• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: AB’NİN MISIR’LA OLAN İLİŞKİLERİNDE DEMOKRASİ TEŞVİKİ

B. AB’nin Mısır’daki Demokrasi Teşviki Faaliyetleri

devlettir.440 Ancak belirtilmesi gerekir ki ayrılan 698,7 milyon Euro’luk bütçenin yalnızca 221,5 milyon Euro’luk kısmı yani %31,7’lik bölümü Mısır’daki projelerin yürütülmesi için kullanılmıştır.441

MEDA I kapsamında Mısır’da yürütülen projelerden en fazla pay alanı, 250 milyon Euro’luk bütçe ile “Sanayi Modernizasyon Programı’dır”. AB’nin desteğine ek olarak Mısır hükümeti tarafından da 106 milyon Euro’luk bir ödenekle desteklenen bu projenin temel amacı Mısır sanayisini serbest ticaret ortamının rekabetçi koşullarına karşı hazırlayabilmektir. Bu kapsamda küçük ve orta ölçekte girişimlere özel bir önem veriliyordu.442 Mısır ekonomisinin serbest ticaret ortamı koşullarına geçişini kolaylaştırmayı hedefleyen tek MEDA I projesi SMP değildir. Ayrıca AYB tarafından da 54,5 milyon Euro’luk faiz oranı teşviki ve 29 milyon Euro’luk risk sermayesi sağlanmıştır.443 Sonuç itibarıyla AB, MEDA I finansal aracı üzerinden, serbest ticaret ortamına geçişi desteklemeye yönelik, Mısır ekonomisine toplam 333,5 milyon Euro’luk bir kaynak aktarmıştır.

Sosyo-ekonomik dengenin desteklenmesi, MEDA I kapsamında gerçekleştirilmek istenen bir diğer hedeftir. Bu hedefin gerçekleştirilmesine yönelik üç farklı proje yürütülmüştür. Bu projelerden birincisi “Kalkınma Sosyal Fonu’nun” (KSF) 155 milyon Euro’luk bir bütçeyle desteklenmesidir.444 1991 yılında kurulan ve bir yarı devlet kuruluşu olarak kabul edilebilecek KSF yalnızca AB değil Dünya Bankası gibi kuruluşlar tarafından da desteklenmektedir. KSF’nin başlıca amacı, Mısır’da uygulanan yapısal uyum programlarından olumsuz olarak etkilenen insanlar için bir ‘güvenlik ağı’

440 “Report from the Commission to the Council and the European Parliament: Annual Report of the MEDA Programme 2000,” European Commission, erişim tarihi 21 Eylül 2017,

http://unpan1.un.org/intradoc/groups/public/documents/CAFRAD/UNPAN003120.pdf ).

441 ibid.

442 Ashraf Mishrif, Investing in the Middle East: The Political Economy of European Direct Investment in Egypt (Londra ve New York: I.B. Tauris Publishers, 2010), s. 110-111.

443 “Annual Report of the MEDA Programme 2000.”

444 ibid.

oluşturmaktır.445 Sosyo-ekonomik dengenin desteklenmesi kapsamında finanse edilen diğer iki proje 100 milyon bütçe ayrılan ve yine Dünya Bankası ile ortak yürütülen

“Eğitim İyileştirme Programı” (EİP) ile 110 milyon Euro bütçe ayrılan “Sağlık Reformunun Desteklenmesi Programı’dır” (SRDP).446

