III. Araştırmanın Amacı ve Yöntemi
1.4. Dinî ve Sosyal Yapılar
1.4.3. Medrese ve Mektepler
1.4.3.1. Medreseler
Edirne medreseleri konusunda derli toplu ilk bilgileri, kendisi de Edirne’deki sekiz farklı medresede müderrislik yapan, Abdurrahman Hibrî Efendi’nin Enîsü’l-
Müsâmirîn adlı eserinden edinmekteyiz. Hibrî Efendi, XVII. yüzyılın ortalarında
Edirne’de toplam yirmi dört medrese bulunduğunu, bunlardan on beş tanesinin altmışlı payesinde olduğunu belirterek birkaç cümleyle de olsa medreseleri tanıtmaya çalışmıştır360. Hibrî Efendi ile hemen hemen çağdaş olan Evliya Çelebi ise on beş
medresenin adını vererek Hibrî Efendi’den farklı olarak Kemalpaşazâde Medresesi’nin varlığından bahsetmekte ve İbn Kemal’e361 atıfla bir hikâye nakletmektedir362. Ahmed
Bâdî Efendi ise XIX. yüzyılın sonlarında kaleme aldığı eserinde Hibrî Efendi’den derledikleriyle birlikte kırk dokuz medrese hakkında bilgi vermektedir363.
Biz bu başlıkta, döneme ait medreselerin genelini ilgilendiren konulara değindikten sonra sırasıyla bazı medreseler hakkında bilgi vereceğiz. Ardından, yukarıda bahsedilen kaynaklar ve dönem itibariyle incelediğimiz arşiv belgelerinden yararlanarak oluşturduğumuz, Edirne’de XIX. yüzyılın ortalarına kadar mevcut olan medreselerin tablosunu aktaracağız.
Dönem itibariyle Edirne medreselerinin genelini ilgilendiren hususların başında Dağlı İsyanları gelmektedir. 1791–1808 tarihleri arasında Balkanlarda etkili olan eşkıyalık hareketlerinin, 1793’den itibaren Edirne medreselerini de etkilediği görülmektedir. Daha ziyade dağlı eşkıyası olarak tabir edilen şâkîlerin, talebe kıyafetiyle medreselere girerek gizlendiği, fırsat buldukça çarşı ve pazarda ahaliyi ifsat ettiği anlaşılmaktadır. Bunu önlemek için Edirne Kadısı ve Edirne Bostancıbaşısı ile birlikte ittifakken Şeyhülislâm Dürrîzâde Mehmed Arif Efendi’nin de işaret etmesi üzerine Edirne’deki medreselerin teftiş edilerek medreselere duhûllerde ehl-i şer’in yanı sıra ehl-i örf taifesinden hâkim ve zabitandan da talebelerin soruşturulmasına başlanmıştır364. Ayrıca, Edirne’ye medrese tahsili için gelen her talebe, kazada meskûn
ahaliden bir kefile rabt edilmiştir. Talebelerin her birinden, dağlı eşkıyası ile hiçbir şekilde irtibatının olmayacağına, yardım ve yataklık etmeyeceğine, sadece tahsiliyle
360 Hibrî Efendi, a.g.e., s,33-35.
361 İbn Kemal (1469-1534): Kemalpaşazâde olarak da bilinir. Meşhur Osmanlı tarihçisi ve şeyhülislâmı.
Edirne’de sırasıyla; Taşlık, Halebiye, Üç Şerefeli ve Sultan Bayezid medreselerinde müderrislik de yapmıştır. Bkz. Şerafattin Turan, “Kemalpaşazâde”, TDVİA, C.XXV, İstanbul, 2002, s.238-240.
362 Evliya Çelebi Seyahatnamesi, C.III, s.250.
363 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e., C.I/I, s.199-210.
meşgul olacağına dair taahhüt vermeleri istenmiş; bunların isim ve imzalarıyla defter edilerek, karşı gelen ve uymayanların ise Dersaadet’e bildirilmesi istenmiştir.
Edirne’yi eşkıyadan korumak için alınan bir diğer önlem ise, Dağlı İsyanlarının yoğun olduğu Dimetoka, Çirmen, Hasköy, Sultanyeri, Gümülcine ve Deliorman civarından gelen talebelerin Edirne medreselerinde kalmasına izin verilmeyerek “murâd-ı tahsil edenlerin” İstanbul ve sair mahallerin medreselerine gönderilmeleri olmuştur365.
