• Sonuç bulunamadı

60

mevcuttu; ancak, daha önce hiçbir Zirve toplantısında benimsenmemişti.209 Eylem Planı’nın bir başka önemli özelliği Birliğin, sera gazı salınımı, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konularında belirlemiş olduğu hedeflere uyma taahhüdünde bulunması olmuştur. 20-20-20 Hedefleri olarak bilinen Birlik çapındasera gazı salınımında %20 azaltma, yenilenebilir enerjinin tüketilen enerjideki payını %20’ye çıkarma ve %20 enerji verimliliği hedeflerine 2020 yılına gelindiğinde ulaşmak hedeflenmektedir.

Söz konusu eylem planının Birlik enerji politikası açısından belki de en önemli etkisini ise çok geçmeden AB birincil mevzuatında -Lizbon Antlaşması’na- enerji başlığının eklenmesi ile gösterecektir.210 Komisyon’un kendi ifadesiyle “Enerji politikasının AB Antlaşması’na dâhil edilmesi yeni bir bakış açısını gerektirecektir.”211

61

dayanarak gelişme gösterebilmiştir.214 194. Madde’nin enerjiyi ortak politika alanı olarak sayması ortak enerji politikasına yasal çerçeve sağlamıştır. Nitekim enerjinin Avrupalılaşmasını sağlayacak olan gelişme de bu olacaktır.215 Bu gelişmeyle AB enerji politikası özerk ve ulusüstü bir karaktere kavuşmuştur.216 Lizbon Antlaşması 194. Maddesi’nde görüleceği üzere enerji alanındaki çakışan yönetişim yapısında Birlik, üye/aday devletlerin ulusal enerji politikalarını yayınladığı kılavuz ilkeler ve direktifler ile doğrudan yönlendirme imkânına sahiptir.217 Bununla birlikte Açık Koordinasyon Metodu ise Komisyon’un Üye Devletler’in enerji politikalarını dolaylı olarak etkilemesini mümkün kılmaktadır. 218

194. Madde enerji alanında 4 temel hedef sıralamıştır. Bunlar işleyen bir enerji iç pazarı, arz güvenliği, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji formlarının geliştirilmesive iletim şebekelerinin birbirlerine bağlanması hedefleridir. Aynı maddenin ikinci paragrafındaenerji konusundaki yetki paylaşımı düzenlenmiştir.

Ancak hükmün ‘içeriği boş’ olması Üye Devletler ve Birlik yetkilerinin sınırlarının ne olduğu konusunda ciddi tartışmalara sebebiyet verir niteliktedir.219 Çünkü Üye Devletler’in kendi ulusal enerji bileşimlerini belirleme yetkilerine halel gelmeyeceği de ayrıca vurgulanmıştır.

214 Andoura et al., op. cit., s.14.

215 Günther H. Oettinger, “Europeanising EU EnergyPolicy”, Centre for European Integration Studies (ZEI) DiscussionPaper, C 202, 2010, s.10.

216 Joanna Dyduch, “Europeanization of the Energy Policy within the European Union’s System of Governance”, Europeanization Process from the Mesoeconomic Perspective: Industries and Policies, eds. P. Stanek ve K. Wach, Krakow, Cracow University of Economics, s.194.

217Strunz et al., op. cit., s.6.

218Borrás,S. ve Jacobsson, K., The Open Method of Coordinationand New Governance Patterns in the EU, Journal of European Public Policy, 2004, C.11, s.185-208’ den aktaranSebastian Strunz; Erik Gawel ve Paul Lehmann, “Towards a General ‘Europeanization’ of EU MemberStates’

EnergyPolicies?”,UFZ Discussion Papers, No. 17/2014, 2014, s.6.

219 Ibid., s.6.

62

Lizbon Antlaşması’nın enerji başlığı altındaki en önemli husus ise, enerji bileşimi, dış enerji politikası ve enerji kaynaklarının kullanılması (işletilmesi) hâlâ Üye Devletler’in yetki alanında kalmakla birlikte o zamana dek Üye Devletler’in yetki alanı dahilinde olan ‘enerji güvenliği’nin Birlik yetki alanına dahil edilmesidir.220Ancak yine de arz güvenliğine dair hayati kararlar(!) ulusal hükümetlerin yetki alanına tabi kalmaya devam etmektedir.221

ABİHA 194’e dayanarak yapılacak olan yasama teklifleri Parlamento ve Konsey kararları olağan yasama prosedürüne tabidir. Vergilendirme gibi “mali içerikli” tasarruflara ise Konsey oybirliğiyle karar verebilecektir. Parlamentoya danışılabilir ancak veto yetkisi yoktur. XXI. Bölümün Birliğin enerji politikaları için anlamını bir başka deyişle ifade etmek gerekirse AB kurumları, Birliğin çıkarları doğrultusunda olsa dahi bir Üye Devlet’i hedef alan ve onu belirli enerji kaynaklarına, üretimine veya arzına zorlayacak hiçbir önlem benimseyemez.222

