• Sonuç bulunamadı

Demokrat Parti 1957 seçimlerinden itibaren güç kaybetmeye başlamış, bu seçimde önceki seçimlere nazaran % 9,3 oy kaybına uğramıştır. 1957 seçimlerinin ekonomik sıkıntıların olduğu döneme denk gelmesi, Millî Koruma Kanunu’ndaki başarısızlıklar, piyasadaki temel ihtiyaç maddelerindeki darlıklar bu oy kaybında etkili olmuştur. DP yönetiminin İspat Hakkı Kanunu’nu reddetmesi, halkın DP yönetiminde haksız mal sahibi olabileceği şüphelerinin artmasına neden olmuştur. Bir de bunlara ek olarak Osman Bölükbaşı’nın cezaevinde olması, seçmen üzerinde olumsuz tesir uyandırmış, iktidarın muhalefeti susturma uygulaması olarak yorumlanmıştır. Seçimlerden önce listelerin belirlenmesinde yapılan yanlışlıklar da eklenince DP’nin oy kaybetmesi kaçınılmaz olmuştur477.

1957 seçimlerinin ardından Celal Bayar Cumhurbaşkanı, Refik Koraltan da Meclis Başkanlığı’na seçilmiştir. Cumhurbaşkanı Celal Bayar hükûmeti kurma görevini oyların % 50,2’sini alan DP Genel Başkanı Adnan Menderes’e vermiştir. Menderes’in hükûmeti kurması önceki hükûmetlere nazaran biraz daha uzamış 1 ay gibi bir sürede hükûmeti kurabilmiştir478.

Yeni kurulan Menderes hükûmeti’nin ilk icraatı muhalefete yönelik olmuştur. İktidarın muhalefete kendini ifade etme imkânı vermemesi ve hükûmeti denetlemede kısıtlamalara gitmesi tepkilere neden olmuş, DP iktidarının baskısı olarak algılanmıştır. CHP yönetimi alınan kararı eleştirmiş kararın anayasaya aykırı olduğunu söylemiştir479.

1957 seçimlerden sonra iktidar muhalefet ilişkisi daha sert bir şekilde seyredecek, iktidarın muhalefete karşı sert politika takip etmesi, muhalefettin de aynı sertlikte karşılık vermesi ortamı gerecektir. Bu durum Türkiye’de demokrasinin yara almasına, darbe döneminin oluşmasına zemin hazırlayacaktır480.

DP iktidarının 27 Aralık 1957’de meclis içtüzüğünü değiştirerek, muhalefetin iktidarı denetim görevini kısıtlaması İstanbul hukukçularından Prof Dr. Nail Kubalı

477 R.S.Burçak, On Yılın Hatıraları, s.503. 478 M.Albayrak, Demokrat Parti, s.511. 479 C.Eroğul, Demokrat Parti, s.155. 480 M.Albayrak, Demokrat Parti, s.514.

tarafından eleştirilmiştir. Kubalı’nın 1 Şubat 1958’de hükûmet aleyhine propaganda yaptığı gerekçesiyle bakanlık emrine alınması üzerine İstanbul’da üniversite öğrencileri protesto gösterileri düzenlemiştir. Bu gösteriler ileride 1960 öğrenci olaylarının da kıvılcımı oluşturacaktır481. Kubalı’nın görevinden alınması, hükûmetin yıkılmasında önemli rol üstlenen ordu ve aydınların birlik olmasını sağlayacaktır482.

DP’nin iktidara gelir gelmez uygulamaya koyduğu antidemokratik uygulamalar muhalefeti rahatsız etmiştir. İktidar bir yandan muhalefetle çatışırken, diğer yandan ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılarla uğraşmaktaydı. 1954’ten sonra yaşanan birkaç kötü hasat yılı ve dışarıdan gelen kredilerin azalması, bütçe açığı, döviz sıkıntısı enflasyonun yükselmesine, halkın alım gücünün azalmasına neden olmuştur. Menderes Hükûmeti, 1958’de ekonomik sıkıntıları aşabilmek için bir takım tedbirler almak zorunda kalmıştır483.

