• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.2. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM

1.2.2. Millet Mektepleri

Yeni Türk harflerinin kabulünden sonra ülkede büyük bir seferberlik başlatıldı. İngiliz gazeteleri Türkiye’deki yazı değişikliği çalışmalarını okuyucularına “Türkler

117 Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti, a.g.e., s. 253.

118 Atatürk’ün Kültür ve Medeniyet Konusundaki Sözleri, AKDTYK, Atatürk Kültür Merkezi

yayını, Sayı: 37, Ankara, 1990, s. 109; Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, s. 735.

119 TBMM Zabıt Ceridesi, Birinci İnikat, Devre: III, Cilt: 5, 1 Kasım 1928, s. 11. 120 TBMM Zabıt Ceridesi, Birinci İnikat, Devre: III, Cilt: 5, 1 Kasım 1928, s. 12. 121 Atatürk’ün Kültür ve Medeniyet… s. 111.

122 Berkes, a.g.e., s. 550.

123 Ramazan Boyacı, Harf Devrimi ve Sağladığı Kolaylıklar: Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt:

35

topyekün bir kültür seferberliği başlattılar” cümlesiyle duyurdular. Mustafa

Kemal’in, il il, kasaba kasaba dolaşarak elinde tebeşir tahta başında bakkala, kasaba, işçiye, erkeğe, kadına okuma yazma öğrettiği bu haberlerde yer aldı. Dünya, ilk defa bir Cumhurbaşkanının elinde tebeşir ile halka okuma yazma öğrettiğini görüyordu.124 Yeni harflerin 1 Kasım’da kabul edilip 3 Kasım’da yürürlüğe girmesinden 4 gün sonra 7 Kasım 1928’de Başbakan İsmet İnönü TBMM’de yaptığı konuşmada halkın yeni harfleri öğrenmesi için Millet Mektepleri açılacağını söylemiştir.125 8 Kasım 1928’de,

Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanmış bulunan “Millet Mektepleri Teşkilatnamesi” Danıştay tarafından onaylanarak Bakanlar kuruluna gönderilmiştir. 24 Kasım 1928 tarihinde yayınlanan bu talimatname ile Atatürk, Millet Mektepleri Teşkilatının Genel Başkanı ve Başöğretmeni kabul edilmiştir.126 31 Kasım 1928’de Eğitim Bakanı Cemal

Hüsnü Bey, öğretmenlere, “Her Türk kadınının daha iyi bir anne olması, her Türk

erkeğini daha faydalı, bilinçli üretici bir vatandaş haline getirmek için sizi mücadeleye, yorulmaya ve başarmaya çağırıyorum.”127 dileklerini söylemiştir. Aynı

gün Millet Mekteplerinin eğitim-öğretime başlayacağı bildirilmiştir.128 1 Ocak 1929

günü Millet Mektepleri resmen açılmıştır.129 İlk olarak 1208 dershane açılmış ve

45.000 kişi il ve ilçelerde yapılan törenlerle öğrenim görmeye başlamıştır.130

52 maddeden oluşan Millet Mektepleri Talimatnamesi’nin ikinci maddesinde belirtildiği üzere Millet Mektepleri Teşkilatı iki türlüdür:

A-) “Tahsil çağını geçirmiş olup ne eski Arap ve ne de Türk harflerini bilmeyen

vatandaşların Türk harfleriyle okuyup yazmayı öğrenmelerine mahsus olmak üzere dört aylık bir devreyi ihtiva eder.”

B-) “Eski Arap harfleriyle okuyup yazan, ancak Türk harflerini bilmeyen

vatandaşların Türk harfleriyle okuyup yazmayı öğrenmelerine mahsus olmak üzere iki aylık bir devreyi muhtevidir.”131

124 Akalın, a.g.m., s. 70. 125 Akalın, a.g.m., s. 71.

126 Kırpık (vd.), a.g.e., s. 288-289.

127 “Maarif Vekilimizin Bir Tamimi”, Cumhuriyet, No:1968, 31 Ekim 1929, s. 3.

128 “Millet Mekteplerinde Tedrisat Yarın Akşam Başlıyor”, Cumhuriyet, , No:1968, 31 Ekim 1929, s.

2.

129 Akalın, a.g.m., s. 71.

130 “Millet Mektepleri Dün Gece Açıldı”, Cumhuriyet, , No:1672, 2 Ocak 1929, s. 1.

