• Sonuç bulunamadı

C. AraĢtırma Konusu ile Ġlgili ÇalıĢmalar

2.2. Doğu Türkistan Coğrafyasının Belirli Bölgelerinde Ġcra Edilen MeĢrepler

2.2.4. Ġli MeĢrepleri

Ġli bölgesinde heyt-bayram, çiçek, toy, mihman (misafir), otuz oğul, adavetni yuyuĢ (barıĢma), namakulluk (özür dileme, ihtiyatsızlık) ve seyle (gezinti, Ģenlik) meĢrepleri yapılmakla birlikte; otuz oğul meĢrebi kuralları, organizasyon Ģeması, katılımcıları, katılım Ģartları ve icrası yönüyle diğer meĢreplerden farklı olup kendine has özellikler barındırmaktadır.

2.2.4.1. Otuz Oğul MeĢrebi

Halk arasında en yaygın yapılan meĢreplerden biri olup bu meĢrebin Uygur meĢreplerinin temel meĢrebi olduğunu söylemek mümkündür. Bölgedeki gençlerin (erkek) bir araya gelip katı meĢrep kurallarına riayet ederek sırasıyla yaptıkları bir meĢreptir. Yazın avlularda ve bahçelerde kıĢın eyvanlarda veya geniĢ odalarda düzenlenmektedir (Davut ve Muhpul, 2011c: 74-75).

Ġli bölgesindeki otuz oğul meĢrebinde genellikle birbirini yakından tanıyan, samimi erkek akran grupları bulunur. Bununla birlikte küçük yaĢ farklılıkları görülebilir. MeĢrep adındaki “otuz oğul” ifadesi meĢrebe katılan kiĢi sayısını belirten bir nicelik

87 olmayıp o bölgenin delikanlılarını simgeleyen bir niteliktir (Davut ve Abliz, 2015: 66; Davamet, 2009: 745; Davut ve Muhpul, 2011b: 21).

YiğitbaĢı (otuz oğul beyi), kazi beğ (kadı bey) (meĢrep beği), paĢĢap beyi, gül beyi (meydan beği) ve dara beyi meĢrebin yönetiminden ve organizasyonundan sorumludur.

Ġli bölgesindeki otuz oğul meĢrebinin örgütsel formu, diğer bölgelerdeki meĢreplere göre daha nettir ve kuralları, düzeni daha kesin çizgilerle belirlenmiĢtir. MeĢrep içerisinde görgü kurallarına aykırı tavır sergileyenlere “meĢrep görmemiĢ” kalıp ifadesi kullanılır ve meĢrebe katılanların doğru, düzgün ve saygılı davranmaları gerektiği bildirilir. MeĢrep meydanında kaide ve kurallar açık bir Ģekilde belirtilir (Tehir, 2010: 96-99).

MeĢrebe ilk defa katılmak, otuz oğul arasına kabul edilmek için belirli Ģartları sağlamak gerekir. MeĢrebe katılmak isteyen genç, babası ile birlikte meĢrep meydanına gelir ve halini arz eder. PaĢĢap, bu durumu yiğitbaĢına ve meĢrep beyine bildirir. Ġcazet alındıktan sonra genç, meĢrep ehlinin huzuruna getirilir ve babası “Eti sizin kemiği bizim, edep-ahlak öğrensin diye meĢrebe getirdim.” der. YiğitbaĢı, gence “MeĢrebin çayı tatlı, dayağı acıdır, kabul ediyor musun?” diye sorar. Genç, kabul ettikten sonra meĢrebe girmek için icazet almıĢ olur. Ayrıca meĢrep ehli, gencin beraberinde hangi hediyeleri getirdiğini sorar. Babası “otuz oğlun gülleri” için nice deve, at, inek ve koyun getirdiğini bildirir. Bu hayvan isimleri sembolik olup deveden kast edilen kavun karpuz, attan kast edilen yumurta, inek veya koyundan kast edilen ilimdir. PaĢĢap, takdim edilen bu hediyeleri meĢrep ehline gösterdikten sonra köl beyine verir. Ardından meĢrebe katılacak gencin, otuz oğul önünde bir hüner sergilemesi beklenir (Herhangi bir yeteneği olmayan kiĢilerin hayvan taklit etmesi dahi yeterlidir.) ve babası oğlunun meĢrebe katılması Ģerefine meĢrep düzenlemek üzere meĢrep ehlini evine davet eder (Davamet, 2009: 750; Rahman, 1996: 141-142).

YiğitbaĢı, meĢrebe yeni katılan bu gence meĢrep kurallarını anlatır. MeĢrepten izinsiz olarak ayrılmak veya geçerli bir mazeret olmaksızın meĢrebe geç gelmek yasaktır.

88 ġayet meĢrepten ayrılmak isterse sebeplerini Otuz oğlu ikna edecek Ģekilde anlatmalı ve kendi yerine baĢka bir genci getirmek zorundadır (Rahman, 1996: 142).

Otuz oğul meĢrebinde “sina tiz” (bacağın birini dizden kırıp diğerini altına alacak Ģekilde yerde)veya “yükünüp” (her iki bacağı dizden kırarak altına alacak Ģekilde) oturulur. MeĢrep meydanında oturma düzenini yiğitbaĢı sağlar ve bu düzene riayet etmeyen olursa ceza verir. Katılımcıların bu Ģekilde oturtulmasının sebebi meĢrep meydanında oturacak yerin kısıtlı olması, vücudun zinde tutulmasını sağlamak ve meĢrep ehlini meĢrep müziklerine, dansa katılacak Ģekilde hazır konumda bulundurmaktır (Tehir, 2010: 96-99; Davut ve Abliz, 2015: 67).

