• Sonuç bulunamadı

Osmanlı Devletinde Padişahlar bizzat kütüphanelerin kurulmasına ön ayak olmuşlar ve bu iş için gerekli ihtimamı göstermişlerdir. Sultan I. Mahmud da kütüphane kuran padişahlardandır. Kendisi Ayasofya Camii’nde büyük bir kütüphane kurarak buranın bir ilim yuvası haline gelmesini arzu etmiştir. Bunu buralarda Buhârî-i Şerîf derslerinin yapılması da teyit etmektedir. Aynı zamanda kendisi Fatih Camii külliyesine de bir kütüphane kurmuştur.

Kütüphanelerin daha açılış merâsimlerinde Buhârî-i Şerîf dersinin icrâ edildiği kaydedilmiştir. I. Mahmud’un da hazır bulunduğu açılış merasiminde (Ayasofya

kütüphanesi) Buhârî hatmedilip duası yapılmış, kütüphane müfessir ve muhaddisleri birer açılış dersi vermişlerdir.281

I. Mahmud, 1 Rebiü’l-âhir 1154/Haziran 1741 tarihinde de kütüphanedeki Buhârî hatmi sebebiyle hafız-ı kütüblere hediyeler vermiştir.282 I. Mahmud, Buhârî-i Şerîf hatmine çok önem vermiş ve açtırdığı kütüphânelerde Buhârî hatminin yapılmasını sağlamıştır. O Ayasofya Camii’nin bitişiğine yaptırdığı kütüphanede ve Fatih Camii Şerîf’inin kıble tarafına yaptırdığı kütüphânede Buhârî-i Şerîf hatimlerinin yapılması için emir buyurmuşlardır. Bu olay dönemin vakayinüvisleri olan İzzî Süleyman Efendi’nin, Şemdânî-zâde Fındıklılı Süleyman Efendi’nin ve Subhî Efendi’nin tarihlerinde anlatılmaktadır.

Şemdânîzâde tarihinde şöyle nakledilmektedir:

“I. Mahmud aynı şekilde Fatih Camii Şerifinde ikinci bir kütüphane daha yaptırmış ve orada da Buhârî hatmi icra edilmiştir. “Çünki şehriyar-ı azîmü’ş- şân Mahmud Hân hazretleri on sene mukaddem Ayasofya Câmi’inde Buhârî-i Şerîf hatmi âsâr-ı cemîle ve celîlesini vaz‘ buyurmuş idi. Şimdi Ebû’l-Feth Câmi’inde dahi bina buyurdukları ve kütüphane’de beher yevm yirmişer akçe ile on nefer kârîi Buhârî, ayda bir hatm etmek üzere tayin ve ibtidâ hatmi içün bi’z- zat Padişah câmii merkûmda hatm içün bina olunan şebîkeye teşrîf ve salât-ı zuhru ba‘de’l-edâ hatm ve da‘vât ve vâizler istima‘ olundukdan sonra, kürkler ve hil‘atlar ilbâs olundu.”283

Burada Fatih Külliyesinde inşa edilen Kütüphanede ayda bir Buhârî-i Şerîf hatimleri icra edildiği ve bunun içinde on kişinin görevlendirildiği belirtilmiştir.

Aynı konu Tarih-i Subhî’de şöyle anlatılır:

“ Ve iktiza eden hademe ve huffâzı tertîb ve lâzım gelen vazifeleri tahsîs ve her rûz-ı vakt-i duhâ-i kübrâ’da on nefer kimesne Buhârî-i Şerîf kırâati içün memur ve her ğurre-i şehr’de bir hatm-i Buhârî olunup ve Çarşamba günü dahi

281 Erünsal İsmail E, Türk Kütüphaneleri Tarihi, II, 88., Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara,

1988.

