• Sonuç bulunamadı

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

4.4. Morfolojik Karakterler

4.4.1. Üst boğumarası uzunluğu

4.4.1.1. Kuru denemede üst boğumarası uzunluğu

Kuru denemeye ait 5 ekmeklik buğday genotipi ve bunların yarım diallel 10 F1

generasyonunun üst boğumarası uzunluklarına ait ön varyans analiz sonuçları Çizelge 4.32‟de verilmiĢtir. Bu özellik yönüyle genotipler arasındaki farklılık %1 düzeyinde önemli çıkmıĢ ve bu sebeple kalıtım analizleri yapılmıĢtır.

Çizelge 4.32. Kuru Denemede Genotip ve Melezlerin Üst Boğumarası Uzunluklarına Ait Ön Varyans Analizi

Kaynaklar SD KT KO

Tekerrür 1 0.300 0.300

Ebeveny ve Melezler (Genotip) 14 486.847 34.775**

Hata 14 64.140 4.581

Genel 29 551.287

VK: %6; ** %1 düzeyinde önemli

Kuru denemeye ait 5 ekmeklik buğday genotipi ve bunların yarım diallel 10 F1

generasyonunun üst boğumarası uzunluklarına ait değerler Çizelge 4.33‟de sunulmuĢtur.

Çizelge 4.33. Kuru Denemede Genotip ve Melezlerin Ait Üst Boğumarası Uzunlukları (cm) 1 2 3 4 5 Konya 2002 (1) 26.8 38.4 36.6 36.3 25.7 YÇ 45 (2) 33.5 32.1 34.2 37.4 Gerek 79 (3) 28.4 36.8 32.8 YÇ 52 (4) 32.6 36.2 Ahmetağa (5) 27.3 Melez ortalaması 34.6 Anaç ortalaması 29.7 Genel ortalama 33.0 AÖF (%5): 4.59

Çizelge 4.33‟de görüldüğü gibi, kuru Ģartlarda denenen genotiplerin üst boğumarası uzunlukları genel ortalaması 33.0 cm olurken; anaçların ortalaması 29.7 cm ve melezlerin ortalaması ise 34.6 cm olmuĢtur. Anaçlardan en düĢük değere (26.8 cm) Konya 2002 çeĢidi, en yüksek değere (33.5 cm) ise YÇ 45 genotipi sahip olmuĢtur. Melezlerde ise en düĢük (25.7 cm) üst boğumarası uzunluğu değeri Konya 2002 x Ahmetağa melez kombinasyonunda, en yüksek (38.4 cm) ise Konya 2002 x YÇ 45

melez kombinasyonunda bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada yerel genotiplerin daha uzun üst boğumarasına sahip oluĢları dikkati çekmektedir. Bu sonuç Akçura (2006)‟nın yerel genotiplerin standart genotiplerden daha uzun üst boğum arasına sahip oldukları bulgusunu desteklemektedir.

4.4.1.1.1. Kuru denemede üst boğumarası uzunluğuna ait genetik komponentler

Kuru denemeye ait 5 ekmeklik buğday genotipi ve bunların yarım diallel 10 F1

generasyonunun üst boğumarası uzunluğuna ait genetik komponentler Çizelge 4.34‟de sunulmuĢtur. Dominantlık varyansının (H1) (64.315) eklemeli varyanstan (D) (7.872) büyük çıkması bu karakterin eklemeli olmayan gen etkisinde olduğunu göstermektedir. Gen etki değerinin (D-H1) negatif çıkması (-56.443) bu özellik üzerinde dominant gen etkilerinin eklemeli gen etkilerinden fazla olduğunu belirtmektedir. Ortalama dominantlık derecesinin (H1/D)1/2 1‟den büyük olması (2.858) üstün dominantlığın var

olduğunu göstermektedir. Ebeveynlerde dominant genlerin sayısının resesif gen sayısına oranının (KD/KR) 1‟e yakın olması (0.981) dominant ve resesif gen sayılarının eĢit olduğu anlamına gelmektedir. Dominant ve resesif allellerin oranının (H2/4H1) (0.263)

0.25 değerine yakın olması dominant ve resesif allellerin sayılarının birbirine yakın olduğunu belirtiyor. GeniĢ anlamda kalıtım derecesinin (H2

