• Sonuç bulunamadı

LOJİSTİĞİN KÜRESELLEŞMESİ

2.2. LOJİSTİK KÜRESELLEŞME BAĞLANTIS

Lojistik olmadan küreselleşmenin gerçekleşmesinin ya da etkilerini sürdürmesinin mümkün olabileceği düşünülemeyeceği gibi küreselleşme olmadan da lojistik sektörünün gelişiminin bu kadar ileri düzeylerde gerçekleşmiş olabileceği düşünülemez. Lojistik ve küreselleşme arasındaki ilişkiye bakıldığında, bu iki kavram hem birbirinin sebebi hem de sonucu durumundadır.

Küreselleşmeyle birlikte üretici firmalar büyük bir rekabetin içine girmişlerdir. Bu zorlu rekabet ortamında başarıyla ayakta kalabilmek için; iyi üretip, iyi pazarlamak yeterli olmamaktadır. Özellikle, küresel boyutlarda etkinlik gösteren firmalar için bu daha da güçleşmiştir. Çünkü, dünyanın her yerinde birbirine benzeyen, tüketicilerde aynı düzeyde doyum (tatmin) sağlayabilen ürünler üretilebilmektedir. Ancak önemli olan konu, bu ürünlerin istenilen yer ve zamanda tüketiciyle buluşmasıdır. Bu gereksinimi karşılamak, yerel pazarda etkinlik gösteren işletmeler için de bir takım zorluklar taşımakla birlikte, küresel boyutlarda etkinlik gösteren işletmeler için; mesafelerin artması, hukuki, sosyal, politik çevrenin değişmesi, farklı yüzey şekilleri ve farklı iklim koşullarıyla karşılaşılması vb. gibi

nedenlerden dolayı daha da güç bir hal almaktadır. Bu zorlukla başa çıkabilmek (mücadele edebilmek) için lojistik etkinliklere ve konusunda uzman lojistik hizmet sağlayıcılara başvurulur duruma gelinmiştir. Başka bir deyişle; küreselleşme, lojistik süreçlerin ve gerekli altyapıların oluşturulmasında itici bir güç oluşturmuştur. Küreselleşmenin etkisiyle dünyanın herhangi bir yerinden talep edilen ürün, lojistik sayesinde istenilen yer ve zamanda tüketiciyle buluşur duruma gelmiştir.

2.2.1. Lojistiğin Küreselleşmesini Etkileyen Faktörler

Lojistik, endüstrinin küreselleşmesi ile önemi daha da artan bir sektördür. Küreselleşme öncesi bölgesel üretim ve bölgesel tüketim söz konusuyken özellikle II. Dünya Savaşı sonrası galip ülkelerin, tüketimi sıfıra yaklaşmış savaştan etkilenmiş ülkeler için üretim yapması daha sonra bu üretimlerini, artan talep karşısında diğer ülkelere taşıması ile ortaya çıkmıştır218. Ölçeklerin büyümesi ile sermaye, finansal kuruluşların sağladıkları kredi ile karşılanır hale gelmiş ve kredi maliyetlerinin ürün maliyetlerine eklenmesi sonucu karlar azalmıştır. Kredilerin azalttığı karların, lojistik maliyetler azaltılarak arttırılması yoluna gidilmiştir. Bu nedenle de sektör hızlı bir gelişim içine girmiştir.

Lojistiğin küreselleşmesinde üç temel unsur dikkati çekmektedir:

Bunlardan birincisi üretim sistemleriyle ilgilidir. Üretim sistemlerinin daha esnek ve yüksek miktarlara ulaşması, malların ve hizmetlerin değişiminin kolaylaşmasına uygun ortam yaratmaktadır.

Daha düşük maliyetlerde rekabetçi üretim, satış ve dağıtım sistemlerinin oluşturulabilmesi; altyapı, sermaye ve ham madde gereksinimlerini küresel boyutta karşılayan yeni yatırım seçeneklerinin geliştirilmesine neden olmuştur. Bu durum da, lojistiğin küreselleşmesinde itici bir güç olmuştur.

218Atilla Yıldıztekin , “Lojistik Sektörü Yazısı”, Hedef dergisi, Ağustos, 2004,

İkinci konu, ulaşımın küresel boyutta etkinliğinin artmasıdır. Ulaşım türleri, altyapısındaki yenilikler ve gelişmeler sonucunda ulaşımın hızı ve taşınan yük miktarı artmış, birim taşıma maliyetleri düşmüş, güvenli ve kaliteli ulaşım hizmet anlayışı gelişmiştir. Bunun sonucunda malların aktarılması (transfer edilmesi) kolay hale gelmiştir. Ancak; ulaşımın kolay hale gelmesine karşın üretici firmalar kendi işlerine daha iyi odaklanabilmek için bu işleri kendileri adına yerine getirecek firmalara gereksinim duymaya başlamışlardır ve bu noktada da lojistik hizmet sağlayıcı firmalardan destek almaya başlamışlardır.