Cami-i Atik Medresesi: Bilindiği kadarıyla Edirne’de inşa edilmiş ilk
medresedir.366 Cami Ardı, Eski Camii ve Yıldırım Hanoğlu Medresesi adlarıyla da bilinir367. H.804 (M.1401/1402) senesinde Emir Süleyman zamanında Eski Camii ile birlikte yapımına başlanan medrese, H.816 (M.1413/1414)’da Mehmed Çelebi zamanında tamamlanmıştır. Günümüze ulaşmayan ve incelediğimiz dönemde de adına rastlanamayan medrese Eski Camii’nin arka tarafındaydı368.
Darülhadis Medresesi: 1435 yılında II. Murad tarafından Darülhadis Camii ile
birlikte inşa ettirildi. Her ne kadar önce cami olarak mı yoksa medrese olarak mı inşa edildiği tartışmalı olsa da genelde aynı yıl yapıldıkları kabul edilir. Cami ve medrese yerinin, II. Murad’ın rüyasında Hz. Muhammed tarafından gösterildiğine inanılır369.
Buna binaen önem atfedildiği gibi Osmanlı medrese geleneğindeki ilk ihtisas medresesi olması, programı ve yetiştirdiği isimler açısından da ehemmiyet arz eder370.
Darilhadis Medresesi, 1807 yılında yapılan keşf defterine göre uzun süreden beri tamir edilmemiş vaziyetteydi.371 Aynı deftere göre cami avlusu derununda kâin 20 adet
medrese odası ile bir adet büyük dershane bulunmaktaydı372. Sultan Murad Han
365 Edirne ŞS. 245, s.38a. H.27 Şaban 1210/M.07 Mart 1796.
366 Fethin (1361) ardından, yaklaşık 50 sene sonra ilk medresenin inşa edilmiş olması, geçen sürede
Edirne’de medrese tahsilinin yapılmadığı anlamına gelmemelidir. Öteden beri, cami ve mescitler ile çevrelerinde, müsait görülen hane ve odalarda, geleneğe uygun olarak tedrisata devam edilmiş olmalıdır. Fetihten sonra kiliseden camiye çevrilerek şehirde ilk Cuma namazının kılındığı Halebî Camii de bu kabilden olmalıdır. Nitekim sonraki yıllarda caminin hemen yanında, Halebî Medresesi adıyla (yazım benzerliği nedeniyle bazı yayınlarda galat olarak Çelebi Medresesi şeklinde de geçmektedir) bir medresenin bulunduğu bilinmektedir. Detaylı bilgi için bkz. Ekmeleddin İhsanoğlu, “Osmanlı Medrese Geleneğinin Doğuşu”, Belleten, C.LXVI, S.247, 2002, s.849-903.
367 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e.,C.I/I.,s.201.
368 M.T. Gökbilgin, Edirne ve Paşa Livası, s.196.
369 A.Hîbrî Efendi, a.g.e.,s.24; Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e.,C.I/I, s.105.
370 Kaynak ve detaylı bilgi için bkz. Selâhattin Yıldırım, Osmanlı İlim Geleneğinde Edirne Dârulhadisi ve
Müderrisleri, Darülhadis Yayınevi, İstanbul, 2001.
371 Bir önceki keşf ve muayenesi 1799 yılında yapılmış ise de tamiratın tamamlandığına dair herhangi bir
bilgiye rastlanamamıştır. bkz. Edirne ŞS. 317, s.8a-9b. H.13 Cemaziyülahır 1214/M.12 Kasım 1799.
Evkafından olan cami ve medresenin, Edirne içinde bir hayli vakıf malı olduğu gibi373
Pınarhisar ve Üsküp köylerinde de gelirleri mevcuttu374.
Saatli Medrese: Üç Şerefeli Camii ile birlikte 1437–1447 yılları arasında Sultan
II. Murad tarafından inşa ettirilmiştir. Fatih Sultan Mehmed döneminde, bu medresenin hemen yanına ikinci bir medrese olarak Peykler Medresesi inşa olununca Saatli Medrese, Medrese-i Atîk olarak da isimlendirilmiştir. Üç Şerefeli Camii avlusunda yer alan bu iki medreseye, Çifte Medrese de denilmektedir375. Döneminin önemli eğitim kurumlarından olup altmışlı medreselerdendi376.
Medrese, Sultan II. Bayezid Evkafı mülhakatındandır. Tahsil-i ulûm için medresede bulunurken vârissiz olarak vefat eden talebelerin terekelerinden elde edilen gelirlerinde de vakfa irad kaydedildiği görülmektedir377.