282 Erünsal, Türk Kütüphaneleri II, 89.

283 Fındıklılı Şemdanizade Süleyman Efendi, Şemdanizade Fındıklılı Süleyman Efendi Tarihi,

vakt-i duha-i kübrâ’da tefsir-i ayât-ı Kur’aniye eylemek üzere fuhul-ı ulema-i kirâm’dan fazîlet bâhiresi Müslim-i havâs ve avâm olan reis’ül-kurra Yusuf Efendizâde Abdullah Efendi Perşembe günü dahi Sahîh-i Buhârî’den nakl-i Ehâdîs-i Nebevî eylemek üzere ulûm-ı Arabiyye ve funûn-ı edebiyye de bi-misl ü adîl olan Üsküdârî muhaddis Efendi ve Salı günü dahi beyne’s-salâteyn SultanAhmed Han aleyhi’r-rahmet ve’l-ğufrân hazretlerinin câmii şerîflerinde İmam-ı Evvel olan Çelebi İmam dimekle şehîr Kurrâ Efendi ta‘lîm-i kırâati Kur‘âniye eylemek üzere tayin buyuruldukdan sonra işbu mâh-ı muharrem’ül- haramın yirmi dördüncü Perşembe günü mûmâ-ileyhim Efendiler hazerât-ı tedrîse ibtidâr ve duâ-yı devlet rûz-ı efzûn tâcidârî-i pîrâye-i ser-levha-i hüsn-ı edâ eylemeleri husûsuna irâde-i aliyye-i mülûkâne taalluk etmeğin bir gün mukaddem kütüphâne-i merkûme ve bi’l-cümle etrafı som sırma yastıklar mak‘atlar ile döşenip ve mahalli merkûmdan kapuya varunca râha sokaklar ve perdeler çekülüp her husus gereği gibi tertîb ve tanzîm olunduktan sonra yevm-i mezbûrda Sadrâzam ve Semâhatlü Şeyhulislâm Efendi Hazerâtı ve Vezir-i ‘azam ve sadreyn-i muhteremeyn Efendiler ve Sâbıkan sadr-ı Rûm olup ve hâlâ imâm-ı evvel şehriyârî olan Semâhatlü Sâhib Efendi cenâbları”284

Ayasofya kütüphanesinin açılışının zikredildiği bu anlatımda kütüphanenin açılışında hatimler icra edildiği belirtilmiş ve özellikle Buhârî-i Şerîf hatimleri için on kişi görevlendirildiği ve bunların ayda bir hatim yapacağı belirtilmiştir. Üzerinde durulması gereken konu niçin böyle bir uygulamaya gidildiğidir. Bunda “I. Mahmud döneminde kütüphanelerde öğretimin artık kütüphanelerin fonksiyonlarından biri olarak görülmeye başlandığı”285nın etkisi olabilir. Bu dönemden itibaren kütüphaneler de bir öğretim kurumu gibi işlev görmüştür. Bundan dolayı camilerde yapılan Buhârî-i Şerîf hatimleri kütüphanelerde de uygulama imkânı bulmuş ve yaygınlık kazanmıştır.

Ayasofya Kütüphanesi kadrosunda öğretim görevlileri, altı hâfız-ı kütüp ve tatbik-i kütübden başka Buhârî okuyanların hangi sayfaya geldiklerini takip ve tespit için iki noktacı mevcuttu.286

284 Subhi Mehmed Efendi, Tarih-i Subhi, s. 174b, İstanbul, (h.) 1198. 285 Erünsal, Türk Kütüphaneleri, II, 84.

Derviş Mehmed Paşa’nın Burdur’daki kütüphanesinin vakfiyesinde de (1233/1818) hâfız-ı kütüblerin her gün kütüphanede Buhârî okuyacakları bildirilmiştir.287

Osmanlı Arşivi’nde mevcut olan bir belgede de Ayasofya Kütüphanesi’nde Buhârî-i Şerîf kırâat edildiği ile alakalı bilgiler mevcuttur. Burada vefat sebebiyle mahlûl kalan bu cihetin tekrar tevcih edilmesi ile alakalı bir arzuhalin varlığından bahsedilmektedir:

“Ayasofya kütüphanesi şebike derununda Buhârî-yi Şerif kırâatı ciheti bu defa mahlul olmuş ve ciheti mezburenin uhdesine tevcihi buyurulmuş merhum Ekmekçizade efendinin zevatlarından Seyyid Abdurrahman Efendi dâileri niyaz etmiş ve muma ileyh mağduru’l-hal olduğundan şayan-ı lutf u atıfet olmağla ol vecihle Efendi-yi muma ileyhin süruru hususuna himmeti şayan buyurulmak babında irade hazret-i men lehül emrindir.”288 1268 Şaban 20.

Osmanlı Arşivi’nde 1199 tarihli Sultan I. Abdülhamîd devrine ait olan Hatt-ı Hümâyun’da I. Mahmud’un kurduğu kütüphaneler ve türbesi için görevlendirilenlerin sayısı ve görevleri zikredilmiştir.

