• Sonuç bulunamadı

33 kullanılmaktadır Bu iki kavram genelde yakın anlama gelecek şekilde

tanımlanmaktadır25.

Küresel kültür tartışmalarının yapıldığı neredeyse her alanda küresel kimlik sorununa işaret edilmeden geçilmez denilebilir. Bireyler ya da toplumlar için özdeşim ve farklılığın kendilerini tanımlamaları için önemli olduğunu söyleyebiliriz. Ben/biz ve öteki/lerini tanımlamak için kullandığımız bu iki temel kavramın küresel kültür tartışmalarındaki Amerikanlaşma ya da Batılılaşma ile Batı dışı toplum ve kültürler ile ilişkilendirerek kimlik konusunu açıklığa kavuşturabiliriz. Batı ya da Batı dışı toplumların ya da bireylerin küreselleşme ile birlikte farklı tepkiler verdiklerini gözlemleyebiliriz. Bazıları küresel alanda küreselleşmenin bütün süreçlerine katılıp üretilen/tüketilen nesneleri benimseyen bir yaklaşım sergilerken, diğerleri bu nesnelere ve süreçlere yabancılaşarak (ötekileşerek) farklı bir yaklaşım sergileyebilmektedir. Bu durumda kimliklerin kabaca, farklılaştığını görebiliriz. Ancak, küreselleşme sadece bu açıkladığımız şekilde değil farklı ortamlarda çok daha karmaşık aidiyetlerin oluşumuna neden olabilmektedir. Söz gelimi, İngiliz vatandaşı olan Hindistan kökenli bir Müslümanın, uluslararası bir şirkette yönetici olarak çalıştığı, aynı zamanda amatör bir kriket takımında oyuncu olduğunu, bunun yanında İslam dininde kadının rolü temalı bir sitede blogger olarak sorumluluk aldığını düşündüğümüz takdirde, eş ve ebeveynlik ile ilgili rollerini saymadım bile, birden çok aidiyet ve bunun sonucu kimliğe sahip olduğunu çıkarabiliriz. Bu örnekte olduğu gibi çoklu kimliklere sahip ve bunun sonucu çoklu ötekilerle birlikte yaşayan yaşamak durumunda kalan nice bireylerin olduğu toplumlar mevcuttur. Çoklu kimliklere sahip bireylerin ya da toplumların karşılaştığı ortamlarda etkileşimlerin, çatışmaların, birlikte var olmaların, geçişkenliklerin olması kaçınılmazdır. Buna ilaveten, bazı araştırmalarda gündelik hayatın ve sosyal medyanın arasındaki sınırların kalktığını, böylece kimliklerin her iki zaman-mekanın geçişkenliğinde oluşturulduğunu, yani akışkanlaştığı tespit edilmektedir. Ayrıca dindarlığın veya dindarlık anlayışının değişime uğrayıp yeniden inşa edildiği saptanmıştır26. Bireyler, internet, sosyal-medya olmadan önceki zamanlara nazaran daha görünür olmayı, onaylanmayı ve bunlar oldukça var olduğunu düşünerek kimliğini yeniden üretmektedir. Bu tartışmalara ilaveten, Kellner’in 80’li yılların sonunda Amerika’da yayınlanan bir polisiye dizisindeki ve sigara reklamlarındaki karakterlerden hareketle post-modern zamanda kimliklerin değiştiğini hatta birkaç yıl içinde dahi dizide ve sigara reklamında dönüşüm yaşandığını tahlil ederek ortaya koymuştur. İmajlar yoluyla kitle iletişim aygıtları kullanılarak bireylerin kimliklerinin değişebileceğinin, bu değişimin toplumsal cinsiyet rollerinden, kadınların

25 Mustafa DerviĢ Dereli, Dini Kimliklerin Sosyal Medyada AkıĢkanlaĢması: Siber-Etnografik Bir

AraĢtırma (YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018), 9-10.