Görülebileceği üzere 1996-1999 yıllarında MEDA I kapsamında Mısır’da yürütülen projelerin hiçbirisi doğrudan demokrasinin teşvik edilmesiyle ilgili değildir. Hatta demokrasinin teşvik edilmesi bir yana, yürütülen projelerin hiçbirisi genel olarak siyasi konularda herhangi bir iş birliğini öngörmemektedir. MEDA I’e yönelik olan düzenleme, siyasi istikrarın ve demokrasinin desteklenmesini açık bir şekilde Avro-Akdeniz ortaklığının üç bölümünden biri olarak göstermektedir.447 Ancak Mısır’da veya genel olarak tüm Güney Akdeniz ülkelerinde gözlemleyebileceğimiz üzere MEDA I finansal aracının ağırlık vermiş olduğu konu Avro-Akdeniz ortaklığının bir başka bölümü olan AASTB’nin kurulmasıdır. Dolayısıyla Mısır’da yürütülen projeler de ya doğrudan bu amacın gerçekleştirilmesini için ya da bu amaç gerçekleştirilirken ortaya çıkması muhtemel sorunları ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Zaten Mısır’da yürütülen projelerin bir kısmının Dünya Bankası ile ortak yürütülmesi bu projelerin içeriği hakkında önemli ipucu vermektedir. Sonuç olarak belirtebiliriz ki, serbest ticaret ve neoliberalizm arasındaki yakın ilişkiyi de göz önünde bulundurduğumuzda, MEDA I’in formüle edilmesinde ve özellikle de uygulanmasında neoliberal bir mantığın hâkim olduğunu öne sürmek yanlış olmaz.

2000-2006 yılları arasında faaliyet gösteren MEDA II finansal aracı, Mısır’da yürütülen projelere toplam olarak 592,5 milyon Euro’luk bir bütçe ayırmıştır, bu miktar MEDA II

445 Magdy Moussa, “Regulation and Supervision of Microfinance in Egypt,” Essays on Regulation and Supervision no. 21 (2007): s. 6-7.

446 “Annual Report of the MEDA Programme 2000.”

447 “Council Regulation (EC) No 1488/96 of 23 July 1996.”

bütçesinin yaklaşık %11,7’lik bir kısmına denk gelmektedir.448 MEDA I’den MEDA II’ye geçiş esnasında, Mısır’a ayrılan pay açısından konuşacak olursak, hem genel toplam olarak hem de yüzde olarak bir azalma söz konusudur, üstelik yalnızca 4 yıllık bir dönemi kapsayan MEDA I’in aksine MEDA II’nin 7 yıllık bir dönemi kapsadığı düşünüldüğünde, Mısır’ın aldığı toplam miktardaki azalma daha da dikkat çekici bir hal almaktadır. Ancak bu azalma yanıltıcı olmamalıdır çünkü MEDA II kapsamında Mısır’a yalnızca 592,5 milyon Euro ayrılmasına rağmen Mısır’ın asıl almış olduğu miktar, yani Mısır’a yapılan toplam ödeme 695,4 milyon Euro olmuştur.449 Yani başka bir ifadeyle 2000-2006 yılları arasında Mısır, kendisine yönelik bütçeden 102,9 milyon Euro daha fazla para almıştır. Mısır’ın 1996-1999 yılları arasında, planlanandan çok az biçimde sadece 221,5 milyon Euro aldığını düşündüğümüzde iki finansal araç arasında (MEDA I ve MEDA II) Mısır açısından önemli bir iyileşme olduğu açıktır

Mısır özelinde baktığımız zaman MEDA I ve MEDA II arasındaki tek fark rakamsal veya bütçesel değildir. Mısır’da bir ilk olarak yönetişimle alakalı projeler finansal olarak desteklenmiştir. MEDA II bütçesinden, Mısır’da yönetişim üst başlığının desteklenmesine 25 milyon Euro’luk bir miktar ayrılmıştır.450 Ayrılan bu miktar, Mısır açısından bir ilk olması bakımından önemli olsa da genel olarak MEDA II finansal aracından Mısır’a ayrılan miktarın yanında oldukça mütevazi kalmaktadır. Yönetişime yönelik ayrılan 25 milyon Euro, Mısır’a ayrılmış toplam bütçenin yalnızca %4,2’lik bir kısmını oluşturmaktadır.

Yönetişime yönelik 25 milyon Euro’nun ayrılmasının Mısır’da demokrasinin doğrudan teşvik edildiği anlamına gelip gelmediği tartışmalı bir konudur. Vera van Hüllen, söz konusu miktarın doğrudan demokrasinin teşvik edilmesine yönelik kabul edilebileceğini

448 “Evaluation of the Council Regulation N 2698/2000 (MEDA II) and its Implementation.”

449 “Mediterranean Neighbourhood Countries: Commitments and Payments (€million).”