Peykler Medresesi: Saatli Medrese gibi bu medrese de Üç Şerefeli Camii
avlusunda bulunurdu. Bir dönem Medrese-i Cedîd adıyla da anıldı. Fatih Sultan Mehmed tarafından Saatli Medrese’nin yanına inşa ettirildi. Biri açık, diğeri kapalı eyvanlı iki dershanesi, 18 hücresi mevcuttu. Sahn-ı Seman Medreselerinin açıldığı zamanda dahi üstünlüğünü korumuş, devrin önde gelen müderrislerin ders verdiği bir medreseydi378.
Müderris Medresesi: Darülhadis ve Darüttedris Medresesi adlarıyla da bilinir.
Selimiye Camii ile birlikte Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Selimiye Camii’nin kıble duvarının hemen sol tarafı önünde bulunur. Kare planlı medrese, avlu etrafında “L” planlı olarak sıralanan 19 hücre ve bir büyük dershaneden oluşur. Yapımı, H.978 (M.1570/1571)’de bitmiş ve ilk müderrisi Nazır-zâde, H.980 (M.1572/1573) senesinde tayin edilmiştir379. Altmışlı medreselerden olup bu medresenin müderrisi Edirne’ce
373 Darülhadis evkafı malları ve H.894 senesine ait muhasebesi için bkz. M.T. Gökbilgin, Edirne ve Paşa
Livası, s.210-213.
374 BOA. C..MF., 118-5870.H.22 Şaban 1227/ M.31 Ağustos 1812.
375 Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mimârı̂sinde Fâtih Devri, 855-886 (1451-1481), C.III, Baha
Matbaası, İstanbul, 1974, s.225-231.
376 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e.,C.I/I.,s.200.
377 Mahmiye-i Edirne’de vaki Sultan Bayezid Veli Han Evkafı mülhakatından olup Sultan Murad
Hazretleri’nin Üç Şerefeli demekle meşhur cami-i şerifi civarında ihya ettikleri Saatlü Medrese’de tahsil-i ulûm için mutavattın iken varissiz olarak vefat eden Uzuncabadlı Es-Seyyid Molla Mehmed’in hücresindeki fıkıh ve tefsir ağırlıklı kitapları ile cümle terekesinin bade’l-müzayede vakfa irad edilmesine dair bkz. Edirne ŞS. 317, s.12a-b. H.17 Safer 1215/M.10 Temmuz 1800.
378 E.H. Ayverdi, a.g.e.,s.226.
379 Selçuk Mülâyim-Ahmet Vefa Çobanoğlu, “Selimiye Camii ve Külliyesi”, TDVİA, C.XXXVI,
İstanbul, 2009, s.433; Hüseyin Akıllı, “Edirne Türk ve İslâm Eserleri Müzesi”, TDVİA, C.X, İstanbul, 1994, s.444.
reisü’l-müderrrisin itibar edilirdi. 1879’da askerî hapishane olarak kullanılmaya başlandı380. Halen Türk İslâm Eserleri Müzesi adıyla hizmet vermektedir.
Darülkurra Medresesi: Selimiye Camii ile birlikte Mimar Sinan tarafından inşa
edilmiştir. Selimiye Camii’nin kıble duvarının hemen sağ tarafı önünde bulunur. Müderris Medresesi ile simetrik olarak büyük benzerlik gösterir. Kareye yakın dikdörtgen planlı medrese, avlu etrafında “L” planlı olarak sıralanan 13 hücre ile büyük bir dershaneden oluşur381. Halen Selimiye Vakıf Müzesi adıyla hizmet vermektedir.
Bayezid Medresesi: Sultan II. Bayezid tarafından 1484–1488 tarihleri arasında
Tunca Nehri kenarında yaptırılan Bayezid Camii ve Külliyesi’nin içinde yer alan medrese, cami dış avlusunun sağında yer alır. Kubbeli, revaklı bir şadırvan avlusunu çevreleyen yine kubbeli on sekiz hücreden ve ortadaki bir dershaneden meydana gelmektedir382. Medresenin yanında yer alan Darüşşifa ile meşhurdur.
1787 yılında Sultan Bayezid Müderrisi olan El-Hac Ali Efendi’nin “ziyade lahm
parası talebiyle” medrese ahalisini galeyana getirdiği görülmektedir. Vakıf defterince
yevmiyeler kayıtlı olduğundan kadimi üzere medrese ahalisi ile müderrisine günlük ceman 103 akçe vazife verilegeldiğinden bahisle talebi reddedilmişti383 .
