• Sonuç bulunamadı

LOJİSTİK KAVRAMINA GENEL YAKLAŞIM

1.1. LOJİSTİK KAVRAM

1.1.6. Lojistik Etkinliklerin Kapsamı ve Temel Etkinlik Alanları

1.1.5.2. Envanter Yönetim

1.1.5.4.3. Depolamaya İlişkin Kararlar

Lojistik süreç içerisinde depolama etkinliği ile ilgili alınacak bazı kararlar, toplam lojistik maliyet içerisinde depolama maliyetlerinin payının azalmasında önemli bir rol oynamaktadır. Depolamaya ilişkin kararlar; mülkiyet, depo yeri seçim ve depo büyüklüğüne ilişkin kararlar olarak sıralanabilmektedir.

1.1.5.4.3.4. Depo Mülkiyeti Kararları

İşletmeler açısından depo mülkiyetine ilişkin; işletmenin kendi deposuna sahip olması, kamu depolarından faydalanılması ya da bir depoyla sözleşme yapılarak o depo alanının kullanılması gibi farklı seçenekler bulunmaktadır. Her işletmenin farklı izlemleri, hedefleri ve amaçları olduğundan, işletmeler hedeflerine göre tüm bu seçeneklerden yalnız birini tercih edebilecekleri gibi, tüm bu seçenekleri içerisinde barındıran bir depolama karması da oluşturabilmektedirler.

Özel depolar, işletmelerin kendilerine ait ya da kendi kullanımları için uzun süreli kiraladıkları depolardır. Özel depolar; depo alanı, binanın inşa edilmesi, kullanılacak ekipmanın sağlanması, gerekli personelin yetiştirilmesi vs. için sermaye yatırımı gerekmektedir. Deponun işletmeye ait olmasının en önemli avantajı; deponun, işletmenin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ve ürünlerin özelliklerine göre tasarlanmasıdır91. Özel depolar; yönetime yüksek düzeyde kontrol imkanı sağlamakta, depo büyüklüğü, koşullara göre birim başına düşen depolama maliyetlerini düşürdüğünden işletmelere maliyet avantajı sağlamakta, değişen iç ve dış etmenlere göre yeniden düzenlenme imkanı verdiğinden işletmelere esneklik sunmaktadır92. En önemli olumsuzluklarından birisi, talebin dalgalı olduğu zamanlarda depo alanının boş kalması ya da yeni depo alanına gereksinim duyulması sonucu ortaya bir maliyetin çıkmasıdır.

Diğer bir depolama seçeneği olan kamu depoları; bina ve ekipman için sermaye yatırımı gerektirmeyen, depoya gereksinim duyanların gereksinim

91 Gourdin, a.g.e., s. 133. 92 Ballou, a.g.e., s. 479.

duydukları kadar alanı kiralayıp kullanmadıkları alanlar için herhangi bir maliyete katlanmadıkları, yıl boyunca değişen ihtiyaca göre depo alanının artırılıp azaltılabildiği, bakım masraflarından depo kullanıcılarının değil depo sahiplerinin sorumlu olduğu depolardır. Kamu depoları firmanın kendi deposunu kullanmasına göre bölgesel bir esneklik sağlamaktadır. İşletmeler talebe daha hızlı cevap verebilmek, müşterilerine daha yakın olabilmek için farklı bölgelerdeki kamu depolarından yararlanabilmektedir. Kamu deposunu kullanmanın işletmelere maliyeti; depoda tutulacak kutu sayısı, palet sayısı, ürünün ağırlığı, hacmi ve tutulacağı süreye bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Diğer depolama seçeneklerine göre kontrol imkanının sınırlı olması, binaların ürünlere uygun bir şekilde tasarlanmış olmaması ve bazı kamu depolarının 24 saat kesintisiz hizmet vermemesinden dolayı lojistik süreçte bazı aksaklıklara yol açması; kamu depolarının sayılabilecek olumsuzlukları arasındadır93.

Son depolama seçeneği; özel depoların ve kamu depolarının üstünlüklerini içerisinde birlikte barındıran, sözleşmeli depolardır. Bu depolama seçeneğinde depolama ihtiyacı, üçüncü parti lojistik hizmet sunan firmalar tarafından karşılanmaktadır. Böylece; hizmet alan firmalar kendi ana etkinliklerine yoğunlaşabilmekte, rakiplerine karşı rekabet üstünlüğü sağlayabilmektedirler. Temelde kamu depolarını kullanmaya benzese de; sözleşme ilişkisinin uzun vadeli olması, hizmet sunan firmanın müşterilerine özel hizmetler sunması, hizmet alan ve sunan firmaların operasyon riskini paylaşmaları gibi nedenlerle kamu depolarından ayrılmaktadır. Özel depolara göre daha az kontrol esnekliği bulunan sözleşmeli depolar, kamu depolarına göre daha fazla kontrol olanağı sunmaktadır. Olumsuz sayılabilecek bir yönü; hizmet alan firmanın müşterilerine ilişkin bilgilerinin, firmanın gizli bilgilerinin hizmet sunan firma ile paylaşılmak zorunda olmasıdır94.

93 Bu kısımda; Gourdin, a.g.e., s. 134, Grant vd., a.g.e., s. 241 ve Murphy Jr ve Wood, a.g.e., s. 301;

kaynaklarından yararlanılmıştır.

