• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: AB’NİN MISIR’LA OLAN İLİŞKİLERİNDE DEMOKRASİ TEŞVİKİ

A. Mısır’ın Siyasi ve Ekonomik Özellikleri ile Mısır-AB İlişkileri

3. Mısır-AB İlişkileri

önemli bir kısmı yoksul ve işsizlik oranları yüksek kalmaya devam etmiştir.419 %7’lik bir büyüme oranının yakalandığı 2008 yılında bile temel gıda ürünlerinin sübvansiyonlarının kesilmesinden dolayı 1977 yılındaki ekmek isyanlarını anımsatan protesto gösterileri ortaya çıkmıştır.420 Özellikle 2000’li yıllarda etkisini arttıran neoliberal ekonomik reformlar, rejimle kuvvetli bağlantılara sahip elitler ve yoksul halk kitleleri arasındaki zaten mevcut olan uçurumu daha da büyütmüş ve bu uçurumun gitgide büyümesi Mısır da dahil Arap dünyasının çoğunluğunda Arap Baharı olarak adlandırdığımız geniş çaplı bir halk hareketinin ortaya çıkmasına yol açmıştır, bu bağlamda Arap Baharı ayaklanmalarını “neoliberalizmin doğrudan reddedilmesi” olarak karakterize eden görüşlerin varlığı şaşırtıcı değildir.421

ilişkin meselelerle ilgilidir. Siyasi konularda herhangi bir iş birliğini öngörmeyen ve tamamen ekonomik ve ticari konulardaki iş birliğine odaklanan bu antlaşmanın 37.

Maddesi uyarınca iki taraf arasında bir iş birliği konseyi kurulmuştur.423 Bu antlaşmanın oluşturduğu süreç kapsamında, Mısır’ın ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlamak amacıyla – antlaşmanın giriş kısmında da belirtildiği gibi – Mısır’la toplam 1,463 milyar ECU değerinde toplam 4 finansal protokol imzalanmıştır, bu miktarın 661 milyon ECU’su komisyon bütçesinden hibe olarak sağlanmış, geri kalan miktar ise AYB tarafından kredi olarak dağıtılmıştır.424 Üye olmayan Akdeniz ülkeleri için dağıtılan toplam yardımların %31’ine denk gelen bu miktar sayesinde Mısır, söz konusu ülkeler arasında en çok finansal destek alan ülke olmuştur.425 İş birliği antlaşması kapsamında yapılan yardımlar, günümüzde ortaklık antlaşması kapsamında yapılan yardımlardan belirli bir ölçüde farklıdır zira iş birliği antlaşması kapsamında yapılan yardımlar herhangi bir şekilde koşulsallığa tabi değildir.

1995 yılında Barselona Süreci’nin başlamasından sonra Mısır, tıpkı diğer Güney Akdeniz ülkeleri gibi iş birliği antlaşmasının yerini alacak bir ortaklık antlaşmasının imzalanması için AB ile görüşmelere başlamıştır. Mısır ve AB arasında 2001 yılında parafe edilen ortaklık antlaşması 2004 yılında yürürlüğe girmiştir. İş birliği antlaşmasında yer alan ekonomik ve ticari konulardaki iş birliğine ek olarak ortaklık antlaşmasında siyasi, yasadışı göçmenlik, sosyal ve kültürel meselelerde de iş birliği yapılması öngörülmüştür. Siyasi meselelerde iş birliğinden kasıt barış, güvenlik, demokrasi ve bölgesel konularda, veya daha genel bir biçimde ifade edilecek olursa, ortak çıkarlarla alakalı bütün konularda yapılan iş birliğidir (madde 4).426 Tıpkı diğer

423 ibid.

424 “Historical Background,” European Commission, erişim tarihi 02 Haziran 2017, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-95-2_en.htm

425 ibid.

