• Sonuç bulunamadı

C- DP’NİN BASKICI POLİTİKALARI VE KIRŞEHİR’İN İLÇE

4- Kanunun Meclis Genel Kurulu’nda Görüşülmesi

Kanunun hem komisyonda hem de mecliste görüşülmesi esnasında iktidar, kanunun gerekliliğini ve önemini anlatmaya çalışmış, muhalefet kanadının başını çeken Osman Bölükbaşı ve CMP’nin milletvekilleri de kanunun yanlışlığını ve yapılanın siyasi bir hata olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır345.

Kanun 18 Haziran’da Meclise gelmiş, İçişleri Komisyonu’nda görüşülmeye başlanmıştır346. 24 Haziran’da İçişleri Komisyon’u tasarıyı kabul ederek Meclis Genel Kurulu’na göndermiştir347. Ancak tasarının İçişleri Komisyonu’nda görüşülmesi esnasında şiddetli tartışmalar yaşanmıştır. İçişleri Komisyonu’nda ilk sözü Kırşehir Milletvekili Tahir Taşer almış ve Nevşehir’in il olmasına asla karşı olmadıklarını ancak sırf muhalif bir partiye oy verdi diye Kırşehir’in siyasi ve hissi sebeplerle ilçe haline getirilmesinin yanlış olacağını dile getirmiştir348. Milletvekili

İlhan Sipahioğlu da teklifi eleştirmiş, Nevşehir’in il yapılmasına kimsenin itirazı olmadığına ancak Kırşehir’in ilçe yapılmasının uygun olmayacağını ifade etmiştir. Ardından söz alan Kırşehir milletvekili Osman Bölükbaşı Nevşehir’in il yapılmasını uygun gördüklerini ancak Kırşehir’in ilçe yapılmasının yanlış olduğuna dikkat çekmiştir. Gergin anların yaşandığı toplantıda Bölükbaşı; “MP’yi seçtiği için

Kırşehir cezalandırılıyorsa ben ve arkadaşlarım milletvekilliğinden istifaya hazırız, yeter ki Kırşehir’i cezalandırmayın, kararınızı verirken iyi düşününüz. Gelecek nesillere taşınacak olan kin ve intikam tohumlarının ekilmesine izin vermeyiniz.”349 diyerek sitemkâr ve duygusal bir konuşma yapmıştır. Oylamaya geçildiği esnada;

344 TBMM ZC, C.1, s.363.

345 D.Bölükbaşı, Osman Bölükbaşı, s.185. 346 Hürriyet, 18.06.1954, Sayı 2215.

347 Millîyet, 18.06.1954, Sayı 1477; Hürriyet, 18.06.1954. Sayı 2215. 348 TBMM ZC, C.1, s.338.

“Bırakın hükûmetin öldürmeye karar verdiği vilayetin bir çocuğu olarak ona bir

mersiye okuyayım.” demiş, kanuna olan tepkisini bir kez daha dile getirmiştir350.

Kırşehir’in ilçe yapılması hakkında hazırlanan kanun iktidarda bulunan DP tarafından hazırlandığı halde DP içersinde Ekrem Alican, İlhan Sipahioğlu ve İsmail Hakkı Akyüz gibi isimler de tasarıya karşı çıkmışlardır. Hatta Erzurum Milletvekili Ekrem Alican, sert bir konuşma yapmış, konuşmasında: “Kırşehir vilayetinin

kaldırılmasının rejim bakımından çok tehlikeli olduğunu görüyorum. Bundan sonra vatandaşlar seçimlerde iradelerini emniyetli ve hür bir şekilde yansıtamayacaklar, Kırşehir’in başına gelenler bizim de başımıza gelebilir diye düşüneceklerdir…”

diyerek kanuna karşı olduğunu göstermiştir351. Kırşehir Milletvekili Osman

Alişiroğlu da Kırşehir’in taksimatını Lehistan’ın taksimatına benzetmiştir. Alişiroğlu, daha önce iki kazanın il yapılması konusunda hükûmetin, amme hizmetlerini halkın ayağına götürme gerekçesiyle il yaptığını ancak Kırşehir konusunda hiçbir iktisadi ve coğrafi gerekçe teşkil etmeden amme hizmetlerinin 200 bin Kırşehirlinin uzağına götürüldüğüne dikkat çekmiştir352.

