C. Eyüp‟te Aile Hayatı, Mehir ve Nafaka
2. Mehir
Mehir, erkeğin evlenirken karısına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya mal olarak ifade edilen bir terimdir268. Öte yandan Ġslam hukukunda mehir uygulaması bir satıĢ bedeli olarak değerlendirilmemiĢtir. Mehir erkeğin talak
261 HRŞS, nr. 133, s. 40, 3 Cemaziyelâhir 1126. 262 HRŞS, nr. 129, s. 63, 3 Zilkade 1122. 263 HRŞS, nr. 133, s. 35, 3 Rebiülâhir 1126. 264
Aydın, İslâm Osmanlı Aile Hukuku, s. 32.
265 HRŞS, nr. 129, s. 80, 20 Zilhicce 1122.
266 HRŞS, nr. 124, s. 30; nr. 128, s. 62 (9 Rebiülâhir 1118/ 18 Rebiülevvel 1124). 267 HRŞS, nr. 128, s. 32, 13 Zilhicce 1123.
268
yetkisini kullandığında veya vefatı sebebiyle evliliğin sona ermesi durumunda kadının geleceğini garanti altına almak için ve bir baĢka açıdan erkeğin talak yetkisini kötüye kullanmasına karĢı bir tedbir düĢüncesiyle verildiği öngörülmektedir269
.
Ġslâm hukukunda satıĢı yasak olmayan her türlü mal mehir olarak verilebilir. Dolayısıyla mehir borcu nakit dıĢındaki metalarla da ödenebilirdi. Nitekim Eyüp Takyeci Mahallesi‟nde oturan Ġmam Mehmed Efendi, zevcesi ġerife Hatun‟a olan 6.000 akçe mehr-i müeccel borcuna karĢılık Topçular‟da bulunan bir samanhane, su kuyusu ve dört tarafı taĢ duvarla çevrili evi takas etmiĢti270
.
Mehrin miktarına gelince Hanefilere göre en az 10 dirhem gümüĢtür. Malikîlere göre ise 3 dirhem gümüĢtür. ġafiî ve Hanbelî mezhepleri, mehrin bir alt sınırını tayin etmemiĢtir. Öte taraftan mehrin üst sınırı için de bir miktar tespit edilmemekle beraber271 erkeğin ekonomik durumu, kadının bekâr veya dul olması bu oranların saptanmasında belirleyici olabilirdi.
Eyüp mahkemesine intikal eden boĢanma davalarından tespit ettiğimiz mehir miktarlarından bazılarının oranları Ģu Ģekildeydi: Abdullah kızı Saliha Hatun‟un kocası Ġsmail Çelebi zimmetinde 440 akçe mehr-i müeccel272, Saliha Hatun‟un
kocası Hasan Bey zimmetinde 10.000 akçe mehr-i müeccel273, Emine Hatun‟un
kocası Ġbrahim zimmetinde 15.000 akçe mehr-i müeccel274, Emine Hatun‟un kocası
Mehmed Çelebi zimmetinde 30.000 akçe mehr-i müeccel hakkı olduğu tespit edilmiĢtir275. Diğer taraftan çok eĢli erkeklerin de zevcelerine verdikleri mehir
miktarları arasında farklar bulunduğu tespit edilmektedir. Örneğin ÇavuĢ Kasım Mahallesi‟nden Ahmed Ağa‟nın zevcelerinden Hatice‟nin mehr-i müecceli 10.800 akçe iken diğer zevcesi Safiye‟nin mehr-i müecceli 1.000 akçedir276
. Seyyid Ahmed Çelebi‟nin eĢlerinden birinin mehr-i müecceli 1.344 akçe iken diğer eĢinin 800
269 Halil Cin, İslâm ve Osmanlı Hukukunda Evlenme, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1974, s. 231;
Aydın, İslâm Osmanlı Aile Hukuku, s. 105.
270 HRŞS, nr. 123, s. 26, 5 Rebiülâhir 1117.
271 Cin, İslâm ve Osmanlı Hukukunda Evlenme, s. 216. 272 HRŞS, nr. 124, s. 33, 10 Cemaziyelevvel 1118. 273 HRŞS, nr. 122, s. 18, 5 Cemaziyelâhir 1116. 274 HRŞS, nr. 129, s. 4, 26 Cemaziyelâhir 1123. 275 HRŞS, nr. 116, s. 91, 3 Rebiülevvel 1113. 276 HRŞS, nr. 115, s. 32, 29 ġevval 1111.
akçedir. Çok eĢli erkeklerden sadece birinin, eĢlerine takdir kılınan mehr-i müeccel miktarlarının aynı olduğu tespit edilmiĢtir. Kiremitçi Süleyman Mahallesi sakinlerinden ġatırcı Hacı Hasan‟ın zevcelerinin mehr-i müecceli 1.200 akçeydi277
.
Mehir tahsil edilirken tamamı peĢin ödenebileceği gibi bir kısmı peĢin (mehr- i muaccel) ve geriye kalan kısmı daha sonra (mehr-i müeccel) ödenebilirdi278. Nikâhtan sonra fiili evlilik gerçekleĢmezse, yukarıda belirtildiği üzere kadın mehrin yarısını alabilirdi. Kiremitçi Süleyman Mahallesi‟nde oturan Hatice Hatun, halvet-i sahiha gerçekleĢmeden kocası Ali Çelebi‟den boĢanmıĢ ve kocası zimmetindeki 3.000 akçe mehr-i müeccelinin 1.500 akçesinden vazgeçmiĢti279
.