426 “Euro-Mediterranean Agreement: Establishing an Association between the European Communites and their Members States, of the one Part, and the Arab Republic of Egypt, of the other Part.”

ortaklık antlaşmalarında olduğu gibi Mısır’ın yapmış olduğu antlaşmanın da 2. maddesi zaruri unsur maddesidir yani demokratik prensiplere ve temel insan haklarına saygı antlaşmanın zaruri unsurlarıdır, bu zaruri unsurlardan birinin ağır bir şekilde ihlal edilmesi durumunda antlaşmanın tarafları ‘gerekli önlemleri’ almakta serbesttirler (madde 86).427 Ortaklık antlaşmasının imzalanmasıyla iş birliği antlaşmasının ve bu antlaşmaya bağlı kurumların varlığı ortadan kalkmıştır, örneğin Mısır ve AB arasında var olan iş birliği konseyinin yerini ortaklık konseyi almıştır.428

Ortaklık antlaşmasının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren günümüze değin olan süreçte Mısır ve AB arasındaki ticaret hacmi iki katından fazlasına – 2004 yılında 11,8 milyar Euro’dan 2016 yılında 27,3 milyar dolara – çıkmıştır, 2016 yılı itibariyle geçerli olan 27,3 milyar dolarlık ticaret hacmi iki taraf arasındaki ticarette ulaşılmış en yüksek rakamdır.429 Her ne kadar Mısır, geleneksel olarak ABD ile yakın bir müttefiklik ilişkisi içerisinde olsa da – özellikle siyasi konular ve askeri yardımlar bakımından – AB de geleneksel olarak Mısır ile önemli bir ticaret ilişkisi içindedir, 2016 yılı itibarıyla AB’nin Mısır’ın ticaret hacmindeki payı %31,3’dür ayrıca AB, Mısır’ın hem bir numaralı ihracat hem de bir numaralı ithalat partneridir.430 Mısır ve AB arasındaki ticaret ilişkisinde AB’nin lehine bir dengesizlik söz konusudur. 2016 yılını baz alacak olursak mal ticaretinde AB lehine 14 milyar Euro’luk bir avantaj söz konusudur, servis ticaretinde ise mal ticaretinin aksine neredeyse denge kabul edebileceğimiz bir durum söz konusudur.431 İki taraf arasındaki mal ticaretinde Mısır aleyhine bir dengenin oluşması şaşırtıcı bir durum değildir zira Mısır’ın göreceli olarak avantaja sahip olduğu tarım sektörü büyük ölçüde ortaklık sürecinin kapsamı dışında bırakılmıştır. Ayrıca mal

427 ibid.

428 Antlaşmanın ilgili maddesi (Madde 74) için bakınız: (“Euro-Mediterranean Agreement: Establishing an Association between the European Communites and their Members States, of the one Part, and the Arab Republic of Egypt, of the other Part.”).

429 “Countries and Regions: Egypt,” European Commission, erişim tarihi 10 Eylül 2017, http://ec.europa.eu/trade/policy/countries-and-regions/countries/egypt/

430 ibid.

431 ibid.

ticaretinde oluşan dengesizliği göz önünde bulundurarak belirtebiliriz ki Mısır sanayisi henüz Avrupalı muadilleri ile rekabet edecek seviyeye ulaşmamıştır. Bunu anlamamızın en iyi yolu Mısır ve AB arasındaki ticaretin içeriğine odaklanmaktadır, Mısır’ın AB’ye ihraç ettiği malların önemli bir kısmını yakıt ve madencilik ürünleri (%43,2) ile kimyasallar (%13,2) oluştururken, Mısır’ın AB’den ithal ettiği malların önemli bir kısmı makineler ve ulaşım araçlarıdır. Başka bir ifadeyle Mısır, AB’den yoğun şekilde sanayi ürünleri ithal etmektedir (%37,9).432 Mısır ile karlı bir ticaret yürüten AB, Mısır ile olan ticari ilişkilerini daha ileri bir boyuta taşımak istemiştir. Bu kapsamda AB, Mısır ile ‘Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Bölgesi’nin’ (DKSTB) oluşturulması için görüşmeler yürütmüştür.433

