• Sonuç bulunamadı

1950 seçimlerinden sonra iktidara gelen DP ile MP arasında ilişkiler kısa bir süre iyi gitmiştir. Özellikle DP iktidarının MP’nin politikalarına uygun olan ezan yasağını kaldırması, af kanunu çıkarması, Türk Ceza Kanu’nda değişiklikler yapması, CHP’nin mallarına el konulması, İmam Hatip Okulları’nın açılması ve din derslerinin ilkokullarda zorunlu ders olarak okutulması MP tarafından olumlu karşılanmıştır253.

Mecliste sadece Kırşehir Milletvekili ile temsil edilen MP’de muhalefetlik görevini Osman Bölükbaşı yapmıştır. Bölükbaşı, iktidara karşı ilk eleştirisini DP iktidarının Temmuz 1950’de Kore’ye asker gönderme konusunda yapmıştır. Hükûmet Kore’ye 4500 asker gönderme kararı almıştır. Fakat Osman Bölükbaşı iktidarın bu girişimine karşı çıkarak, asker gönderme kararının bir tavsiye kararı olduğunu, bu sorunun hükûmetin bir sorunu değil, meclisin sorunu olduğunu belirtmiş, hükûmetin meclise danışmadan Kore’ye asker göndermesine karşı çıkmıştır254.

Osman Bölükbaşı’nın Kore’ye asker gönderme sürecinde yaptığı eleştiriler, MP ile DP’nin arasının açılmasına neden olmuştur. Meclis içinden Bölükbaşı, DP iktidarını eleştirirken, Meclis dışında da diğer MP’liler muhalefetlik görevini yapmaktaydılar255. MP’liler DP iktidarını özelikle iki açıdan eleştirmiştir. Birincisi muhalefetteyken verdiği sözleri yerine getirmemekle, ikincisi de iktidar olduğu dönemde ortaya koyduğu uygulamalarla eleştirmişlerdir. MP’liler DP iktidarının çıkardığı Af Kanunu’yla geçmiş dönemde CHP’nin yapmış olduğu uygulamaların sorgulanma ihtimalinin kalmadığını belirtmiş, Af Kanunu çıkarmanın hatalı bir uygulama olduğunu söylemişlerdir. Ayrıca DP’nin basın üzerinde hâkimiyet kurduğunu da iddia ederek, iktidarın eleştiri yapan basına yasaklar koymasına büyük tepki göstermiştir. Kendilerine tanınan imkânların yetersizliğinden de şikâyetçi olan MP’li Osman Bölükbaşı Kayseri’de düzenlediği bir mitingde; “Radyodan bana ayda

253 Bulvin Albayrak, Demokrat Partide Parti İçi Muhalefetin Gelişimi ve Sonuçları 1946-1960,

(Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2004, s.60.

254 D.Bölükbaşı, Osman Bölükbaşı, s.130. 255 B.Albayrak, Parti İçi Muhalefet, s.62.

yarım saat konuşma imkânı tanısalar, bu mitinglere gelmeğe gerek görmezdim.”256

diyerek hem içinde bulunduğu imkânsızlıklardan bahsetmiş hem de iktidarın kendilerine fırsat vermemesinden şikâyetçi olmuştur.

DP ile MP arasındaki mücadele 1953 yılına gelindiğinde şiddetini arttırmıştır. Başbakan Menderes bir açıklama yaparak dinin siyasete alet edilmemesini istemiş, bu konuda diğer partilerin bir bildiri yayınlamasını istemiştir. CHP, Başbakan Menderes’in bu tavrını desteklerken, MP’liler Menderes’i eleştirerek, kendilerinin iktidar tarafından hesaba çekildiğini düşünmüşlerdir257. İktidar ile muhalefet arasında yapılan mücadeleler basına yansımış, basın MP’yi dini siyasete alet etmekle suçlamış, MP irtica suçlaması ile karşı karşıya kalmıştır.

Bir taraftan bu gelişmeler yaşanırken bir taraftan da MP içerisinde partiyi ele geçirme mücadelesi yaşanmaktaydı. MP’nin 1. Büyük Kongresinde bu ayrılık gün yüzüne çıkmış, kongrede inkılâpçılar ve muhafazakârların tutumu partinin ikiye bölünmesine neden olmuştur. Bir süre sonra inkılâpçılardan Hikmet Bayur, partinin irtica yanlıları tarafından kontrol edildiğini ve partinin dini politikaya alet ettiğini ileri sürerek MP’den istifa etmiştir258. Hikmet Bayur’la birlikte onu destekleyen Vasfi Raşit Seviğ, Kemal Tamer, Ali Rıza Başkan, Saffet Olgaç, Vehbi İleri, Hüseyin Orak, Sabri Yoner, Tekin İleri Dikmen de istifa etmiştir. Bayur ve ekibin partiden istifası, MP’yi dini siyasete alet etmekle suçlayanların elini güçlendirmiştir. Başbakan Menderes, Manisa mitinginde MP hakkında gerekli tedbirlerin alınması gerektiğinden bahsetmiştir259.