Tasarıya karşı çıkanları ikna etmek için konuşma yapan İçişleri Bakanı Namık Gedik, tasarının coğrafi ve ekonomik sebeplerden dolayı hazırlandığını bu şekilde vatandaşın ayağına hizmetin götürüleceğini belirtmiş ve tasarının kabul edilmesini istemiştir. Yapılan oylama sonucunda tasarıya komisyondaki 30 üyeden 25’i kabul 5’i ret oyu vermiş böylece tasarı komisyondan geçmiştir353.

Tasarının komisyonda kabul edilmesiyle Kırşehir’in ilçe olma ihtimali güçlenmiş, Ürgüp, Avanos, Kozaklı, Hacıbektaş, ve Gülşehir ilçelerinden teşekkül edecek Nevşehir adıyla yeni bir vilayetin kurulmasının yolu açılmıştır354.

Komisyondaki hararetli tartışmaların ardından kanun 30 Haziran 1954 günü Meclis Genel Kurulu’na gelmiştir. Saat 15.00’te başlayan görüşmeler 7 saat sürmüş 22.00’de sona ermiştir355. İlk söz alan CHP Kars Milletvekili Sırrı Atalay olmuştur. Atalay meclis grubu adına yaptığı konuşmasında bu durumun gelecek nesillerin dahi 350 TBMM ZC, C.1, s.338. 351 TBMM ZC, C1, s.339. 352 TBMM ZC, C1, s.340. 353 TBMM ZC, C.1, s.338. 354 Cumhuriyet, 24.06.1954, Sayı 10741.

355 Vakit, 01.07.1954, Sayı 10994; Millîyet, 01.07.1954, Sayı 1490; Cumhuriyet, 01.07.1954, Sayı

ibretle karşılayacağı, demokrasiye yakışmayacak bir intikam hikâyesi olduğunu ifade etmiş; “DP, kendisine rey vermeyen vatandaşı ve beldeleri tarihte eşi ve benzeri

görülmedik şekilde Kırşehir’in şahsında cezalandırdı.” diyerek tasarıya karşı çıkmış,

yaşananların Nazi Almanya’sında bile görülemeyeceğini ileri sürmüştür356.

Tasarıya DP içerisinden karşı çıkan Diyarbakır milletvekili Mustafa Ekinci tasarının hissi veya siyasi sebeplerle hazırlandığını ileri sürmüş; “Bu tasarı hissi veya

siyasi sebeplerle hazırlanmıştır. Efkar-ı umumiye de haklı veya haksız bu kanaat doğmuş, yerleşmiştir. Hükûmet bu kanaati dikkate alarak Kırşehir’i il olarak bırakmalı, Nevşehir’i il yapacak tasarıyı buraya getirmelidir.” demiştir. Sinop CHP

milletvekili Nuri Sertoğlu da Kırşehir’i parçalamanın siyasi sebeplere dayandığına dikkat çekmiş, muhalefete oy veren illerin cezalandırıldığını bu durumun rejim bakımından tehlikeli olacağını vurgulamıştır357.

DP Erzurum milletvekili Ekrem Ali Can Kırşehir’in ilgasına katiyen taraftar olmadığını, bu meselede hükûmetin hissi davrandığını, görüştüğü hiçbir vatandaşın bu meseleyi tasvip etmediğini belirtmiş; “Kırşehir’in parçalanmasını ben rejimin

istikbali açısından çok önemli telakki etmekteyim.” diyerek tasarıya karşı çıktığını bir

kez daha göstermiştir358.

CMP’li Osman Ali Şiroğlu üzüntülü olduğunu, bu üzüntüyü 200 bin Kırşehirlinin yaşadığını ifade etmiştir. Kırşehirlilerin bayramlarını gözyaşları içinde kutladığını söyleyerek, yapılan muamelelerin ve gidişin ülkeyi dikta rejimine götürdüğünü savunmuş, çıkarılan kanunun vatandaşın oyunun serbest bir şekilde kullanmasına engel olacağını belirtmiştir. Bu durumun hukuk anlayışına ters olduğunu savunan Alişiroğlu’nun bu iddiasına hükûmet vekilleri; “Halt etmişsin” diyerek karşılık vermişlerdir. Çıkarılan kanunun kin ve intikam duygusuyla ortaya atıldığını, Kırşehir’in de bu intikamın kurbanı olduğunu öne süren Alişiroğlu Kırşehir’in siyasi ve hissi sebeplerle ilçe haline getirildiğine dikkat çekmiştir. Ayrıca görüşmelerde Kırşehirli Adliye Vekili’nin Kırşehir’i müdafaa etmemesine tepki

356 TBMM ZC, C.1, s.343; Akşam, 01.07.1954, Yıl 36 Sayı 128; Halkçı, 01.07.1954, Sayı 188 357 Vakit, 29.06. 1954, Sayı 10992.

göstererek, “Nankör Kırşehir Çocuğu” demiş bu yüzden üç celse müzakerelere katılmama kararı almıştır359.

