• Sonuç bulunamadı

MERS – CoV HASTALIĞI

(ORTADOĞU SOLUNUM SENDROMU KORONAVİRÜS HASTALIĞI)

Tedavi: Tavsiye edilen özel bir antiviral tedavi yoktur.

Semptomları hafifletmeye yardımcı olacak tıbbi bakım uygulanır. Ağır vakalarda geçerli olan tedavi hayati organ fonksiyonlarını desteklemektir.

Coğrafi Dağılım: Bugüne kadar vakaların görüldüğü Arap yarımadası ve yakınındaki ülkeler: Suudi Arabistan,

Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Ürdün, Umman, Kuveyt, Yemen, Lübnan, İran. Arap Yarımadası dışında İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya, Tunus, Malezya, Filipinler, Hollanda, Mısır, Cezayir, Avusturya, Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Kore’de hastalığın görüldüğü ülkelere seyahatle ilişkili vakalar bildirilmiştir

Yolcular İçin Risk: Salgının görüldüğü ülkelere seyahat edecek kişiler için risk mevcuttur.

Aşı: Mevcut değildir.

Koruma-Önlem: Eller sık sık, 20 saniye süreyle su ve sabunla yıkanmalı, su ve sabun bulunamıyorsa alkol bazlı bir el dezenfektanı kullanılmalı. Öksürürken veya

hapşırırken ağız ve burun kağıt mendille kapatılmalı, sonra mendil mutlaka çöpe atılmalı. Kirli ellerle ağza, burna ve göze dokunulmamalı. Hastalarla aynı kaptan yemek yemek, aynı bardağı paylaşmak veya öpüşmek gibi kişisel temastan kaçınılmalı. Kapı kolları ve oyuncaklar gibi sık dokunulan yüzeyler temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli. Develerle temastan kaçınılmalı. Çiğ deve sütü içmekten kaçınılmalı.

İyi pişmemiş et özellikle de deve eti yenmemeli.

Etken: Orta Doğu Solunum Sendromu Koronavirüsüdür (MERS-CoV).

Hastalığın Özellikleri: İlk kez 2012 yılının Nisan ayında Ürdün’de tespit edilmiştir. Eylül 2012’de de Suudi

Arabistan’dan hasta bildirilmiştir ve o zamandan beri birçok ülkeye yayılmıştır.

Bulaşma Yolu:Virüsün insanlara hayvanlardan (develer, yarasalar) bulaştığı düşünülmektedir. Hasta insanlardan

diğerlerine enfekte kişiyle aynı ortamda yaşamak veya bakımını yapmak gibi yakın temasla bulaşır. Mikroplarla kirlenmiş yüzey ve eşyalarla temas etmiş ellerle ağız, burun ve gözlere

dokunmakla; hapşırma, öksürme ve konuşma esnasında havaya atılan damlacıkların solunum yoluyla alınmasıyla virüs

insanlara geçer. Hastaneler gibi sağlık tesislerinde de diğer hastalara ve sağlık çalışanlarına bulaş söz konusudur.

Hastalığın Seyri: İnkübasyon süresi 2-14 gündür. Ateş, öksürük, nefes darlığı semptomlarıyla seyreden ciddi akut solunum hastalığı hastaların çoğunluğunda ortaya çıkar. Bazı hastalarda ishal, bulantı, kusma şeklinde sindirim sistemi bulguları da eşlik eder. Birçok hastada zatürre ve böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar gelişir ve hastaların yaklaşık % 30’u ölümle sonuçlanır. Ölenlerin çoğunda altta yatan başka tıbbi problemler vardır. Bazı enfekte insanlarda semptomlar soğuk algınlığı belirtileri gibi hafiftir veya hiç belirti yoktur ve bunlar genellikle iyileşirler.

Tanı: Hastanın öyküsü, klinik muayenesinin yanı sıra balgam ve alt solunum yolu örneklerinin laboratuvar yöntemleriyle incelenmesiyle tanı konur. Hasta izole edilmelidir.