) (0.535) orta ve dar anlamda kalıtım derecesinden (h2) düĢük (0.097) ve eklemeli olmayan gen etkisinin kontrolünde

olması sebebiyle bu özellik ile ilgili seleksiyona ileri kademelerde (F4 ve F5)

baĢlanmasının daha uygun olacağı ifade edilebilir. Bu sonuç Göçmen (2006)‟nın bulgusu ile aynı doğrultuda olmuĢtur. Ancak, Soylu (1998), Kan ve Sade (2000), Toklu (2001), Yıldırım (2005)‟ın buğdayda yapmıĢ oldukları benzer araĢtırmalarda, bulgularımızın aksine üst boğumarası uzunluğu için eklemeli genlerin etkili olduğunu belirtmiĢlerdir.

Çizelge 4.34. Kuru Denemede Genotip ve Melezlerin Üst Boğumarası Uzunluğuna Ait Genetik Komponentler

Genetik Komponentler Parametre

Eklemeli Gen Etkileri (D) 7.872

Genlerin Dominant Etkileri Varyansı (H1) 64.315

Gen DağılıĢına Göre DüzeltilmiĢ Dominantlık Varyansı (H2) 67.672

Heterozigot Lokusun Dominantlık Etkisi (h2

) 60.468

Ortalama Dominantlık Derecesi (H1/D)1/2 2.858

Dominant ve Resesif Allellerin Oranı H2/4H1 0.263

Ebeveynlerin Dominant Genlerin Sayısının Resesif Gen Sayısına Oranı (KD/KR) 0.981

Gen Etki Değeri (D-H1) -56.443

GeniĢ Anlamda Kalıtım Derecesi (H2

) 0.535

Kuru denemeye ait 5 ekmeklik buğday genotipi ve 10 F1 melez

kombinasyonunda, üst boğum arası uzunluğu açısından genel ve özel kombinasyon etki değerleri Çizelge 4.35‟de sunulmuĢtur. Anaçlar arasında en yüksek genel kombinasyon etki değerini 1.600 ile YÇ 45 genotipi verirken, en düĢük etki değerini -1.607 ile Ahmetağa çeĢidi vermiĢtir. Genel kombinasyon etki değeri YÇ 45 %1 ve YÇ 52 genotiplerinde %5 düzeyinde pozitif (sırasıyla 1.600 ve 1.500) önemli bulunurken; Ahmetağa çeĢidinde %1 düzeyinde negatif (sırasıyla -1.064 ve -1.607) önemli ve Gerek 79 çeĢidinde önemsiz bulunmuĢtur. Melezlerde özel kombinasyon etki değeri bakımında en yüksek değeri 5.076 değeri ile Konya 2002 x Gerek 79 melezi verirken, en düĢük değeri -4.595 ile Konya 2002 x Ahmetağa melezi vermiĢtir. Özel kombinasyon yeteneği açısından Konya 2002 x YÇ 45, Konya 2002 x Gerek 79, Konya 2002 x YÇ 52, YÇ 45 x Ahmetağa ve YÇ 52 x Ahmetağa %1, Gerek 79 x YÇ 52 %5 düzeyinde pozitif (sırasıyla 4.848, 5.076, 2.848, 4.440, 3.290 ve 2.562) önemli değerler alırken, Konya 2002 x Ahmetağa %1 düzeyinde negatif (-4.595) önemli değerler almıĢtır. Bu sonuçlardan, üst boğum uzunluğunu artırıcı yönde YÇ 45 ve YÇ 52 genotiplerinin kuru Ģartlar için yapılacak melezleme çalıĢmalarında anaç olarak kullanılma potansiyelinde olduğu ifade edilebilir. Özellikle kurak Ģartlarda yeĢil rengini kaybedinceye kadar fotosentez yapan ve ayrıca rezerv besin maddelerini geçici olarak depolayan (Sade 1999; Soylu 1998) üst boğumarası uzunluğunun fazla olması arzu edilir. Bu nedenle uzun üst boğumarası özelliğinin yerel genotipler kullanılarak kültür çeĢitlerine aktarılması verim artıĢında bir avantaj sağlayacaktır. Konya 2002 x YÇ 45, Konya 2002 x Gerek 79, Konya 2002 x YÇ 52, YÇ 45 x Ahmetağa, YÇ 52 x Ahmetağa ve Gerek 79 x YÇ 52 melez kombinasyonları kuru koĢullarda, üst boğumarası uzunluğunu artırıcı yönde potansiyeli olduğu görülen popülasyonlar olarak dikkati çekmektedir. Bu nedenle YÇ 45 ve YÇ 52 nin dahil olduğu ve pozitif önemli GKY etki değerine sahip olan melez kombinasyonlar, ıslahın ileri kademelerinde takip edilerek üst boğumarası uzun genotipler geliĢtirilebilir.

