• Sonuç bulunamadı

Kırşehir’in il olması ile birlikte şehrin ekonomik durumunun tespiti için Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden bir heyet gelerek bir rapor hazırlamıştır. Bu rapora göre Kırşehir’in ziraat ve hayvancılık bölgesi olduğu belirtilmiş, halkın % 95’inin çiftçilikle uğraştığı ifade edilmiştir. Raporun devamında Kırşehir’de 400 adet biçerdöver, 3.000 bin adet ziraat makinesinin olduğu, bu durumun diğer illerle kıyaslandığında oldukça üst seviyede bulunduğu tespit edilmiştir. Tahıl üretim durumunu da inceleyen heyet, bir yılda 280 bin ton hububat üretimi yapıldığını, bunun 35 bin tonunun bölge içinde kullanıldığı, geri kalan 250 bin tonunun başka bölgelere taşınacağı ve bu taşıma işlemi için 59 bin adet kamyona ihtiyaç duyulduğu kaydedilmiştir461.

Kırşehir’in hayvancılık durumunu da araştıran heyet 151.512 baş keçi, 490.512 baş koyun tespit etmiş, bölge insanının tiftik keçilerinin yünlerini satarak bölge ekonomisine 137.198 lira gelir sağlayacağına dikkat çekmiştir. Ayrıca hububattan alınan 104. 410.liralık gelirlerle birlikte kişi başına 1.504 liralık bir gelir düşeceği de tespit etmiştir. Bu rakamın çevre illerle kıyaslandığında o dönemin şartlarına göre Kırşehir’in fakir bir memleket olmadığına karar vermişlerdir. Bölgede tiftik keçisi sayısının arttırılarak burada bir iplik fabrikası ve et kombinasının açılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca raporda Kırşehir’de bulunan Termal Kaplıca tesisinin daha modern hale getirilerek ekonomiye katkısının arttırılabileceği belirtilmiştir462. Rapora bakıldığı zaman Kırşehir’in ekonomik durumunun çevre illerle kıyaslandığı zaman oldukça iyi olduğu görülmektedir.

461 Kırşehir Sesi, 10.08.1957, Sayı 97. 462 Kırşehir Sesi, 10.08.1957, Sayı 97.

IV. BÖLÜM

KIRŞEHİR’İN İL YAPILMASINDAN SONRA YAŞANAN

GELİŞMELER

A- OSMAN BÖLÜKBAŞI’NIN DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASI

Kırşehir’in yeniden il olması hakkındaki kanunun 12 Haziran 1957’de mecliste görüşülmesi esnasında Osman Bölükbaşı ile DP vekiller arasında sert tartışmalar yaşanmıştır. Kırşehir’in yeniden il olmasını sağlayan kanun kabul edildikten sonra Bölükbaşı, Meclis Başkanı’ndan söz hakkı alarak DP’yi sert bir şekilde eleştirmiştir. Bölükbaşı’nın bu eleştirileri karşısında Meclis Başkanı Bölükbaşı’nı uyararak bu şekilde konuşmasına devam etmesi halinde Meclis İç Tüzüğü’nün kanunlarını uygulayacağını belirtmiştir. Uyarılara rağmen Bölükbaşı’nın Cumhurbaşkanı’nı ve diğer DP milletvekillerini eleştirmeye devam etmesi üzerine DP’lilerle Osman Bölükbaşı arasında sözlü sataşmalar yaşanmıştır. Meclis Başkanı, Bölükbaşı’nın konuşmasını kesmiştir. İlerleyen saatlerde Bölükbaşı tekrar söz hakkı istemiş, Meclis Başkanı, Bölükbaşı’na söz hakkı vermeyince Bölükbaşı; “Haysiyet Mahrumları.” diyerek Meclis Başkanı’na hakaret etmiştir. Yaşanan bu gelişmeler üzerine Meclis Başkanı, Bölükbaşı’nın kendisine ve meclis üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle üç oturum meclisten çıkarılması için teklifte bulunmuş, bu teklifi oy çokluğu ile kabul edilerek Bölükbaşı üç oturum meclisten çıkarılmıştır463.

Meclisten çıkarılan Bölükbaşı, Meclis İdare Amiri Balıkesir milletvekili Ahmet Kocabıyıkoğlu ile tartışmıştır. Bu tartışmanın ardından Bölükbaşı hakkında, meclise hakaret ettiği gerekçesiyle dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle bir tezkere hazırlanmıştır464.

Tezkerenin hazırlanmasının ardından Konya’da bulunan Osman Bölükbaşı’na yıldırım telgraf çekilerek, komisyona gelip ifade vermesi istenmiştir. Telgrafı alır almaz yola çıkan Bölükbaşı, vatan yanıyormuş gibi yıldırım telgrafıyla Ankara’ya çağırıldığını ifade etmiş, kendisi hakkında hazırlanan dosyayı inceleme imkânı bile

463 TBMM ZC, C.20, s.164.

olmadan dosyanın işleme konulmasından yakınmıştır. Meclisin kendisini vurmak için çok hızlı çalıştığını, böyle bir durumun meclis tarihinde görülmediğini ifade etmiştir465.

CMP lideri Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı’nın dokunulmazlığını görüşmek için toplanan komisyonun hazırladığı raporda, Bölükbaşı’nın meclis kürsüsünde söylediği sözlerden, salon içindeki ifadelerinden ve meclis koridorunda DP milletvekili Ahmet Kocabıyıkoğlu ile aralarında geçen tartışmada kullandığı ifadelerden dolayı dokunulmazlığının kaldırılmasını istemiştir. Zabıtta Kırşehir’in vilayet olması genel kurul salonunda asabi bir şekilde bağırarak, namussuzlar, köpekler sözünü sarf edip çıktığında, Balıkesir Milletvekili Ahmet Kocabıyıkoğlu kime küfrediyorsun sorusuna karşılık: “Sizlere namussuz, müstebit köpekler.” diye hakaret ettiği, bu durumu zabıt kâtiplerinin tespit ederek imzaladığı ileri sürülmüştür466.

