• Sonuç bulunamadı

LOJİSTİK KAVRAMINA GENEL YAKLAŞIM

1.1. LOJİSTİK KAVRAM

1.1.6. Lojistik Etkinliklerin Kapsamı ve Temel Etkinlik Alanları

1.1.5.2. Envanter Yönetim

1.1.5.2.4. Envanter Yönetim Sistemler

Ekonomik ve sosyal koşulların hızla değişmesi, rekabet ortamı, fiyat dalgalanmaları, malzeme sağlanmasındaki zorluklar gibi olumsuz durumlar nedeniyle işletmelerde kullanılan klasik envanter kontrol yöntemleri yetersiz kaldığından, envanter kontrolü konusunda gereksinimlere daha iyi cevap verebilecek yeni sistemler geliştirilmiştir49. Bu kısımda, bu yöntemlerin bazılarına kısaca değinilmektedir.

1.1.5.2.4.1. Materyal İstekleri Planlaması (MİP)

Materyal istekleri planlaması genelde değeri çok yüksek, siparişe göre yapılan ve talebi iyi bilinen parça, malzeme vb.’nin programlanması için kullanılan bir yöntemdir. Materyal istekleri planlamasının amacı, bu kalemleri mümkün olduğunca envanterde bulundurmaktan kaçınmaktır50. Materyal istekleri planlaması ile envanter yatırımları ve sipariş verme maliyetleri en küçüklenerek daha etkin bir envanter yönetimi sağlanmaktadır. Burada müşteri talepleri sisteme yansıtıldığı için, daha gerçekçi envanter politikaları izlenmesine olanak vermektedir51. Sistemin mantığı, son ürünün miktarı ve zamanlaması bilinirse envanter biriktirmeye gerek kalmayabileceğine dayanmaktadır.

MİP yazılımı ilk olarak IBM tarafından geliştirilmiştir. Ürün ağaçlarını, envanter bilgilerini, sipariş bilgilerini ve ana üretim bilgilerini kullanarak malzeme gereksinimlerini hesaplamak için kullanılan teknik bir hesaplama yöntemidir. Gereksinimler için, gerektiğinde yenileme siparişlerinin açılmasına; zaman bazlı olduğu için, talep tarihleriyle gereksinim tarihleri arasında sapmalar oldukça siparişlerin yeniden zamanca düzenlenmesine olanak verecek şekilde sağlamaktadır52.

49 Bahar Özyörük, “Malzeme İhtiyaç Planlanmasında Parti Büyüklüklerinin Belirlenmesi ve Bir

Uygulama Çalışması”, Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der., Cilt:18, No:3, 2003, s. 44.

50 Tek, a.g.e., s. 668. 51 Özyörük, a.g.m., s. 44. 52 Keskin, a.g.e., s. 41.

Materyal istekleri planlama sisteminde uygun parti büyüklüğünün hesaplanmasında; sabit sipariş miktarı yöntemi (fixed order quantity-foq), ekonomik sipariş miktarı yöntemi (economic order quantity-eoq), dönem sipariş miktarı yöntemi (period order quantity-poq), en düşük birim maliyet yöntemi (least unit cost- luc), en düşük toplam maliyet yöntemi (least total cost-ltc) vb. gibi birçok yöntemden yararlanılmaktadır53.

Örneğin; MİP yazılımını kullanan Philip Morris firmasında, üretim hedefleri için gerekli ham madde girdi miktarını, çeşidini vb. otomatik hesaplar, işletmenin satın alma bölümü bu hesaplara dayanarak çeşitli ülkelerden getirilecek girdiler için nakliye emirleri hazırlar ve ilgili bölüm tarafından görevi gerçekleştirecek olan birimlere gönderilir54. İşleme bu şekilde devam edilerek yazılım sayesinde süreç kolaylıkla takip edilebilmektedir.

1.1.5.2.4.2. Dağıtım İstekleri Planlaması (DİP)

Envanter yönetimini daha etkin bir hale getirmek için geliştirilen bir diğer sistem “Dağıtım İstekleri Planlaması”dır. Dağıtım istekleri planlaması, tedarik kaynaklarından müşterilere kadar olan tüm lojistik kanallarda arzın bütünleşik programlanmasına imkan veren ve dağıtım kanallarında uygulanan bir yöntemdir Dağıtım istekleri planlaması; son (nihai) ürünlerin pazara yönlendirilmesindeki akışı ve ürünleri depolamayı sağlarken, materyal istekleri planlama sistemindeki prensipleri ve teknikleri uygulamaktadır. Uygulamada dağıtım istekleri planlaması; mevcut envanterin dağıtılmasıyla pazarın talebini karşılamakta, böylece itme yaklaşımı sayesinde talep tatmini oluşmaktadır55.