94 Bu kısımda; Bowersox, Closs ve Cooper, a.g.e., s. 345, Gourdin, a.g.e., s. 133 ve Murphy Jr ve

1.1.5.4.3.2. Depo Yeri Seçimi Kararı

Depo yeri seçimi kararı; müşteri hizmet düzeyini ve maliyetleri etkilediğinden, lojistik süreç içerisindeki önemli kararlardan birisidir. Depo yeri seçiminde amaç; taşıma ve depolama maliyetlerini en düşük düzeylerde tutarken, müşteri hizmet düzeyini yükseltmektir. Depo yeri seçimini; ürünlerin özellikleri, pazarın büyüklüğü, talebin coğrafi dağılımı, sunulacak müşteri hizmetinin düzeyi ve müşteri beklentileri gibi etmenler etkilemektedir. Depo yeri seçimi; özellikle depo mülkiyetini üzerinde bulunduran firmalar için, sabit bir yatırım gerektirmesi ve hatalı bir kararın düzeltilmesinin zaman alması gibi nedenlerden dolayı daha da fazla önem taşımaktadır.

Yüksek düzeyde müşteri hizmeti sunmayı arzulayan firmalar; müşterilerine yakın yerlere depolar kurup, müşterilerinin istek ve taleplerine hızlı bir şekilde cevap verme eğiliminde olabilmektedir. Müşterilerine yakın olmak isteyen firmalar, depolarını birden çok bölgede konumlandırma kararı alabilmektedir. Bu tür depolamaya “merkezi olmayan depolama” denilmektedir. Ancak bu durumda; firmaların depolama, taşıma ve envanter maliyetlerinde artışlar gözlemlenebilmektedir.

Bazen firmalar, tek bir depoyla maliyetleri en düşük düzeyde tutabilmekte ve etkin bir müşteri hizmeti sunabilmektedirler. Bu durumda mallar tek bir depoda bulundurulmaktadır. Bu tür depolamaya ise “merkezi depolama” denilmektedir. Merkezi depolama talebe göre ürünlerde değişiklik yapma olanağı sunmaktadır. Siparişler tek bir merkezden yönlendirildiğinden, sipariş alma maliyetlerinin düşmesine katkı sağlanmaktadır.

Depo yeri seçimi kararı verilirken izlenebilecek yaklaşımlardan birisi; ABD kökenli konum teorisyeni Edgar M. Hoover’in ortaya koyduğu, pazara, ürüne ve orta noktaya göre depo yerinin belirlenmesidir. Müşteri hizmet düzeyini esas alan pazara göre konumlandırma izleminde, depo müşteriye en yakın noktada konumlandırılmalıdır. Ürüne göre konumlandırma; deponun, tedarik kaynağına

yakın yerde olmasını esas almaktadır. Özellikle çok fazla ham maddeyi girdi olarak kullanan firmalarda taşıma maliyetlerinin düşürülmesi için ürüne göre konumlandırmaya gidilmelidir. Orta noktaya göre konumlandırma; deponun, tüketici ile üretici arasında orta noktada konumlandırılması esasına dayanmaktadır. Bu tip konumlandırmada müşteri hizmet düzeyi; pazara göre konumlandırmadan düşük, ürüne göre konumlandırmadan daha yüksektir95.

Depo yeri seçimi kararı verilirken; firmaların hedefleri de göz önünde bulundurulmalı ve bir takım sayısal yöntemler de kullanılarak firma için gerek mesafe, gerek maliyetler, gerekse müşteri hizmet düzeyi açısından en uygun yer belirlenmelidir.

1.1.5.4.3.3. Depo Büyüklüğü Kararı

Depo içinde ürünlerin düzenli bir şekilde saklanması, ayrıştırma, yükleme ve boşaltma etkinlikleri sırasında hasar görmemesi, kaybolmaması96, depo alanı içerisinde çalışanların güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde raflara yerleştirilmesi ve hareket ettirilmesi, depolama etkinliğinin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi; depo alanının uygun bir şekilde tasarımlanmasıyla ilgilidir. Depo alanının tasarımlanmasında depo büyüklüğü en önemli etmendir. Depolamaya ilişkin kararlardan depo büyüklüğü kararı, bu nedenlerden dolayı oldukça büyük önem taşımaktadır.

Depo büyüklüğü; önceleri alan (m2) olarak ifade edilirken, gelişen teknoloji sayesinde depo içerisindeki malların hareketinin kolaylaşmasıyla ve dikine depolama tekniklerinin gelişmesiyle hacim (m3) olarak ifade edilmeye başlanmıştır. Depo büyüklüğü kararı verilirken; deponun, hacim olarak göz önünde bulundurulması, depodaki kullanılabilir alanı gerçekçi bir şekilde ortaya koyduğundan, daha doğru bir yaklaşım olabilmektedir.

95 Grant vd., a.g.e., s. 247-248.

96 “Depo Yönetimine Giriş”, http://www.tedarikzinciri.org/Default.asp?P=0&L=1&K=0&K1=35,

Depo büyüklüğü kararını etkileyen en önemli etmenler şu şekilde sıralanabilmektedir:

• Müşteri hizmet düzeyi, • Pazarın büyüklüğü,

• Pazarlanan ürünlerin çeşitliliği, • Ürünlerin hacmi,

• Depoda kullanılan malzeme elleçleme sistemi, • Üretim hızı,

• Ürünlerin teslimat zamanı, • Ölçek ekonomileri, • Talep düzeyi.

Genel olarak; ürünlerin hacmi büyükse, ürün teslim süreleri uzunsa, el ile (manuel) elleçleme sistemleri kullanılıyorsa, deponun içerisinde satış ofisi bulunuyorsa, talep düzensizse ve önceden kestirilemiyorsa deponun büyük olması gerekebilmektedir97.