhan Türkdoğan, Toplumsal Yapı ve Sağlık- Hastalık Sistemi, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2006, s.90.

324 Kaynak Kişi: 7, 40, 43, 44, 61, 77, 103, 115.

325 Kaynak Kişi: 8, 9, 25, 22, 38, 40, 56, 69, 80, 100, 121.

326 Abdulkadir İnan, “Müslüman Türklerde Şamanizm Kalıntıları”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1952;1(4), s.29.

95

dibine asılırdı. Bunların lohusayı ve bebeğini kötü gözlerden, ruhlardan ve hastalıklardan koruyacağına inanılırdı.328

Adıyaman’da nazar değdiği ve bu nedenle hastalandığı düşünülen kişinin üzerindeki nazarı kovmak için soğan kabuğunun içine bir miktar tuz konularak hastanın başının etrafında gezdirilir. Daha sonra bu soğan kabuğu ve tuz ateşe atılarak yakılması sağlanır. Soğan ve tuzun nazarı içine çektiğine, soğan ve tuzun ateşe atılmasıyla beraber nazarın da yok olacağına inanılır.329 Bugün bile Adıyaman’ın

kırsal kesimlerinde evlerin girişine asılı soğan demetlerine rastlamak mümkündür.

“Ê neşûştî mirov çavînî dikin, Min darê kenêrkê kûn dikir, dikir stûyê xwe. Êk meri hene, meriya çavînî dikin. Li pê herin, axê ku pê lê kiriye, bînin bikin nav avê û wê avê vexwin. Hen jî diwên hewik xwê û pîvazekê bavên ser xênî. Sewê ku çav lê bireve. Hen jî navî 12 îmaman dihêmcêrin, dia dikin û nifiran jî dikin. Diwen, kê çavînî kiriye, bira çavên wî derkevin.”330

(Pasaklı kişiler nazar eder. Mahlep ağacının çubuğunu deler, boynuma takardım. Bazıları nazar eder. Bu kişilerin arkasından gidin, bastığı toprağı alıp suyun içine koyun ve o sudan için. Kimi de nazarın uzaklaşması için damın üstüne bir kuru soğan ve bir tutam tuz atın, der. Kimi de 12 imamın ismini zikreder, dua ve bedua eder. Nazar edenin gözü çıksın, der.)

Adıyaman halkının görüş ve inanışına göre açgözlü, “neşûştî” (yıkanmamış), çirkin ve özellikle de mavi gözlü insanlar da nazar yayarlar. Bu tür kişilerden nazarından korunmak için sıkça başvurulan yöntemlerden biri de kurşun döktürmedir. Nazar değdiği düşünülen kişi bir sandalye ya da kürsüye oturtulur. Üzerine çarşaf gerdirilir. Tava vb. bir kapta eritilen kurşun kişinin baş hizasından su dolu kaba boşaltılır. Kurşunun suda aldığı şekle bakılarak kimin nazarının değdiği belirlenmeye çalışılır.331

Acıpayamlı, Nazara karşı kurşun dökmenin Anadolu’da yaygın olarak başvurulan bir uygulama olduğuna değindikten sonra, kurşunun izinli ve ocaklı kadınlar tarafından döküldüğüne işaret eder. “Bu gibi kadınlar yanlarında özel bir çanta

taşırlar. Çantada kurşun eritmeğe mahsus tava, su tası, temiz bir peştamal ve eritmek

328 Deniz Gezgin, Bitki Mitosları, Sel Yay., 2. Baskı, İstanbul 2010, s.170. 329 Kaynak Kişi: 13, 19, 24, 36, 48, 99, 156.

330 Kaynak Kişi: 10.

96

üzere biraz kurşun taşırlar” diyerek kadınların bu konudaki tecrübelerine dikkat

çekmektedir.332

Nazardan korunmak için sıkça başvurulan diğer uygulamalar:

“Darikî benîştokê kun dikin û dikin hitî xa.” 333 (Mahlep ağacı delinir ve boyuna asılır.)

“Axê bin ningî î ki çavînî kiriye, radikin. Dikin avê û vedixwin.” 334 (Nazar yapan kişinin bastığı yerden toprak alınır, suya konularak içilir.)

“Hewik xwê û pîvaz davên ser xêni.” 335

(Dama bir miktar tuz ve kuru soğan atılır.)

Adıyaman Alevileri arasında, nazara karşı 12 İmam’ın ismi zikredilir.336

Nazar edenin gözü çıksın, denilir. Hayvanların boynuna nazarlık takılır. Bahçelere, evlere, arabalara kısacası korunmak istenen her şeye nazarlık takılır. Esnaflar işyerlerine bereket duası ve nazar duası asılır.337

Evlerin girişlerine nal, dağ keçisi boynuzu, hayvanların kuru kafatası, kuru soğan asılır, kurumuş hayvan veya insan pisliği beze sarılarak evin veya bahçenin girişlerine asılır.338

Ekim yapılan tarlalara iğde ağacından bir dal kopartılarak dikilir.

Bahçelerin girişlerine karaçalı dikilir.339 İğde ve karaçalının dikenli olmalarından

ötürü kötü gözle bakan insanların gözlerine batarak nazarı engelleyeceğine inanılır.

Anneler, çocuklarını nazardan korumak için nazar yapan kişilerin geleceklerini duyduklarında çocuklara yırtık elbise giydirir, yüzünü yıkamazlar veya omuzlarına nazarlık takarlar. Her güzel davranış veya görüntüden sonra “Bê Maşella!”

332 Orhan Acıpayamlı, “Anadolu’da Nazar ile İlgili Bazı Adet ve İnanmalar”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi, 1962;20 (1-2), s.6.

333 Kaynak Kişi: 11, 18, 21. 334 Kaynak Kişi: 116, 158, 160. 335 Kaynak Kişi: 3, 8, 16, 136. 336 Kaynak Kişi: 13, 71, 92, 129. 337 Kaynak Kişi: 6, 19, 24, 30, 38, 90, 100, 150. 338 Kaynak Kişi: 13, 71, 92, 129. 339 Kaynak Kişi: 1, 5, 19, 25, 34, 47, 90.

97

(Maaşalllah de!) denilerek sözü söyleyen kişi uyarılır. Gerekli görülen ev, taşıt, işyeri

vs. ye “Maaşallah” yazılı tabelalar asılır.340

Yaşlı kişiler, nazardan korunmak için hasta veya sakat taklidi yaparlar.341

Erzincan’da çocukları nazardan korumak için muska yaptırılır. Yedi delikli nazar boncuğu taşınır. Evlerini korumak için evin girişlerine nal, geyik boynuzu vb. asılır. Üzerinde “Maşallah” yazılan levhalar duvarlara asılır.342

Antalya’da nazar değdiği düşünülen kişi sırtüstü yatırılır, üzerine çarşaf gerdirilir. Bir tepsinin içerisine ekmek, soğan, makas, ayna ve bir tas su konulur. Eritilen kurşun bu tasın içine boşaltılır. Aynı uygulama baş, göbek ve ayak hizasında tekrarlanır. İçinde kurşun olan su soğutulduktan sonra nazar değdiği düşünülen kişiye bir yudum içirilir, kalan su evin farklı köşelerine serpilir.343