131 “Millet Mektepleri Teşkilatı Talimatnamesi”, T.C. Resmi Gazete, Sayı: 1048, Kanun Kara no: 7284,

36

16-40 yaş arasındaki bütün vatandaşların gitmesi mecbur tutulan Millet Mektepleri, ilkokul bulunan her yerde ilkokul öğretmeni sayısına göre açılmıştır. Okulu olmayan köylerde ise bir devre için öğretmenler gönderilerek “Seyyar Dershaneler” adıyla açılmıştır. A dershanesine hiç okuma yazma bilmeyenler, B dershanelerine ise yönetmelik gereğince A dershanelerini bitirerek okuyup yazma öğrenmiş olan vatandaşlar alınmıştır.132

Millet Mektepleri sabit, gezici ve özel olmak üzere üçe ayrılmakta olup, 1929 yönetmeliğine göre133, bunlara ek olarak Köy Yatı Dershaneleri ve Halk Okuma

Odalarının açılması öngörülmüştür.134 Atatürk’ün Genel Başkan ve Başöğretmeni

olduğu bu kuruluşun başkanlığını TBMM Başkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu Üyeleri, Genel Kurmay Başkanı ve CHP Sekreteri üstlenmişlerdir. Ayrıca kadın erkek her Türk vatandaşı bu kuruluşun üyesi ve yardımcı organları olarak kabul edilmiştir.135 Tablo 1.1. Millet Mekteplerinden Mezun Olan Öğrenci Miktarı:

Başarılı Olanlar Seneler

Dershanelere Devam Edenlerden

Hariçte Özel Öğrenim

Görenlerden Toplam A B A B A B Şeh ir ler de 1928-29 172,972 64,605 34,726 16,790 207,698 81,395 1929-30 56,850 25,737 7,609 1,538 64,459 27,275 1930-31 34,773 17,056 8,279 2,225 43,052 9,281 1931-32 22,469 9,566 4,949 298 27,418 9,864 1932-33 16,810 4,903 5,439 829 22,249 5,732 1933-34 5,784 1,586 2,737 574 8,521 2,160 1934-35 6,637 1,890 11,937 1,114 18,574 3,004 Kö yler de 1928-29 260,500 28,804 17,434 1,179 277,934 29,983 1929-30 134,494 28,582 7,288 325 141,782 28,907 1930-31 98,681 21,812 5,089 396 103,770 22,208 1931-32 57,278 10,178 3,349 383 60,627 10,561 1932-33 49,233 9,613 3,444 664 52,677 10,277 1933-34 21,885 7,304 757 224 22,642 7,528 1934-35 31,774 9,346 2,982 575 34,753 9,921

Kaynak: Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü, Maarif (1928-35), Millet Mektepleri Faaliyeti

İstatistiği, Hüsnütabiat Matbaası, İstanbul, 1935, s. 71.

132 Kırpık (vd.), a.g.e., s. 289.

133 Eğitimin yaygınlaştırılması için 22 Eylül 1929 tarihinde 56 maddeden oluşan yeni bir yönetmelikle,

Millet Mektepleri Talimatnamesi değiştirilmiştir. Yeni yönetmelikte, öğretim sistemi, öğretmen ve yöneticilerin görevleri ayrıntılı bir biçimde açıklanmıştır. Mecburi devam yaş sınırı 16-45 olmuş, ödüller ve cezalar konmuş, dershanelerin kadın, erkek ve karma üç şekilde oluşturulacağı belirtilmiştir. Kırpık (vd.), a.g.e., s.289-290.

134 Mustafa Albayrak, “Millet Mekteplerinin Yapısı ve Çalışması (1928-35)”, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 29, 1994. s. 475.

37

Yukarıdaki tabloyu incelendiği zaman ilk göze çarpan, 1928-29 yılının diğer yıllara göre fazlalığı olmakla birlikte yıldan yıla bir düşüş yaşanmasıdır. İlk yıllardaki netice, bizzat Atatürk’ün başöğretmenlik yapmak suretiyle gösterdiği gayretlerin, halka ve öğretmenlere verdiği şevk ve heyecanın doğal sonucu olmuştur.136 Atatürk, bu olumlu

neticeyi 1 Kasım 1929’da TBMM’nin üçüncü dönem üçüncü toplanma yılını açarken şu sözlerle dile getirmiştir: “Meclisimizin en büyük eseri olan Türk harfleri, ülkenin

genel hayatına tam anlamı ile uygulanmıştır. İlk zorluk, milletin amaca ulaşma isteği ve uygarlığa olan sevgisi nedeniyle kolaylıkla yenilmiştir. Millet okulları normal öğretim dışında kadın ve erkek, yüz binlerce vatandaşın aydınlanmasına hizmet etti. Bu okulların daha fazla ve istekle sürdürülmesi gereklidir.”137 Okuma yazma