Kırşehir milletvekili olan Osman Bölükbaşı Kırşehir’e yapılan haksız uygulamayı DP’li vatandaşların bile tasvip etmediğini bu yapılan haksız muamele karşısında demokrasinin zarar göreceğini savunmuş, hükûmetin ortaya attığı iddiaların gerçekle alakası olmadığını söylemiştir360. Kırşehir’in Osmanlı Devleti döneminde sancak merkezliği yaptığına, Cumhuriyetin ilanından bu yana da il merkezi olarak siyasi yaşamını devam ettirdiğine dikkat çeken Bölükbaşı, Kırşehir’i ilçe haline getirmek amacıyla hükûmet tarafından hazırlanan kanun tasarısının mantıklı ve geçerli bir tarafının olmadığını ifade etmiştir. Çıkarılan kanunların vicdanen kabul edilemeyeceğini, hükûmetin sudan bahaneler göstererek siyasi ve hissi nedenlerden dolayı Kırşehir’i ilçe yapacağına vurgu yapan Bölükbaşı: “Arkadaşlar hükûmet maksadını açıklayamıyor. Ben bu vilayeti ortadan kaldırmak,

dağıtmak istiyorum diyemiyor. Ne yapıyor? Bir adamı öldürmek isteyen kimsenin açıktan yapamadığı şeyi yapıyor, kolunu kesiyor, bacağını kesiyor, muhtelif uzuvlarını kesiyor; ondan sonra sen bu halinle yaşayamazsın hükmüne varıyor….DP bu zamana kadar bir takım köyleri nahiye, bir takım nahiyeleri kaza, bir takım kazaları vilayet yaptığını buradan ifade etmiştir. Fakat şimdiye kadar bir vilayet ilga edilmemişti.” 361 diyerek karara tepkisini dile getirmiştir.

Bölükbaşı, Kırşehir’in ilçe yapılmasını idam edilen bir insana benzetmiş; “Bir

idam mahkûmuna sorarlar son arzun nedir diye. Müsaade edin, öldürmekte olduğunuz Kırşehir’in Fatiha’sını okuyalım.” diyerek Kırşehir’in yok edildiğini iddia

etmiştir362. Bölükbaşı, çıkarılmak istenen kanunun siyasi ve hissi sebeplerle

hazırlandığını savunmuş, bu durumu konuşmasının devamında ispatlamaya çalışmıştır. Tasarının gerekçesinde belirtilen Kozaklı, Mucur, Hacıbektaş ve Gülşehir ilçelerinin Kırşehir yerine Nevşehir’e bağlanmasının zorluklarını verdiği rakamlarla ortaya koymuştur. İktidarın daha önce verdiği rakamların yanlış olduğunu iddia eden Bölükbaşı, Hacıbektaş’ın Nevşehir’e 32 değil 52 km olduğu, Kırşehir’e ise 46 km mesafede olduğunu, Mucur’un Kırşehir’e 26, Kaman’ın 55, Çiçekdağı’nın da 69 km,

359 TBMM ZC, C.1, s.344; Hürriyet, 01.07.1954, Sayı 2228. 360 Cumhuriyet, 30.06.9154, Sayı 10747.

361 TBMM ZC, C.1, s.345.

olduğunu belirtmiştir. Kozaklı, Mucur, Gülşehri, Hacıbektaş ilçelerinin Nevşehir’e Kırşehir’den daha uzak olduğuna vurgu yapmıştır363.

