• Sonuç bulunamadı

HANTAVİRÜS HASTALIKLARI

Tedavi: Hastalığın tedavisi, mutlaka gelişmiş olanakları olan bir hastanede yapılmalıdır. Bugün için Hantavirus’e etkili olan antiviral Ribavirin bulunmaktadır. Ancak hastanın tedaviye vereceği cevap, bu konuyla ilgili büyük bilimsel çalışmalar henüz olmadığından baştan öngörülemez.

Coğrafi Dağılım: Kemirgenlerde dünyanın her yerinde görülebilir.

Aşı: Yoktur.

Koruma-Önlem: Kemirgenlerle ve bu

hayvanların ifrazatlarıyla (dışkı, salgı ve idrar gibi) temastan kaçınılmalıdır. Endemik bölgelere giden ve kemirgenlerle temas ihtimali yüksek olan gruptaki mesleği gereği seyahat edenler, kamp yapanlar, gezginler kemirgenleri

çadırlarından ve konakladıkları yerlerden uzak tutacak önlemleri almalı ve yiyeceklerini herhangi bir bulaşma olmaması için kemirgenlere karşı korumalıdırlar.

Etken: Hantavirüs. Bunyaviridae ailesinde yer alan Hantavirus, bu ailenin diğer tüm üyelerinden farklı olarak insana bulaşmak için bir vektöre (kene, sivrisinek vb) ihtiyaç duymaz. Çoğunlukla oldukça sınırlı bölgelerde görülürler.

Hastalığın Özellikleri: Hantavirüs Hastalıklarından;

Hemorajik Ateş Renal Sendromu (HFRS) ve Hantavirüs Pulmoner Sendromu (HPS) örnek verilebilir.

Bulaşma Yolu: Hantavirüs çeşitli kemirgen türleri vasıtasıyla taşınır. Hastalığın bulaşması hastalıklı kemirgenlerin dışkısı, idrarı veya salyasıyla doğrudan temas yoluyla olur ya da hastalıklı kemirgenlerin

ifrazatlarının hava yoluyla solunmasıyla meydana gelir.

Hastalığın Seyri: Damar çeperinin hasar gördüğü viral bir hastalıktır. Damar geçirgenliğinin artmasına,

hipertansiyona, hemorajik belirtilere ve şoka sebebiyet verir. HFRS Sendromu’nda oligüri ile böbrek yetmezliği görülmesi karakteristiktir. HPS Sendromunda ise akciğer ödemi yüzünden nefes almada zorluklar görülür. HFRS Sendromu vakalarının ölüm oranı %15’e kadar

ulaşabilmekteyken HPS Sendromunda ölüm oranı

%50’lerdedir.

Tanı: Hastalığın tanısında ELISA gibi serolojik testlerle antikor aranması veya polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) kullanılır.

HEPATİT A

Hepatit A virüsü çevresel koşullara bağlı olarak aylarca vücut dışında canlı kalabilir. Virüs 85°C<

ısıda 1 dakikada ölür. Pişmiş gıdalar pişirildikten sonra kontamine olursa tekrar enfeksiyon kaynağı olabilir.

Hastalığın Seyri: Akut viral hepatit; ateş, halsizlik, mide bulantısı ve karın rahatsızlığı ile aniden

başlayıp birkaç gün içinde sarılık gelişimiyle devam eder. Çok küçük çocuklardaki enfeksiyon genellikle hafif veya semptomsuzdur. Daha büyük çocuklarda semptomatik seyreder. Hastalık yetişkinlerde daha şiddetlidir. Birkaç hafta sürer ve iyileşme birkaç ayı alır. Bazen ölümle sonuçlanabilir. Ölüm oranı 40 yaş üstünde % 2 iken, 60 yaş üstünde % 4’tür.

Tanı: Rutin laboratuvar tetkikleri ve karaciğer fonksiyon testerine bakılır ancak klinik ve

biyokimyasal testler hepatit A’yı diğer akut hepatit formlarından ayırt ettirmez. Etiyolojik etkeni

belirlemede serolojik testlere gereksinim vardır:

Enzim Immunoassey (EIA/ELISA),

İmmünokromatografik Testler (ICA; hızlı test), İmmünohistokimyasal Teknikler, Moleküler tanı, Nükleik asit sekans analizi. Kanda HAV'a özgü İmmünoglobulin G (IgM) antikorlarının tespiti ile spesifik tanı konur.