öğrenenlerin sayısının azalmaya başlamasında ise, ilk yıllardaki ilgi ve coşkunun giderek azalması etkili olmuştur.138

Tabloda hiç okuma yazma bilmeyen A dershanelerinden mezun olanların sayısının, şehirlere göre köylerde daha fazla olduğunu görüyoruz. Bunun yanında, ilk defa okuma yazma öğrenip B dershanesine geçiş yapıp da mezun olanların sayısı ise köylere oranla şehirlerde daha fazladır. Ancak bu durum, köylerdeki katılım oranının şehirlerdekine oranla daha fazla olmasından dolayı köylerdeki başarı oranının şehirlere oranla daha yüksek olduğu anlamına gelmemelidir. Nitekim köy ve şehir nüfusu ile birlikte okuma yazma bilmeyenlerin sayısını dikkate alırsak bu durum kendiliğinden anlaşılır.

Genel bütçeden eğitim için ayrılan ödenek, il özel bütçesinden ayrılan para, bağışlar, ziraat, ticaret odaları, CHP, Türk Ocağı vb. kuruluşların yardımları, yöre belediyelerden yapılan katkılar, devam etmeyenlerden alınan para cezaları ve “Gazi Hitabesi Plağı”ndan elde edilecek gelirler Millet Mekteplerinin önemli gelir kaynakları arasında yer almıştır.139

Millet Mektepleri, yapılacak masrafları karşılamak için Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesine, ilk defa Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun’un kabulünden sonra bazı bakanlıkların ve dairelerin 1928 bütçelerinin, zorunlu olmayan

136 Kırpık (vd.), a.g.e., s.291.

137 Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, s. 748-749. 138 Albayrak, a.g.m., s. 481.

38

kalemlerinden kesintiler yapılarak 5 Kasım 1928’de 400.000 Liralık ek ödenek konmuştur. Bu ödenek ile vilayetlerin bütçelerinden ayıracakları paranın, ne şekilde sarf edileceği talimatname ile belirtilmiştir. Millet Mektepleri’nin açıldığı günlerde yaşanan yoğunluk pek çok okulda fazla sayıda yeni dershane açılmasına sebep olmuş, öğretmenlerin ders saatleri de artmıştır. Ancak fazla derse giren öğretmenlerin ücretlerinin ödenmesinde vilayet bütçeleri yetersiz kaldığı için ek mali tedbirler alınmıştır.140 Bütün bu zorluklara rağmen Millet Mekteplerine 1928-35 eğitim-öğretim

dönemlerinde toplam 2.619.439 lira bütçe ayrılmıştır.

Tablo 1.2. Millet Mektepleri Bütçesi:

Seneleri

Maaş ve Ücret Diğer Masraflar Toplam Lira Lira Lira 1928-1929 670,407 211,101 881,508 1929-1930 553,445 200,806 754,251 1930-1931 420,610 121,814 542,424 1931-1932 194,364 57,648 252,012 1932-1933 93,774 29,202 122,976 1933-1934 42,273 9,287 51,560 1934-1935 10,832 3,876 14,708

Kaynak: Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü, (1928-35), s. 80.

Netice itibariyle Türkiye’de şehir ve köylerde öğretim veren A ve B dershanelerinden 1928-35 yılları arasında mezun olanların sayısı 1.344.252’dir. Millet Mektepleri faaliyetlerinin haricinde olarak Türk harfleri ile okuma yazma öğrendiği muhakkak olan, 100.000’den fazla devlet, özel idare ve belediye memurları ile 20.000’e yakın öğretmen vardır. Bunun yanında yeni harflerin uygulanması sırasında okullarda mevcut olan 500.000’den fazla öğrenci, bankalar, şirket memurları ve halk arasında kendi kendine okuma yazma öğrenenler vardır. Bunlar bu tabloya dahil değildir. Bu durum da göz önüne alındığı zaman, Türkiye’de Türk harfleri ile okuma yazma bilenlerin sayısının 3.000.000’dan fazla olduğu anlaşılır.141

140 Fahri Kılıç, “Yeni Türk Alfabesinin Yaygın Eğitim Yoluyla Öğretilmesi”, Ankara: Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı: 61, 2017, s. 218.

141 1927-33? İstatistiğinin baş tarafına konulan İZAHAT, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü,

Maarif, Millet Mektepleri Faaliyeti İstatistiği 1928-34, Neşriyat no:51, Devlet Matbaası, İstanbul,

39

Türkiye’de okuma yazma oranı 1927 yılında %10,5 idi.142 Bu bağlamda 1935 yılına

gelindiğinde Türkiye’de143 okuma yazma bilen sayısının yaklaşık olarak %20’ye

ulaştığı rahatlıkla söylenebilir.