Taşlık Medresesi: Alibey Medresesi olarak da anılır. Sadrazam Veli Mahmud
Paşa’nın (1420–1474) oğlu Ali Bey tarafından inşa ettirilmiştir. İstanbul yolu civarında, Medrese-i Ali Bey Mahallesinde, Taşlık Camii’nin karşısında idi. Payesi dâhil itibariyle kırklıdır. Bâdî Efendi’nin yazdığına göre çatısı ahşaptı384. 1808 yılında yapılan tamirat
kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla dershane, sofa, avlu ve odalardan müteşekkildi. Odalar, dershanenin sağında ve solunda olmak üzere dörder taneydi385.
Müderrisi Halil Efendi’ye, 1828–1829 Osmanlı-Rus Savaşı harbi sırasında “gaza
ve cihat hususundaki say u gayretine binaen” Vecihi Paşa’nın talebi üzerine Edirne
Gümrüğü’nden yüz kuruş maaş tahsis edilmiştir386.
Eminiye Medresesi: Sarıcapaşa Medresesi olarak da bilinir. Bâdî Efendi’ye
göre Sarıcapaşa Camii sokağında H.949 (M1542/1543)’da vefat eden Edirne Şehremini
380 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e.,C.I/I,s.199-200.
381 S.Mülâyim-A.V.Çobanoğlu, a.g.mad., s.433.
382 Semavi Eyice, “Bayezid II Camii ve Külliyesi”, TDVİA, C.VI. İstanbul, 1992, s.42-45.
383 Edirne ŞS. 252, s.6a. H.21 Cemaziyelahir 1201/M.10 Nisan 1787.
384 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e.,C.I/I, s.202; A.Hibri Efendi, a.g.e.,s.34.
385 Tamir masrafı toplam 2.193 kuruştur. Edirne ŞS. 288, s.22b. H.17 Cemaziyelevvel 1223/M.11
Temmuz 1808.
Cafer Çelebi tarafından inşa edilmişti387. 1796 yılında Edirne Şehir Mimarı Mehmed
Said Efendi, medrese ahalisi ve ilgili kimselerin yaptığı keşf defterinde “Sarıcapaşa
Mescid-i Şerîfi nezdinde vâki’ Haremeynü’ş-Şerîfeyn Evkâfından olub Mehmed Emin Efendi nâm sahibü’l-hayrâtın binâ eylediği Eminiye Medresesi” olarak geçmektedir.
Mütevellisi bâ-berât Kapucuoğlu El-Hac Mehmed Ağa idi. Aynı deftere göre çatısı ahşap, üzeri kiremit ile örtülü, dershanesi 7x7 zirâ (5,25x5,25 m.) büyüklüğünde olup toplam 10 adet hücresi vardı388.
Bevvab Sinan Medresesi: Medrese talebeleri arasında Küçük Medrese adıyla da
anılmaktaydı. Çatısı ahşaptandır. Bâdî Efenedi, “Bevvab Sinan nâm zât tarafından binâ” olunduğunu belirmektedir389. Cahit Baltacı, “Bânîsi, II. Murad dönemi vezirlerinden
Sinaneddin Yusuf Paşa’dır”390 demekte ise Ekmeleddin İhsanoğlu C.Baltacı’nın
kaynağına binaen bu görüşe katılmaz391. Yediyolağzı’nda bulunan medresenin adı, medrese talebelerinden üç buçuk aydır bulunamayan Molla İsmail bin Mustafa’nın
gaib-i munkatı ile gaib ile olması dolayısıyla şeriyye sicilinde geçmektedir392.
Buraya kadar ele alınan medreseler de dâhil olmak üzere, Edirne’de XV. yüzyıldan XIX. yüzyılın ortalarına kadar varlıkları tespit edilebilen medreseler Tablo- 11’de listelenmiştir. Ancak burada bir hatırlatma yapmak gerekmektedir; zira farklı kaynaklardan393 derlenen bu medrese isimlerinden birkaç tanesinin, çift isimle anılan,
aynı medreseler olma ihtimali yüksektir. Bazı medreseler için bu durum tespit edilebilmişse de tüm çift isimli medreseleri net olarak ortaya koymak mümkün olmamıştır. Bu nedenle, tahminî olarak medrese isimlerini listeden kaldırmak yerine tamamının paylaşılması tercih edilmiştir.
387 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e.,C.I/I, s.202.
388 Edirne ŞS. 248, .s.23b-24a. H. 06 Zilkadde 1210/M.13 Mayıs 1796.
389 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e.,C.I/I, s.205.