450 ibid.

belirtmektedir.451 Bu konuya ilişkin görüş bildirebilmemiz için yapılması gereken, yönetişime dair ayrılmış 25 milyon Euro’nun hangi projelerde harcandığını incelenmesidir. Yönetişime ayrılmış 25 milyon Euro’nun 20 milyon Euro’su “Sosyal Gelişim ve Sivil Toplum: Risk Altındaki Çocuklar” adlı proje için ayrılmıştır. Adından da anlaşabileceği üzere risk altındaki çocukların korunmasıyla alakalı olan bu proje 5 farklı gruba dahil olan risk altındaki çocukların topluma yeniden entegre edilmesine yöneliktir: 1) Eğitim göremeyen kız çocukları, 2) Sünnet edilme riski altında olan kız çocukları, 3) Sokak çocukları, 4) Çocuk işçiler, 5) Engelli çocuklar.452

Risk altındaki çocuklara yönelik projeden geriye kalan 5 milyon Euro’luk miktar demokratikleşme, insan hakları, sivil toplum ve iyi yönetişim konularına ayrılmıştır.

Mısır’a yönelik 2005-2006 yılları arasında yayımlanan ulusal gösterge programında da görülebileceği üzere, bahsi geçen bu konuların desteklenebilmesi için 6 farklı hedef ortaya konulmuştur: 1) Toplumun farklı kesimlerinin demokrasi ve insan hakları konusundaki farkındalığını arttırmak, 2) İfade, fikir ve toplanma özgürlüklerini teşvik etmek, 3) Medyanın kalitesini uluslararası standartlara yakınlaştırmak, 4) Kadın haklarını ve kadınların hayatın her kesimine (politik, ekonomik ve sosyal) katılımlarını güçlendirmek, 5) Çocuk haklarının uluslararası sözleşmelere bağlı olarak korunmasının sağlanması, 6) Sivil toplumun kapasitesinin arttırılması ve katılım sağlayan tüm aktörler arasında diyalog sağlanması.453

Sonuç olarak 2000-2006 yılları arasında demokrasinin teşvik edilmesi için en iyi ihtimalle 5 milyon Euro gibi mütevazi bir rakam ayrılmıştır. Bu rakam, aynı yıllar için Mısır’a ayrılan 592,5 milyon Euro’luk toplam bütçenin yalnızca %0,84’lük bir kısmını

451 Van Hüllen, “EU Democracy Promotion in the Mediterranean,” s. 11.

452 Mishrif, Investing in the Middle East, s. 109.

453 “Euro-Med Partnership Egypt: National Indicative Programme 2005-2006,” European Commission, erişim tarihi 25 Eylül 2017, http://edz.bib.uni-mannheim.de/daten/edz-ma/gdex/04/nip_05_10_en.pdf

oluşturmaktadır. Bu göz ardı edilebilir rakam yalnızca genel bütçenin yanında değil, yönetişime dair yürütülen bir diğer proje olan risk altındaki çocukların korunmasının yanında da oldukça mütevazi kalmaktadır, 2000-2006 yılları arasında risk altındaki çocukların korunması için, demokratikleşme, insan hakları, sivil toplum ve iyi yönetişim konularının tümüne birden ayrılan bütçenin tam 4 katı bütçe ayrılmıştır. Bu gerçeklik, AB’nin MEDA finansal aracı üzerinden Mısır’a yönelik olan önceliklerine dair önemli ipuçları vermektedir, Güney Akdeniz bölgesinde geçerli olan, demokratikleşme ve insan haklarının başka öncelikler adına geri plana atılması durumu aynen Mısır’da da geçerlidir. Tıpkı Güney Akdeniz’de olduğu gibi Mısır’da da gözlemleyebildiğimiz bir diğer konu kadın ve çocuk haklarına verilen göreceli önemdir.

b. ENPI/ENI Desteklemeleri

MEDA I/MEDA II’den ENPI’ye geçiş kapsamında ‘sürdürülebilir sosyo-ekonomik gelişmenin desteklenmesi’ önceliğinin bir alt başlığı olan ‘demokratikleşmenin, insan haklarının, sivil toplumun ve iyi yönetişimin desteklenmesi’ kendi başına bir öncelik olarak 2007-2013 yıllarını kapsayan ulusal gösterge programında yer almıştır.454 2007-2013 yıllarını kapsayan diğer öncelikler ise sırasıyla ‘Mısır ekonomisinin rekabet gücünü ve üretkenliğini geliştirmek’ ile ‘gelişme sürecinin sürdürülebilirliğini sağlamaktır’.455 Öncelikler konusunda yaşanan kağıt üzerindeki bu değişimin uygulanan politikalara ne ölçüde yansıdığı ayrı bir tartışma konusudur ve tezin ilerleyen bölümlerinde incelenecektir.