MeĢrep baĢladıktan sonra “sin çay” (sütsüz çay) dağıtılır (Davut ve Abliz, 2015: 67) ardından meĢrebe geç gelen ve gelmeyen kiĢiler tespit edilerek otuz oğul huzurunda sorguya çekilir (Davut ve Abliz, 2015: 67; Davamet, 2009: 747). MeĢrepte alkollü bulunmak, kumar oynamak, sigara içmek, kötü söz söylemek ve taĢkınlık yapacak herhangi bir davranıĢta bulunmak kesinlikle yasaktır. MeĢrep meydanına giriĢ ve çıkıĢın da kuralları bulunmaktadır. MeĢrep meydanından çıkmak için önce “yiğitbaĢı”ndan sonra “paĢĢap beyi”nden izin almak gerekir. Dinlenme vakitlerinde paĢĢap beyinin “rahat” talimatıyla herkes istediğini yapabilir. Eğer birisi meĢrebe sonradan katılmak isterse önce meĢrep sahibinden sonra yiğitbaĢı ve paĢĢap beyinden izin alır. ġayet izin verilmezse meĢrebe katılamaz (Tehir, 2010: 96-99; Davut ve Abliz, 2015: 67).

MeĢrepte bir süre eğlenildikten sonra çeĢitli yemeklerin servis edildiği sofraya oturulur. Yemeğin ardından meĢrep oyunları oynanır (Davut ve Abliz, 2015: 67).

MeĢrep oyunları yiğitbaĢının kiĢilere talimat vermesiyle oynanabileceği gibi yine yiğitbaĢının cezayı icra ettirmek için kiĢileri seçmesiyle de oynanabilir (Tehir, 2010: 96).

MeĢrep meydanındaki cezalar, nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelmiĢtir ve toplumun düzenini sağlayıp geleneksel kültürün, örf, adet ve geleneklerin devamlılığının sağlanması konusunda önemli bir rol oynamaktadır. MeĢrep

89 kurallarına riayet etmeyince ceza alacağını bilen kiĢi, aynı zamanda sosyal yaĢamda da kurallara riayet etmediği zaman cezalandırılacağını bilir. MeĢreplerde icra edilen ceza ve eğlence oyunlarının mahiyeti genellikle aĢağıdaki gibidir:

Meşrepten Çıkarma Cezası: Bu ceza “otuz oğul” meĢrebindeki en ağır ceza türüdür. Bu ceza toplumda yüz kızartacak suç iĢleyen, hırsızlık yapan, kanunlara itaat etmeyen, meĢrep ehline saygısızlık yapan kiĢilere verilir ve bu cezayı alanlar tekrar meĢrebe kabul edilmez ve “otuz oğul” içerisine dâhil edilmezler (Tehir, 2010: 96- 99).

Para Cezası: Bu ceza “otuz oğul” meĢrebi meydanına geç kalan veya meĢrep meydanını terk eden kiĢilere meyve aldırma ve para ödetme Ģeklinde verilen cezadır. Bu cezada temsili anlatmalar vasıtasıyla yaptırım uygulanır. Örneğin, deve, kavun ve karpuzu; at, yumurtayı; inek ve koyun, elmayı temsil eder. Getirilen meyveler meĢrepteki kiĢilere dağıtılır; fakir fukaraya, engellilere, yetim ve öksüzlere verilir. Para cezasının en ağırı, tekrar meĢrep düzenlemektir. Bu ceza maddi durumu uygun olan kiĢilere verilir (Tehir, 2010: 96-99).

Sevenlik Cezası: Bu cezalar, meĢrebi daha eğlenceli ve komik hale getirmek için verilen oyun türündeki cezalardır. MeĢrep düzenini bozanlara ve kurallara uymayanlara verilir. YiğitbaĢı veya kadı bey “günahkarlara” hayvan taklidi, dans etme, Ģarkı söyleme, fıkra anlatma ve komik anekdot anlatma gibi cezalar verir. Bununla birlikte “samsa yakıĢ” (samsa piĢirme), “süretki tartiĢ” (suretini çıkarma), “tam söydürüĢ” (duvar öptürme), “kök basti kiliĢ” (kök basma) ve “cuvazga ketiĢ”(yayık yayma) gibi fiziksel cezalar verebilir. Bu cezaların en ağırı “cuvazga ketiĢ” (yayık) cezasıdır (Tehir, 2010: 96-99).

“Otuz oğul” meĢrebinde Ģiir söyleme, cenkname, kıssa, skeç ve latife gibi edebi türler icra edilir. Ġnsanları güldürmek maksadıyla söylenen komik ve nükteli sözler mahiyetinde olan yumur ve çakçaklar söylenir (Tehir, 2010: 96-99).

Otuz oğul meĢrebi güz ayında mahsulün kaldırılmasından sonra baĢlar ve ilkbahara kadar devam eder (Rahman, 1996: 142; Davamet, 2009: 745). Bu meĢrepte oyun ve

90 eğlencenin yanı sıra meĢrep ehlinin ve o mahallenin, köyün sorunları da istiĢare edilir, ihtiyaç sahibi kiĢilere yardımcı olunur (Rahman, 1996: 142).