390 Cahit Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, C.II, 2. Baskı, Marmara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Vakfı Yayınları, İstanbul, 2005, s.173.
391 E.İhsanoğlu, a.g.m., s.894. 127 nolu dipnot.
392 Edirne ŞS. 276, s.67b. H.17 Safer 1219/M.28 Mayıs 1804.
393 Edirne Şer’iyye Sicilleri: 251, 252, 259, 295, 315, 317, 680; Edirne ŞS. 238, s.3a; Edirne ŞS. 245,
s.38a; Edirne ŞS. 317, s.8a-9b; Edirne ŞS. 285, s.48b-49a; Edirne ŞS. 276, s.67b; BOA.,NFS.d.,4374. H.1246/M.1830; BOA., NFS.d.,4378. H.1257/M.1841; VGMA. Rumeli Hurufat Defterleri, 1174, 1192; Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e.,C.I/I, s.199-210.
Tablo 11. XIX. Yüzyılın Ortalarına Kadar Edirne Medreseleri394
S.N. Medrese Adı S.N. Medrese Adı
1- Abdülvâsi Medresesi 34- Kadı Fahreddin Medresesi 2- Ahî Çelebi Medresesi 35- Kasapzade Medresesi
3- Ali Dede Medresesi 36- Kasımpaşa Medresesi
4- Ali Kuşî Medresesi 37- Kemal Dede Medresesi
5- Arpa Emini Medresesi 38- Koğacılar Medresesi 6- Atik İbrahim Paşa Medresesi 39- Küçük Lâleli Medresesi 7- Bedreddin Medresesi 40- Laleli Medresesi
8- Bevvab Sinan Medresesi 41- Mesudiye Medresesi 9- Beylerbeyi Medresesi 42- Meydân Medresesi 10- Cami-i Atîk Medresesi 43- Mirimiran Medresesi
11- Cami-i İbrahim Paşa Medresesi 44- Miskin Sefer Şâh Medresesi 12- Çavuşzade Zeynelabidin Medresesi 45- Necâtiye Medresesi
13- Çukacı Hacı Hüsameddin Medresesi 46- Oruç Paşa Medresesi 14- Darülhadis Medresesi 47- Peykler Medresesi 15- Defterdâr Medresesi 48- Saatli Medrese
16- Dersiâm Medresesi 49- Sarıcapaşa (Eminiye) Medresesi 17- Dülbentçizade Mustafa Ef. Medresesi 50- Seyfullâh Medresesi
18- Ekmekçi Medresesi 51- Sinan Paşa-yı Atik Medresesi 19- Emir Ali Medresesi 52- Sultan Bayezid Medresesi 20- Emir Kadı Medresesi 53- Sultan Selim Kurrası 21- Firuzbey Medresesi 54- Sultan Selim Medresesi 22- Hacı Abdurrahman Medresesi 55- Şah Melek Paşa Medresesi 23- Hacı Alemüddin Medresesi 56- Şeyh Mahmud el-Kadı Medresesi 24- Hacı Doğan Medresesi 57- Şeyh Nizamettin Medresesi 25- Hacı Tufan Medresesi 58- Şeyh Şücaaddin Medresesi 26- Halebî Medresesi 59- Şeyhî Çelebi Medresesi 27- Hayriyye Medresesi 60- Taşlık (Alibey) Medresesi
28- Hızır Medresesi 61- Topkapısı Medresesi
29- Horozlu Medrese 62- Tütünsüz Medresesi
30- Hundî Hatun Medresesi 63- Yakup Paşa Medresesi 31- İbrahim Paşa Medresesi 64- Yakut Paşa Medresesi 32- İlyas Kethudâ Medresesi 65- Yediyol Ağzı Medresesi
33- Kadı Abdi Medresesi
394 Bilindiği gibi Osmanlı medreseleri, ihtisas medreseleri ile birlikte kendi içinde medrese-i evvel,
medrese-i sânî gibi eğitim seviyelerine göre farklı derecelere ayrılmaktaydı. Tablo-11’de listesi verilen medreseler için böyle bir ayrım gözetilmeyerek, tüm medrese türleri tabloya dâhil edilmiştir.
İncelediğimiz dönem itibariyle yukarıda ismi verilen medreselerden en azından 21 medresenin faal olduğu ve yaklaşık 500 civarında talebenin bu medreselerde eğitim gördüğünü asgarî bir tahmin olarak ifade etmek mümkündür395.