Tezin ikinci bölümünde de bahsedildiği gibi 2000-2006 yıllarını kapsayan MEDA II’ye kıyasla, 2007-2013 yıllarını kapsayan – yani her iki finansal araç da 7 yıllık dönemleri kapsamaktadır – ENPI’nin bütçesinde iki katın biraz fazlası şeklinde bir artış olmuştur.

454 “Egypt Country Strategy Paper 2007-2013.”

455 ibid.

2007-2013 yılları arasında ENPI bütçesinden Mısır’a tam olarak 1,007 milyar Euro’luk bir miktar ayrılmıştır, bu rakam 11,2 milyar Euro’luk genel bütçenin %8,99’luk bir kısmına karşılık gelmektedir. Bu rakamları MEDA II dönemi rakamlarıyla karşılaştırdığımızda Mısır’a ayrılan bütçe rakamsal olarak önemli bir biçimde artmasına rağmen Mısır’ın toplam bütçeden almış olduğu miktarın yüzdesinde yaklaşık %2,8’lik bir düşüşün olduğu görülebilir. Ayrıca belirtmemiz gerekir ki Mısır’a ayrılan 1,007 milyar Euro’nun 90 milyon Euro’su Arap Baharı sonrası yürürlüğe giren SPRING finansal aracına aittir.456 Mısır için 1,007 milyar Euro gibi iddialı sayılabilecek bir rakamın ayrılması, ayrılan bu miktarın tümünün Mısır’a ödendiği manasına gelmemektedir. Mısır için 1,007 milyar Euro ayrılmasına rağmen bu miktarın sadece 736 milyon Euro’luk bir kısmı, bir başka deyişle %73’ü Mısır’a ödenmiştir.457 Yine de bu rakamlar üzerinden konuşacak olursak söyleyebiliriz ki MEDA I’den ENPI’ye geçiş kapsamında Mısır’ın almış olduğu ödemeler bakımından önemli bir iyileşme olmuştur.

AB’nin Mısır’daki demokrasi teşviki faaliyetlerini incelerken ele almamız gereken tek mesele Mısır’a ne kadar bütçe ayrıldığı değildir. Bu bütçenin ne kadarının demokratikleşmeyle – veya insan hakları gibi bağlantılı konularla458 – alakalı projelere harcandığı da oldukça önemlidir. Göz önünde bulundurmamız gereken bir diğer konu da Arap Baharı sonrası AB politikalarında yaşanan retoriksel düzeydeki değişimin uygulanan politikalar düzeyinde bir değişikliğe yol açıp açmadığıdır, başka bir ifadeyle Arap Baharı sonrası dönemde AB’nin demokratikleşmeye ve insan haklarına yaptığı

456 “European Neighbourhood and Partnership Instrument.”

457 ibid.

458 İnsan hakları ve demokratikleşmenin ne ölçüde bağlantılı olduğu tartışmalı bir konudur – örnek bir tartışma için bakınız: (Thomas Carothers, “Democracy and Human Rights: Policy Allies or Rivals,” The Washington Quarterly vol. 17, no. 3 [1994]) – ancak liberal demokratik modelde insan hakları ve demokrasinin bağlantılı kavramlar olduğuna dair bir ön kabul olduğunu düşündüğümüzde ve ayrıca AB’nin de demokrasinin liberal modeline yakın durduğunu göz önünde bulundurduğumuzda söyleyebiliriz ki, AB açısından insan haklarının teşvik edilmesi veya korunması doğrudan demokratikleşmeyle alakalı bir eylemdir.

vurgunun459 bu konularda uygulanan projelerin sayısında bir artışa yol açtığını söyleyebilir miyiz? Mısır’a yönelik yayımlanan ve 2011-2013 yıllarını kapsayan ulusal gösterge programı yukarıda belirtilen sorunun cevaplanması bakımından oldukça önemlidir. Bu belge Arap Baharı’nın hemen sonrasındaki dönemi kapsamaktadır.