26 Dereli, Dini Kimliklerin Sosyal Medyada AkıĢkanlaĢması: Siber-Etnografik Bir AraĢtırma, 325-

34

sigara kullanımına ve aile/ebeveyn anlayışlarındaki farklılaşmaya kadar örneklerle Amerikan toplumu üzerinden bir yargıya varmaktadır27. Başka bir anlatımla Featherstone’u ve Özyurt’ u 28 haklı çıkarırcasına kimliklerin kullanılıp atılan bir tüketim malı haline geldiğine bilerek ya da bilmeyerek gönderme yapmıştır diyebiliriz.

Küreselleşme bireysel kimliklerin yanında kollektif kimlikleri de değiştirmektedir. Bokser-Liwerant, küreselleşme sürecinde küçük sosyal grupların ya da etnik toplulukların ulusal ve küresel ölçekte karşılıklı olarak birbirilerinden etkilendikleri, kültürel örüntüler kurdukları ve bunun sonucunda kollektif kimliklerini yeniden düzenledikleri ya da inşa ettiklerini ifade etmiştir29. Ulus devlet sınırları içerisindeki etnik ve dini kimlikler uluslararası antlaşmalar ve yasalar çerçevesinde, örneğin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi, kültürel, siyasi, dini ve sosyal haklar talep etmekteler ve bunları küresel çapta dile getirerek diğer ülkelerdeki yerel unsurları da etkilemektedirler. Böylece etkileşim arttığı sürece ulus devletler zora girmektedir. Yerel kimlikler daha ön plana çıkmakta, etnik veya dini temelli aidiyetler güçlenmekte ve yeniden üretilmektedir. Ulusal kimliklerin de zayıfladığı iddiası böyle bir tablonun sonucunda beklemek mümkünken, ulusal kimliklerin küreselleşme ile birlikte yeniden üretildiği görülmektedir. “Make America Great Again”(ABD’yi yeniden büyük yapmak) söylemini seçim sloganı haline getirmiş bir siyasetçinin Amerikalıların çoğunun oyunu alarak başkan seçildiğini ve Avrupa Birliği’nden ayrılmak isteyen İngilizlerin çoğunluğunun Brexit’e evet dediğini hatırladığımız zaman yeniden ulusal kimlik inşasının çoktandır başlatıldığını görebiliriz. Bu örnekler ve küresel tablo karmaşık bir süreç olarak görünmektedir. Tam da başta ifade ettiğimiz ‘karmaşık bağlantılılık’ kavramsallaştırmasına oturan bir süreçtir.

Sonuçta modern öncesi ve modernite zamanlarında varsayılan insanın kimliğinin oturmuş, durağan, değişmez olduğu ve tekli aidiyet içeren nitelemesi30; post-modern zamanda, başka bir deyişle küreselleşme süreciyle birlikte değişmeye, yeniden inşa edilmeye, çoklu aidiyetlerin de dahil olduğu, hatta ötekinin ve özdeşim kurulanın dahi yer yer konum değiştirdiği bir mahiyet ortaya çıkmıştır denilebilir. Bireylerin ve toplumların bu süreçler içinde veya sonucunda bulunduğu çevreye, topluma, daha özelde ailesine ve hatta kendine karşı yabancılaşma yaşayabileceği yorumu yapılabilir. Dolayısıyla bütün bu süreçlerin bireysel ve kollektif kimliklerin değişimi, dönüşümü ve geçişkenlik arz etmesi, kitle iletişim araçlarında sunulan kimliklerin, yerel ve ulusal kimliklerin bireylerin ve toplumların kimliklerini oluşturmada etki ettiğini aynı

27 Douglas Kellner, “Popüler Kültür ve Postmodern Kimliklerin ĠnĢası”, Doğu Batı DüĢünce

Dergisi, Popüler Kültür/4/15 (2001): 188-219.

28 KüreselleĢme Sürecinde Kimlik ve FarklılaĢma, 191. 29

Judit Bokser-Liwerant, “KüreselleĢme ve Kollektif Kimlikler”, Ġslami AraĢtırmalar, trc. Ġhsan Çapçıoğlu 16/2 (2003): 282,283.

35