CMP Kırşehir milletvekili Osman Bölükbaşı, kanunu hazırlayanların gerekçelerini inandırıcı bulmamıştır. Yapılan tespitlerin yanlış olduğu ileri sürerek, hükûmetin ortaya attığı iddialara meclis kürsüsünden tek tek cevap vermeye devam etmiştir. Bölükbaşı, Kaman’ın Ankara’ya bağlanmasına da değinmiş, bu yapılacak değişikliğin yanlışlığını verdiği rakamlarla göstermeye çalışmış; “Niçin Kaman’ı

Ankara’ya bağlamak istiyorlar? Kaman Kırşehir’e 55 km. Ankara’ya ise 140 km. mesafededir. İktisadi alaka itibariyle de Kırşehir’e bağlıdır. Nedir bu bahsettikleri alaka acaba Kaman’ın 50 bin köylüsü sabahleyin köyünden çıkıp eşeğini önüne katıp Ankara’ya gelip pazarından alışveriş mi yapıyor? Hayır, böyle bir şey katiyen mevzu bahis değildir.”364 diyerek gerekçenin yanlışlığına dikkat çekmiştir.

Osman Bölükbaşı, DP iktidarının Kaman’ın Kırşehir’den ayrılarak, Ankara’ya bağlanmak istediği yönündeki iddiasına da cevap vermiş, iktidarın ortaya attığı iddianın birkaç partizan tarafından istendiğini öne sürmüştür. Kaman’ın 50 bin nüfuslu bir ilçe olduğunu buranın köylülerinden hükûmetin iddia ettiği gibi Ankara’ya bağlanmak gibi bir talebin gelmediğini, hükûmetin vasi gibi davranarak halkın istemediği bir durumu empoze etmeye çalıştığını söylemiştir. Kaman’ın Kırşehir’e 55, Ankara’ya 140 km. olduğunu ve Kaman’ın ekonomik faaliyetlerini Kırşehir’le gerçekleştirdiğini belirtmiştir. Hiçbir köylünün 100 kiloluk buğdayını eşeğe yükleyip 55 km mesafe yerine 140 km mesafeye götürmeyeceğine, bunun hem zahmetine katlanmayacağına hem de mesafe ücretinin masrafından kaçınacağını söylemiştir. Konuşmasının devamında; “Kaman köylüsü niçin Ankara’ya gelsin?

Kaman köylüsü hiçbir zaman alışveriş için Ankara’ya gelmez. Belki on, yirmi tüccar Ankara’ya, İstanbul’a Kayseri’ye gider. Bu durumda idari teşkilatta değişiklik yapmak için geçerli bir sebep değildir. … Büyük kitlelerin nereleri pazar olarak kabul ettiği itibar alınır. … Kaman köylüsü ne yapar bilir misiniz? Alışveriş için Kaman pazarına gelir, Akpınar nahiyesine gider, Kırşehir merkezindeki pazara gelir arkadaşlar…. Halkın ayağına hizmet getiriyorum parolası ile hareket edip oy isteyen hükûmet, Kaman’ın 180-190 km. uzaklıktaki köyleri getirip Ankara’ya bağlayacak

363 TBMM ZC, C.1, s.346-347. 364 TBMM ZC, C.1, s.347.

böylece hizmet ettiğini iddia edecektir.”365 diyerek kararın yanlışlığını ortaya

koymaya çalışmıştır.

DP’nin Kırşehir ile ilçeleri arasındaki mesafeyi gerekçe göstererek bu ilçeleri Kırşehir’den ayırıp başka illere bağlamasını Bölükbaşı eleştirmeye devam etmiş, bu eleştirisinde Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesini örnek vermiştir. Boğazlıyan’ın Kayseri’ye 61 km, Yozgat’a ise 92 km mesafede olduğunu, halkının büyük bir kısmının alışveriş için Yozgat’a bağlı olmasına rağmen Kayseri’ye gittiğini belirtmiş, hükûmetin mesafe durumunu göze alacaksa buranın Yozgat’tan alınıp Kayseri’ye bağlanması gerektiğini ifade etmiştir. Hükûmetin bu bölgeye dokunmayıp Kırşehir’i ilçelerinden ayırıp kaza haline getirmesinde kasıt ve çelişki bulunduğuna dikkat çekmiştir366.

Osman Bölükbaşı konuşmasının en can alıcı bölümlerinden birisinde Kırşehir’in ilçe yapılması konusunda hükûmetin çok ısrarcı davrandığını bunu anlamanın mümkün olmadığını dile getirmiş, yapılanların bir intikam duygusunun ürünü olduğunu iddia etmiştir. İktidarın ortaya attığı tüm iddialara ise; “Hilaf-ı

hakikattir.” diyerek gerçekle alakası olmadığını söylemiştir.