Ayrıca 2007-2010 yıllarını kapsayan ulusal gösterge programını da incelediğimizde demokrasiye yönelik projeler bakımından değişiklik olup olmadığını gözlemleme fırsatını elde edebiliriz.

2007-2010 yılları arasında yönetişim üst başlığına dahil 3 tane proje yürütülmüştür. Bu projelerden ilki siyasi gelişimin, merkezsizleştirmenin ve iyi yönetişimin teşvik edilmesidir.460 Bu projenin amaçlarından biri Mısır’daki seçim sisteminin iyileştirilmesine yönelik hedefler içerdiğinden dolayı461 13 milyon Euro’ya sahip bu projenin doğrudan demokrasi teşvikine yönelik olduğunu söyleyebiliriz. Geri kalan projelerden biri insan haklarıyla alakalıdır. 17 milyon Euro bütçeye sahip bu projenin üç tane temel amacı vardır: 1) İnsan haklarının teşvik edilmesi ve korunması, 2) Kadın ve çocuk haklarının korunması, 3) Sivil toplumun rolünün güçlendirilmesi ve çevrenin korunmasına sivil toplumun dahil edilmesi.462 Daha önce de bahsedildiği gibi demokratikleşme ve insan hakları arasında güçlü bir bağlantı olduğundan dolayı bu projenin de demokrasinin teşvikiyle ilişkilendirilmesi mümkündür.

Mısır’da yönetişime dair yürütülen son projenin, yani yargının modernize edilmesi ve güvenliğin artırılması projesinin demokrasi teşvikiyle bağdaştırılması ayrı bir tartışma

459 Bu konuda itiraf niteliğinde sayılabilecek bir açıklama dönemin Genişleme ve Komşuluk Politikası’ndan sorumlu komiseri Stefan Füle tarafından gelmiştir. Füle’ye göre Arap Baharı öncesi dönemde AB, ‘realpolitik’ olarak bile adlandırılamayacak ve ancak ‘kısa vadecilik’ olarak

tanımlanabilecek bir dürtüyle bölgede istikrarın ancak otoriter rejimler tarafından sağlanabileceğine inanmış ve bu yüzden bölgedeki yerel demokratik güçlerin yanında yeterince duramamıştır (Stefan Füle,

“Speech on the Recent Events in North Africa,” 28 Şubat 2011, erişim tarihi 02 Ekim 2017, http://europa.eu/rapid/press-release_SPEECH-11-130_en.htm ).

460 “Egypt Country Strategy Paper 2007-2013.”

461 ibid.

462 ibid.

konusudur. 10 milyon Euro’luk bir bütçeye sahip bu projenin hedefleri arasında yargı kapasitesinin ve verimliliğinin arttırılması, yasadışı göçmenlik ve insan kaçakçılığı ile mücadele, uyuşturucuyla mücadelede ulusal çabanın arttırılması ile terörizmin finansal kaynaklarına yönelik önlemlerin alınması vardır.463 Bu hedeflerin hiçbirisini demokrasinin teşvik edilmesiyle ilişkilendirmemiz mümkün değildir. Bu yargıyla ilişkili konuların demokratikleşmeyle bağlantılı olmadığı anlamına gelmemelidir, yargının tarafsızlığı ve özellikle de yürütme erkinden bağımsızlığı demokratikleşme açısından oldukça önemli konulardır. Ancak yargının modernleşmesi veya yargının yasadışı göçmenlik, uyuşturucu ve terörizm gibi konularla mücadele etme kapasitesinin artırılmasının doğrudan demokrasiyle veya demokratikleşmeyle bağlantısı yoktur. Daha önce de belirtildiği gibi otoriter bir rejime sahip bir ülkenin modern bir yargıya sahip olması gayet mümkündür. Yargıya yönelik reformların kendi içinde bir değer olarak görülmeyip yasadışı göçmenlik ve terörizm gibi güvenlik konularına yönelik araçsal bir muamaleye tabi tutulması, AB’nin Akdeniz bölgesine güvenlik perspektifinden baktığının önemli bir kanıtıdır. Yargının modernizasyonuna yönelik projeyi kapsam dışında bırakırsak, 2007-2010 yılları arasında Mısır’da demokrasinin teşvik edilmesi için 30 milyon Euro’luk bir bütçenin ayrıldığını görürüz. Bu miktar, aynı dönemde Mısır’da desteklenen diğer önceliklerle, yani Mısır ekonomisinin rekabetçiliği ve üretkenliğinin arttırılması ile sürdürülebilir bir kalkınma sürecinin sağlanması, kıyaslandığında oldukça mütevazi kalmaktadır çünkü ilk önceliğe dahil projelere 220 milyon Euro, ikinci önceliğe dahil projelere ise 298 milyon Euro toplam bütçe ayrılmıştır.464

