• Sonuç bulunamadı

Münferit Olarak BaĢlanılan Farz Namaz Esnasında Ġktidâ‟ya Niyet Etme

C. ĠKĠ KAVL-Ġ CEDÎD‟DEN BĠRĠNE UYGUN OLAN KAVL-Ġ KADÎM

9. Münferit Olarak BaĢlanılan Farz Namaz Esnasında Ġktidâ‟ya Niyet Etme

KiĢi nâfile bir namaza baĢladıktan sonra cemâatle namaz kılınmaya baĢlanırsa cemâatı kaçırma endiĢesi yoksa nâfile namazını bitirir sonra cemâata katılır. Aksi hâlde nâfile namazını bırakıp cemâata katılması mendûbtur. Zira cemâat daha faziletlidir. Ama eğer farz vakit namazını münferit olarak kılmaya baĢladıktan sonra cemâata dâhil olmak isterse müstehab olan davranıĢ; baĢladığı namazı iki rekâta tamamlayıp selâm vermesidir. Böylece kıldığı namaz nâfile olur. Sonra cemâata katılır. Eğer böyle yapmazsa tek olarak baĢladığı namazı kestikten sonra cemâate katılarak yeniden namaza durması (istînâf) Ġmâm ġâfiî‟nin Muhtasaru‟l-Müzenî‟de açıkça belirttiği gibi müstehabdır. Ancak mezkûr durumda, baĢladığı namazı bozmadan cemâata katılmaya niyet etmesi, Ġmâm ġâfiî‟nin Muhtasaru‟l-Müzenî‟de açık olarak ifâde ettiği gibi mekrûhtur. ġâfiî fukahâsı da tıpkı Ġmâm ġâfiî gibi bunun mekrûh olduğunda ittifâk etmiĢtir. Ancak kerâhetle birlikte böyle bir namazın sahîh olup olmadığı husûsunda Ġmâm ġâfiî‟nin iki kavli vardır:1237

1233 Ġbnu‟s-Salâh, ġerhu MüĢklîli‟l-Vasît, c. 2, s. 189. 1234

Kürdî, el-Fevâid, s. 361.

1235 Ebû Dâvûd, Sünen, 689-690; Ġbn Hibbân, 2376.

1236 „Ġmrânî, el-Beyân, c. 2, s. 157-158.

a. Kavl-i kadîm

KiĢi münferit olarak baĢladığı namazı kesmeden cemâate dâhil olmaya niyet etse, namaz bâtıl olur.1238 Bu görüĢün dayandırıldığı deliller Ģunlardır:

 Namazın baĢından itibaren imâmla beraber hazır olan birinin imâmdan önce tahrîm tekbîri alması câiz olmadığı gibi bu durumdaki birinin de tahrîm tekbîri, imâmın tahrîm tekbîrinden önce vâki olduğundan namazı sahîh değildir.1239

 Me„mûm bütün fiillerinde imâma uyması gereklidir.1240

Ġmâm Mâlik, Ġmâm Ebû Hanîfe,1241

-en sahîh rivâyette- Ġmâm Ahmed b. Hanbel1242 ve Gazzâlî,1243 bu durumda namazın sahîh olmadığı kanaatindedirler.

b. Kavl-i cedîd

KiĢi münferit olarak baĢladığı namazı kesmeden kendisinden önce veya sonra tahrîm tekbîrini getirmiĢ olan imâma uymaya niyet etse, namazı kerâhetle birlikte sahîhtir. Tıpkı bunun gibi terâvîh namazı kıldıran imâmın arkasında yatsı namazını kılan biri, imâm iki rekât sonrasında kalkıp diğer iki rekât terâvîh namazına geçtiğinde, me„mûm da yatsı namazını tamamlamak için ayağa kalktığında diğer iki rekâtta imâma uyarsa bu namazın sahîh olup olmadığında Ġmâm ġâfiî‟nin iki kavli olmakla beraber esah kavline göre bu namaz sahîhtir.1244

Bu görüĢün dayandırıldığı deliller Ģunlardır:

 Münferit olarak baĢladığı namazda sonradan kendisine tâbi olanlar gelmesi ile imâm olarak devam etmesi sahîh olduğu gibi, bir bölümünü münferit olarak kıldığı namazın geri kalan kısmına da me„mûm olarak devam etmesi sahîhtir.1245

1238 Merverrûzî, et-Ta„lîka, s. 1039; Mâverdî, el-Hâvi‟l-Kebîr, c. 2, s. 337; Nevevî, el-Mecmû„, c. 3, s.

387-388. 1239

Beğavî, et-Tehzîb, c. 2, s. 257. 1240 Mâverdî, el-Hâvi‟l-Kebîr, c. 2, s. 337.