Ekonomik sıkıntılarla ve muhalefetle mücadele eden hükûmet, 14 Temmuz 1958’de Irak’ta yaşanan ihtilal rejimi ile Kral Faysal ve Başbakan Nuri Sait’in öldürülerek Cumhuriyetin ilan edilmesi, DP iktidarında derin izler bırakmıştır484. Irak’takine benzer bir darbenin olacağı korkusu ve şüphesi iktidarın muhalefete ve orduya şüpheyle bakmasına neden olmuştur. Menderes’in 6 Eylülde Balıkesir’de yaptığı konuşmada muhalefetin asıl niyetinin meclisin itibarını zedelemek suretiyle seçim yapmadan iktidara gelmek şeklinde ifade etmiştir. Menderes, muhalefetin tehditlerine devam etmesi durumunda demokrasinin paydos olacağını belirtmiş, muhalefeti uyarmıştır. CHP lideri İnönü, Menderes’in bu konuşmasına tepki göstererek, demokrasiyi paydos etmek isteyen bir kişinin başına memleketin kısa sürede yıkılacağını belirtmiş, ülkede kimsenin demokrasiyi paydos etmeye gücünün yetmeyeceğini söylemiştir. İnönü’nün bu cevabına karşılık Menderes, asıl amaçlarının demokrasiyi yok etmek olmadığını ülkeden fitneyi yok etmek olduğunu belirtmiştir485.

İktidarın izlediği sert politika karşısında CHP ve diğer muhalefet partileri sıkıntı yaşıyorlardı. Bu durum üzerine muhalefet partileri güç birliğine gitme kararı

481 F.Artvinli, Osman Bölükbaşı, s.91.

482 F.Ahmad, B.Turgay, Açıklamalı Kronolojisi, s.80.

483Ayfer Özçelik, “1960’dan Günümüze Türk Siyasal Hayatı”, Yakın Dönem Türk Politik Tarihi,

Editörler: Süleyman İnan, Ercan Haytoğlu, Ankara 2007, s.147-187.

484 C.Eroğul, Demokrat Parti, s.143.

almışlardır. Muhalefet kanadından Osman Bölükbaşı’nın lideri olduğu Cumhuriyetçi Millet Partisi ile Köylü Millet partisi birleşme kararı alarak, yeni partinin isminin Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) olmasına karar vermişlerdir. Muhalefetin birlik kararı iktidarı hırçınlaştırmıştır. Zile’de İnönü’nün konuşmasına izin verilmemesi, polisin göz yaşartıcı bomba kullanması, iktidar ile muhalefet arasındaki ilişkileri daha da gerginleştirecektir. DP iktidarı muhalefetin kendisine karşı oluşturduğu Millî Muhalefet Cephesine karşılık Vatan Cephesi Grubu’nu oluşturmuş, muhalefete karşı mücadelesine devam etmiştir486.

1959 yılına gelindiğinde iktidar ile muhalefet arasındaki gerginlik hat safhaya ulaşmıştır. Meclis düzenli toplanamıyor, toplansa da kısa sürede dağılıyordu. İktidar ile muhalefet arasında kavgalar yaşanıyordu. CHP, “Büyük taarruz” adını verdiği Ege gezisine çıkmış, bu gezinin ilk durağında Uşak’ta olaylar yaşanmıştır. Yaşanan olaylarda İnönü yaralanmış, bu gerginlik İnönü’nün İstanbul’a gelmesinin ardından da devam etmiştir487. İnönü’nün: “Yaşanan saldırılar karşısında hizmet uğrunda

savaş vermeye hazırız.” açıklaması gerginliği arttırırken, yaşanan olaylar meclise

taşınmıştır. Meclis koridorlarında iktidar ile muhalefet arasında kavgalar yaşanmıştır. Çatışmaların artması üzerine CKMP Genel Başkanı Osman Bölükbaşı CHP ve DP arasında görüşme yapmak için arabuluculuk teklifinde bulunarak, gerilimi hafifletmek istemiştir. Menderes ile 3 saat görüşen Bölükbaşı bir sonuca varamayınca arabuluculuk çalışmaları olumsuzlukla sonuçlanmıştır488.

1960 yılına gelindiğinde CHP halkı harekete geçirerek, parlamento dışı muhalefet hareketini başlatmış, bu durum muhalefetin halkın desteğini alarak, güçlenmesine neden olmuştur. Bu gelişmeler yaşanırken muhalefet karşısında zorlanan DP, muhalefetin önemli isimlerinden CKMP’yi kendi saflarına çekebilmek için girişimlerde bulunmuş, Başbakan Menderes, DP’li Orhan Akça’yı Osman Bölükbaşı’na göndererek Bölükbaşı’na iş birliği teklifinde bulunmuştur. Ancak Bölükbaşı iktidarın işbirliği teklifini geri çevirmiştir489.

486 M.Albayrak, Demokrat Parti, s.521.

487 Metin Toker, Demokrasi’den Darbeye 1957-1960, İstanbul 1991, s.234. 488 F.Artvinli, Osman Bölükbaşı, s.97.