Lizbon Antlaşması Birliğin dış enerji politikası konusunda da oldukça önemli hükümler içermektedir. Lizbon Antlaşması’na ekli 13 ve 14 No’lu Deklarasyonlar ile yeni ihdas edilecek olan Birlik Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilciliği makamının ve Dış Eylem Servisi’nin Üye Devletler’in ulusal dış politikalarına halel getiremeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla gerek çevre gerekse enerji alanlarında Birlik kurumları tarafından ortak bir uygulama geliştirilmesi pek mümkün gözükmemektedir. Burada akla Antlaşma’nın Üye Devletler’in Birliğin dış ve güvenlik politikasını sadakat ve karşılıklı dayanışma ruhu içerisinde uygulayacağını belirten 24/3 Maddesi (ABİHA) gelmektedir. Ancak Lizbon Antlaşması’nın bu

220 Langsdorf, op. cit., s.6.

221 Strunz et al., op. cit., s.8.

222 Andoura et al., op. cit., s.12.

63

hükmün uygulanmasının kontrol edilmesine dair ABAD’a yargı yetki tanımamasıilgili maddenin ihlal edilebilirliğini yansıtır niteliktedir.223

Enerji alanında bu önemli gelişme II. Enerji Paketi’nin kabul edilmesiyle aynı yılda olmuştur. Fakat Paket, Birlik çapında uygulamada sıkıntılarla karşılaşıldığı için istenen sonuçları vermemiştir. 25 Haziran 2009 tarihinde Komisyon mevcut elektrik ve gaz mevzuatını -diğer bir deyişle II. Enerji Paketi’nin çeşitli hükümlerini-uygulamayarak ihlal eden 25 Üye Devlet’e resmi bildirim yapacağını duyurmuştur.224

II. Enerji Paketi’nin uygulanmasında Birlik çapında ciddi sorunlar gündemdeyken bu defa 13 Temmuz 2009’da III. Enerji Paketi kabul edilmiştir.225 Paket 3 Eylül 2009’da yürürlüğe girmiştir. En genel ifadeyle söylenecek olursa Paket, tüketicilere daha fazla hak tanırken ulusal enerji düzenleyicilerine de daha fazla yetki kazandırmıştır.226 III. Enerji Paketi 2 Direktif ve 3 Tüzük’ten oluşmaktadır: Elektrik İç Piyasası Ortak Kurallarına Dair 2003/54/EC Direktifini İlga Eden Direktif,227 Doğal Gaz İç Piyasası Ortak Kurallarına Dair 2009/73/EC Direktifini İlga Eden Direktif228 ile Elektriğe Sınıraşan Şebeke Erişimi Koşullarına

223 Andoura et al., op. cit., s.13.

224 European Commission Press Release Database, “Commission acts to ensure effective and competitive energy market across Europe”, 25 June 2009, http://europa.eu/rapid/press-release_IP-09-1035_en.htm (Erişim Tarihi: 19.04.2016).

225 13 Temmuz 2009 tarihli III. Enerji Paketi, http://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/ALL/?uri=OJ:L:2009:211:TOC (Erişim Tarihi: 23.12.2015).

226 Langsdorf, op. cit., s.4.

227 Elektrik İç Piyasası Ortak Kurallarına Dair 2003/54/EC Direktifini İlga Eden 2009/72/EC sayılı Direktif, http://eur-lex.europa.eu/mwg-internal/de5fs23hu73ds/progress?id=hYBtdbica8&dl (Erişim Tarihi: 23.12.2015).

228 Doğal Gaz İç Piyasası Ortak Kurallarına Dair 2009/73/EC Direktifini İlga Eden 2009/73/EC sayılı Direktif, http://eur-lex.europa.eu/mwg-internal/de5fs23hu73ds/progress?id=WzgUJnWZMQ&dl (Erişim Tarihi: 23.12.2015).

64

Dair 1228/2003/EC Tüzüğünü İlga Eden Tüzük,229 Doğal Gaz İletim Şebekelerine Erişim Koşullarına Dair 1775/2005/EC Tüzüğünü İlga Eden Tüzük230 ve Enerji Düzenleyicileri İşbirliği Ajansının Kurulmasına Dair Tüzük.231

III. Enerji Paketi Trans-Avrupa Ağları’nın yapımında ve geliştirilmesinde karar alma yetkisine sahip Enerji Düzenleyicileri İşbirliği Ajansı (Agency for the Cooperation of Energy Regulators-ACER-Ljubliana-Slovenya) oluşturarak kurumsal anlamda da AB Enerji Politikası’na yenilik getirmiş ve Avrupa şebekelerinin birbirlerine bağlanmasına yardımcı olan Birlik çapında bir inisiyatif olmuştur.

Ajans’ın faaliyetleri ile enerji şebekesi operatörleri arasındaki rekabetin artırılması ve tüketici-operatör dostu fiyatların oluşturulması hedeflenmektedir.232