Dokunulmazlığın kaldırılması için toplanan komisyonda bulunan CMP milletvekilleri Bölükbaşı’nı savunmuşlardır. Bölükbaşı’nın dokunulmazlığının kaldırılmasının hukuken mümkün olamayacağını, belirten CMP’liler Bölükbaşı’nın sözlerini şahıslara karşı söylendiğini, Meclise karşı bir hakaret durumunun söz konusu olamayacağı ifade etmişlerdir. Bölükbaşı’nın dokunulmazlığının görüşüldüğü Anayasa ve Adalet Komisyonu’nda yapılan oylamada 11’e karşılık 3 oyla Bölükbaşı’nın dokunulmazlığının kaldırılması kabul edilmiştir467.

Komisyon kararının ardından açıklama yapan Osman Bölükbaşı: “Biliyorsunuz

Kırşehir beni seçtiği için yıkıldı. Şimdi o yapılırken asıl hedef olanı yıkmak için sönmeyen bir kin ve teskin edilmeyen bir intikam duygusuyla harekete geçiyor. Bütün bu yapılanlar karşısında en ufak bir endişem yok. Huzur içindeyim. Ben vatan ve hürriyet için mücadele ederken, hapishaneye düşeyim. Bu benim için bir zül değil şereftir. Bu çocuklarıma bırakacağım en büyük mirastır. Benim için sizin hükmünüz değil tarih ve milletin vereceği hüküm önemlidir.” diyerek karara karşı duyduğu

465 F.Artvinli, Osman Bölükbaşı, s.82.

466 TBMM Tutanak Dergisi, Devre X, C. 20, 12.06.1957, s.164; D.Bölükbaşı, Osman Bölükbaşı,

s.225-226.

tepkiyi dile getirmiş, ardından “Kırşehir kaza olma sırasını savdı. Şimdi kaza olma

sırası bende.”468demiştir.

Bölükbaşı’nın dokunulmazlığının Adalet Komisyonu’nda kaldırılmasının ardından 24 Ekim 1957’de mecliste görüşülmeye başlanmıştır. Görüşmelerde ilk sözü CMP grubu adına Ahmet Bilgin almıştır. Bilgin, Bölükbaşı’nın sözlerinde ana yasaya göre suç sayılabilecek bir ifade olmadığını söylemiştir. CHP adına konuşan Genel Başkan İsmet İnönü, seçimlerin yaklaştığı bir dönemde muhalefet liderlerinden birisinin cezaevine konulmasının doğru bir hareket olmayacağına dikkat çekmiştir. DP adına konuşan Osman Kavrakoğlu, Bölükbaşı’nın dokunulmazlığının kaldırılması gerektiğini savunmuştur. İktidar ve muhalefet temsilcilerin konuşmalarının ardından kürsüye gelen Osman Bölükbaşı meclise hakaret etme gibi bir durumun söz konusu olmadığını, tepkisinin konuşması esnasında sıra kapaklarına vuran kişilere karşı olduğunu belirtmiştir. Yapılan oylamalarda 49 kırmızı oya karşılık 247 beyaz oyla Bölükbaşı’nın dokunulmazlığının kaldırılmasına karar vermiştir469.

Mecliste bir konuşma yapan Bölükbaşı, dokunulmazlığının kaldırılmasını değerlendirmiş, DP’nin Kırşehir e verdiği ceza ile Kırşehir’i 3 yılda bitirdiğini iddia ederek; “Şahsen derin bir huzur içindeyim. Teskin edilemeyen bir kin, teskin

edilemeyen bir ihtiras, bir adamı siyasette saf dışı bırakmak için kararını vermiş, harekete geçmiştir. Bu zihniyet bazen yolumda pusu kuruyor, canıma kastetmek istiyor. Bezen iftira ile canıma kastetmek istiyor.”470 şeklinde konuşmuştur.

Dokunulmazlığının kaldırılmasından sonra Kırşehir’in il olma törenlerine katılmak için Kırşehir’e giden Bölükbaşı burada bazı tatsız hadiselerin yaşanmasına neden olmuştur. Bölükbaşı’nı Kırşehir’in girişinde karşılayan CMP taraftarları Bölükbaşı ile birlikte belediye binasına gitmişlerdir. Belediye binasından halka seslenmek isteyen Bölükbaşı Kaymakam Nihat Bor tarafından engellenmiştir. Ardından Emniyet Müdürü’nün, Bölükbaşı’ya müdahale ederek yakasını yapışıp onu arabaya bindirmek istemesi üzerine CMP’liler Emniyet Müdürü’ne saldırmıştır. Yaşanan arbedeye Osman Bölükbaşı müdahale etmiş, olayların büyümesini

468 D.Bölükbaşı, Osman Bölükbaşı, s.226-227.

469 TBMM. Tutanak Dergisi, Devre X, C.20, Toplantı 3 Oturum 85, Celse 2, (24.06.1957), s.517-518 470 D.Bölükbaşı, Osman Bölükbaşı, s.230.

engellemiştir. Bölükbaşı, yaşanan hadiseleri iktidarın kendisini susturmak istemesi olarak değerlendirmiştir. Bölükbaşı, Ankara’ya dönmek için harekete geçmiş, Ankara’ya dönüşünde büyük bir kaza atlatmıştır471.