• Sonuç bulunamadı

III. Araştırmanın Amacı ve Yöntemi

1.6. Köprüler ve Suyolları

1.6.1. Köprüler

Edirne fethedildiği tarihte, biri Gazi Mihal Köprüsü yerinde, diğeri Yıldırım Köprüsü yerinde olmak üzere sadece iki adet taş köprü mevcuttu527. Şehrin büyüyerek

köprü ihtiyacının artmasının yanı sıra yüzyıllar içinde nehirlerin değişen yatakları,

519 Edirne ŞS. 242, s.60b. H.23 Muharrem 1209/M.20 Ağustos 1794.

520 S.E. Karakuş, a.g.e.,s.408.

521 Edirne ŞS. 226, s.47a. 07 Rebiülevvel 1202/M.17 Aralık 1787.

522 Edirne ŞS. 228, s.14a. H. 21 Şevval 1202/M.25 Temmuz 1788.

523 Edirne ŞS. 225, s.58b, 59a-b. H.11 Cemaziyelevvel 1202/M.18 Şubat 1788.

524 S.E. Karakuş, a.g.e.,s.187.

525 Mumcular Kethüdası İbrahim Ağa ibn Süleyman’ın terekesine göre Mumcular Çarşısı’nda, bir bab

mumcu dükkânı 12.600 akçe idi. Edirne ŞS. 241, s.68a-b. H.17 Zilkadde 1207/M.26 Haziran 1793.

526 Edirne konumu gereği sefer, menzil ve ticaret yolları güzergâhındaki önemini köprüler üzerinden

sağlamaktadır. Dolayısıyla, özellikle Ordu-yı Hümayun’un batı seferleri öncesinde yol güzergâhındaki köprü ve kaldırımların tamir ve bakımı sürekli olarak yapılmaktaydı. Edirne Şer’iyye Sicillerinde, seferler öncesinde bu konuda yayınlanmış onlarca Hatt-ı Hümayun suretine rastlamak mümkündür.

kollara ayrılmaları, kış ve bahar mevsimlerinde görülen su seviyesindeki artışlar ve en önemlisi, nehir taşkınları nedeniyle mevcutların tamir edilerek yeni köprülerin yapımına ihtiyaç duyulmuştur. Bu nedenlerle Osmanlılar zamanında, devralınan iki taş köprüye ilave olarak yedi tane daha taş köprü inşa edilmiştir.

Taş köprülerin dışında, Edirne’de tamamının net olarak yerlerini tespit edemesek de birkaç tane daha ahşap köprünün varlığı da bilinmektedir. Burada, yapım tarihlerine göre kronolojik olarak kâgir köprüler hakkında bilgi verildikten sonra arşiv belgelerinde rastlayabildiğimiz kadarıyla ahşap köprülere de yer verilecektir.

Gazi Mihal Köprüsü: Taş Köprü olarak da bilinir. II. Abdülhamid

zamanındaki onarıma binaen Hamidiye Köprüsü şeklinde de anılmıştır. Bazı kaynaklarda, Seferşah ve Yıldırım Köprüleri de dâhil edilerek üç ayrı köprünün birden Gazi Mihal Köprüsü olarak zikredildiği de görülür528.

Şehrin batısında, Tunca Nehri üzerinde yer alan köprü esasının, Roma dönemine kadar indiği kabul edilir. Edirne’de birçok vakıf eseri bulunan Gazi Mihal Bey tarafından 1402 yılında yaptırılan kapsamlı onarım nedeniyle Gazi Mihal Köprüsü olarak anılmaktadır. 1640 yılında Kemankeş Kara Mustafa Paşa tarafından tamirat masrafı karşılanan köprü,529 1752 depreminde de zarar görerek onartılmıştı. 1900

yılında harap halde olan köprü, II. Abdülhamid’in emriyle İtalyan ustalar tarafından temellerinden itibaren yenilenmiştir. 16 gözü bulunan köprü, 184 metre uzunluğunda 5,9 metre genişliğindedir530.

Yıldırım Köprüsü: Gazi Mihal Köprüsü’nün devamında Yıldırım semtinin

girişinde bulunur. Önceleri, Tunca Nehri bu bölgede ikiye ayrılır ve taşkın zamanlarında bölge sular altında kalırdı. Günümüzde belli zamanlarda su gören köprü esasının, Gazi Mihal Köprüsü ile birlikte Osmanlılardan önce yapıldığı kabul edilir531.

