• Sonuç bulunamadı

Kitle iletişim araçları, toplumların ve kültürlerin gelişiminde ve değişiminde önemli bir rol oynamasına rağmen, kültürlerin karmaşık yapısını araştıran antropologlar, değişen toplumları analiz etmek için ancak 1980’lerden sonra medyayı işin içine katmaya başlamışlardır. Ulf Hannerz 1992’de yayınlanan bir kitabında bu durumu vurgulamak için ‘Şu andan sonra antropologlar için medya yokmuş gibi davranmak imkânsız hale gelmiştir’ ifadesini kullanmıştır (Hannerz 1992’den aktaran Kaptan, 2016:163). Toplumların yönlendirilmesinde yeni hayat modelleri sunarak onların fikirlerinde, inançlarında, tutum ve davranışlarına yön vermelerinde ve ikna etme gücüne bakıldığında, kitle iletişim araçlarının bu çerçevede etkin bir güce sahip olduğu görülmektedir. Televizyon, internet ve video oyunları gibi görsel ve işitsel yönü güçlü alanların bu konuda daha fazla etkili olduğunu söylenebiliriz (Dilber, 2014: 60).

Ayrıca medyanın dünyaya büyük ölçüde egemen olduğu ve küresel gelişmeleri yönetip yönlendirdiği bir çağdayız. ABD Başkanlık Seçiminden, Ortadoğu petrolünün kullanımına, İsrail ürünlerinin gireceği pazarlardan, insanların söyleyecekleri şarkıya kadar medya, neredeyse her konuyu hazırlar ve insanlara aktarır. Medya, yeni kuşaklar için rol model üretmekte, yeni evlilerin evlerini tasarlamakta, insanlara ne giyip ne yiyeceklerini, birbirlerine nasıl davranacakları konusunda öneriler sunmaktadır. İnsanlar da rahatlamak, eğlenmek ve geleneklerin sıkıcılığından uzaklaşmak için medyaya yönelmektedir. Medya da, popüler kültür, modern biçemler ve diğer modern çağdaş etkilerle, toplum üzerinde bir egemenlik kurarak kendi toplumlarını oluşturmaktadır (Cereci ve Özdemir, 2015:7).

Medyanın tüm bu faaliyetleri yürütürken belli bir plan ve program içinde olduğunu da belirtmek gerekmektedir. Bu bağlamda medyanın sunduğu mesajların dikkatle seçilmiş, düzenlenmiş ve kurgulanmış yapılar olduğu belirtilmelidir. Medya iletileri ile kuşatılmış olduğumuz bu çağda, bir yanda bireylerin hayatlarında doğrudan yaşayarak tecrübe ettikleri kişisel deneyimlerinin olduğu gerçek bir dünya varken, öte tarafta medya tarafından aktarılan yaşantı ve deneyimlerin olduğu medya dünyası vardır (Güner ve diğerleri, 2014:70).

Medya, artık izleyicilerin sadece ne hakkında düşüneceklerini değil nasıl düşüneceklerini ya da izledikleri şeyler karşısında hangi tutumları takınacaklarını ve

hangi davranışları sergileyeceklerini de belirlemeye başlamıştır. Bu çerçevede medya, belli siyasal konuları ya da sorunları gündeme getirmekte, bunlardan bazılarını seçerek medya gündeminde öncelikli konuma getirmekte, siyasal olayları, olguları, konuları ve sorunları izleyiciler üzerinden konuşmakta, sunmakta ve tartışmaktadır. İzleyicilerin gittikçe hızlanan ve karmaşıklaşan siyasal gerçekliği, sadece öznel gözlemlerine dayalı olarak algılayabilmeleri ve anlayabilmeleri mümkün olmadığından medya siyasal alanda da önem kazanmıştır (Çalışır, 2014:9). Geleneksel hayatın egemen olduğu ve insanların alışkanlıklarını geleneksel yollarla giderdiği dönemlerin karşısına modern yöntemler koyan medya, bu yolla toplumsal yapıları ve örüntüleri değiştirerek bazı grupların onaylamayacağı ya da hoşlanmayacağı sonuçlara da yol açabilmektedir. Geleneksel gruplar, medyanın iletilerine komple karşı koyamasalar da, medyanın aktardığı bazı iletilerin ve biçimlerin geleneksel yapıyı bozmasına karşı çıkmaktadırlar. Medya da bu karşıt grupların tepkilerini uzaklaştırmak için, onları dikkate alarak mesajlarının ve yöntemlerinin dozunu ayarlar. Sonuç olarak medyanın yayınları ve toplumun çağa ayak uydurma isteğiyle birlikte, yeni yaklaşım ve biçimler toplumsal yapıya yerleşmektedir (Cereci ve Özdemir, 2015:7).