Osman Bölükbaşı Kırşehir’in ilçeleri ile arasındaki mesafe konusunun gerekçe gösterilerek ilçe yapılmasının kabul edilemeyeceğini, çevre bölgede yaşayan halkın ekonomik ilişkilerinin Kırşehir’le olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Konuşmasının devamında; “Ne Kırşehir köylüsü, Ne Mucur köylüsü ne Hacıbektaş,

ne Avanos, ne de Kozaklı köylüsü kalkıp da Nevşehir pazarına alışveriş yapmaya gitmez. Bu mevzuda ileri sürülecek bütün mevzuular hilafı hakikattir. Ben o memleketin çocuğuyum durumu yakından biliyorum. … Görülüyor ki hükûmetin tasarıyı makul ve meşru gösterecek bir tarafı yoktur. Meşru ve makul sebeplerin hududuna çıkıldığı zaman söylenecek söz Kırşehir’e yapılan bu muamele bir intikam hissinin ifadesidir. …. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”367 demiştir.

Mecliste tasarıyı eleştirmeye devam eden Bölükbaşı, oyunu muhalif bir parti lehine kullanan bir ilin ilçe yapılmak suretiyle sindirilmeye çalışıldığını, bu yolu tutan iktidarın demokrasi vasfını taşımaya layık olmadığını belirtmiştir. Yapılanların demokrasi ile uyuşmadığını ifade eden Bölükbaşı; “Yapılanlar zulmün daniskasıdır.”

365 TBMM ZC, C.1, s.347-349. 366 TBMM ZC, C.1, s.350. 367 TBMM ZC, C.1, s.350.

demiştir368. Bu hareket ile aynı zamanda diğer illere bir gözdağı verilmeye

çalışıldığını öne süren Bölükbaşı; “Eğer muhalefetlik yaparsanız sizleri ilçe

yaparız.”369 mesajının verildiğini belirtmiştir.

Tasarının kendileri istemese de çıkacağını belirten Bölükbaşı, tasarıyı çıkaranları zulüm yapmakla suçlamıştır. Meclis kürsüsünde Kuran’ı Kerim’den alıntılar yaparak hükûmete cevap vermiş, cevabında Yusuf Sure’sinin 91. Ayet’inde Hz Yusuf’un kardeşlerinin kendisine karşı yaptıkları haksızlık karşısında söylediği “Muhakkak ki Allah seni bize üstün kıldı.” anlamına gelen; “Zalimlere bir gün

dedirtir Kudreti Mevla,/ Taalahü lekad aserakallahü aleyna” sözünü söylemiştir. Bu

sözüyle Menderes’in kötülük yaptığını, kendisinin haklı olduğunu iddia etmiş, Menderes’in bu gerçeği bir gün kabul edeceğini söylemeye çalışmıştır. Bölükbaşı’nın zalim suçlamasına Rize Milletvekili Osman Kavrakoğlu “Sözünü geri

alsın burada zalim yok.” diyerek karşılık vermiştir370.

Bölükbaşı, Meclis kürsüsünden Menderes’e atıfta bulunarak, bir gün Kırşehir’in başına gelen bu durumun Menderes’in memleketi Aydın’ın da başına gelebileceğini belirtmiş, bu durum mecliste gülüşmelere neden olmuştur371.

Bölükbaşı’dan sonra kürsüye gelen Başbakan Menderes, tasarıyı savunmuş olayın facia gibi gösterilmeye çalışıldığını ve abartıldığını belirtmiştir. Bunun üzerine kürsüye bağıran Osman Bölükbaşı, “Menderes kulağını aç zalimliğini erkekçe yap….

Vilayetimizi kaldırdınız. Bizi de kaldırın. Zulmünüz tamam olsun.” diyerek sert bir

dille Menderes’e karşılık vermiştir372.