Ahmet Bâdî Efendi, Yıldırım ve Gazi Mihal Köprüleri arasına 1601 yılında yapılan Seferşah Köprüsü ile birlikte üç köprüyü tek yapı olarak değerlendirir532. 9

528 Altay Bayatlı, Edirne Taş Köprüleri, Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi

Anabilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Edirne, 2015, s.30.

529 A.Hibrî Efendi, a.g.e., s.50.

530 Semavi Eyice, “Gazi Mihal Köprüsü”, TDVİA., C.XIII. İstanbul, 1996, s.461.

531 Ahmed Bâdî Efendiye göre Gazi Mihal Köprüsü ile birlikte, Yıldırım Köprüsü de Bizans

İmparatorlarından Mihael Paleologos döneminde yapılmıştır. Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e., C.I/I. s.329- 330.

gözlü, 125 metre uzunluğundaki köprü 1420, 1544, 1640 ve 1757 tarihlerinde tamirat görmüştür533.

Saraçhane Köprüsü: Şehâbeddin Paşa Köprüsü olarak da bilinir. Tunca

üzerinde Sarayiçi’ni güneyden bağlayan 10 gözlü köprü, H.855 (M.1451/1452) tarihinde II. Murad’ın vezirlerinden Şehabaddin Paşa tarafından yaptırılmıştır534. Saray- ı Hümayun tarafında önceden Saraçhane çarşısı olduğu için köprü bu isimle anılmaktadır.

Örfî Tarihi’nde yazdığına göre H.1113 (M.1701/1702)’de bir Cuma namazından sonra devlet ricali alay ile köprüden geçtikten sonra köprü orta kemerinden yıkılmış ve aynı sene tamir edilmiştir535. 120 metre uzunluğundaki köprünün eni 5 metredir. Mihrap

biçiminde kitabe köşkü ve bunun karşısında korkuluklu bir dinlenme sekisi vardır536. Bönce Köprüsü: Zaman içinde Fatih, Has Bahçe, Cephanelik ve Süvari Köprüsü olarak da isimlendirilmiştir. Adalet Kulesi’nin hemen yanındaki köprü, 3

gözlü, 34,2 metre uzunluğunda ve 4,4 metre genişliğindedir537.

Fatih Köprüsü adından hareketle Fatih Sultan Mehmed Han zamanında yapıldığı tahmin edilse de538 Ahmed Bâdî Efendi “Saray-ı Hümayun’a [Bönce kaynağından] su

isâle etmek için Sultan Süleyman Han iradesiyle inşa olunmuştur” 539 demektedir. Yine

Rifat Osman’ın Edirne Sarayı adlı eserinde geçen “Sepetçiler nam-ı diğerle Bönce

köprüsü (Bostancıbaşı kasrı civarında ahşap köprüdür)”540 ibaresi civardaki başka bir

köprü nedeniyle isim karışıklığı ihtimalini de akla getirmektedir.

Yeni İmaret Köprüsü: Sultan Bayezid Köprüsü olarak da bilinir. Tunca

üzerinde, Gazi Mihal ve Saraçhane köprüleri arasındadır. Şehri, Yeni İmaret semtine bağlayan köprüdür. II. Bayezid Külliyesi ile aynı yıl (1488) yapılmıştır541. 6 kemerli

olarak Tunca Nehri’nin yatağına yapılmışsa da zamanla nehir iki kola ayrılınca ortada kalan adaya Yalnızgöz (Tekgöz) Köprüsü (1567-1570) yapılmış, akabinde taşkınlar ortada kalan adayı da içine alınca 1611–12 yıllarında da bu iki köprüyü bağlayan

533 Tamir kitabeleri için bkz. O. Onur, Edirne Kitabeler, s.160-161.

534 A.Hibrî Efendi, a.g.e., s.50.

535 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e., C.I/I. s.328.

536 S. Eyice, “Edirne, Mimarî” TDVİA, s.438.

537 S. Eyice, “Edirne, Mimarî” TDVİA, s.438.

538 O.N. Peremeci, a.g.e., s.85; Rifat Osman, Edirne Rehnüması ,s.68.

539 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e., C.I/I, s.327.