LEISHMANIASIS

Tanı: Visseral leishmaniasis tanısı parazitolojik veya serolojik testler ve klinik ile yapılır. Doku örneklerinde yapılan mikroskopta incelenmesi ile parazitler gösterilir.

Kutanöz leishmaniasisde parazitolojik testler ile klinik bulgular tanıyı doğrular. Kutanöz ve mukozal

leishmaniasis için serolojik testlerin değeri sınırlıdır.

Tedavi: Antileishmanial ilaçlar, bir parazit hastalığı olan leishmaniasis’in tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Organik antimon bileşikleri, Diamidin türevleri ve Antibiyotikler (Amfoterisin-B, Paromomisin) kullanılır.

Coğrafi Dağılım: Afrika, Orta ve Güney Amerika, Asya, Avrupa’nın güneyi ve Akdeniz’in doğusunu içeren tropikal ve astropikal bölgelerde yaygındır. Viseral leishmania vakalarının % 90’dan fazlası Bangladeş, Brezilya, Hindistan, Nepal ve Sudan’da görülür. Yine tüm kütanöz leishmania enfestasyonu vakalarının % 90’dan fazlasına Afganistan, Cezayir, Brezilya, İran, Suudi

Arabistan ve Suriye’de rastlanır.

Yolcular İçin Risk: Genel olarak düşüktür. Yaygın olduğu bölgelerde kırsal ve ormanlık bölgelere giden yolcular risk altındadır.

Aşı: Mevcut değildir.

Koruma-Önlem: Tatarcık ısırmasından korunmak için önlemler alınmalıdır. Bunun içinde özellikle güneşin batışından sonra dış mekanlarda bulunmamak ve böcek uzaklaştırıcılar kullanmak gereklidir.

Etken: Tek hücreli Leishmania parazitinin bazı türleridir. İnsan enfeksiyonuna 20'den fazla tür neden olur. Bunlar arasında 2 tür içeren L. donovani kompleksi (L. donovani , L. İnfantum); L.

mexicana 3 ana türleri (kompleks L. mexicana, L. amazonensis ve L.

Venezuelensis); L. tropica; L. major; L. aethiopica ve 4 ana türe sahip Viannia alt cinsi (L.[V.] braziliensis, L.[V.] guyanensis, L.[V.] panamensis ve L.[V.] peruviana ).

Hastalığın Özellikleri:

Bulaşma Yolu: Enfeksiyon dişi tatarcık sineğinin ısırığı ile bulaşır.

Köpekler, kemirgenler ve diğer memeliler leishmania enfeksiyonu için konak oluştururlar. Tatarcıklar, bu parazitleri enfekte olmuş insan ve hayvanları ısırarak alırlar.

Hastalığın Seyri: Leishmaniasis üç farklı formda görülür:

Kutanöz leishmaniasis: En sık görülen formdur. Sineğin ısırmasından birkaç hafta ile ay içerisinde deride görülen yara ile karakterizedir.

Yaralar zamanla boyut ve görünüm değiştirebilir. Yaralar papüler (1cm den ufak kabarıklar) veya nodüler (1-3 cm kadar topak ) olarak

başlayabilir ve ülserlere dönebilir. Bu yaralar genellikle ağrısız olmakla birlikte ağrılı da olabilir. Bazı insanlarda yaralara yakın yerlerde lenf bezleri şişebilir. Cilt yaraları genellikle yüz, kollar ve bacaklar gibi ısırılmaya maruz kalan açık bölgelerde oluşur. Bunlar genellikle iz

bırakarak, bir kaç ay içinde iyileşir.

Viseral leishmaniasis (Kala-azar): Sinek ısırığından sonra aylar

içerisinde hastalık gelişir. Genellikle dalak, karaciğer ve kemik iliği gibi çeşitli iç organları etkiler ve hastalığın en ciddi formudur. Hastalarda genellikle yüksek ateş, ciddi kilo kaybı, dalak ve karaciğer büyümesi ve anemi, lökopeni ve trombositopeni gibi düşük kan sayımı görülür. Eğer tedavi edilmezse hastalık kemik iliğini , lenf düğümlerini ve diğer iç organları etkileyebilir ve iki yıl içinde % 100 gibi yüksek bir ölüm oranına sahiptir.

