• Sonuç bulunamadı

C. Buhârî-i Şerîf Hatim Duası

I. Buhârî Okunan Yerler

6. Mısır Camileri

Osmanlı Devleti, sadece İstanbul’da ve selâtin camilerde değil devletin elinin ulaştığı birçok yerde Buhârî-i Şerîf okunması işini üstlenmiştir. Örneğin Mısır’daki Kal‘a-yı Kebîr’de Şeyh Murtezâ’dan boşalan Buhârî tedris işinin Şeyh Mehmed Efendi’ye tevcîh olunmasıyla ilgili belgede aynı zamanda kendisinin Ezher Camii’nde Buhârî Şerîf okumakta olduğu belirtilmektedir. Belge şu şekildedir.

“Devletlü İnâyetlü Merhametlü Efendim Sultânım Hazretleri sağ olsun Arzühâl-i kullarıdır ki kal‘a-yı Kebîre-i âmire’de Saray Camii Şerîfinde Buhârî dersine meşrûta günlük yetmiş beş para Dâru’l-harpte mürettep olan vazîfe Pâdişâh-ı Âlem Hazreti Sultân Selîm nassarahullahu teâlâ hazretlerinin Hatt-ı Şerîf-i Hümâyunu ile Şeyh Mürtezâ’nın mahlûlünden bu bendenize bin iki yüz altı senesinde tevcîh olunup sebeb-i maâşımız olmasıyla ve dahi Buhârî dersine meşrût Câmi‘u’l-Ezher mahalli olmak şartıyla günde yirmi para cevâli-i Mısırdan mürettebimiz dahi Fermân-ı Alîşân ile bu bendelerinize ihsân olmak hasebiyle merâhim-i âliyyelerinden mercûdur ki yedimde olan Hatt-ı Şerîfe ve Fermân-ı âlîşân nazar buyurup müceddiden bu bendelerini vazîfeteyn-i

214 Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, T.T.K. Basımevi, 1965,

Ankara, s. 215.

215 Irmak, Yunus, III. Mustafa Ruznâmesi, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), MÜSBE., s. 60. 216 Irmak, III. Mustafa Ruznâmesi, s. 60.

mezkûreteyn ile çerâğ buyurmak bâbında emr ü fermân men-lehül emrindir. (İmza) Şeyh Mehmed Mehdî Müderris-i Buhârî-i Şerîf.”217

Burada zikredildiği üzere Saray Camii’nde Buhârî-i Şerîf dersi kendisine tevcih edilen Şeyh Mehmed Efendi, Şeyh Murteza’nın vefat etmesi sebebiyle Cami‘u’l- Ezher’de de Buhârî-i Şerîf dersinin Sultan III. Selim zamanında kendisine tevcih edildiğini belirtmiştir. Muhtemelen Sultan II. Mahmud’un tahta geçmesiyle yine bu görevlerin kendisinde kalmasını talep etmiştir. Bunun üzerine gönderdiği arzuhalden de anlaşıldığına göre birçok kalemde işlem görüp karara bağlanmıştır.

Arz-ı bendeleridir ki Şeyh Mehmed Mehdî’nin bin iki yüz altı senesine bâ- fermân-ı Âlî yevmiye yirmi para defter-i civâlî’de mukayyeddir. Emr ü Fermân Devletlü Efendimindir.218

Şeyh Mehdî dâîlerinin takdîm eylediği arzuhâli mefhûmundan Mısır hazînesi meâlinden bâ-fermân-ı âlî mutasarrıf olduğu yirmi para vazîfesinin ibkâsı hususunu istid‘â eder. Derkenara havâle olundukda mûmâ-ileyhin hazîne- i mezkûr meâlinden yirmi para vazîfesi olduğu cevâlî defterinden derkenar olunmuştur. Manzûr ve ma‘lûm-ı devletleri buyuruldukda vazîfe-i mezkûr mûmâ- ileyh bâ-fermân-ı âlî tevcîh olunmuş olduğuna binâen kemâ-kâne cevâlîden ibkâsı husûsunda tevcîhine emr ü irâde-i âlîleri buyurulur ise emr ü fermân devletlü saâdetlü Sultânım hazretlerinindir.

Arz-ı bendeleridir ki

Bâlâ-yı takrîr-i Çâkeriye sâdır olan fermân-ı âlîleri mûcebince vazîfe-i mezkûr kemâ-kâne hazine-i mezkûr meâlinden ibkâ olunmak üzere bâ-ruûs-ı hümâyun berâtı ve mısır muhâsebesine ilm ü haberi i‘tâ olunmak bâbında emr ü fermân devletlü saâdetlü hazretlerinindir.

Mûcebince bâ-ruûs-ı Hümâyun Berâtı Mısır muhâsebesine ilm ü haberi i‘tâ olunmak buyruldu. Sene 1216.