540 Rifat Osman, Edirne Sarayı, s.57.

üçüncü bir ilave yapılmıştır. Bu üç köprü, tek bir köprü olarak görülse de 3 ayrı döneme ait, 3 farklı köprüyü ihtiva eden bir yapıdır542.

Kanunî Köprüsü: Saray Köprüsü olarak da bilinir. Sarayiçi bölgesine geçişte

şehir tarafındaki ilk köprüdür. Kanunî dönemi eserlerinden olup 4 gözlü ve 60 metre uzunluğundadır543.

Seferşâh Köprüsü: Tunca Nehri üzerinde Gazi Mihal Köprüsü ile Yıldırım

Köprüsü arasındadır. Yakınındaki Seferşah Türbesi’nden adını alan köprü, 2 gözlü olup 457 metre uzunluğundadır.

Bugün toprak altında kalan yapı, Tunca Nehrinin ikiye ayrıldığı bölgede suyu karşılayıp iki yanındaki köprülere dağıtan bir set görevi görmesi nedeniyle Mustafa

Paşa Seddi olarak da bilinir. Çoğu zamanda Gazi Mihal Köprüsü’nden ayrı bir yapı

olarak görülmez. H.1010 (M.1601/1602) yılında 2 kemerli olarak inşa edilmesi544 ve

kitabesindeki545 ifadelere göre ayrı bir köprü olarak ele alınmasının daha uygun olacağı değerlendirilmiştir546.

Tunca Köprüsü: Şehrin güneyinde, Tunca Nehri üzerindedir. Ekmekçizade Ahmed Paşa Köprüsü, Meriç Köprüsü yapılıncaya kadar Cisr-i Cedid (Yeni Köprü)

daha sonra Cisr-i Atik (Eski Köprü) olarak da adlandırılırdı.

1607–1615 yılları arasında Edirneli Defterdar Ekmekçizade Ahmed Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Şehri, Karaağaç civarına bağlayan ilk taş köprüdür. Bu köprünün yerinde Hibrî Efendi’nin yazdığına göre yine Cisr-i Cedid olarak adlandırılan başka bir ahşap bir köprü de bulunmaktaydı547.

Sultan Ahmed Camii’nin mimarı olan Sedefkâr Mehmed Ağa tarafından 10 kemerli ve 140 metre uzunluğunda inşa edilmiştir548. 1947’de yıkılan kemerleri önce

ahşap, sonra çelik gövde ile ikmal edilmiş, 2008 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir549.

542 Semavi Eyice, “Bayazıt II Köprüsü”, TDVİA, C.VI, İstanbul, 1992, s.50; A.Bayatlı, a.g.e., s.56-61.

543 Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e., C.I/I, s.327; S. Eyice, “Edirne, Mimarî” TDVİA, s.438.

544 A.Hibrî Efendi, a.g.e., s.50.

545 “Mustafa Paşa Vezir-i A’zam Ol Âlî-nejâd/Kim Vücudun Aleme Allah İn’am Eyledi/Mülk-î Osmaniyi

Tamir Etmeye Sa’y eyleyip/Her Diyarın Nazmına Lillâh İkdâm Eyledi/İşidüp Cisr-î Mihal'e Kesr-î Noksan İrdiğin/Kesrini Cebreyleyip Noksanın İtmâm Eyledi/Oldu Bu Cisr-î Sevap Encâma Tarihi Tamam/Mustafa Paşa Bu Âlî-Cisr-î İhkâm Eyledi” O. Onur, Edirne Kitabeler, s.162.

546 A. Bayatlı, a.g.e.,s.72-76.

547 A.Hibrî Efendi, a.g.e., s.51.

548 O.N. Peremeci, a.g.e., s. 80-81.

Meriç Köprüsü: Zaman içinde Sultan Mecid, Mecidiye, Abdülmecid, Cisr-i Cedid (Yeni Köprü), Cisr-i Sani, Dış Köprü ve Mahmudiye olarak da anılmıştır. Meriç

Nehri üzerinde bulunan köprü, Tunca Köprüsü’nden geçildikten sonra Karaağaç civarı ile bağlantıyı sağlar.