Materyal istekleri planlama sistemi ile dağıtım istekleri planlama sistemi arasında bazı temel farklılıklar olmasına rağmen, dağıtım istekleri planlama sistemi materyal istekleri planlama sisteminin mantıksal bir uzantısıdır. MİP programlama ile malzemelerin son ürüne dönüşmesi arasında eş güdüm sağlarken bu sayede,

53 Özyörük, a.g.m., s. 44 54 Tek, a.g.e., s. 668. 55 Gourdin, a.g.e., s. 75-76.

montaj tamamlanana kadar envanteri kontrol eder. DİP öncelikle son ürünlerin fabrika depolarında hazır bulundurulması sorumluluğunu taşımaktadır56.Sonuç olarak DİP, müşteri siparişlerinin verildiği zamanla alındığı zaman arasındaki süreyi en düşük düzeylere çekerek firmalara rekabetçi avantaj sağlamaktadır.

1.1.5.2.4.3.Tam Zamanında Üretim (TZÜ)

Tam zamanında üretim sistemi Japon endüstrisinde ortaya çıkan, 1970’li yılların ardından Batılı ülkelerin de ilgisini çeken etkin bir materyal yönetimi ve kontrol yöntemidir. Ana amacı; ham madde, malzeme, parça ve ürün stoklarını en düşük düzeyde tutmak; her türlü kaybı önlemek ve süreç boyunca akışın sürekliliğini sağlamak olan TZÜ sistemi, “gereksinim duyulan gerekli parça ve ürünlerin gerekli

olan miktarlarda, gerekli zamanda, gerekli kalitede üretilmesi ve satılması” olarak

tanımlanabilmektedir57.

Az sayıdaki tedarik kaynağı ve taşıyıcı arasında yakın ilişkilerin olduğu, alıcılar ve tedarik kaynakları arasında bilginin paylaşıldığı, envanteri en düşük düzeylerde tutmak için ürünlerin az miktarlarda üretilip, taşınıp, satıldığı; tedarik zinciri boyunca ortaya çıkabilecek aksaklıkların elenmeye çalışıldığı, yüksek kalite hedefleri olan ve bu özelliklerle karakterize edilen TZÜ sistemi58; uygulayıcılarına bir takım avantajlarla beraber dezavantajlar da getirebilmektedir.

TZÜ sistemi envanter dönüş hızını artıran bir sistemdir. Bu yönden bakıldığında bu firmalar için bir avantajdır. Ancak, siparişler sık ve küçük partiler şeklinde gerçekleştiğinden, firmaların taşıma ve satın alma maliyetlerinin yükselmesine neden olabilmektedir. Çevresel etmenler göz önüne alındığında taşıma işlemlerinin sık bir şekilde gerçekleşmesi, hem trafik sorunlarına neden olabilmekte hem de hava kirliliğini artırıcı bir etki yapabilmektedir. Ayrıca, firmalar envanter düzeylerini en düşük seviyede tutmaya çalıştıklarından, çok iyi hizmet sağlayıcılarla çalışılmadığında envanter yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalabilmekte, üretimleri

56 Bowersox, Closs ve Cooper, a.g.e., s. 314.

57 Muammer Doğan, İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, Anadolu Matbaacılık, İzmir, 1998, s. 331-332. 58 Ballou, a.g.e., s. 428.

aksayabilmektedir. Bu durum da, hiçbir firmanın karşılaşmak istemediği durumlardan birisidir. Üretimin tahminlere göre değil de gerçek gereksinimlere göre belirlendiği TZÜ sistemi sayesinde sıfır ya da sıfıra yakın bir stok düzeyinde çalışmayı ilke edinen59 firmaların depo alanlarına olan ihtiyacı azalacağından, firmalar, sabit sermayeye daha az yatırım yapabilmekte ve bu yönde bir avantaj sağlayabilmektedir60.

Değişen koşullara ve artan müşteri taleplerine cevap vermek için geliştirilen bu sistemlerin aksamadan işleyebilmesi; lojistik süreç içerisindeki etkinliklerin bütünleşik bir şekilde ve eş güdümlü hareket etmesiyle mümkün olabilmektedir. Dolayısıyla, sistemin başarısı için hiçbir etkinlik tek başına düşünülmemelidir.