• Sonuç bulunamadı

Doğum ve Doğum Sonrası (Çêbûn û Piştî Çêbûnê)

1.4. ADIYAMAN İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

2.1.4. Doğum ve Doğum Sonrası (Çêbûn û Piştî Çêbûnê)

Geleneksel olarak hamilelik döneminin dokuz ay on gün civarında sürdüğüne inanılmaktadır. Modern tıbba göre ise bebeğin doğum süresi normal şartlarda 38 hafta ile 40 hafta arasında değişmektedir. Adıyaman yöresinde, tecrübelere dayanılarak kız çocuklarının erkek çocuklarından daha erken doğduğu belirtilir.242 Çocuğun beklenen

238 Kaynak Kişi: 36. 239 Kaynak Kişi: 12, 20.

240 Mualla Murat, “Zonguldak ve Bartın Çevrelerinde Halk Bilimi”, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Gazi Üniversitesi SBE Türk Halk Edebiyatı Bilim Dalı, Ankara 2002, s.30.

241 Şenol Sancak, Mehmet Alver, “Cinsiyet Tahminine Dayalı İnanış ve Uygulamalara Yönelik Bir Değerlendirme: Alman Kültürü ve Türk Kültüründe Karadeniz Örneği”, Karadeniz Araştırmaları Dergisi, 2011;3, s.149.

75

süreden daha erken veya daha geç doğması durumunda, yapılabilecek halk hekimliği uygulamaları oldukça sınırlıdır. Kadının doğum sancıları ile beraber doğum süreci başlar. Bu durumlarda, pîrik (halk ebesi) olarak tabir edilen sadece bilgi, gözlem ve tecrübelerine dayanarak doğum yaptıran kadınlara haber verilir. Doğum odası hazırlanır. Evdeki diğer bireyler evden uzaklaştırılır. Hamile kadın, ebe ve varsa yardımcı bir kadının (anne, kaynana vb.) dışında kimse odaya alınmaz. Su ısıtılır. Mevsimine göre içerisi ısıtılır. Leğen, tas, çaput ve bebeğin sarılması için temiz bez hazırlanır.

“Berê jî jinên zana hewûn. Li wan ra digotin “pîrik”. Paçî pîya243 datanîn, av germ dikirin, hewik ava germ didan jina bi paşil. Jinik li ser wî paçî didan rûniştandin. Mal germ dikirin (sewê ku kurik û dê necemidin).”244

(Eskiden, ebe (pîrik) denilen bilgili kadınlar vardı. Yere paçî piya sererlerdi. Hamile kadına biraz sıcak su içirilirdi, hamile kadın paçî piyanın üzerine oturtulurdu. Çocuk ve kadın üşümesin diye ev ısıtılırdı.)

“Sewê ku kurik çêbiwe jinekê bi destê jina paşil digirt û di xêni de digerand. Dû ra, li orta odê cilikik kevin (sewê ku paşê biwin çeyn kin) rêdixistin. Jinik li ser piya diskiniya. Jina bi paşil diket ser qulfîskan û bi destî jina li ser piya digirt. Pîrikê jî pê re ari dikir. Sewê ku nekeve erdê. Bi wî avayî pit dihat dinê.”245

Bebeğin rahat bir şekilde doğabilmesi için, bir kadın hamile kadının elini tutar ve ev içinde gezdirirdi. Sonra, evin ortasına eski bir bez parçası serilirdi. Yardımcı kadın, ayakta beklerken hamile kadın da çömelir ve yardımcı kadının ellerini tutarak ondan destek alırdı. Ebe, bebeğin düşmemesi için yardım ederdi. Bebek bu şekilde dünyaya gelirdi.)

Doğumun kolay gerçekleşmesi için gerekirse doğumdan önce hamile kadına biraz sıcak su içirilir. Hamile kadının göbeği zeytinyağı ile ovulur, bebeğin ters gelmesi ihtimaline karşı ebe tarafından önceden kontrol edilir. Ters ise, ovularak düzeltilir ve doğum yaptırılır. Eskiden kadınlara yarı çömelmiş bir vaziyette doğum yaptırılırdı.

243 Paçî piya: Doğum sırasında üzerinde doğum yaptırılmak üzerer yere serilen ve doğumdan sonra çöpe atılan bez, çarşaf veya kilim parçası.