1241 Cüveynî, Nihâyetu‟l-Matlab, c. 2, s. 388; „Ġmrânî, el-Beyân, c. 2, s. 375. 1242 Râfiî, el-„Azîz, c. 2, s. 200.

1243

Gazzâlî, el-Vecîz, c. 1, s. 184. 1244 Nevevî, el-Mecmû„, c. 3, s. 387-388.

1245 ġîrâzî, el-Mühezzeb, c. 1, s. 313; Beğavî, et-Tehzîb, c. 2, s. 256; Ensârî, Fethu‟l-Vehhâb, c. 2, s. 395.

 Sehl b. Sa„d es-Sâidî (r.a.) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (a.s.) Amr b. Avf oğulları arasında sulh yapmak için gitmiĢti. Rasûlullah (a.s.) oraya varmadan önce namaz vakti gelmiĢti. Namaz kıldırması için Hz. Ebubekir (r.a.)‟i öne geçirmiĢlerdi. Onlar namazda iken Rasûlullah (a.s.) geldi. Öne geçti ve onlara namaz kıldırdı. Hz. Ebubekir (r.a.) ve cemâat ona uydu. Böylece Hz. Ebubekir (r.a.) münferit olduğu namaz esnasında muktedî oldu. Zira imâm münferit hükmündedir.1246

 Rasûlullah (a.s.) hasta iken Hz. Ebubekir (r.a.) namaz kıldırmakta idi. Bir gün hz. Ebubekir (r.a.) namaz kıldırırken Rasûlullah (a.s.) çıkıp geldi. Hz. Ebubekir (r.a.)‟de namazını onun namazına birleĢtirdi.1247

Müzenî,1248

Rûyânî,1249 Ebû Ġshâk eĢ-ġîrâzî,1250 „Ġmrânî,1251 Beğavî,1252 Râfiî,1253

Beydâvî,1254 Müzecced ez-Zebîdî,1255 Ġbnu‟l-Mukrî,1256 Ġbnu‟r-Rif„a,1257 Mahallî,1258

Zekeriyyâ el-Ensârî,1259 Heytemî,1260 Remlî,1261 ġirbînî,1262 Milîbârî1263 ve Dimyâtî1264

kavl-i cedîdi tercîh etmiĢlerdir. c. Nevevî‟nin Tercîhi Nevevî, mezkûr meselede et-Tahkîk,1265

el-Mecmû„,1266 Ravdatu‟t-Tâlibîn,1267 Minhâcu‟t-Tâlibîn1268

ve Tashîhu‟t-Tenbîh1269 adlı eserlerinde hakkında sahîh hadîs

1246 Heytemî, Tuhfetu‟l-Muhtâc, c. 2, s. 391.

1247„Ġmrânî, el-Beyân, c. 2, s. 375; Beğavî, et-Tehzîb, c. 2, s. 257. 1248 Râfiî, el-„Azîz, c. 2, s. 200. 1249 Rûyânî, Bahru‟l-Mezheb, c. 2, s. 268. 1250 ġîrâzî, el-Mühezzeb, c. 1, s. 313. 1251 „Ġmrânî, el-Beyân, c. 2, s. 375. 1252 Beğavî, et-Tehzîb, c. 2, s. 256. 1253 Râfiî, el-„Azîz, c. 2, s. 200. 1254 Beydâvî, el-Ğâyetu‟l-Kusvâ, c. 1, s. 403. 1255 Müzecced, el-„Ubâb, c. 1, s. 274. 1256 Ġbnu‟l-Mukrî, Ravdu‟t-Tâlib, c. 1, s. 182. 1257 Ġbnu‟r-Rif„a, Kifâyetu‟n-Nebîh, c. 3, s. 554. 1258 Mahallî, ġerhu‟l-Mahallî, c. 1, s. 252. 1259 Ensârî, Fethu‟l-Vehhâb, c. 2, s. 394. 1260 Heytemî, Tuhfetu‟l-Muhtâc, c. 2, s. 391. 1261 Remlî, Nihâyetu‟l-Muhtâc, c. 2, s. 236. 1262 ġirbînî, Muğni‟l-Muhtâc, c. 1, s. 710. 1263 Milîbârî, Fethu‟l-Mu„în, c. 2, s. 20. 1264 Dimyâtî, Ġ„ânetu‟t-Tâlibîn, c. 2, s. 20. 1265 Nevevî, et-Tahkîk, s. 260. 1266 Nevevî, el-Mecmû„, c. 3, s. 387. 1267 Nevevî, Ravdatu‟t-Tâlibîn, c. 1, s. 479. 1268 Nevevî, Minhâcu‟t-Tâlibîn, s. 126.