Üçüncü konu, küresel ekonomilerin bütünleşme sürecine girmesidir. Ekonomik blokların ortaya çıkması, küresel düzeyde gümrük vergi tarifelerinin gözden geçirilmesi gibi konularda ticaretin kolaylaştırılması, küresel mal akışlarını arttırmasına neden olmuştur. Ekonomik bütünleşmenin artması yük trafiğini ve buna bağlı diğer sistemleri de etkilemiş, bunun sonucunda ulaştırma ağlarının kapasiteleri gelişmiş, mal akışları daha da kolay hale gelmiştir.

Tüm bu gelişmeler, lojistik etkinliklerin yerel boyutlardan çıkıp küresel bir boyut kazanmasında itici bir güç olmuştur. Lojistiğin küreselleşmesinde unutulmaması gereken etkenlerden biri de teknolojideki hızlı gelişmedir.

Uluslararası arenada etkinlik gösteren firmalar; yabancılarla daha sağlam ilişkiler kurmak, daha uzun vadeli iş bağlantıları kurabilmek, karşı tarafa daha fazla güven verebilmek için küçük boyutlu yerel firmalarla çalışmaktansa, uluslararası anlamda kendini ispatlamış, çok sağlam bir bilgi sistemine sahip, alanında uzmanlaşmış uluslararası firmalarla çalışmayı tercih etmektedirler.

Lojistiğin küreselleşmesinden önce lojistik etkinlikler yerel akışlarla sınırlı kalırken küreselleşmeden sonra bu akışlar uluslararası bir boyut kazanmış ve firmalar farklı uygulamalarla ve çeşitli zorluklarla yüz yüze gelmek zorunda kalmıştır.

Küresel lojistik içindeki malzeme akışı yurt içindeki lojistiğe çok benzemektedir, buradaki fark bazı satıcıların, depoların ve üretim tesislerinin yabancı

ülkelerde olmasıdır. Bunun sonucunda daha büyük tedarik zincirleri oluşmakta ve bazı bileşenlerin üzerinde küçük kontroller gerçekleşmektedir. En büyük değişim taşıyıcı ve ulaştırma türü seçiminde olabilmektedir. Bir küresel lojistik süreçte alıcı ve satıcının yanında diğer tarafların katılımına da gereksinim duyulmaktadır. Bu taraflar tipik olarak ticaret yapan şirketler, gümrük komisyoncuları, nakliyeci firmalar ve gümrük yetkilileri olarak sayılabilmektedir. Alıcı ile satıcı arasındaki yaygın bazı sorunlar hava yükünü kimin taşıyacağı, sigortadan kimin sorumlu olacağı ve belgeleri kimin hazırlayacağıdır. Bunlar ve bunlara benzer diğer soruların yanıtı INCOTERMS (uluslararası ticari anlaşma koşulları-international commercial terms)’dir. INCOTERMS alıcı ve satıcı arasındaki, riskler, maliyetler ve belgeler bakımından malların taşınması ile ilgili karşılıklı sorumlulukları tanımlamaktadır219.

Yurt içi lojistik ile küresel lojistik arasındaki farklılıklardan birinin, ülkeler arası uzaklıkların değişmesi ve her ülkedeki yerel düzenlemelere göre değişen ödeme şekli ve belgelerle ilgili belirsizlik ortamının doğması olduğu söylenebilmektedir.

Küresel boyutlarda yapılan işlerde sözleşmeler, hava yolu taşıma senetleri ve konşimentolar∗

gibi ulaştırma belgeleri, akreditif∗∗

gibi nakit akışı belgeleri, menşe şahadetnamesi∗∗∗

(certificate of origin) gibi farklı belge türleri bulunmaktadır. Bu belgelerin kopya ve alıcı sayısı, içereceği bilgi ve belgelerin akışı ile ilgili standartlar vardır. Diğer sorunlar ise mallar ulaşmadan önce hangi belgelerin ulaşması gerektiği, hangi belgelerin nakliye ile birlikte gönderileceği ve hangi belgelerin nakliye gerçekleştikten sonra iletileceği ile ilgilidir220.

219 http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=255607, (Erişim Tarihi:

17.01.2007).