Talak yoluyla boĢanmıĢ kadınlar, kocalarından mehir alacağının tamamını tahsil edemeyebiliyordu. Bu gerekçeyle mahkemeye baĢvuran kadınlardan bazılarının, mehir alacaklarının sadece bir kısmını tahsil edebildiği görülmektedir. Rumelihisarı‟nda oturan AyĢe Hatun, Eyüp‟te Çömlekçiler yakınında ikamet eden ve kendisini boĢayan kocası zimmetinde 2.500 mehr-i müeccel alacağı olduğunu iddia etmiĢ; ancak Mustafa sadece 1.800 akçe mehr-i müeccel borcu bulunduğunu söylemiĢti. Mahkemede, Mustafa‟ya 1.800 akçeyi vermesi yönünde tembihte bulunulmuĢtu280. ÇavuĢ Kasım Mahallesi‟nde oturan Fatma Hatun, kocası Debbağ
Ali zimmetinde 10 kuruĢ mehr-i müeccel hakkı olduğunu beyan etmiĢ; ancak Ali 550 akçe mehri kabul ziyadesini reddetmiĢti. Ali, 550 akçe mehir ile iddet nafakası ve süknası için de 900 akçe toplam 1.450 akçe Fatma Hatun‟a vermiĢti281
.
Bazı durumlarda kadın, mehr-i müeccelin bir kısmını kocasına hibe edip geriye kalanını tahsil edebilirdi. Örneğin Yavedûd Mahallesi‟nde oturan Neslihan Hatun, kocası Süleyman Bey zimmetinde olan 4.000 akçe mehr-i müeccelden 2.000 akçesini kocasına hibe etmiĢ ve geriye kalan 2.000 akçeden 1.800 akçesini teslim almıĢtı. Kalan 200 akçeden ise feragat etmiĢti282
. 277 HRŞS, nr. 138, s. 19, 24 Receb 1129. 278 HRŞS, nr. 146, s. 38, 6 Rebiülevvel 1137. 279 HRŞS, nr. 127, s. 32, 25 Rebiülevvel 1122. 280 HRŞS, nr. 126, s. 75, 4 Receb 1121. 281 HRŞS, nr. 127, s. 49, 25 Rebiülevvel 1122. 282 HRŞS, nr. 136, s. 60, 19 ġevval 1127.
Erkek evlenirken zevcesine vermeği taahhüt ettiği mehri boĢandığı esnada karĢılayacak gelir seviyesine sahip olamayabilirdi. Bu durumda, boĢanmıĢ kadın mehir alacağını tecil ettirip taksitlendirebilirdi283. Bazı durumlarda nafaka ve mesken
masrafları için yapılacak ödemenin de tecil ettirildiği görülür284. Öte taraftan çiftler,
mehir alacağı konusunda sulh yoluyla belirli bir miktar üzerinde anlaĢma da sağlayabilirdi285. Bunların dıĢında bazı erkeklerin, boĢanan eĢlerine mehir vermese
de “terahhümen” yani merhameten bir miktar para verdikleri rastlanan bir durumdu286.
Dikkat çeken diğer bir husus da eĢler arasındaki borç ve alacak meselesinde mehrin borca karĢılık takas edilmesidir. Mahkeme kayıtlarında bununla ilgili pek çok örneğe rastlamak mümkündür. Müderris Ahmed Efendi, zevcesi Abdullah kızı Hatice‟yi bain talakla boĢamıĢ olup zimmetinde 10.000 akçe mehr-i müeccel vardı. Hatice‟nin kocasına 18.360 akçe borcu bulunup mehir ile takas etmiĢlerdi. Hatice‟nin iddet nafakası için 2.000 akçe ve süknası için 360 akçe belirlenmiĢ olup geriye kalan 8.360 akçe borç bu miktardan düĢürülmüĢtü. Müderris Ahmed Efendi, kalan 6.000 akçe alacağını, bazı ev eĢyalarını ve Çerkez asıllı AyĢe (sagire) adlı cariyesini Hatice‟ye hibe etmiĢti287. Davut Ağa Mahallesi‟nde oturan Abdullah kızı Rabia‟nın,
boĢandığı kocası zimmetinde 3.000 akçe mehr-i müecceli vardı. Ancak Rabia, kocası Hacı Ġsmail‟e 10.000 akçe borcu olduğundan mehr-i müeccelini borcundan düĢmüĢtü. Geride 7.000 akçe borcu kaldığını beyan etmiĢ ve oturduğu evinde bulunan döĢek, yastık, tencere gibi ev eĢyalarının da kocasına ait olduğunu söylemiĢti288
.
Kadın, vefat eden kocasının terekesinden mehr-i müecceli varsa tahsil edebilirdi289. Öte taraftan kadın vefat etmiĢ ise ve mehir alacağı varsa varisleri kocasından mehir borcunu talep edebilmekteydi290
.
283 HRŞS, nr. 125, s. 27, 7 Receb 1119.
284 HRŞS, nr. 133, s. 41, 28 Cemaziyelevvel 1126.
285 HRŞS, nr. 118, s. 1; nr. 128, s. 6 (selh-i ġevval 1113/ 26 ġaban 1123). 286 HRŞS, nr. 117, s. 43, 2 Cemaziyelevvel 1104. 287 HRŞS, nr. 124, s. 19, 2 Rebiülevvel 1118. 288 HRŞS, nr. 116, s. 29, gurre-i Cemaziyelâhir 1111. 289 HRŞS, nr. 138, s. 22, 44 ( 26 Ramazan 1129, 2 Cemaziyelâhir 1130). 290 HRŞS, nr. 142, s. 43, 1133.