Hikmet Bayur yaptığı açıklamada MP’den soğuduğundan, MP’nin memleket için tehlikeli bir konuma geldiğinden ve seçimlerde dinin bir araç olarak kullanılmaması gerektiğinden bahsetmiştir. MP’nin seçimlerde softaları meclise sokarak çok tehlikeli bir durumun ortaya çıkmasına zemin hazırlayacağını iddia eden Bayur, ilerleyen dönemlerde Türkiye’yi tehlikeli günlerin beklediğini ifade etmiştir260. Bayur’un açıklamalarının ardından savcılık harekete geçmiş, 6 Temmuz

256 F.Artvinli, Osman Bölükbaşı, s.55-56. 257 E.Haytoğlu, Millet Partisi, s.142-143. 258 E.Haytoğlu, Millet Partisi, s.145.

259 Mithat Atabay, Çok Partili Dönemde Bir Muhalefet Partisi: Millet Partisi, (Ankara Üniversitesi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi) Ankara, 1991, s.224-225.

260 Hüseyin Emiroğlu, Çok Partili Dönemde Bir Muhalefet Partisi: Cumhuriyetçi Millet Partisi,

da MP Genel Merkez’inde ve MP’lilerin evlerinde ve üstlerinde polis aramalar yapmıştır261. Osman Bölükbaşı ve Fuat Arna’nın ifadeleri alınmış İstanbul’daki MP

Genel Merkezi’nde ele geçirilen 50 civarında dosyaya da savcılık tarafından el konulmuştur262.

Millet Partisi Genel Başkanı Dr. Mustafa Kentli MP’den istifa edenlerin MP’yi irtica yanlısı olarak suçlaması ve basının kendileri aleyhinde olumsuz haberler yapması karşısında bir açıklama yapmıştır. Açıklamasında MP’nin kurulmasından 1953 yılına kadar geçen dönemde iki defa MP’ye karşı oyun oynandığını, bunlardan birincisinin İnönü’ye suikast komplosu olduğu, ikincisinin de yaşanan irtica suçlamaları olduğunu ifade etmiştir. Adli mercileri kendilerine karşı atılan iftiralar karşısında göreve çağırmıştır. MP’nin yapmış olduğu bu açıklama karşısında dindarlığın başka, mürteciliğin başka olduğunu belirten Başbakan Adnan Menderes, MP’lilerin dinle alakası olmadığını iddia ederek, onları mürteci olmakla suçlamıştır. MP hakkındaki eleştirisine devam eden Başbakan Menderes MP’yi dini siyasete alet ederek iktidara gelmeye çalışmakla itham etmiştir. MP milletvekili Osman Bölükbaşı da Başbakan Menderes’in bu iddialarına karşı çıkarak, MP’nin kapatılmasını siyasi rakibini bertaraf etmek amacıyla yapıldığını iddia etmiştir263.

Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği Cemiyetler Kanunun 33. maddesi gereğince geçici olarak 8 Temmuzda MP’yi kapatmıştır. Ardından MP’nin yurt çapındaki şubeleri de bir bir kapanmaya başlamış, yaşanan gelişmeler üzerine Bölükbaşı Menderes’i diktatörlükle suçlamış, yaşanan gelişmelerin MP’yi ümitsizliğe düşürmeyeceğini, olaylar karşısında sükûneti koruyacakları ve metanetli olacaklarını belirtmiştir. Yalan ve iftiralar karşısında dimdik ayakta duracaklarını dile getiren Bölükbaşı, MP’nin mağdur edildiğini söylemiştir264.

MP’nin 8 Temmuz 1953’te geçici olarak kapatılmasının ardından Savcı 15 Eylül 1953’te 61 sayfalık bir iddianame hazırlayarak MP hakkında dava açmıştır. 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savcı MP’nin temelli kapatılmasını istemiş, MP’nin din, mezhep ve tarikat esaslarına dayanan, gerçek amaçlarını

261 S.Ağaoğlu, Siyasi Günlük, s.443. 262 B.Albayrak, Parti İçi Muhalefet, s.74.

263 Adnan Ferruh Pancaroğlu, Yakın Tarihimizde Millet Partisi Olgusu, 1948-1977, (Afyonkarahisar

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Afyon 2006, s.46-49.

saklayan bir dernek durumunda olduğunu iddia etmiştir. İddialara dayanak olarak da MP’nin İstanbul Kâğıthane Ocağı’nın açılışında İstiklal Marşı’ndan önce Fatiha okunmasını ve Malatya’da Dr. Mustafa Kentli’nin dinde zorlama yoktur ayetini söylemesini göstermiştir. Bu iddiaların yanı sıra MP’nin 25 üyesini saltanat taraftarı olmak ve saltanatı geri getirmeye çalışmak gibi gerekçelerle suçlamıştır. Görülen davada MP’nin süresiz olarak kapatılmasına, dokuz yöneticisinin birer gün hapis cezasına çarptırılmasına ve sanıkların 250 kuruş para cezası ödemesine karar verilmiştir. 20 Temmuz 1954’te Maliye Bakanlığı’nın partinin mallarına el koymasıyla Millet Partisi tamamen tarih sahnesinden silinmiştir265.

MP’nin 1954 seçimlerine 3 ay gibi kısa bir süre varken kapatılması MP idarecilerini arayış içine itmiş, 1954 seçimlerine katılmak isteyen partililer Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP) adıyla yeni bir parti kurarak siyasi mücadelelerini devam ettirmişlerdir. Osman Bölükbaşı ve birçok MP’li partilerinin kapatılmasının ardından yeni siyasi hayatlarını CMP’de devam ettirmişlerdir.