• Sonuç bulunamadı

Maddi İhtiyaçlarının Karşılanması

1- Hz. Peygamber Tarafından İhtiyaçlarının Karşılanması

Hz. Peygamber, Suffa Ashâbının bütün geçimini karşılamaya çalışıyordu. Resûlullah, akşamları bazen Suffalıların tamamını, bazen de onları birer, ikişer olarak sahâbeye dağıttıktan sonra geri kalanını kendi evine götürüyor, yedirip içiriyor

77

Bkz.: Ebû Nu‘aym, a.g.e., I, 377-378.

78

Buhârî, Salât, 58; Ebû Nu‘aym, a.g.e., I, 340-341. Ayrıca Suffa Ashâbından Cerhed b. Huveylid'in elbisesinin kısalığından dolayı dizinin açılması üzerine yanlarında oturan Resûlullah tarafından uyarıldığını ve şöyle buyurduğunu anlatır; Resûlullah bana: “Onun üzerini ört. Dizin avret mahalli

olduğunu bilmiyor musun?.” dedi. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 479; Ebû Dâvud, Hamâm, 2;

İbn Mâce, Mesâcid, 6).

79 Bkz.: İbn Sa‘d, a.g.e., VIII, 51; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 487; Ayrıca bkz.: Sühreverdî,

Avârifu’l-Meârif, trc.: H. Kamil Yılmaz-İrfan Gündüz (Tasavvufun esasları), Erkam Yayınları,

İstanbul 1993, 78; Hâkim en-Nisâbûrî, el-Müstedrek, III, 15; Ebû Nu‘aym, a.g.e., I, 374-375; İbn Esîr el-Cezerî, İzzeddin Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed, Üsdü’l-Ğâbe fî Ma‘rifeti’s-Sahâbe, eş-

26 ve yatmaları için Suffa’ya geri gönderiyordu.80 Resûlullah’a herhangi bir sadaka geldiğinde, ondan hiç yemeden tamamını; hediye geldiğinde ise, büyük bir kısmını Suffa Ashâbına dağıtırdı.81 Resûlullah, Suffa Ashâbınının geçimini sağlamak ve sıkıntısını gidermek konusunda onları kendi ailesine bile tercih ediyordu. Söz gelimi; bir gün bazı esirlerin getirildiğini duyan Hz. Fatıma ve Hz. Ali, Hz. Peygamber’e gelerek Fatıma’nın değirmen çevirmekten Hz. Ali’nin de kuyudan su çekmekten elleri nasırlaştığını söyleyerek kendilerine kölelerden bir hizmetçi verilmesini istediler. Ancak Resûlullah: “Vallahi size hizmetçi veremem. Ben daha ehl-i Suffayı çağırıpta karınlarını doyuracak, kendilerini geçindirecek bir şey bulamadım. Esirleri satıp bedelleri ile ehl-i Suffayı geçindirmeyi düşünüyorum” buyurmuş ve tekliflerini reddetmişti.82

Suffa Ashâbından Ebû Hureyre, Muâviye b. el-Hâkem ve diğer kişilerden gelen rivâyetleri incelediğimizde Suffa’da çekilen sıkıntılar ve Hz. Peygamber’in onları gözetmek için gösterdiği mücizevi çaba açıkça görülmektedir. Bir gün Ebû Hureyre ile karşılaşan Resûlullah, onun acıktığını anlayarak eve götürmüş ve küçük bir bardak sütü getirdikten sonra Suffa’da bulunanların tamamını eve çağırmasını söylemişti. Suffa Ashâbının tamamı eve geldikten sonra, Hz. Peygamber’in emriyle, Ebû Hureyre süt bardağını sırayla onlara vermiş ve herkes doyuncaya kadar içmişlerdi. En sonda Ebû Hureyre ve Hz. Peygamber kadehte kalan sütü içip bitirmişti.83 Muâviye b. el-Hâkem ise, yaşadıkları bir olayı şöyle anlatır: “Resûlullah ile beraber olduğumuz bir sırada Muhâcirlerden bazıları ile Ensâr’dan bazıları birer, ikişer, üçer kalkıp Mescid’den ayrılmaya başladılar. Biz, Peygamber dahil beş kişi kalmıştık. Resûlullah bize: “kalkın benimle gelin” buyurdu. Eve geldiğimizde “Ey Aişe bize yemek getir” dedi. Hz. Aişe bize yeşil bir ot getirdi, yedik. Sonra Peygamber tekrar: “Ey Aişe bize yemek getir” dedi. Hz. Aişe bu defa çekirdeksiz

80 Buhârî, Mevâkitu’s-Salât, 41; Menâkıb, 25; Ayrıca bkz.: Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 429,

430, V, 426, 427.

