• Sonuç bulunamadı

LOJİSTİK KAVRAMINA GENEL YAKLAŞIM

1.1. LOJİSTİK KAVRAM

1.1.6. Lojistikte Yeni Yaklaşımlar

1.1.6.1. Lojistikte Dış Kaynak Kullanımı

İşletmelerin; sadece kendi sahip oldukları yetenek ve becerileri esas alan işlerin dışındaki; kendi uzmanlık alanına girmeyen işlerin, işletme dışından, konusunda uzmanlaşmış başka işletmelerden sağlanmasına “dış kaynak kullanımı” denilmektedir154. Lojistik süreçlerin, küreselleşmenin ve artan müşteri beklentilerinin etkisiyle gün geçtikçe karmaşık bir hal alması, işletmeleri; lojistik dış kaynak kullanımına yönlendirmiştir. Lojistik dış kaynak kullanımına “üçüncü parti lojistik” (Third Party Logistics-3PL) denilmektedir.

3PL; depolama, taşıma, bilginin yönetilmesi vs. gibi bazı lojistik etkinliklerin 3PL hizmet sağlayıcısına yaptırılmasıdır. Lojistikte dış kaynak kullanmanın temel amacı, müşteri hizmet düzeyini attırmak ve toplam lojistik maliyetlerini en alt düzeylere çekebilmektir. 3PL hizmetini kullanmanın işletmelere getirdiği bir takım avantajlar bulunmaktadır. Bu avantajlar şu şekilde sıralanabilmektedir155:

• • •

İşletmelerin Ana Etkinlik Konularına Odaklanabilmeleri: İşletmelerin; küresel rekabet ortamında, müşterilerinin artan taleplerine cevap verebilmeleri ve arzulanan müşteri hizmet düzeyini yakalayabilmeleri için lojistik süreci çok iyi bir şekilde kurup yönetmeleri gerekmektedir. Ancak, sürecin etkin bir şekilde işleyebilmesi için firmaların bu konulara zaman ayırması gerekmektedir. Bu durumda da işletmeler, ana etkinlik konularından uzaklaşabilmektedirler. Dış kaynak kullanımı sayesinde; lojistik süreçteki etkinlikler 3PL hizmet sağlayıcılarına yaptırılmakta, tüm sorumluluk bu işletmelere devredilmekte ve bu sayede işletme kendi ana işine odaklanabilmektedir.

• • •

Maliyet Avantajı: 3PL hizmeti sağlayan işletmeler, müşterilerinin herhangi birinin tek başına sahip olduğundan çok daha büyük bir ölçeğe sahiptirler. Lojistik alt

154 Tanju Özbay, Sorularla Dış Kaynak Kullanımı (Outsourcing), İstanbul Ticaret Odası, Yayın

No: 2004-27, İstanbul, 2004, s. 6.

155 Bu kısımda; Baki, a.g.e., s. 102-105, Simichi-Levi, Kaminsky ve Simichi-Levi, a.g.e., s. 150,

Orhan, a.g.e., s. 138-140; Keskin, a.g.e., s. 71-73; E. Aktaş ve F. Ülengin, “Outsourcing Logistics Activities in Turkey”, The Journal of Enterprise Information Management, Vol: 18, No: 3, 2005, s. 317; adlı çalışmalardan yararlanılmıştır.

yapının oluşturulması oldukça maliyetli bir işlemdir. Ancak; ölçek büyüdükçe hem satın alma maliyetleri hem de işletim maliyetleri daha düşük düzeylerde gerçekleşmektedir. Bu düşen maliyetler de, hizmet alan firmalara maliyet avantajı şeklinde yansımaktadır. Ayrıca; işletmelerin lojistik bilgi sistemlerine, depolara taşıtlara, elleçleme ekipmanlarına yaptıkları sabit yatırımların yerini, alınan hizmet karşılığı ödenen ücretlere bırakması, işletmelerin yatırım maliyetlerinin azaltılmasına olanak sunmaktadır.

• • •

Maliyetlerin Önceden Belirlenmesi: İşletmeler; piyasalardaki ani dalgalanmalar ve talepteki değişimlerle başa çıkabilmek için farklı durumlarda maliyetlerinin nasıl değişeceğini önceden bilmek istemektedir. Birçok işletme, hem tecrübe hem de bilgi eksikliğinden dolayı, lojistik maliyetlerini belirleme ve ileriye yönelik değişimi tahmin etmede zorlanmaktadır. Ancak; alanında uzmanlaşmış, deneyimli, riskleri daha iyi yönetebilen ve maliyetleri önceden daha iyi kestirebilen bir hizmet sağlayıcıdan yararlanıldığında, risk ve belirsizlikler ortadan kalkabilmekte, lojistik etkinliğin işletmeye getireceği maliyet daha önceden belirlenebilmektedir.

• • •

Belirlenmiş Hizmet Düzeyleri: Hizmet alan işletme hangi düzeyde ve konularda hizmet almak istediğini sözleşme aşamasında hizmet sunan firmaya bildirmektedir. Hizmet sunan firma da; arzulanan düzeyde hizmet sunmayı taahhüt etmektedir. Böylece arzulanan düzeyde hizmet güvence altına alınmış olmaktadır.

