• Sonuç bulunamadı

OSMANLIDAN 12 MART SÜRECİNE ORDUNUN TARİHSEL GELİŞİMİ VE ORDU SİYASET İLİŞKİLERİ

4. DP DÖNEMİNDE ORDU VE SİYASET

5.1 MBK ve Radikallerin Tasfiyesi

Gürsel 27 Mayıs sabahı kendisine İzmir’de özel ulak Muzaffer Özdağ’ın gönderilmesine kadar darbenin başlatıldığından habersizdi. Gürsel darbeden sonra Ankara’ya geldi ve 28 Mayıs’ta MBK adına 18 kişilik bir kabine atadı.

Darbeyi gerçekleştiren subayların kısa sürede kışlalarına döneceğini düşünen Gürsel darbe sonrası ilk günlerde 27 Mayıs’ta önemli rol oynayan subayları tasfiye etmek istemiş fakat bu amacını hayata geçirememiştir.479 Gürsel ve arkadaşları alt rütbeli subayların tez vakitte kışlalarına dönmeyeceklerini anlayınca 8 kişilik bir komisyonun hazırladığı 38 kişilik listeyle MBK oluşturuldu. MBK’de darbenin gerçekleştirilmesinde fazla bir sorumluluk

478 Çankaya protokolü maddeleri için İba, a.g.e. , s. 188.

479 Darbe sonrasında orduda bir grup subay radikal reformları gerçekleştirebilecekleri uzun süreli bir askeri yönetimden yanaydılar. Gürsel ve Madanoğlu gibi ordunun üst komuta kademesi ise yönetimi bir an önce sivillere devrederek askeri yönetimi uzatmaya karşıydılar. MBK’nın bazı genç üyeleri toprak ve vergi reformu gerçekleştirmek istiyorlardı. Fakat bu önlemler uzun süreli bir askeri iktidarı gerektirdiği için hayata geçirilmese dahi; nispi de olsa Doğu Anadolu’da 55 büyük toprak sahibi batı illerine sürülerek topraklarına el konuldu. Hükümetin yani MBK’nın bir icraatı da 5000 dönümden fazla toprakların kamulaştırılmasını sağlayacak kanunun 10 Eylül 1962‘de geçirilmesidir.

142

üstlenmeyen deniz kuvvetlerinden iki, hava kuvvetlerinden 3 ve jandarmadan da 1 subay mevcuttu. Faruk Güventürk, Talat Aydemir, Sadi Koçaş ve Dündar Seyhan gibi darbe örgütlenme sürecine aktif olarak iştirak eden isimler MBK’de yer almamıştır. 38 kişilik MBK üyelerinden yalnızca 5 tanesi tuğgeneral ve daha üst rütbeye sahiptiler. MBK 14 Temmuz’da resmi gazetede 1 no’lu geçici kanunu yayınladı.480 Kanunun 24. maddesine göre MBK’nin 4/5 çoğunluğunun tasdikiyle ancak bu kanunun değiştirilebileceği belirtilmektedir. Yani bir nevi sivil yönetime geçişin koşullarını ordu tayin edecektir.

MBK adıyla toplantılar 29 Mayıs’tan itibaren başlamıştır. Fakat ilk etapta MBK toplantıları amorf bir nitelik taşımaktadır. Ankara ve İstanbul’da olmak üzere ayrı MBK toplantıları tertiplenmekte, bu toplantılara herhangi bir kritere tabi olmadan subaylar katılmaktaydı. Yani tam bir hercümerç hakimdi. MBK Orhan Erkanlı’nın deyimiyle parlamento olamayacak kadar az bir cunta olamayacak kadar çok üyeye sahipti.481 MBK’nın çoğunlukla belli bir programa sahip olmadığı, MBK içinde görüş ayrılıkları bulunduğu öne sürülür.482 1961 Anayasasının da anayasa imalat sürecine iştirak eden aydınların ve akademisyenlerin bir eseri olduğu iddia edilir. Fakat 1961 Anayasası aydınların ve akademisyenlerin keyfi öznel iradelerinin sonucu hazırlanmamıştır. Bu anayasa esasında sanayi burjuvazisinin tarihsel çıkarlarına hizmet etmekte ve yeni sermaye birikim rejiminin ihtiyaçlarına yanıt üretmektedir. Anayasada bir önceki yönetsel tecrübelerden de hareketle yürütmenin pervasızca hareketlerini, çoğunluğun diktatörlüğünü kısıtlayacak anayasal organlar oluşturulmuştur. Esasında bu anayasa her ne kadar demokratik hak ve özgürlükler hususunda önemli açılımlar getirse de; siyasetin gücünün bir takım üst organlar tarafından denetim altına alınması anlayışını getirmesi itibarıyla teknokratik bir belge, burjuvazinin bürokrasi aracılığıyla siyasal alanı denetim altına almasının bir vesikasıydı da bir bakıma. Anayasada oluşturulan MGK, planlama, Anayasa Mahkemesi gibi kurumlar bürokrasinin gücünü pekiştirmekten ziyade sanayi burjuvazisinin bir önceki siyaset deneyimine soğukluğunun da ifadesidirler ki aynı anayasal organların yetkileri yeni bir sermaye birikim rejiminin önünde engeller oluşturduğu için 12 Mart’ta büyük ölçüde kısıtlanacaktır. Yeni sermaye birikim rejiminin bir provası olan 12 Mart’ta yetkileri kısıtlanan bu organlar 12

480 1 no’lu geçici anayasa için bkz. İba, a.g.e. , s. 184–185.