Kitabelerinden anlaşıldığına göre, II. Mahmud tarafından H.1249 (M.1833/1834) yılında inşasına karar verilerek bir kısım işleri550 yapılan köprünün asıl inşasına

I.Abdülmecid döneminde, H.1258 (M.1842/1843) yılında başlanabilmiş ve H.1263’de (M.1846/1847) tamamlanmıştır551.

12 kemerli, 220 metre uzunluğunda ve 7 metre genişliğindeki köprünün, 11 tane boşaltma gözü, tarih köşkü ve tarih köşkünün karşısında seyir balkonu bulunmaktadır552.

Cisr-i Sani (İkinci Köprü): Buraya kadar anlatılan köprüler daha ziyade taş

köprüler olup incelediğimiz dönemde belgelere en fazla yansıyan köprü, Meriç Köprüsü’nün yerinde bulunan ve Cisr-i Sânî,553 Cisr-i Kebîr,554 Cisr-i Hacegân555

olarak anılan ahşap köprüdür556. Tosyevizade Doktor Rifat Osman’ın, köprünün XVIII.

yüzyıla ait çizimini bir konak tavanından istinsah ederek yayımladığına göre, köprü 18 gözlü olup orta açıklığı bir hayli geniştir557.

Cisr-i Sânî’nin, 1787 yılında şiddetli geçen kış ve taşkın nedeniyle zarar gören

altı adet asma gözünden iki gözü, tamamen yıkılmış olup buzlukları ve mane döşemelerinin ekserî harap olması nedeniyle geçişe müsait olmadığı anlaşılmaktadır. Rumeli’nin “sol kol tarîk-i caddesi”nde olması dolayısıyla önemine binaen bir an evvel

550 İlerleyen sayfalarda, Cisr-i Sânî başlığı altında detaylarına değinileceği üzere, kâgir Meriç Köprüsü

inşa edilmeden önce aynı yerde ahşaptan yapılmış Cisr-i Sânî adlı bir köprü bulunmaktaydı. Dolayısıyla II. Mahmud’un 1831 yılındaki Edirne ziyaretinde gayet sağlam bir şekilde yenilenmesini istediği köprü daha sonra Meriç Köprüsü adını alacak olan Cisr-i Sânî’dir. II. Mahmud döneminde köprü ayaklarından başlanarak kâgir olarak yenilenmeye başlanan köprünün, tamamen taştan olarak bitirilmesi ise 1847 yılını bulacaktır.

551 Köprünün kitabesi ve düşürülen tarihler için bkz. Ahmed Bâdî Efendi, a.g.e., C.I/I. s.332-333; O.

Onur, Edirne Kitabeler, s.155.

552 O.N. Peremeci, a.g.e.,s. 81-82.

553 Edirne ŞS. 223, s.2b. H.16 Receb 1201/M.04 Mayıs 1787; Edirne ŞS. 301, s.61b. 13 Rebiyülevvel

1230/M.23 Şubat 1815.

554 Edirne ŞS. 223, s.8b. H.19 Ramazan 1201/M.05 Temmuz 1787.

555 Edirne ŞS. 223, s.82a. H.11 Cemaziyülevvel 1202/M.18 Şubat 1788.

556 Bazı yayınlarda bu ahşap köprünün adı, I. Murad Köprüsü, Meriç Köprüsü, Demirtaş Köprüsü, İkinci

Köprü olarak da geçmektedir. Bkz. Çevdet Çulpan, Türk Taş Köprüleri, TTK. Yay., Ankara, 1975, s.190;

A. Bayatlı, a.g.e., s.89.

557 Tosyevizade Doktor Rifat Osman, “Edirne Nehirleri”, Millî Mecmua, Sene:5, Numara: 98, 1927,

tamirata başlanması talep edilmiştir558. Köprünün keşf ve muayene edilmesinden559

sonra 9.244 kuruş tutan masrafı Sadrazam Vekili Yusuf Paşa tarafından üstlenilerek tamirat tamamlanmıştır560.