Tren, uçak veya gemi ile yapılan taşımacılıkta kullanılan ve malın taşınmak üzere teslim alındığını ve varış noktasında konşimento sahibine teslim edileceğini gösteren kıymetli evrak niteliğinde bir belgedir. http://www.mevzuat.net/fayda/dokumanlar.htm#konismento, (Erişim Tarihi: 09.06.2008).

∗∗

İthalatçı firma tarafından yurt dışındaki satıcı lehine bir bankaya açtırılan kredi hesabıdır. Malın sözleşme koşullarına uygun bir şekilde gönderilmesi üzerine, bankanını o ülkedeki muhabiri tarafından ihracatçıya ödemenin yapılacağı taahhüdünü içerir. Halil Seyidoğlu, Uluslararası Finans, Güzem Can Yayınları, İstanbul, 2003, s. 408.

∗∗∗

Malın üretildiği ülkeyi gösteren, sağlık veya gümrük vergileri açısından gerekli olan belge. Seyidoğlu, a.g.e., s. 426,

220 http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=255607 (Erişim Tarihi:

Lojistiğin küreselleşmesiyle birlikte uluslararası kara, hava, deniz ve demir yolu taşıma türlerinin etkin kullanımı, dağıtım, depolama, elleçleme, gümrükleme, uluslararası taşıma belgeleri ve dış ticaret evraklarının düzenlenmesi dikkat edilmesi gereken en önemli konular arasında yer almaya başlamıştır.

Lojistiğin küresel boyutlara taşınabilmesi, lojistik operasyonların gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan temel altyapı dinamiklerinin; yurt içi ve uluslararası taşıma, dağıtım, depolama, gümrükleme, sigorta gibi organizasyonların, eş güdümlü bir biçimde gerçekleşmesi çok önemlidir221. Tüm bunların yanında lojistik alanında güçlü bilgi birikimi, pazar deneyimi, güçlü sermaye yapısı, insan kaynakları ve bilişim altyapısı gerekmektedir.

2.2.2.Lojistiğin Küreselleşmesine İvme Kazandıran Etmenler

Lojistiğin küreselleşmesiyle ilgili uluslararası alandaki çabaların, 1947 yılında imzalanan 1948 yılında gümrük tarifelerinde ve ticarette birlikteliğin sağlanması amacıyla yürürlüğe giren, GATT’ın oluşturulmasıyla başladığı söylenebilmektedir. GATT bir enstitü yapısıyla çalışmış ve çalışmalar gayri resmi olarak 8 farklı ülkede yapılan toplantılarla ve pazarlıklarla sürdürülmüştür.

1 Temmuz 1995 tarihinde resmi kimliği ile WTO (World Trade Organization) Dünya Ticaret Örgütü kurulmuştur. WTO’nun kuruluşunda 3 amaç öngörülmüştür. İlk hedef, dünya ticaretinin olabildiğince serbest hale getirilmesidir. Bu amaçla gümrüklerin kaldırılması, gümrük işlemlerinin standart ve basit hale getirilmesi, ürünlerin standardize edilmesi, sermayenin serbest dolaşımının sağlanması çalışmaları yapılmaktadır. İkinci hedef, ülkeler arasındaki ticari pazarlıkların basite indirilmesi ve anlaşmazlıklarda konuların görüşüleceği ortamın sağlanmasıdır. Üçüncü hedef olarak da, ticari ilişkilerde çıkar birliği sağlanması, anlaşmazlıkların oluşmaması için gereken yasal altyapının planlanması ve üye ülkelerde uygulanmasının sağlanmasıdır. WTO anlaşmasında üye ülkelerin birbirleri ile yapacakları ticarette veya hizmetlerde ülke ayırımcılığı yapmamaları temel

kuraldır. Uygulamalar tüm ülkeler için aynı olmalıdır. Buna göre, ülkelerin bir araya gelerek serbest ticaret bölgeleri oluşturmaları mümkündür. İçinde olduğumuz Avrupa Gümrük Birliği bu örneklerden biridir.

Avrupa Birliği’nin yapısına bakıldığında Birlik ülkeleri arasında ya da Birlik dışındaki ülkelerle ilişkilerde küreselleşmenin etkileri oldukça net bir şekilde görülmektedir. Gerek Gümrük Birliği gerekse AB’nin uyguladığı ortak ulaştırma politikaları lojistiğin küreselleşmesinde etkili olmaktadır.

Genel olarak bakıldığında; GATT, WTO, AB, NATO ve bunlar gibi uluslararası bir çok organizasyon ticaretin önündeki engelleri kaldırarak ya da sektöre başka türlü katkılarda bulunarak lojistiğin küreselleşmesine ivme kazandıran etmenler olarak dikkat çekmektedir222.

2.3. DÜNYA TİCARETİNİN YOĞUN OLDUĞU BÖLGELER VE