2011-2013 yılları arasında yönetişim üst başlığına dahil 4 farklı proje yürütülmüştür. Bu projelerden biri tıpkı 2007-2010 yılları arasında olduğu gibi yargının modernizasyonuna

463 ibid.

464 ibid.

yöneliktir ve tıpkı 2007-2010 yılları arasında olduğu gibi yargının modernizasyonuna 10 milyon Euro’luk bir bütçe ayrılmıştır465, başka bir deyişle Mısır’da yargının modernizasyonuna aynı şekilde devam edilmiştir. Aynı şekilde devam edilen diğer projeler siyasi gelişimin, merkezsizleştirmenin ve iyi yönetişimin teşvik edilmesi – 2011-2013 bütçesi 5 milyon Euro, yani bir önceki döneme kıyasla 8 milyon Euro’luk bir azalma – ile insan haklarının teşvik edilmesi ve korunmasıdır – 2011-2013 bütçesi 15 milyon Euro, yani bir önceki döneme kıyasla 2 milyon Euro’luk bir azalma. – 466. Bu rakamlar ışığında söyleyebiliriz ki, Arap Baharı sonrasındaki dönemde demokrasi ve insan haklarına yönelik projelerin içeriğinde bir değişiklik olmamışsa da bütçesel olarak bir miktar azalma mevcuttur.

Yönetişime dahil yürütülen dördüncü ve son proje “mevzuat, kurumsal ve yasama ortamının geliştirilmesidir”. Genişleme sürecinde de mevcut olan, aday ülkenin yasalarının ve uygulamalarının mümkün olabildiğince AB müktesebatına ve uygulamalarına yakınsamasına benzer bir mantık güden bu proje iki araç üzerinden –

‘eşleştirme’ ve ‘teknik destek’ Mısır’ın kurumsal yapısını ve yasalarını AB standartlarına yaklaştırmayı istemektedir ve bu sayede Mısır kamu idaresinin performansının arttırılması ve diğer yürütülen projelerin daha başarılı olması hedeflenmektedir.467 20 milyon Euro bütçeye sahip bu proje doğrudan demokrasi teşvikine yönelik olmasa da hem diğer demokrasi teşviki ile alakalı projelerin etkisini arttırmayı hedeflemektedir hem de AB müktesebatının ve uygulamalarının benimsenmesinin demokratikleştirici bir etki yaratacağını söylememiz mümkündür.

465“European Neighbourhood and Partnership Instrument: Arab Republic of Egypt National Indicative Programme 2011-2013,” European Commission, erişim tarihi 25 Mayıs 2017,

https://ec.europa.eu/europeaid/sites/devco/files/nip-egypt-2011-2013_en.pdf

466 ibid.

467 ibid.

Yukarıda bahsi geçen 20 milyon Euro’luk proje de hesaba katıldığında, 2011-2013 yılları arasında AB, ENPI finansal aracı üzerinden Mısır’da demokrasinin teşvik edilmesine 40 milyon Euro bütçe ayırmıştır. Bu miktar 2007-2010 arasındaki bütçeden yalnızca 10 milyon Euro fazladır, dolayısıyla Arap Baharı sonrası – değişen retoriğe rağmen – AB’nin demokrasi teşviki politikalarında – en azından ENPI finansal aracı bakımından – radikal bir değişiklik olmamıştır. Yönetişim önceliği, diğer önceliklerle kıyaslandığında, çok daha az miktarlar almaya devam etmiştir – genel bütçenin yalnızca