Etken: Hepatit A virüsüdür (HAV). Tek sarmallı RNA içeren zarfsız bir virüstür. -20 oC’de yıllarca canlılığını korur. Oda ısısında haftalar boyunca infektivitesini

muhafaza eder. Kaynatmakla 5 dakikada harap olurken, 60oC ısıda 10-12 saat bekletmekle kısmi inaktivasyona uğrar. HAV, tatlı suda, kaynak suyunda, deniz suyunda, kayalarda, istiridyede günler ve aylarca canlı kalabilir.

Virüsün yağda çözünebilir zarfı olmadığı için, %20’lik dietil etere, kloroforma, %50’lik triklortrifloroetana dirençlidir. Kuruluğa yüksek derecede dirençlidir.

Hastalığın Özellikleri: Hepatit A virüsünün neden olduğu, kronik enfeksiyona neden olmayan, kendi kendini sınırlayan bir iltihabi karaciğer hastalığıdır.

Bulaşma Yolu: Hepatit A virüsü enfekte kişilerin dışkılarında mevcut olup sağlam kişilere; Hastalığı

taşıyanların dışkısı ile ( mikroskobik miktarlarda olsa bile) bulaşmış yiyecek ve içeceklerin kaynatılmadan, çiğ ya da az pişmiş olarak tüketimi ile, hastayla doğrudan temas ile (cinsel yol dahil), hastanın dışkısının bulaştığı kişisel eşyalara temas ile ( çocuk bezi, çamaşır ve havluları v.b.), kan bağışı sırasında kuluçka dönemindeki enfekte vericiler ile, kirli klorlanmamış havuzlarda yüzme nedeniyle

bulaşabilir. Hepatit A virüsünün kuluçka süresi ortalama 28 gündür (15-50 gün arasında).

Tedavi: Etkin spesifik tedavisi bulunmamaktadır.

Destek tedavisi ile yetinilmektedir. Hepatit A aşısı korunmada etkindir. Etkisinin ömür boyu sürdüğü düşünülmektedir. Özel bir tedavisi olmamakla birlikte, ihtiyaca göre istirahat ve bulantı ile kusmaya yönelik ilaç tedavisi önerilir. Enfeksiyonlar genellikle

tamamen ortadan kaybolur ve kalıcı bir karaciğer hastalığına yol açmaz. Eğer akut karaciğer yetmezliği ortaya çıkarsa tedavisi karaciğer naklidir.

Coğrafi Dağılım: Her yerde görülebilir ancak en çok da sıhhi donanımın kötü olduğu ve içme suyunun güvenliğinin iyi kontrol edilmediği yerlerde yaygındır.

Yolcular İçin Risk: Hepatit A yolcuların en sık

karşılaştığı aşı ile önlenebilir enfeksiyondur. Çocuk ve genç yetişkinlerde nadiren ölümcül olmakla birlikte, haftalarca ya da aylarca sürebilir ve kişilerin sosyal hayattan uzaklaşmalarına neden olabilir.

Endüstrileşmiş ülkelerden gelen yolcular gelişmekte olan ülkelere yolculuk yapmadan önce

aşılanmalıdırlar. Antikor testi yaptırmak hem düşük maliyetli olacaktır, hem de gereksiz aşılanma

engellenecektir. Gelişmekte olan bölgelerin kırsal kesimlerine seyahat eden yolcular ise özellikle yüksek enfeksiyon riski altındadır.

Aşı: Mevcuttur. İki doz yapılır. Hastalığın yüksek oranda yaygın olduğu bölgelere seyahat edecek, bağışıklık sahibi olmayan tüm yolculara

uygulanmalıdır.

Koruma-Önlem: Hepatit A’ya karşı bağışıklık kazanmamış yolcular olası mikroplu su ve

gıdalardan uzak durmaya özellikle dikkat etmeli, hijyen kurallarına titizlikle uymalıdırlar.

İyileştirilmiş sanitasyon, gıda güvenliği ve aşılama, hepatit A ile savaşmanın en etkili yollarıdır. Hepatit A'nın yayılması şu yollarla azaltılabilir: Yeterli miktarda güvenli içme suyu sağlanması, topluluklar içinde kanalizasyonun uygun şekilde bertaraf edilmesi ve yemeklerden önce ve tuvalete gittikten sonra düzenli el yıkama gibi kişisel hijyen uygulamaları.