481 Hale, a.g.e. , s. 121.

482 27 Mayıs darbesini gerçekleştiren subayların Atatürkçülükten başka ajandaları olmadığı plansız ve programsız hareket ettikleri öne sürülmektedir. Akyaz, a.g.e. , s. 133. Orhan Erkanlı’nın ifade ettiğine göre “ biz 27 Mayısta ihtilali yaptık fakat 28 Mayıs’ta ne yapacağımız hiçbirimiz bilmiyorduk ”Hale, a.g.e. , s. 110. Kimi yorumlara göre darbeyi gerçekleştiren subaylar siyaset konusunda bilgisiz ve aşırı iyimserdirler. Hale, a.g.e. , s. 110.

143

Eylülle ise neredeyse tamamen işlevsizleştirilecek, bu organların yetkileri büyük ölçüde yasamanın üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan cumhurbaşkanlığı makamında toplanacaktır.

Darbeci subaylar aralarındaki görüş ayrılıklarının üstünü ilk etapta bir parçalanma yaratma endişesiyle olsa gerek ki örttüler. Ne var ki bu ayrılıklar su yüzüne çıkmakta gecikmedi. MBK içinde aralarında Albay Türkeş’in483 de bulunduğu 14 subay radikal subay 13 Kasım 1961’de tasfiye edilerek yurtdışı görevlere tayin edildiler.484 Radikallerin tasfiyesinde Madanoğlu ve havacı subaylar aktif rol oynadı. Ordunun üst komuta kademesi ve Aydemir gibi subaylar da tasfiyeyi desteklemiştir.485 Radikallerin tasfiyesinde bardağı taşıran son damla Ülkü ve Kültür Birliği yasa tasarısı olmuştur.486 Bu kanun tasarısı radikallerin tasfiyesi için uzun zamandır kollanan fırsatı vermiştir. Bu tasfiye Aydemir’in yazdığına göre devrimcilerin kendi çocuklarını yediği sessiz bir devrimdi. 487 Radikal subayların tasfiyesi ordu içinde ABD’ye yakın ilişkiler içinde bulunan üst komuta kademesinin kuvvetinin delilidir. 27 Mayıs sonrasında gücünün şahikasında bulunan orta rütbeli subaylar kolaylıkla tasfiye edilebilmiştir. 12 Mart muhtırasında ise aynı radikal subayların 27 Mayıs’taki gibi bir güç olmadıkları görülürse 12 Mart’ın sırf 9 Mart’ın önünü kesmek amacıyla yapılmadığı da rahatlıkla anlaşılabilir.

Pragmatist bir karakter taşıyan radikallerin kendi içinde homojen, yekpare ve ideolojik bir ortaklığa sahip oldukları iddia edilemez.488 Örneğin 14’lerden Kabibay, Erkanlı ve Solmazer CHP’ye girdi. Türkeş sonra MHP’ye dönüşecek olan CKMP’ye, Mucip Ataklı, Kadri Kaplan, Suphi Karaman ise Türk Solu dergisine girdiler. MBK üyesi Muzaffer Karan TİP’ e girdi. Radikaller ortak bir ideolojik –siyasi programdan ziyade demokrasi ve parlamentarizme güvensizlik, siyasetçilerin dar çıkarlarının peşinde koşan aktörler olduklarına inanç, halkın bilinçsizliği ve halka rağmen halk için düsturu gibi kimi değerler ve zihniyet etrafında kenetlenmekteler.

MBK’nin silahlı kuvvetlerle ilişkisi sorunlu bir yapı arz etmektedir. 13 Kasım tasfiyesinden sonra bu sorunlu yapı daha da katmerleşti. Zira MBK adeta ordunun üzerinde

483 Türkeş Gürsel’in danışmanlığına başbakan yetkisiyle atanmıştı.

484 Gürsel’in başında bulunduğu generaller grubu ılımları albay dahil küçük rütbeli subaylar ise radikalleri teşkil etmektedirler.

485 Akyazı, a.g.e. , s. 148.

486 Bu konu için bkz. Hale, a.g.e. s. 122.

487 Hale, a.g.e. , s. 123. 14’lerin tasfiyesi üzerine bir anlatım için bkz. Hale, a.g.e. , s. 119–124.

144

bir güç gibiydi.489 Komite üyeleri bakan üstü bir statüdeydi. Komite üyeleri protokolde genelkurmay başkanının üstündeydi. Ordu hiyerarşisinde altta yer alan bir subayın komite üyeliği vasıtasıyla üst bir mevkiye sıçraması ordunun hiyerarşik yapısını zaafa uğratmakta; ordu ile MBK arasındaki ilişkiyi giriftleştirmektedir. Subaylar TSK’nin geleneksel disiplinine aykırı hareket etmekteydiler. İşte SKB bu disiplinsiz davranışların önünü kesmek ve ordu hiyerarşisini yeniden tesis etmek amacıyla oluşturuldu.490 SKB ilk etapta oluşumu itibarıyla ordu hiyerarşisine ters bir yapıdadır.491 Fakat sonraları üst rütbeli subayların katılımıyla hiyerarşiye uygun olarak şekillenmişti. 492

SKB ilk defa etkisini hava kuvvetleri komutanı İrfan Tansel’in Haziran 1961’de Washington’a tayin edilmesi esnasında uçurduğu jetlerle hissettirdi. Tansel olayının ardından SKB’nin başına Sunay geçmiştir. SKB içinde de farklı eğilimler mevcuttur.493 SKB içindeki ayrılıklar daha ziyade güncel siyasal olaylara karşı tutum alışlardan kaynaklanmaktadır. Örneğin genel seçimler, Yassıada infazları gibi.494 Fakat SKB’nin temel amacı orduyu tüm siyasi aktörlerin üzerinde bir fail haline getirmektir.495