%11,1’i –, 2011-2013 yılları arasında ekonominin daha verimli ve rekabetçi olmasına yönelik 189 milyon Euro – genel bütçenin %42,2’si –, sürdürülebilir kalkınmaya 210 milyon Euro – genel bütçenin %46,7’si – bütçe ayrılmıştır.468

Komşuluk Politikası’nın ‘gözden geçirilmesi’ şeklinde sunulan “Değişen Komşulara Yeni Yanıt: Avrupa Komşuluk Politikası’nın Gözden Geçirilmesi’nde” Akdeniz ülkelerine yönelik, 2013 yılına kadar dağıtılmak üzere, 1,242 milyar Euro’luk ek kaynak yaratılmasına ve bu yeni ‘ortak bildirim’ derin demokrasinin desteklenmesine özel önem vermesine rağmen469 Mısır’da yönetişimin desteklenmesine yönelik bütçede ciddi bir artış yaşanmamıştır. Dahası, 2011-2013 yılları arasında yönetişimin teşvik edilmesine yönelik planlanan 50 milyon Euro’luk bütçenin tamamı genel sebeplerden dolayı işlenmemiştir – ya da başka bir ifadeyle işlenen bütçeye yansımamıştır470 – ve dolayısıyla bu konuda Mısır’a herhangi bir ödeme yapılmamıştır.471 Buna rağmen Mısır’a, ad hoc bir finansal fon olarak ENPI’ye dahil edilen SPRING üzerinden 90

468 ibid.

469“A New Response to a Changing Neighbourhood: A Review of European Neighbourhood Policy,”

European Commission- European Union External Action, 25 Mayıs 2011, erişim tarihi 03 Ekim 2017, https://eeas.europa.eu/sites/eeas/files/review_en.pdf

470 AB’nin ENPI’ye yönelik bütçesinde veya AB’nin genel bütçesinde “planlanmış bütçe” (programmed budget) ve “işlenmiş bütçe” (committed budget) arasında farklılık vardır. Planlanmış bütçe, AB’nin bir konuda ne kadar harcayacağı hakkında genel bir göstergeyken, işlenmiş bütçe ise planlanmış bütçenin spesifik olarak hangi önceliklere ayrılacağının resmiyete dökülmüş halidir (Federica Bicchi, “The Politics of Foreign Aid and the European Neighbourhood Policy Post-Arab Spring: ‘More for More’ or Less of the Same,” Mediterranean Politics vol. 19, no. 3 [2014]: s. 326). Dolayısıyla bu örnekte olduğu gibi planlanmış bütçeyle işlenmiş bütçe arasında farklılıklar olması doğaldır.

471 “European Neighbourhood and Partnership Instrument.”

milyon Euro’luk bir bütçe işlenmiştir.472 Ancak bu miktarın demokrasi teşvikiyle ilişkilendirilmesi doğru bir yaklaşım olmaz çünkü SPRING’in Mısır’a yönelik ayrılan kısmı ağırlıkla, yani 60 milyon Euro’luk bir miktar, çocukların, özellikle de kız çocuklarının eğitime olan erişimlerini arttırmayı ve çocuk işçiliği ile mücadele etmeyi hedeflemektedir, geri kalan miktar ise Kahire’deki informal alanların geliştirilmesine (20 milyon Euro) ve Mısır’ın yoksul bölgelerine sosyo-ekonomik destek sağlayan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesine ayrılmıştır.473 Mısırlı çocukların eğitime erişimlerinin arttırılması kendi içinde önemli bir hedef olmasına rağmen, bu hedefi doğrudan demokratikleşmeyle veya demokrasinin teşvik edilmesiyle bağdaştırmamız olası değildir, aynı şekilde SPRING kapsamında takip edilen diğer hedeflerin de doğrudan demokrasi teşvikine yönelik hedefler olmadığı açıktır. Yani özetlememiz gerekirse, Arap Baharı sonrası ENPI kapsamında Mısır’da demokrasinin teşvik edilmesine yönelik ayrılan miktar artmamış hatta azalmıştır, üstelik Arap Baharı sonrası faaliyete geçen ve hedeflerinden birinin açık bir şekilde “demokratik reformların sağlamlaştırılması”474 olan SPRING kapsamında da Mısır’da herhangi bir demokrasi teşviki faaliyeti yürütülmemiştir.