Ayrıca insanları değişime iten ve toplumsal ve teknolojik olgular bağlamında sürekli tartışılan medyanın kendisi de, çekici modellerle yenilenmeye ve geliştirilmeye çalışılmaktadır. Toplumsal yapıyla ilgisinden, insanların hayatına katkısına, modernleşme sürecindeki rolünden, toplumsal gerilimlerdeki etkisine kadar birçok konuda tartışılan medya, her şeye rağmen insan hayatındaki yerini gittikçe sağlamlaştırmaktadır. İnsanlara zaman geçirmeyi kolaylaştırmaktan çok, hayati bilgiler ve fikirler aktaran ve kaynak olma özelliği taşıyan medya, toplumsal hayatın bilge kişisi olarak da algılanabilmektedir (Cereci ve Özdemir, 2015:3,4).

İletişim, (geleneksel) medya ve siyasal iletişim süreciyle ile ilgili yapılan yukarıdaki açıklamalardan sonra, teknolojik gelişmelerin bir neticesi olarak ortaya çıkan ve konumuz açısından büyük önem arz eden internet konusuna da çalışmada ayrıntılı bir biçimde yer verilecektir. Bu çerçevede, aşağıda internet kavramı, internetin doğuşu ve gelişimiyle ilgili bilgiler sunulacaktır.

1.1.5. İNTERNET KAVRAMI

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde 1980’li yıllardan itibaren meydana gelen gelişmeler, küreselleşme eğilimlerinin artmasıyla toplumların siyasal, sosyal ve ekonomik yapılarında köklü değişimlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Bu gelişmeler yazılı metinlerin, ses ve videoların hızlı bir şekilde işlenmesi, depolanması ve iletilmesi sürecinin bilgisayar ağları aracılığıyla daha geniş coğrafyalara ulaştırmaktadır (Sarıkaya ve ark, 2010:33). Bu ağların yani internetin iletişim alanına getirdiği yenilikler, bu ağlara bağlananların tümü için sesli görüntülü haberleşme, eposta kullanımı, bilgiye ve her türlü legal veya illegal materyale hızlı ve kolay ulaşabilme imkânı sağladığından birçok kişi ya da kuruluş için günlük hayatın vazgeçilmezi olmuştur (Yalçın, 2003:78,79). Bu çerçevede iletişim teknolojileriyle ortaya çıkan ve günümüzde milyonlarca kişi ve bilgisayarı birbirine bağlayan internet, fiziksel mekândan bağımsız sanal bir iletişim, ticaret, bilgi, eğlence ve paylaşım ortamı olmuştur. İnternetle beraber sınırlar ortadan kalkmakta ve bilginin özgürce paylaşıldığı yeni bir toplum oluşmaktadır. Sanal ortamın dünyanın farklı yerlerinden milyonlarca kişiyi coğrafi uzaklıkları yok sayacak bir biçimde bir araya getirmesi sonucu, küresel bir köyün oluştuğu söylenmektedir. Küresel köy denmesinin sebebi, insanların bu ortamda mesafeleri tanımaksızın bir aradaymışçasına bulunmaları, köydeki imece kültürünün benzerinin yaşanıyor olması ve sanal dünyanın kendi kültürünü, dilini ve ahlakını oluşturmasıdır (Denizci, 2009:48). İnternetin çeşitli süreçlerden geçerek bu gelişim düzeyine ulaştığını da belirtmemiz gerekmektedir. Her olayın/olgunun olduğu gibi internetin de bir başlangıç noktası vardır.

Bu bağlamda iki taraflı iletişim özelliği dikkate alınırsa, internetin başlangıcını 19. yüzyıldaki telgrafın icadına kadar götürebilmek mümkündür. Kendisini en iyi telefon ile karakterize eden internet, nihayet çok sayıda bilgisayarın modem ve telefon hattı, dijital telefon hattı, ADSL modemler, ethernet kartları, kablolar ve kablosuz ağ, uydu ve cep telefonu vb. araçlarla oluşturdukları dünya çapında bir ağa dönüşmüştür. Bu çerçevede interneti kavramsal olarak, dünyanın farklı coğrafyalarında bilgisayarların birbirlerine bağlanarak meydana getirdikleri ve milyonlarca kullanıcısının eş zamanlı veya değişik zamanlarda kullandığı bir iletişim ağı olarak tanımlayabiliriz (Yalçın, 2003:77). Teknik anlamda ise internet, TCP/IP protokolünü tanıyan ağların oluşturduğu büyük bir ağ olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda

internet protokolleri teknik olarak bir takım nakil protokollerinden meydana geldiğini görmekteyiz. Bu protokollerden günümüzde bilinen Transmission Control Protokol (TCP) ve Internet Protokol (IP) en iyi iki protokol olarak kabul görmektedir (Yılmaz, 2012:8). Bu çerçevede, tarihsel yönden ve teknik açıdan açıklaması yapılan internetin, toplumsal anlamda da çeşitli düzeylerde toplumu etkilediğini belirtmemiz gerekmektedir.

Özellikle günümüzde geleneksel kitle iletişim araçlarının da önüne geçen internet, gündelik hayatı ve kültürel alanı şekillendirerek gündelik hayatın örgütlenmesinde ve toplumsal etkileşimin gerçekleşmesinde ağırlık kazanmıştır. Teknik özelliklerinden dolayı küresel ölçekte çok kolay, hızlı ve kapsamlı bir yığılma gücüne sahip olan internet, son zamanların en önemli iletişim aygıtı olarak nitelendirilmektedir. Bu yüzden de internet diğer kitle iletişim araçlarıyla birlikte küreselleşmeden dolayı ortaya çıkan yeni egemen kültürel değerlerin taşıyıcısı konumuna gelmiştir (Çalışır, 2014:15). Kuruluş amacı bugünkü kullanım amaçlarından daha farklı bir içerik taşıyan internet, tamamen savaş stratejisi içeren bir ağ olarak inşa edilmiştir. Ancak günümüzde her geçen gün dünya genelinde yaygınlaşan, sürekli büyüyen ve gelişen internet, insanların artan ‘üretilen bilgiyi saklama, paylaşma ve ona kolayca ulaşma’ istekleri doğrultusunda kullanılmaktadır. İnsanlar, bu teknolojinin yardımıyla pek çok alandaki bilgilere kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşabilmektedir. İnterneti bu yönüyle bir bilgi denizine ya da büyük bir kütüphaneye benzetebiliriz. Bilgi bulmak amacıyla diğer bilgisayarlara seyahat etmek için seçilen bir yol olan internet, bundan dolayı veri yolu olarak da isimlendirilmektedir (Yılmaz,2012:8,9).

Milyonlarca bilgisayarı birbirine bağlayan küresel bir ağ olan internetin temel özelliklerini altı ana başlıkta toplamak mümkündür (Yılmaz, 2012:9);

Merkezsiz: İnternet üzerine herhangi bir merkez bilgisayar bulunmamaktadır. Bilgiler internet üzerinde paketler halinde değişik birçok yolla aktarılmaktadır. Bazı makineleri kapatarak internetin kullanılmaz hale getirilmesi mümkün olmamaktadır. Bu özellik, internetin ilk başlarda bir askeri proje olarak tasarlanmasının sonucudur.

Özgür: Kullanıcılara çeşitli yasaklar getirilse de çeşitli yollarla bu yasaklar delinmektedir. Yasaklara rağmen yasadışı faaliyetlerin internet üzerinden artarak sürmesi buna örnek verilebilir.

Küresel: İnternet yayınının radyo ve televizyon gibi belirli bir yayın alanı ve coğrafi sınırı yoktur. Türkiye’de yayınlanan bir web sayfasına dünyanın her yerinden ulaşılabilmek mümkündür.

Dinamik: Kullanıcılar ziyaret ettikleri web sayfalarına katkı yapabilmektedirler. İnternet üzerinden yayınlanan bir gazeteye okuyucular anında yorum yazabilmesi buna örnek gösterilebilir.

Sınırsız: İnternet, ülke sınırlarıyla sınırlanamaz bir özelliğe sahiptir. Ülkemizde bir dönem yasaklanan Youtube isimli web sayfasına Proxy server üzerinden bağlanmak ya da DNS ayalarının değiştirilerek kolayca girilebilebilmekteydi.

Asenkron: İnternet yayınında, televizyon veya radyo yayınları gibi insanların aynı anda aynı yayını izlemesi veya dinlemesi gibi bir mecburiyet yoktur. Zaman sınırlaması olmaksızın yayın dünyanın her yerinden izlenebilmektedir.

Yapılan bu açıklamalar ışığında kısaca internetin tarihsel gelişiminden de bahsetmek faydalı olacaktır.