“İzzetlü Defterdâr Efendi

217 BOA. C. MF. 184/9182. 1. 218 BOA. C. MF. 184/9182. 1.

Vazîfe-i mezkûrenin kemâ-kâne cevâlîden ibkâsı hususunu telhîs eyleyesun deyu buyruldu. Sene 1216.”219

Osmanlı’nın Dersaâdet diye nitelendirdiği başkenti İstanbul’a hayli uzak bir mekân olan Mısır’da dahi Buhârî tedris faaliyetinin icrâ edilmesi için bizzat padişahın hattının ve fermanının bulunması ve Buhârî tedris faaliyetinin devam etmesi için tahsîsât ayrılması Buhârî Şerîf’e verilen değeri göstermesi açısından mühimdir. Yine aynı şekilde Ezher’de Buhârî-i Şerîf tedris edilmesi ile alakalı başka bir belgede şöyle denilmektedir:

“Devletlü İnayetlü merhametlü veliyyü’n-nimetim Efendim Sultanım Hazretleri sağ olsun.

Arzuhal-i kulları budur ki bu kulları garîbü’d-diyar Mısır Kahire’de Gülşenî Tekkesi imameti ve Camii Ezher’de Buhârî-i Şerîf kırâatı ve takib-i da‘vât-ı hayriye ile yirmi otuz seneden beru bi’l-ehl ü iyâl mütevekkilen alellahi teala tevattun ve eğerçi îrâd ve medâr-ı maaş-ı fakîrânem mahalli muayyen ve tenâvül ve mukannenem yok ise cenâb-ı Kasım’ul-Erzâkın bazı ehl-i hayr ve sahibü’l-hayrâta ilham ve bu vecihle iânet pervânîleriyle kuvvet-i lâ-yemût ta‘îşü’l-mennallah kani‘ ve umûr-ı ilm ü kırâatımla meşgul iken bi-takdîr hicâbî- i teğayyür iki üç senedir Françalu keferesinin Mısır Kahire’ye tecâsür îsâl-i dest-i istilaları mülâbeseye ehâlîn perişan ve ekserîn muhtaç-ı nân ettikleri her çend Mani‘ erzak-ı mukaddere olamayacakları âşikâr ise de ancak idare-i maaş- ı fakîrânem nev‘an karîn-i ta‘sîr olunduğundan acaba yine ilham-ı cenab-ı hazreti perverdekâriyle muvâfık re‘y ve merhametleri buyurulur ise cevali-i hazîne-i Mısır’dan medâr-ı maaş iyal ü evlad olacak miktar ehâli-i inâyet hâtimileriyle yevmiye tenavül olunması ve devam-ı saltanat-ı padişahî ve istidâme-i ikbal hazret-i evliya-i himemi da‘vâtına meşguliyet ümidiyle ve istirham-ı inayet medarla arzuhal tahrîrine mübâderet olundu merahim-i âlîlerinden mutazarrı‘dır ki bu vecihle celb ü da‘vât-ı hayriyemiz babında bâkî emr ü ferman ve lütf ü ihsân devletlü inayetlü merhametlü veliyyü’n-niam efendim sultanım hazretlerinindir.

(İmza) Şeyh Mehmed Hanefî Çelebi İmam-ı Tekke-i Gülşenî.”220

Gülşenî Tekkesi imamı ve Camii Ezher Buhârîhânı olan Şeyh Mehmed Hanefî hicri 1216 tarihli bu belgede yaklaşık yirmi otuz senedir Mısır’ı vatan edindiğini ve evlad ü iyaliyle fakr ü zaruret içerisinde yaşarken Camii Ezher’de Buhârî okutup ehl- i hayrın yardımlarıyla geçinmekte olduğunu belirtmektedir. Ancak Mısır’ın Fransızlar tarafından istila edilmesi ve halkın muhtaç duruma düşmesiyle geçimini sağlayamadığını ve iâşesinin ilm ü kırâatla meşgul olmasına binaen yevmiye olarak Mısır Hazinesinden kendisine verilmesini rica etmektedir.

Mezkur arzuhal üzerine sadrazam tarafından yazılan yazı şöyledir:

“Mısır Defterdârı İzzetlü Efendi, sâhibü’l-arzuhalin vazife ihsanına derece-i ihtiyaç ve liyâkat-ı istihkakını tahkîk idüp muktezasını bâ-takrîr ifade eyleyesün deyu buyruldu.”221

Burada sadrazam, Mısır Defterdarı tarafından arzuhal sahibinin ihtiyacının derecesi ve Buhârî-i Şerîf okumaya liyâkati olup olmadığının tespit edilerek bildirilmesini talep etmiştir. Burada da görüldüğü üzere Devlet-i Aliye Buhârîhân olmak için arzuhal yazan zevattan liyâkat sahibi olduğunu ispat edenlere bu görevi tevcih etmiş başka bir şart aramamıştır.