Aynı şekilde Avrupa Konseyi ile ortaklaşa yürütülen ve AB’nin Arap Baharı sonrası – yani Ocak 2012’de – ortaya koyduğu bir başka ad hoc finansal araç olan “Güney Programı” 2012-2014 yılları arasında 4,8 milyon Euro gibi bir bütçeyle yargının bağımsızlığının ve efektifliğinin artması, iyi yönetişimin teşvik edilmesi, insan haklarının güçlendirilmesi ve korunması ile demokratik değerlerin teşvik edilmesi gibi

472“Action Fiche for Egypt,” European Commission, erişim tarihi 05 Ekim 2017,

https://ec.europa.eu/neighbourhood-enlargement/sites/near/files/c_2013_8416_aap_part_ii_annex_en.pdf

473 ibid.

474“Action Fiche for the Southern Neighbourhood Region Programme: Support for Partnership, Reforms and Inclusive Growth (SPRING),” European Commission, erişim tarihi 05 Ekim 2017,

https://ec.europa.eu/europeaid/sites/devco/files/aap-financing-neighbourhood-south-spe-p1-general-budget-af-20110926_en.pdf

konulara ağırlık vermiştir.475 2014 sonrası bir miktar artışla 7 milyon Euro’luk – ve ayrıca Avrupa Konseyi’nden gelen 325 bin Euro’luk bir miktar – bir bütçeye sahip olan bu finansal araç iki Akdeniz ülkesine yani Fas ve Tunus’a öncelik verdiğinden dolayı Mısır bu finansal araçtan yararlanamamıştır ancak yine de Mısır’a – tıpkı Libya’ya olduğu gibi – ad hoc taleplerde bulunma fırsatı tanınmıştır.476

Genel bir değerlendirme yapmamız gerekirse, MEDA I finansal aracının devreye girdiği 1996 tarihinden ENI’nin faaliyete geçtiği 2014 yılına kadar hem Akdeniz’e yönelik genel bütçede hem de Mısır’a yönelik bütçede mutlak bir artış yaşanmışsa da – ancak daha önce de belirtildiği gibi Mısır’ın aldığı miktar mutlak olarak artmışsa da, genel bütçede olan artışa kıyasla bir azalış söz konusudur – Mısır’da demokrasi teşvikine yönelik faaliyetlerin finansal olarak desteklenmesinde aynı oranda bir artış olmamıştır.

Hatta belirtmemiz gerekir ki Arap Baharı sonrası dönemde diğer Akdeniz ülkelerinin demokrasi teşvikine yönelik aldığı miktarlardaki artışın aksine Mısır’a aktarılan tutarda ciddi bir azalış yaşanmıştır. Yaşanan bu azalmanın sebebi demokratik prensiplerin takip edilip edilmemesine bağlı bir koşulsallık olmaktan çok Mısır’daki yeni rejimin

‘hazmetme kapasitesi’ ve Mısır’ın IMF’yle yeni bir antlaşma imzalayamamasıyla alakalıdır, zaten 2014 ve sonrası Mısır tekrardan otoriter bir rejime geçiş yapsa da finansal yardımın Mısır’a aktarılması olağan bir şekilde devam etmiştir.477

AB ve Mısır arasında ortaya konan eylem planında478 iki taraf arasındaki politik diyalogun (1. öncelik) ve demokrasinin güçlendirilmesi (3. öncelik) en başta yer alan öncelikler olmasına rağmen pratikte demokrasinin teşvik edilmesi veya güçlendirilmesi

475 “Strengthening Democratic Reform in the Southern Neighbourhood,” Council of Europe-European Union, erişim tarihi 11 Ekim 2017, http://south-programme-eu.coe.int

476 Balfour, Fabbri ve Youngs, “Report on Democracy Assistance.”

477 ibid.

478 “EU/Egypt Action Plan,” European Union External Action, erişim tarihi 11 Ekim 2017, https://eeas.europa.eu/sites/eeas/files/egypt_enp_ap_final_en1_0.pdf