• • •

Teknoloji Kullanımında Esneklik Sağlaması: işletmelerin faaliyetlerini etkin bir şekilde yerine getirebilmeleri için, teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeleri gerekmektedir. Ancak; teknolojide yaşanan hızlı gelişime ayak uydurmak işletmeler için, hem alt yapı gereksinimlerinin yenilenmesi hem de çalışanların eğitimleri açısından oldukça maliyetlidir. 3PL hizmet sunan işletmeler teknolojideki gelişmeleri yakından takip eden ve bunları uygulayabilecek alt yapıya sahip işletmelerdir. İşletmeler, dış kaynak kullanımına giderek bu teknolojilerden yararlanabilmekte, müşteri hizmetlerinin etkinliğini artırabilmektedirler.

• • •

Geniş ve Esnek Kaynak Havuzu: Geniş bir alana yayılmış olan lojistik hizmetlerinin, farklı zamanlarda gerektirdiği farklı uzmanlık ve kaynaklar ancak geniş bir kaynak havuzundan sağlanabilmektedir. Bu havuzun bir işletme tarafından yönetilmesi de kaynak yönetimini, bütünleştirilmesini ve eş güdümünü kolaylaştırmaktadır. Özellikle dönemsel ya da mevsimsel olarak üretim ya da dağıtım gereksinimleri artan işletmeler için 3PL hizmet sağlayıcıları büyük esneklik sağlamakta, işletmelere, kısa süreler için çok miktarda nakliye aracı, insan kaynağı, depo alanı sağlama gibi olanaklar sunmaktadır. İşletmenin bu hizmetleri kendisinin yapması durumunda ya dönemsel darboğazlar ya da ölü dönemlerde atıl kapasite ortaya çıkabilmektedir.

• • •

Maliyet ve Teknoloji Risklerinin Azalması: Özellikle proje yönetimi hataları, yanlış teknoloji seçimi, kaynak yetersizliği, hedef yönetiminin olmaması gibi sebeplerle maliyetleri çok yükselebilen lojistik projelerinde, bu konuda gerekli önlemleri almak ya da önlem alınamadığı takdirde de sonucuna katlanmak; hizmet alan işletmenin sorumluluğu olmaktan çıkıp, 3PL hizmet sağlayıcısının sorumluluğu haline gelmektedir.

3PL hizmet sağlayıcılarla çalışmanın işletmelere getirdiği avantajların yanı sıra, hizmet veren ve alan işletme arasındaki ilişkilerin doğru tanımlanmadığı ve belirlenemediği durumlarda aşağıda sayılan sorunlar da ortaya çıkabilmektedir156:

• Lojistik etkinliklerin kontrolünün kaybedilerek uzun vadede tek bir işletmeye bağlanma, alternatifleri yeterince değerlendirememe korkusu,

• Hizmet alınacak işletmenin sözlerini yerine getirememesi, değişime ayak uyduramaması ve hizmet alan işletmenin hedeflerini doğru olarak anlamaması,

• İşletme için gizli kalması gereken bilgilerin paylaşılmasının endişe kaynağı oluşturması,

• Daha önceleri işletmenin kendi içinde yürütülen lojistik hizmetin dış alım yoluyla sağlanmasının; yeniden yapılanmanın getirdiği kültürün oluşturulması,

156 İGEME, a.g.e., s. 33.

çalışanların işlerini kaybetme korkusu gibi işletme içi organizasyonel sorunlara neden olması.

İşletmelerin bu sorunları yaşamamaları için, 3PL hizmet sağlayıcının seçimine çok dikkat edilmelidir. 3PL kullanımında başarının sağlanmasında; hizmet alanlar ve sunanlar arasında sağlıklı bir iletişimin olması ve karşılıklı güven ortamının kurulmuş olması oldukça önemlidir.

Küreselleşmenin ve artan rekabetin etkisiyle, dış kaynak kullanımından beklenen faydalar her geçen gün artmaktadır. İşletmeler için; uygulamada depolama ve taşıma gibi etkinliklerle sınırlı, arz zinciri boyunca gerçekleşen operasyonları ve arz zinciri entegrasyonunu izlemsel olarak desteklemekten uzak olan 3PL uygulamaları yetersiz kalmaktadır. Bu eksikliği gidermek için; müşterilerin kapsamlı gereksinimlerini karşılayabilen, arz zinciri dış kaynak kullanımında tedarikçiler ve işletmeler arasında yeni bir ilişkiyi içeren “Dördüncü Parti Lojistik(4PL)” uygulamaları ortaya çıkmıştır157. 4PL hizmeti sunan işletmeler; kapsamlı tedarik zinciri çözümleri sunmak için kendi bilgi, beceri ve teknolojilerini; tamamlayıcı hizmet sağlayıcıları (3PL şirketlerini) bir araya getirmek için kullanan, böylelikle müşterilerinin değer zincirlerini eksiksiz (komple) lojistik hizmetleriyle yöneten bütünleştirici işletmelerdir (entegratörlerdir)158.