bulunduğu ve kiĢinin münferit olarak baĢladığı namazda imâm olarak devam etmesinin sahîh olması gibi, bir bölümünü münferit olarak kıldığı namazın geri kalan kısmına da me„mûm olarak devam etmesinin sahîh olması gerektiği gerekçeleri ile münferit olarak baĢlanılan namaz kesilmeden cemâate uymaya niyet edilmesi durumunda böyle bir namazın sahîh olduğu görüĢünü tercîh etmiĢtir.

d. Değerlendirme

Meseledeki ihtilâfın aktarımı husûsunda farklı tarîkler vardır. Saydalânî, Mes„udî, Ebû Ġshâk eĢ-ġîrâzî, „Ġmrânî ve Gazzâlî; böyle bir namazın sahîh olduğu görüĢünü kadîm, aksini de cedîd olarak aktarsalar da1270ġeyh Ebû Hâmid, Kâdî

Hüseyin el-Merverrûzî, Mâverdî, Kâdî Ebû Tayyib, Mehâmilî, Fûrânî, Mütevellî, Beğavî ve çoğu ġâfiî fukahâsı1271

bunun aksine sahîh olmadığı görüĢünü kadîm, aksini cedîd olarak nakletmektedirler. Nevevî doğru olan aktarımın bu Ģekilde olması gerektiğini belirterek iddiâsını Ģöyle temellendirir: “Zira Ġmâm ġâfiî‟nin kavl-

ikadîmdeki ifâdesi tam olarak Ģöyledir; “Bazıları der ki; imâma uyar, kıldığı namaz da geçerlidir. Biz bu kanaatte değiliz.”1272

Meseledeki ihtilâfın bu Ģekildeki aktarımına göre mezkûr meselede Nevevî ve çoğu ġâfiî fukahâsı tarafından kavl-i

cedîd doğrultusunda fetvâ verildiği ortaya çıkmaktadır.

Ancak müteahhir fukahânın bu meseleyi kavl-i kadîm doğrultusunda fetvâ verilen meseleler arasında zikretmesi ayrıca velev ki bazı aktarımlara göre olsa da tercîh edilen mezkûr görüĢün kavl-i kadîm olarak nitelenmesi mümkün olduğundan biz de bu kapsamda meseleyi ele alarak araĢtırmamızın yelpazesini geniĢ tuttuk. Ancak böyle bir namazın sahîh olduğu görüĢü -mezkûr aktarıma binâen- kavl-i kadîm olması ile beraber aynı zamanda cedîd mezhebin kaynaklarında da yer almaktadır.

Cedîd mezhebin diğer bir kitabı olan el-Ġmlâ‟da ise böyle bir namazın sahîh olmadığı

yer alır.1273ġu hâlde Saydalânî, Mes„udî, Ebû Ġshâk eĢ-ġîrâzî, „Ġmrânî ve Gazzâlî‟nin aktarımını esas almamız durumunda, kiĢi münferit olarak baĢladığı namazı kesmeden

1269 Nevevî, Tashîhu‟t-Tenbîh, c. 1, s. 142.

1270 Cüveynî, Nihâyetu‟l-Matlab, c. 2, s. 388; Gazzâlî, el-Vasît, c. 2, s. 239; Râfiî, el-„Azîz, c. 2, s.

200;Nevevî, el-Mecmû„, c. 3, s. 388. 1271

Merverrûzî, et-Ta„lîka, s. 1039; Mâverdî, el-Hâvi‟l-Kebîr, c. 2, s. 337; Beğavî, et-Tehzîb, c. 2, s. 256; Nevevî, el-Mecmû„, c. 3, s. 388.

1272 Nevevî, el-Mecmû„, c. 3, s. 388. 1273 Nevevî, el-Mecmû„, c. 3, s. 387.

imâma uymaya niyet etmesi hâlinde bu namazın sahîh olduğu görüĢü; iki kavl-i cedîd‟den birine uygun olan kavl-i kadîm kapsamına dâhil olur. Bu durumdaki namazın sahîh olduğu görüĢü, mezhebin müftâ bih görüĢüdür. Zira mezhebin ikinci kurucuları olarak addedilen ġeyhayn‟ın tercîhleri bu yönde birleĢmiĢtir. Zekeriyyâ el-Ensârî, Remlî ve ġirbînî gibi otoritelerin de bunu teyit etmesi baĢka söze mahal bırakmamıĢtır.