244 Kaynak Kişi: 20, 245 Kaynak Kişi: 32,34, 35.

76

Yardımcı kadın, ayakta bekleyerek hamile kadının kendisine tutunarak ıkınmasını sağlardı. Şimdi her şey hastanede daha temiz şartlarda yapılıyor.246

Kaynak kişilerin kullandıkları bu ifadeler, halk arasında modern tıbba olan inancın önemine işaret etmektedir.

2.1.4.1. Göbeğin Kesilmesi ve Eşin Gömülmesi (Jêkirina Navikê û Veşartina Hevalzarok)

Doğumdan hemen sonra bebeğin göbeğinin kesilmesi gerekir. Bu işi Pîrik yapar. Yaklaşık dört parmak kadar bırakılan göbek bağı temiz bir jilet veya makas yardımı ile kesilerek bir iplikle bağlanır. Amaç göbeğin mikrop kapmamasıdır. Birkaç gün sonra çürüyen göbek bağı kendiliğinden düşer. Düştükten sonra, odun isi veya bir bez yakıldıktan sonra elde edilen is soğutularak göbeğe sürülür. Bu uygulamanın bebeğin göbeğini koruyacağına, iltihap kapmasını engelleyeceğine inanılır.247

Göbek düşene kadar dikkatli davranılır. Göbek bağının beklenilenden erken düşmesi durumunda göbeğin yara olacağına, iltihap kapacağına inanılır. Göbek düştükten sonra rastgele atılmaz. Göbeğin de canlı olduğuna inanılır. Düşen göbeğin, çocuğun geleceği üzerinde etkili olacağına inanılır. Örneğin; göbek kız çocuğuna ait ise, mutfağa gömülür. Büyüdüğünde iyi bir ev hanımı olacağına inanılır. Göbek erkek çocuğuna ait ise, ahıra gömülür; büyüdüğünde hayvanları seveceğine ve iyi bir çoban olacağına inanılır. Son zamanlarda düşen göbek bağı okul veya camilerin avlularına gömülmektedir. Okuyup büyük bir adam veya büyük bir din âlimi olacağına inanılır.

248

Göbeğin iltihap kapması durumunda pekmez ve sabun tozu karıştırılarak katı hale getirilir. Göbeğin üzerine sürülür. Bir gece beklenir. Bazı yörelerde bu karışıma sakız ağacının sakızı da eklenir. Böylece iltihabın söküldüğüne inanılmaktadır.249

Bebeğin doğumundan kısa bir süre sonra, bebeğin eşi de (Son- heval - plasenta) düşer. Eş ya da diğer adıyla son, halk arasında canlı bir varlık olarak kabul edilir.

246 Kaynak Kişi: 20, 23, 47, 83, 97, 131.

247 Kaynak Kişi: 1, 2, 8, 12, 16, 23, 27, 48, 53, 77, 82. 248 Kaynak Kişi: 34, 76, 82.

77

Yıkanıp, temiz bir bezle kefenlendikten sonra, uygun bir yere gömülür. Bu inancın başka kültürlerde de var olduğu görülmektedir. Kimi yerlerde, gömülmeyen eşin kedi, köpek vb. hayvanlar tarafından parçalanması durumunda, çocuğunda büyüdüğünde ayakkabı ve elbiselerini çabucak yırtacağına veya eskiteceğine inanılır.250

Bazı durumlarda bebekler engelli olarak doğabilmektedir. Bunun sebebi kalıtımsal, kan uyuşmazlığı, geçirilen hastalıklar, yaş, gebelik döneminde kullanılan ilaçlar veya radyasyon vb. olabilir. Böyle durumlarda istisna da olsa Pîrik (ebe) veya kayınvalidelerin bebeğin yaşamaması için bazı girişimlerde bulunduğu ifade edilmiştir. Fakat çeşitli çekincelerden dolayı, bu duruma örnek olarak herhangi bir vaka anlatılmamıştır.

“Pîrika, di wextê bûnê de ji jinan re ari dikirin. Xasiya min, pîrika gund giyê bû. Carekê, kurikikî kêm çêbûwû, nehiştibû ku pitê bimêjînin, sewê ku ew kurika bimire. Ew lawika li birçîna ra mir.”251

(Ebeler, doğum sırasında kadınlara yardım ederdi. Kaynanam, bütün köyün ebesiydi. Bir keresinde, engelli bir erkek çocuk doğmuştu. Bebeğin ölmesi için emzirilmesini engellemişti. O çocuk, açlıktan öldü.)