“Şevketlü, Kerâmetlü, Mehabetlü, Şehinşâh-i âlî hasenât ve müretteb-i hayrât efendimiz hazretlerinin ittiba‘i li-vechillah ihya ve ihdâsına muvaffak oldukları Kütüphâne-i latîfe ve dershane-i seniyye ve medrese-i münîfe ve türbe-i şerîfeleriyçün tayin ve tahsîsi irâde-i hümâyunları buyurulan hüddâm ve sâir zevât ve zevi’l-ihtirâma i‘tâ ve ihsan olunan vazâif-i makarrânın makarrarât üzere yevmiye-i mukniyeleri defteridir.289

Hafız-ı kütüb-ı evvel 120 kuruş, Hafız-ı kütüb-ı sânî 100 kuruş, hafız-ı kütüb-ı sâlis 90 kuruş, hafız-ı kütüb-ı râbi‘ 80 kuruş, ferrâş-ı Enderûn-ı bîrun ve bevvâb-ı kütüphane 50 kuruş, mücellid-i kütüphane 10 kuruş.

Eczâ-i şerîfhân der-derûn-ı türbe-i şerîf, nefer 30 her nefere üçer akçe vazife 90 kuruş, yevmiye-i noktacı 3 kuruş, yevmiye-i sandukiyye 3 kuruş toplam 96 kuruş.

287 Erünsal, Türk Kütüphaneleri II, 167. 288 BOA. A. MKT. NZD. 55/63. 289 BOA. HAT. 1450/37.

Buhârî-i Şerîfhân der-derûn-ı türbe-i şerîf, nefer 10, her nefere yevmî yirmişer akçe vazîfe 200 kuruş, 5 kuruş yevmiye-i sandukiyye toplam 205 kuruş.

Sahîh-i Müslim-i Şerifhân der-derûn-ı türbe-i şerîf, nefer 10, her nefere yevmî yirmişer akçe vazife 200 kuruş, 5 kuruş yevmiye-i sandûkiyye toplam 205 kuruş.

Müderris Efendi’ye yevmî 240 kuruş.290

Konumuzu yakından ilgilendiren kısımlarını aktardığımız bu Hatt-ı Hümâyun’da medresenin baş müderrisine 240 kuruş ayrılırken Buhârî-i Şerîf okuma işine 205 kuruş ayrılmıştır. Eczâ-i şerîf, Buhârî-i Şerîf, ve Müslim-i Şerîfhânlara toplam 506 kuruş yevmiye ayrılmıştır. Bu da göstermektedir ki Osmanlı, camilerde, türbelerde, kütüphanelerde ilim faaliyetinin yürütülmesi işlerine büyük önem vermiş, bu işlerin aksamaması için gerekli tedbirleri almıştır. Buhârîhânlık gibi ihtisas isteyen görevlerde bu görevi üstlenen kişiye belli bir miktar gelir tanzim ederek bu işlerin belki de devamını sağlamak gayesi güdülmüştür.

3968 numaralı Bursa Şer‘iyye Sicilinde de Gemlik’te Camii Kebîr Kütüphanesi’nde 10 kişi tarafından Buhârî ve Şifâ-i Şerîf okunduğu ve bununla ilgili bir vakıf tertip edildiği zikredilmiştir. Sivri Mahmud isimli şahıs sahip olduğu memlahanın gelirini Buhârî ve Şifâ-i Şerîf okunması için vakfetmiştir:

“Gemlik Kazasında vaki Tuzhisârı Karyesinin Sivri Mahmud memlahasının Camii Kebir Kütüphanesi’nde kırâat olunan Buhârî-i Şerîf ve Şifâ- i Şerîf vakfına meşrût olup mütevellisi el-Hac Mahmud Ağa marifetiyle üç yüz iki senesi martından itibaren üç yüz dört senesi nihayetine değin ru‘yet olunan üç senelik muhasebe kaydıdır. Fî 26 Şevval 1306 ve 12 Haziran 1305.”291

Burada Masârıfât kısmında Buhârî-i Şerîf kırâatı için 10 kişiye 40’ar kuruştan 400 kuruş ayrıldığı belirtilmiştir. Şifâ-i Şerîf için ise yine 10 kişiye 20’şer kuruştan 200 kuruş ayrılmıştır. Vakfın tüm gideri de 986 kuruş olarak zikredilmiştir. Bu demek oluyor ki vakıf giderlerinin yarısından çoğu bu iki görev için sarf edilmiştir.

290 BOA. HAT. 1450/37.

Aynı defterin 25. sayfasında yine aynı vakıftan bu sefer 1305 ve 1306 senesi için muhasebe kaydı tutulmuştur. 36. sayfasında 1307 senesine mahsuben tutulan muhasebe kaydında ise Buhârî-i Şerîf kırâatı için 157 kuruş Şifâ-i Şerîf kırâatı için ise 100 kuruş tahsis edilmiştir.

Burada da görülmektedir ki benzer birçok vakfiye kayıtları incelense neredeyse Osmanlı’nın her şehrinde Buhârî-i Şerîf okutulduğuna dair kayıtlara rastlanabilecektir.

II. Buhârî-i Şerîf Okumanın Gayesi