Başbakan Menderes, Bölükbaşı’na cevaben yaptığı konuşmasında siyasi bir yok edilme hareketinin bulunmadığını, DP’nin Malatya, Kars, Sinop, Trabzon’da da seçimler kaybettiğini, muhalefeti ortadan kaldırmayı düşünselerdi bu bölgelerde de aynı durumu gerçekleştirebileceklerini belirtmiştir373. Menderes, Kırşehir’in nüfus

sayısını Adapazarı ile kıyaslamış, Kırşehir’in ilçe yapılmasında kasıt olmadığını, nüfus sayılarını vererek değerlendirmiş; “İşi siyasi bir istismar mevzuu yapmak

isteyenler bulunabilir. Fakat burada meselenin hakiki mahiyetini göz önünde tutarak

368 TBMM ZC, C.1, s.351.

369 Mustafa Karagüllü ile 15.06.2008 tarihinde yapılan röportajdan alınmıştır. 370 TBMM ZC, C.1, s.351.

371 TBMM ZC, C.1, s.347. 372 TBMM ZC, C.1, s.350.

soralım. Adapazarı’nı bundan 15 gün önce vilayet haline getirdiniz. Adapazarı 55-60 bin nüfuslu bir kasabadır. Kırşehir’in kasaba nüfusu ise 14 bindir. Eğer bir vilayeti kaza yapmak bir gadir ise bunu 30 senedir vilayet olmayan Adapazarı’nın mağduriyeti ile mukayese etmek yerinde olur.”374 diyerek tasarıyı savunmuştur.

Ardından kürsüye gelen İçişleri Bakanı Namık Gedik, Osman Bölükbaşı’nın ve kanunu eleştiren milletvekillerinin iddialarına cevap vermiştir. Bakan Gedik, Nevşehir’in 1952’de il olmak için müracaatta bulunduğunu, bu müracaatın 1953’te tekrar yapıldığını belirtmiştir. Nevşehir’in il olma durumunun 1954 seçimlerinden önce tekrar gündeme geldiğini ve bu konuda hazırlık çalışmalarının daha önceden yapıldığını, bu durumun muhalefetin iddia ettiği gibi siyasi bir hareket olmadığını söylemiştir. Nevşehir’in il yapılmasına karar verilmesinin ardından Nevşehir’in çevresindeki ilçelerin mesafe ve ekonomik özelliklerinin de dikkate alınarak, buraların Nevşehir’e bağlanmasının düşünüldüğünü dile getirmiştir. Gedik, konuşmasının devamında Kırşehir ilinin lağvedilerek bu ilin Kaman ilçesinin Ankara’ya, Çiçekdağı ilçesinin Yozgat’a, Mucur ilçesinin ve Hacıbektaş ilçelerinin de Nevşehir’e bağlanmasına uygun olacağını ifade etmiştir. Ayrıca kararın iktisadi ve coğrafi özelliklerin dikkate alınarak hazırlandığı meselesinin üzerinde durmuştur375.

Meclisteki yoğun tartışmaların ardından 20 Temmuz 1954’ten itibaren Kırşehir’in ilçe olmasına, Nevşehir kazasında “Nevşehir” adıyla yeni bir ilin kurulmasına dair kanun 39 ret oyuna karşılık 259 kabul oyuyla onaylanmıştır376. Ret

oylarını Ankara vekillerinden Muhlis Bayramoğlu, Talat Vasfi Öz, Bursa vekillerinden Raif Aybar, Erzincan vekili Hüsnü Çanakçı, Isparta vekili Said Bilgiç, İzmir vekili İ. Sipahioğlu, Kars vekili Fevzi Aktaş, Sırrı Atalay, Remzi Çakır, Hasan Erdoğan, Turgut Göle, Kemal Güven, Mehmet Hazer, İbrahim Us, Kırşehir vekili Ahmet Bilgin, Osman Bölükbaşı, Mehmet Mahmutoğlu, Tahir Taşer, Nüzhet Akın, Ekrem Alican, Turan Güneş, Malatya vekilleri Esat Doğan, İsmet İnönü, Mehmet Kartal, Kamil Kırıkoğlu, Abdullah Köroğlu, Nuri Ocakcıoğlu, Mehmet Fahri Oral, Hilmi Özbay, Tevfik Ünsalan, Nüvit Yetkin, Seyhan vekili Sinan Tekelioğlu, Sinop vekilleri M. Vehbi Dayıbaş, Nuri Sertoğlu, Muhit Tümerkan, Tekirdağ vekili İsmail

374 TBMM ZC, C.1, s.353.

375 TBMM ZC, C.1, s.354-355; Son Posta, 02.07.1954, Sayı 2958. 376 TBMM ZC. C.1, s.361.

Hakkı Akyüz, Trabzon vekili Osman Turan, Tunceli vekili Arslan Bora, Fethi Ülkü377 vermişlerdir. Böylece Kırşehir’in 3 yıl sürecek olan ilçe olma dönemi

başlamıştır.