Yeni doğmuş bebek “ebe” tarafından gözlemlenir, engelli olduğu görülen veya düşünülen bebeğin yaşamasına engel olmak için bebek anneye gösterilmez; süt emmesine izin verilmez. Böylece kısa süre sonra bebek yaşama veda eder.252

2.1.4.2. Bebeğin Tuzlanması ve Yıkanması (Xwêkirin û Şûştina Zarok)

Birçok kültürde olduğu bilinen bebek tuzlama geleneği Anadolu’nun her köşesinde rastlanan bir durumdur. Adıyaman’da da durum farklı değildir. Bebeğin doğumundan hemen sonra baştan aşağı tuzlama işlemi yapılır. Ağız, burun ve kulak deliklerine kadar tuz sürülür. Bir süre bekletildikten sonra (Bu süre 15 dakika ile birkaç saat arasında değişebiliyor) bebek temiz suyla durulanır. Tuzlanan bebeğin ölüme

250 Muharrem Kaya, “Eski Türk İnanışlarının Türkiye'deki Halk Hekimliğinde İzleri”, Folklor/Edebiyat, 2001;1 (25), s. 199-218.

251 Kaynak Kişi: 9.

78

kadar temiz kokacağına, ağzının, koltuk altlarının ve terinin kokmayacağına inanılır. Uzun süren yolculuklarda tabanlarının nasır tutmayacağına inanılır.253

Antalya yöresinde yeni doğan bebek için, tuzlama töreni yapılır. Yakın akrabalar çağrılır, ortaya bir leğen konulur. Davet edilen herkes bu leğene bir miktar para bağışlar. Bu paralar bebeğe bahşiş olarak saklanır. Daha sonra leğene bir çeşit killi toprak konularak ıslatılır. Bal ve süt karıştırılarak yoğrulur. Çamur haline gelince gözler hariç bebeğin bütün vücuduna sürülür. Ağzına da bir miktar tuz sürülür. Bir beze sarılan bebek, bir saat kadar bu şekilde bekletilir. Daha sonra temiz su ile durulanır. İnanışa göre tuzlanan çocuğun ileride ter kokmayacağına ve sağlıklı olacağına inanılır. Ayrıca ham laflar kullanmayacağına kanaat getirilir.254

Handan Asûde Başal’ın Türkiye genelinden gelip Bursa’da okuyan öğrenciler yardımıyla yaptığı çalışmada, bebek tuzlama geleneğinin yaygınlığı ortaya konulmuştur. İller arasında küçük farklılıklar olsa da ortak inanış, çocukların tuzlama sayesinde hayatları boyunca temiz kokacağı, hastalıklara karşı direnç kazanacağına inanılmaktadır. Giresun’da, çocuklar doğumdan üç gün sonra tuzlanır. Tuzlama, tuz, bal, kolonya ve çörek otu ve bir miktar suyla hazırlanan karışım yardımıyla yapılır. Bu karışım çocuğun her yanına sürülür. 1-2 saat bekletildikten sonra bebek banyo yaptırılır ve temiz su ile durulanır. Bu uygulama, 20 gün boyunca tekrarlanır.255

Günümüzde bebeklerin çoğu sağlık kuruluşlarında dünyaya gelmektedir. Kırsal alanda sağlık kuruluşuna ulaşılamadan dünyaya gelen bebekler de vardır. Son yıllarda eğitim seviyesindeki artış ve halktaki bilinçlenme sonucunda, tuzlama uygulamasının yanlışlığının farkına varılarak tuzlama uygulaması hiç yapılmamakta ya da sembolik olarak yapıldıktan hemen sonra bebek yıkanmaktadır.256

253 Kaynak Kişi: 30, 35, 46.

254 Huriye Emen, “Gazipaşa’daki Geçiş Dönemi ve Halk Hekimliği Pratiklerinde Orta Asya Türk Kültürü ve İnanç Sisteminin Tesirleri”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 2015;15(1), s.29-43. 255 Handan Asûde Başal, “Türkiye’de Doğum Öncesi, Doğum ve Doğum Sonrası Çocuk Gelişimi ve Eğitimine İlişkin Gelenek, Görenek ve İnançlar”, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2006;19(1), s.57.

256 Vasfiye Bayram Değer, Erhan Deveci, Kadınların Doğum Sonrası Uyguladıkları Geleneksel Yöntemler, Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınları, Mardin 2018. s.43

79

2.1.5. Lohusa Kadın ve Bebek ile İlgili Uygulamalar (Pêkanînên ji bo