Ahşaptan mebni Cisr-i Sânî’nin 1795 yılında kışın şiddetiyle tahrip olduğu görülmekte ise de561 tamiratın gerçekleştiğine dair herhangi bir bilgi ve belgeye

rastlamak mümkün olmadı. Nitekim bu tamirat Edirne Âyânı Eyüp Ağa’ya ihale ve tefviz edilmiş ise de Eyüb Ağa’nın bir müddet sonra azledilmesi nedeniyle tamirata başlanamaması kuvvetle muhtemeldir562. Zaten tamir edilemediği anlaşılan köprü, 1798

yılındaki taşkından daha fazla etkilenerek sekiz gözü birden yıkılmış, köprü enkazı dahi nehirde dağılmıştır. Aynı taşkın sebebiyle, Arda Nehri üzerindeki bulunan bir diğer ahşap köprü Cisr-i Sâlis (Üçüncü Köprü)’in de tamamen yıkılması, Edirne ahalisini topyekûn duçar etmiştir. Çıkan fermanda, tamiratın mevsimi değilse dahi bir an evvel işe mübaşeret edilmesi, başta Edirne Kadısı ve Edirne Bostancıbaşısı Mustafa Ağa olmak üzere ilgililere bildirilmiştir563. Ada tarafı olarak tabir edilen sığ alanda, dökme

demirler içine 16 zirâ (12 m.) uzunluğundaki çapa misüllü battal sütunlar ile sağlı sollu desteklenen köprünün tamir masrafı 22.443 kuruş tutmuştur564.

Taşkınlardan sürekli zarar gördüğü anlaşılan Cisr-i Sani, 1813 ve 1815 yıllarında vuku bulan taşkınlardan da etkilenmiştir. 1813 taşkınında 2 gözü, 1815 taşkınında 5 gözü tamamen yıkılarak,565 köprü kullanılmaz hâle gelmiştir.

1813 taşkınında ahalinin yaz-kış demeden sal ve kayıklarla nehri geçmek zorunda kalmasının kazalara sebebiyet verdiği de görülmektedir. Bu tamiratta, 86.383 kuruş tutan tamir masrafının yüksekliği nedeniyle Edirne kazasının dışında Edirne’ye muzafe kazalara da imdad ve iane babında masrafın pay edilerek Edirne kaza merkezinin yükünün azaltılmaya çalışıldığı görülür566. Bu tamiratta ihtiyaç duyulan

558 Edirne ŞS. 223, s.2b. H.16 Receb 1201/M.04 Mayıs 1787.

559 Edirne ŞS. 223, s.7b-8a. H.15 Şaban 1201/M.02 Haziran 1787.

560 Edirne ŞS. 223, s.8b. H.19 Ramazan 1201/M.05 Temmuz 1787; Edirne ŞS. 223, s.82a. H.11

Cemaziyülevvel 1202/M.18 Şubat 1788.

561 Edirne ŞS. 245, s.12b. H.21 Safer 1210/M.06 Eylül 1795.

562 Edirne ŞS. 250, s.15b-16a. H.05 Rebiyülevvel 1210/M.19 Eylül 1795; Edirne ŞS. 253, s.32a-34a. H.05

Cemaziyülahır 1212/M.25 Kasım 1797.

563 Edirne ŞS. 256, s.46b-47a. H.13 Cemaziyelahir 1213/M.22 Kasım 1798.

564 Edirne ŞS. 256, s.51a-b. H.01 Receb 1213/M.09 Aralık 1798; Edirne ŞS. 260, s.45a-b. H.19

Cemaziyülahır 1214/M.18 Kasım 1799.

565 Edirne ŞS. 301, s.61b. H.13 Rebiyülevvel 1230/M.23 Şubat 1815.

çiviler için ise uygun demir Edirne’de bulunamadığından Samako’dan getirtilmek durumunda kalınmıştır567.

II. Mahmud’un Edirne’yi ziyaret ettiği Haziran 1831’de Cisr-i Sani’nin yine bakımsız ve taşkınlardan harap olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim II. Mahmud’un 10 günlük Edirne’de ikameti sırasında tamirini irade ettiği birçok yapı arasında Cisr-i Sani de bulunmaktadır568.