HEPATİT A

HEPATİT B

Hastalığın Seyri: Birçok HBV enfeksiyonu

belirtisizdir ya da hafif semptomlar gösterir. Yetiş-kinlerde çoğunlukla teşhis edilemez. Enfeksiyona bağlı klinik hepatit oluşmasının belirtileri

kademelidir. İştahsızlık, mide bulantısı, kusma, eklem ağrısı ile başlar ve bazı vakalarda sarılık ile devam eder. Yetişkinlerde, vakaların %1’i ölümcül-dür. Vakaların bir kısmı da kronik HBV

enfeksiyonu şeklinde devam eder. Bu vakaların bir kısmında da siroz veya karaciğer kanseri

gelişebilir.

Tanı: Akut Hepatit B Tanısında, biyokimyasal, serolojik ve moleküler tanı yöntemleri

kullanılır. Kronik Hepatit B Tanısında ise serolojik göstergelerin değerlendirilmesi, karaciğer biyopsisi ve fibrotest Moleküler tanı yöntemleri kullanılır.

Etken: Hepatit B virüsü (HBV). Yalnız insanlarda hastalık yapabilen Hepadnavirüs grubundan zarflı bir DNA virüsüdür. Virüs oldukça bulaşıcıdır.

Hepatit-B virüsü; karaciğere affinitesi olduğu bilinen, hepatotrop virüslerdendir.

Hastalığın Özellikleri: Hepatit-B virüsünün neden olduğu, birincil olarak karaciğerde inflamasyon ve hepatosellüler hasarla seyreden bir hastalıktır.

Bulaşma Yolu: Enfeksiyon insandan insana enfekte olmuş vücut sıvılarından geçer. Cinsel ilişki önemli bir bulaş yoludur. Ancak hastalık, mikroplu kan ve kan ürünlerinin nakli ile veya mikroplu iğne ve şırınga kullanımıyla da bulaşır. Akupunktur, dövme ve cilt bütünlüğünü bozan işlemler potansiyel risk taşır.

Gebelikte anneden bebeğe bulaşabilir. Taşıyıcı bir

vektör ya da hayvan yoktur. Hepatit B virüsü, Hepatit A gibi kontamine su ve yiyeceklerle ya da işyerinde

insanlarla aynı ortamda bulunmak, sarılmak,

kucaklaşmak, öksürmek, aksırmak, aynı çatal bıçağı kullanmak ile bulaşmaz. HBV, vücut dışında en az 7 gün canlı kalabilir ve enfeksiyona neden olabilir. Virüsü taşıyıcı bir böcek veya hayvan yoktur.

Tedavi: Akut HBV enfeksiyonunun özgül bir

tedavisi bulunmamaktadır. Tedavi destekleyicidir.

Kronik HBV tedavisindeki amaç siroz, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanserine ilerlemenin önlenmesidir. Bu nedenle kronik hepatit B

hastalarının, hastalık gelişimi ve tedavi seçenekleri açısından düzenli olarak takip edilmesi gereklidir.

Kronik hepatit B tedavisinde kullanılan çok çeşitli ilaç seçeneği mevcuttur. Tedavi ile hastalık kontrol altına alınabilmekle birlikte virüsün vücuttan tamamen uzaklaştırılması genellikle mümkün olmamaktadır. Genel olarak tedavi hastalığın

derecesine göre ağızdan alınan bir antiviral ilaçtan karaciğer nakline kadar değişiklik göstermektedir.

Antiviral olarak, Peginterferon , Entekavir ve Tenofovir önerilmektedir.

Coğrafi Dağılım: Yaygındır. Yaygınlık düzeyleri her yerde farklı olabilir. Amerika’nın kuzeyi, Avustralya, Avrupa’nın kuzeyi ve batısı ve Yeni Zelanda’da

kronik HBV enfeksiyonu görülme oranı oldukça düşüktür (genel populasyonun %2’sinden az).

Yolcular İçin Risk: Hepatit B aşısı olanlar için risk ihmal edilebilir düzeydedir. Aşısız yolcular; ko-runmasız cinsel ilişkide bulunmak, diş tedavileri, enjeksiyon, akupunktur, dövme amacıyla mikroplu iğne ve şırıngalarla işlem yaptırmak durumunda yüksek risk altındadırlar.