Çizelge 4.35. Kuru Denemede Genotip ve Melezlerin Üst Boğumarası Uzunluğuna Ait Genel ve Özel Kombinasyon Yeteneği Etki Değerleri

1 2 3 4 5 Konya 2002 (1) -1.064 4.848** 5.076** 2.848** -4.595** YÇ 45 (2) 1.600** -2.088 -1.867 4.440** Gerek 79 (3) -0.429 2.562* 1.869 YÇ 52 (4) 1.500* 3.290** Ahmetağa (5) -1.607**

4.4.1.1.2. Kuru denemede üst boğumarası uzunluğuna ait melez gücü

Kuru denemeye ait yarım diallel 10 F1 melez kombinasyonunun üst boğumarası

uzunluğu bakımından anaç ortalaması (heterosis) ve üstün anaca göre (heterobeltiosis) melez güçleri Çizelge 4.36‟da verilmiĢtir.

Çizelge 4.36. Kuru Denemede Melezlerin Üst Boğumarası Uzunluğuna Ait Melez Gücü Değerleri (%)

YÇ 45 (2) Gerek 79 (3) YÇ 52 (4) Ahmetağa(5) Konya 2002 (1) Hs 27.30* 32.55* 22.26* -4.81 Hb 14.48* 28.69** 11.37 -5.69 YÇ 45 (2) Hs 3.55 3.56 23.13* Hb -4.33 2.09 11.64 Gerek 79 (3) Hs 20.59* 17.88 Hb 12.90 15.49 YÇ 52 (4) Hs 20.29* Hb 11.06 Ortalama heterosis (Hs)………..:16.69 Ortalama heterobeltiosis (Hb)...: 9.77 AÖF (%5): 4.59, AÖF (%1):6.37; ** %1. *%5 düzeyinde önemli

Kuru denemeye ait üst boğumarası uzunluğu açısından heterosis (Hs) değerleri Konya 2002 x YÇ 45, Konya 2002 x Gerek 79, YÇ 45 x Ahmetağa, Gerek 79 x YÇ 52 ve YÇ 52 x Ahmetağa %5 düzeyinde pozitif-önemli (sırasıyla 27.30, 32.55, 23.13, 20.59 ve 20.29) bulunmuĢtur. Kuru denemeye ait üst boğumarası uzunluğu açısından heterobeltiosis (Hb) değerleri Konya 2002 x YÇ 45 %5, Konya 2002 x Gerek 79 %1 düzeyinde pozitif-önemli (sırasıyla 14.48 ve 28.69) bulunmuĢtur. Bu Ģartlarda üst boğumarası uzunluğu bakımından hem ortalama heterosis değerinin (16.69) hem de bu özellik açısından ortalama heterobeltiosis değerinin (9.77) pozitif olması, bu popülasyonlardan üst boğumarası uzun hatların geliĢtirilme olasılığının mümkün olduğunu göstermektedir. Üst boğumarası özelliği için ortalama heterosis ve heterobeltiosis değerlerini; ġener (1997), Soylu (1998), Toklu (2001) ve Göçmen (2006) bu araĢtırma sonuçlarına benzer Ģekilde pozitif bulurken, Kan ve Sade (2000) her iki değer için de negatif, Yıldırım (2005) ise heterosis için pozitif, heterobeltiosis için negatif bulmuĢtur. Bu farklılıklar, ele alınan genotiplerin ve araĢtırmaların yürütüldüğü ekolojilerin değiĢiminden kaynaklanmaktadır.