II. Mahmud’un Edirne’den ayrılmasının ardından Cisr-i Sani için gerekli keşfin yapılarak neticenin 07 Temmuz 1832 tarihli yazıyla Padişah’a arz edildiği görülür. Buna göre; mimarlar Todor, Aci Milo ve Deli Kosta, köprü ayaklarının sandık, kazık ve rıhtım yöntemleriyle üç ayrı şekilde yapmanın mümkün olduğundan bahisle ne suretle yapılmasının lazım geldiği hakkında ferman talep etmişlerdir. Çirmen Mutasarrıfı Hüseyin Paşa’nın konuyla ilgili kaimelerini de inceleyen II. Mahmud, köprünün “gayet metin ve müstahkem yapılması lazımeden olmağla” ibaresini düşerek Hüseyin Paşa’nın, köprünün “daha pâyidâr olacağı” gerekçesiyle önerdiği sandık usulüyle köprü ayaklarının kâgir olarak yapılmasını kabul etmiştir569.

Padişah hayratından olmak üzere Çirmen Sancağı Kaymakamı Ahmed Ağa’ya ihale ve tevfiz kılınan köprü inşası, 1833’de Çirmen Sancağı Mütesellimi Havacegân-ı Divan-ı Hümayundan Mahmud Edhem Efendi’ye devredilmiştir. Bu devir sırasında, o güne kadar yapılan işler ile devredilen malzemeler de kayda geçirilmiştir. Yapılan bu keşf ve muayeneye göre daha ziyade köprü ayakları ve rıhtımların tamir edildiği anlaşılmaktadır570.

Tamiratın başladığı tarihten, 01 Nisan 1833 tarihine kadar Darphane-i Amire’den köprü masrafları için 525.000 kuruş ödendiği görülmektedir. Tamiratının tamamlanması için talep edilen toplam tutarın ise 2627 kese 42 kuruş gibi bir rakama ulaşması üzerine, 150.000 kuruş daha verilerek tamiratın bitirilmesi talep edilmiştir571.

Bunun üzerine, “ihyâ edilen Cisr-i Sani ebniyesinin hüsn-i hitam bulduğu” Edirne Mütesellimi Edhem Efendi tarafından Padişah’a arz edilmiştir572. Dolayısıyla Cisr-i

567 Cisr-i Sani tamiratında kullanılmak üzere buyruldu ile istenilen 15.400 kıyye demirin, Samako

madeninden verilmesi hakkında bkz. BOA., C.,NF.,1-34. H.09 Şaban 1228/M.07 Ağustos 1813.

568 Takvim-i Vekayi’nin yayınlanan ilk sayısının ilk sayfasında yer alan bu gezinin detayları için bkz.

Takvim-i Vekayi, Yıl 1247, defa 1, s.1-2.

569 BOA., HAT., 595-29201. H.08 Safer 1248/M.07Temmuz 1832.

570 Edirne ŞS. 354, s.37a. H.22 Şevval 1248/M.14 Mart 1833.

571 BOA,. HAT., 596-29240. H.11 Zilkade 1248/M.01 Nisan 1833.

Sani’nin köprü ayakları sandık usulü üzere kâgir olmak üzere yenilenmiş ise de maddî sıkıntılar nedeniyle yürüyüş yolu bir müddet daha ahşap olarak kalmıştır.

II. Mahmud döneminde son olarak 1839 baharında Cisr-i Sani’nin tamir ve ikmaline çalışıldığı görülmektedir573. Bu tamiratta, Kaleiçi’ndeki yıkılmaya yüz tutan Arabacılar Kışlasına ait taşlar Edirne Eyaleti Müşiri Vezir Mehmed Emin Paşa’nın emriyle köprü bölgesine taşınarak, köprü inşaatında kullanılmışlardır574.

Köprünün tamamının taştan yapılarak Cisr-i Cedid (Yeni Köprü) ve daha sonra Meriç Köprüsü adını alması ise I. Abdülmecid zamanında gerçekleşecektir.

Cisr-i Salis (Üçüncü Köprü): Bu köprünün varlığını, tamiratı nedeniyle yapılan

yazışmalardan öğrenebilmekteyiz. Adına ilk defa 1762 yılına ait tamirat yazışmalarında rastlayabildiğimiz köprü, ahşaptan yapılmış olup Arda Nehri üzerinde, Edirne kaza merkezine yakın bir konumdaydı575. 120 zira’ (90 m.) uzunluğundaki köprünün, 1798 yılındaki taşkından etkilenerek külliyen münhedim olmuştu576.