Mukozal leishmaniasis: En az sıklıkta görülen formdur. Belli türdeki parazitler deriden yayılarak burun, ağız ve boğaz mukozalarında yara oluşumuna neden olurlar. Bu mukozalarda parsiyel veya total yıkıma neden olabilir.

LEGIONELLOSIS

Tanı: Tanıda altın standart bakteri kültüründe

üreyen Legionella’ların tespitidir. Fakat Legionella cinsi bakteriler rutin balgam kültürü için kullanılan

besiyerlerinde üreyemezler. Legionella kültürü için aminoasit, demir ve tampon madde ilavesi içeren BCYE besiyeri kullanılmaktadır.Legionella pneumophila BCYE besiyerinde ürediğinde buzlu cam olarak tabir edilen karakteristik bir koloni görünümüne sahiptir. Hastalığın tanısında idrar antijen testi de kullanılmaktadır.

Tedavi: Hastalığın tedavisi Makrolid ve Florokinolon grubu antibiyotiklerle mümkündür. Pnömoni teşhisi konulan hastalarda ayırıcı tanı yapılmadan Penisilin tedavisi uygulanması veya ayırıcı tanısının

yapılamaması sebebiyle hastalığın tedavi edilemediği durumlar ortaya çıkabilmektedir.

Coğrafi Dağılım: Dünyanın her yerinde görülebilir.

Yolcular İçin Risk: Genellikle düşüktür. Otellerde ve diğer tesislerdeki hava soğutma sistemlerinde

(klimalar), ıslak alanlarda ve duş başlıklarında

yerleşmiş bulunan mikroplar vasıtası ile enfeksiyon ve salgınlar görülebilir.

Aşı: Mevcut değildir.

Koruma-Önlem: Enfeksiyonun önlenmesi muhtemel kaynakların düzenli olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesine bağlıdır.

Etken Legionella bakterisinin çeşitli türleridir.

Türlerden sadece 20 tanesinin bu hastalığın etkeni olduğu, bunlardan Legionella pneumophila türünün ise tüm tespit edilen vakaların neredeyse tamamına

yakınından sorumlu olduğu bildirilmiştir. Doğal su ortamlarında genellikle, protozoalar ve

özellikle amip türlerinde hücre

içi parazit olarak ve/veya farklı mikroorganizmalarla birlikte biyofilmlerde yaşayan gram negatif

bakterilerdir.

Hastalığın Özellikleri: %10–15 vaka/ölüm oranına sahip ciddi bir akciğer hastalığıdır.

Bulaşma Yolu: Enfeksiyon, mikroplu su zerreciklerinin ve su buharının solunması yoluyla bulaşır. Bakteriler suda yaşar ve 20-50 derecedeki (optimal olarak 35-46 derece) sıcak su sistemlerinde çoğalırlar. Bu bakteriler, klimalara, sıcak su sistemlerine, ortam nemlendiricilerine,

kaplıcalara ve su içeren diğer cihazlara yerleşir. İnsandan insana doğrudan bulaşma yoktur.

Hastalığın Seyri: Legionella enfestasyonu iki farklı klinik şekilde meydana gelir:

Lejyoner hastalığı: İştahsızlık, halsizlik, kas ağrısı, baş ağrısı ve hızla artan ateş ile başlayan zatürreye doğru giden, bunun sonucunda da solunum yetmezliği ve ölüme

yol açabilecek olan akut bir bakteriyel zatürredir.

Pontiak ateşi: 2-5 gün içerisinde kendiliğinden geçen gribe benzer bir hastalıktır. Legionella enfestasyonuna karşı duyarlılık yaş ile birlikte artar. Bu durum özellikle sigara içenler, kronik akciğer hastalığı öyküsü olanlar ya da bağışıklık sistemini baskılayan diğer hastalıkları bulunanlarda daha belirgindir.