Özellikle Mübarek döneminde AB ile Mısır arasında bir ‘stratejik ortaklık’ kurulduğunu söylemek mümkündür.434 Daha önce de bahsedildiği gibi Mısır her ne kadar Sedat döneminden beri askeri ve ekonomik yardımlar konusunda ABD’ye bağımlı olsa da bu bağımlılığın azaltılmasına yönelik Avrupa ülkeleriyle ve AB ile yakın ilişkiler kurulmaya çalışılması Mübarek dönemi dış politikasının önemli ayaklarından biri olmuştur.435 Bu stratejik ortaklığın AB ve AB üyesi ülkeler açısından oldukça önemli faydaları olmuştur, örneğin İtalya ve Mısır’ın 2007 yılında yapmış olduğu geri kabul antlaşması, Mübarek rejiminin radikal İslamcılara karşı yürütmüş olduğu mücadele veya Mısır’ın Orta Doğu Barış Süreci’nde üstlenmiş olduğu rol gibi. Mısır veya daha spesifik bir şekilde ifade olursak Mübarek rejimi AB açısından stratejik olarak oldukça önemli olduğundan dolayı AB’nin Mısır’da Mübarek rejimine yönelik protestolara tavrı

432 ibid.

433 “EU Seeks Wider Trade Agreement with Egypt,” Reuters, 10 Şubat 2014, erişim tarihi 11 Eylül 2017,

http://www.reuters.com/article/us-egypt-eu/eu-seeks-wider-free-trade-agreement-with-egypt-idUSBREA191QI20140210

434 Mübarek döneminde Mısır ve AB arasında kurulan ilişkiyi farklı şekillerde ifade etmek mümkünse de Peter Seeberg’in ‘stratejik ortaklık’ ifadesi uygun bir tanımlama olarak gözükmektedir (Peter Seeberg,

“EU and Constitutionalism in Egypt: EU Foreign and Security Policy Challenges with a Special Focus on the Changing Political Setting in the MENA-Region,” European Foreign Affairs Review vol. 18, no. 3 [2013]: s. 424).

435 Balfour, Human Rights and Democracy s. 92.

oldukça ihtiyatlı olmuştur. Protestoların başlamasından iki gün sonra AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton yaptığı açıklamada iki tarafa da –yani Mısırlı yetkililer ve protestocular – itidal çağrısında bulunmuştur.436 Mısır’daki protestolarda güç kullanımı çoğunlukla tek taraflı olmasına rağmen – yani güvenlik güçleri barışçıl niteliğe sahip gösterilere orantısız güç uygulamasına rağmen – Ashton’ın yaptığı itidal çağrısının çift taraflı olması dikkate değer bir husustur. Mübarek rejimine yönelik yaptırımlar – yani Mübarek’in kendisi ve yakın çevresinin mal varlıklarının dondurulması – ancak Mübarek iktidardan düştükten bir ay sonra gerçekleştirilmiştir.437

AB, Mübarek sonrası dönemde, Mübarek döneminde kurulan stratejik ortaklığı sürdürebilmek adına birtakım adımlar atmıştır. Bu adımlardan belki de en önemlisi 2012 yılında Mısır ve AB arasında bir ‘görev gücünün’ kurulmasıdır. Arap Baharı sonrası dönemin demokrasi ve insan hakları rüzgarını da arkasına alan bu girişim özellikle ekonomik alanda mevcut olan iş birliğini derinleştirmeyi hedeflemiştir. Bu kapsamda Mısır’a hali hazırda almış olduğu yardımlara ilaveten 800 milyon Euro’ya yakın ek kaynak vadedilmiştir – 303 milyon Euro’su hibe ve 450 milyon Euro’su kredi olmak üzere.438 – Bu dönemde atılan bir diğer önemli adım ise henüz Akdeniz bölgesinde uygulanmayan ve yalnızca Moldova ve Gürcistan ile gerçekleştirilen

‘hareketlilik ortaklığının’ Mısır ile de gerçekleştirilmesinin gündeme getirilmesidir.439

436 Catherine Ashton, “Statement by the EU High Representative Catherine Ashton on the Events in Egypt,” 27 Ocak 2011, erişim tarihi 11 Eylül 2017,

http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_Data/docs/pressdata/EN/foraff/118963.pdf

437 İlgili AB Bakanlar Konseyi tüzüğü için bakınız: (“Council Regulation (EU) No 270/2011,” EUR-Lex, 22 Mart 2011, erişim tarihi 11 Eylül 2017,

http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2011:076:0004:0012:EN:PDF ).

438 “EU Egypt Task Force Fact Sheet,” European Council-Council of the European Union, 14 Kasım 2012, erişim tarihi 11 Eylül 2017,

http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/EN/foraff/133513.pdf

439 Seeberg, “EU and Constitutionalism in Egypt,” s. 416.