81

Müslim, Zekât, 161; İbn Sad, a.g.e., I, 388-389.

82 Buhârî, Farzu’l-Humus, 6; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 106-107. Müsned’deki rivâyette şu

açıklamalar da bulunmaktadır: Resûlullah: “Bunlar Cebrâilîn bana öğrettiği kelimelerdir. Her

namazın sonunda onar defa tesbih, tahmid ve tekbirle Allah'ı tebih edin. Yatakınıza yattığınızda da 33 defa Sübhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 34 defa da Allahüekber deyin” buyurdu. Hz. Ali,

bunları işittikten sonra Sıffin savaşında dahi terk etmediğini anlatıyor.

27 hurma getirdi, onu da yedik. Daha sonra Resûlullah “Ey Aişe! Bize içecek bir şey getir” dedi. Hz. Aişe süt dolu bir kap getirdi, onu içtik. Peygamber: “Bize su getir” dedi. Hz. Aişe büyük bir kap ile su getirdi, onu da içtikten sonra Resûlullah: “İsteyen mescide gitsin, isteyen burada kalsın” dedi. Biz de: “Mescide gideceğiz.” dedik. Muâviye b. el-Hâkem şöyle devam eder: “Ben yüzüstü yatıyorken gece yarısı birinin ayağıyla beni dürttüklediğini hissettim. Başımı kaldırdım ki, Resûlullah orada duruyordu. Bana: “Bu, Allah’ın hoşlanmadığı bir yatıştır” dedi.84 Hz. Peygamber’in yeme ve içme konusunda Suffa Ashâbını gözettiğine dair bir çok rivâyetler bulunmaktadır. Ancak Suffa Ashâbının hayatlarını vereceğimiz ileriki konularda bu rivâyetlerin bir kısmını ilgili yerlerde nakletmeye çalışacağız.

Suffa Ashâbının yiyecek ve içeceği ile yakından ilgilenen Allah Resûlü onların giyimini de temin ederdi. Suffa Ashâbından ‘Utbe b. Nudder şöyle anlatır: “Resûlullah’tan beni giydirmesini istedim. Beni iki parça ketenden yapılmış elbise ile giydirdi. Sonra başkalarını da giydirdi.”85

2- Sahâbe Tarafından İhtiyaçlarının Karşılanması

Hz. Peygamber, Suffa’da kalanların ihtiyaçlarını bir taraftan kendisi karşılamaya çalışırken diğer taraftan Müslümanların onları gözetip kollamasını tavsiye etmiştir. Özellikle akşam yemekleri için onları birer, ikişer, üçer olarak sahâbeye dağıttığını, geri kalanı kendisinin eve götürdüğüne dair bir önceki konuda bazı rivâyetleri zikretmiştik. Bazı rivâyetlerde Ensârın ileri gelenlerinden Sa‘d b. Ubâde, her akşam ya da bir keresinde Suffa Ashâbından 80 kişiyi akşam yemeğinde misafir ettiği nakledilmektedir.86 Abdurrahman b. Ebû Bekir de, bir keresinde babasının 3 Suffalıyı eve getirdiğini, az yemekleri olduğu için telaşa girdiklerini, ancak Allah’ın izniyle herkesin doyduğu halde yemeğin üç katı fazlası sofrada hâla durduğunu anlatır.87 Ebû Hureyre de, fukaraya karşı çok cömert olan Cafer b. Ebî

84

Ebû Nu‘aym, a.g.e. II, 32-33. Ayrıca Suffa Ashâbından Tıhfe b. Kays’ın da buna benzer bir rivâyeti bulunmaktadır. Bu rivâyet için bkz.: Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 429-430; Tirmizî, Edep, 21; Ebû Nu‘aym, a.g.e., I, 373., 374; İbn Esîr el-Cezerî, a.g.e., III, 98; İbn Hacer el-Askalânî, el-İsâbe, III, 442.

85 Ebû Nu‘aym, a.g.e., II, 15. 86

Ebû Nu‘aym, a.g.e., I, 341; İbn Hacer, Tehzibü’t-Tehzib, III, 475.

28 Tâlib’in evine misafir olduğu bir anısını anlatır.88 Bununla birlikte zaman zaman sahâbe’nin Suffa’ya yemek getirdiği de olmuştur.89 Ayrıca, sahâbe çoğu zaman farz ve nafile sadakalarını da Suffalılara gönderirdi. Söz gelimi; Hz. Peygamber’in tavsiyesi üzerine Hz. Fatıma, Hasan (ö. 50/670) ve Hüseyn (ö. 61/682)’i dünyaya getirdikten sonra saçlarını traş etmiş ve ağırlığı kadar gümüşü Suffa’da bulunan fakir sahâbilere dağıtmıştı.90

Resûlullah’ın emri üzerine sahâbiler, hasad zamanında sadaka niyetiyle Suffalılar için Mescide birkaç salkım hurma astığı91 ve Mescide asılan bu hurmaları muhafaza etmek ve onu taksim etmek üzere Mu‘âz b. Cebel’in (ö. 18/639) görevlendirildiği rivâyet edilir.92 Suffa Ashâbından Berâ b. Âzib bu konuda şöyle anlatır; “Hurmalığı olan Ensâr, gücüne göre hasad zamanı birkaç salkım hurma getirir, onları Mescide asardı. Ehl-i Suffa’nın belirli bir yiyeceği olmadığı için karnı acıkan bu salkımları silkeler, düşen hurmaları yiyerek karnını doyururdu.”93 Hatta bir defasında ipte asılı kötü bir salkımı gören Hz. Peygamber, değnekle bu salkıma vurarak: “Bu hayır sahibi Kıyamet günü bozuk hurma yiyecek.”94 buyurmuştur.

3- Suffa Ashâbının Çalışarak İhtiyaçlarının Karşılanması

Hz. Peygamber ve diğer sahâbilerin Suffa Ashâbının ihtiyaçlarını karşılamada hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarına dair yukarıda birçok örnek verdik. Ancak bunların yanında Suffa’da kalan sahâbe de kendi geçimini sağlamak için çalıştıklarına dair rivâyetler bulunmaktadır. Söz gelimi; Bi’r-i Maûne’de şehid olan 70 Kurrâ’ın Suffalılardan olduğunu söyleyen Enes b. Mâlik (ö. 93/712), bunlardan bir grup gündüzleri Mescide su taşıdığını, dağdan getirdikleri odunları satarak

88

Buhârî, Fedâilu Ashâbi’n-Nebî, 10.

89

Ebû Nu‘aym, a.g.e., I, 378.

90 Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 390-391; Ebû Nu‘aym, a.g.e., I, 339. 91 Bkz.: Ebû Dâvud, Zekât, 32.

92

Kettânî, a.g.e., I, 475.

93 Tirmizî, Tefsir, 3.

94 Nesâî, Ebû Abdirrahman b. Şu‘ayb, Sünen, Çağrı Yayınları, İstanbul 1992, Zekât, 27; İbn Mâce,

Zekât, 19. Hatta bu durum üzerine, “Ey İnananlar! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden

çıkardıklarımızın temizlerinden infak edin. İğrenmeden alamıyacağınız pis şeyleri veremeye kalkmayın. Allah'ın herşeyden müstağni ve anılmaya layık olduğunu bilin.” (Bakara, 2/267)

29 Suffalıların geçimini sağlamaya çalıştıklarını anlatır.95 Bazı Suffalıların dağdan odun çektikleri ya da hurma çekirdeklerini öğüttükleri veya ziraat işlerinde çalıştıkları,96 bazılarının ise, nöbetleşe deve çobanlığı yaptığı97 hususunda rivâyetler bulunmaktadır. Bu şekilde çalışarak kendi geçimlerinin teminine katkı sağladıkları anlaşılıyor.

Zamanla Hayber, Fedek ve benzeri yerlerin alınması sonucu buralardan Beytülmâl’e gelen yiyeceklerle bilhassa hurma ile Suffa Ashâbının ihtiyaçları karşılanmışsa da, onların rahat bir şekilde yaşadıkları anlamına gelmez, belki yoklukları bir nebze olsun azalmıştır.98

III- SUFFA ASHÂBININ FAALİYETLERİ

Suffa, İslâm eğitim ve öğretim tarihinde büyük bir önemi sahiptir. Suffa’nın ilk İslâm üniversitesi olduğunu söyleyen Muhammed Hamidullah, burada yetişen talebeler, mübelliğ-muallim, elçi, komutan, kadı ve diğer birçok görevle Arap Yarımadası'nın dört bir köşesinde görev yapmak üzere hazırlandıklarını ifade eder.99 Suffa Ashâbının bu faaliyet alanlarını kısa başlıklar halinde açıklamaya çalışacağız.