• Sonuç bulunamadı

KovuĢturmaya Yer Olmadığına Dair Karar

2. SORUġTURMA EVRESĠ

2.6. SORUġTURMA EVRESĠNĠ SONA ERDĠREN HALLER

2.6.5. KovuĢturmaya Yer Olmadığına Dair Karar

Cumhuriyet savcısı soruĢturma evresinin sonunda kamu davası açılması için yeterli Ģüphe oluĢturacak delil elde edilememesi veya kovuĢturma olanağının olmaması hallerinde kovuĢturmaya yer olmadığına dair karar verir.293

Cumhuriyet savcısı tarafından verilen “KovuĢturmaya Yer Olmadığına Dair Karar”a “takipsizlik”, “takibata yer olmadığına dair karar”, “kovuĢturmama kararı” da denilmektedir.294

292 BAKĠ, Enes, “CMK M. 171/1 Uyarınca Cumhuriyet Savcısının Kamu Davası Açmada Takdir

Yetkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2011, s. 55.

293

ÇĠFTÇĠOĞLU, Cengiz Topel, “Cumhuriyet Savcısının Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararı ve Denetimi”, Ġstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Kasım 2013, s. 36.

294

5271 sayılı Kanunun “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” baĢlıklı 172 inci maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının

açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.

(2) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.

(3) (Ek: 11/4/2013-6459/19 m.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.”

ġeklinde Cumhuriyet savcısı tarafından kovuĢturmaya yer olmadığına dair kararın verilebilmesine iliĢkin usul ve esaslar düzenlenmiĢtir.

Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeden de anlaĢılacağı üzere kavuĢturmaya yer olmadığına dair karar Cumhuriyet savcısının takdirinde değildir. Soruşturma evresi

sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde Cumhuriyet

savcısı tarafından kovuĢturmaya yer olmadığına dair karar verilmelidir.

Cumhuriyet savcısının soruĢturma aĢamasında yasal mükellefiyetleri hilafına delil durumunun re‟sen araĢtırma ilkesi gereği dikkatli ve özenli Ģekilde değerlendirilmeksizin kovuĢturmaya yer olmadığına dair karar vermesi durumunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‟nun 257 nci maddesinde düzenlenen “görevi kötüye

kullanma” suçu ve 283 üncü maddesinde düzenlenen “suçluyu kayırma” suçu

kapsamında cezai sorumluluğu söz konusu alabilmektedir.295

295 BAYKAL, Mine Güliz, “5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu‟nda Kamu Davasının Açılması,

İddianamenin Unsurları Ve İadesi”, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul, 2010, s. 24.

Nitekim bu husus Yargıtay Ceza Genel Kurulu‟nun 07.10.2003 tarih ve 2003/4-228 Esas, 2003/248 Karar sayılı ilâmında Ģöyle belirtilmiĢtir: “…sanık, adam

öldürme olayında failin yaralı olarak hastaneye kaldırılması ve kolluk gözetiminde olması itibariyle ağır cezalık suçüstü hali sayılacak nitelikte bir olay olduğu halde hazırlık soruşturmasını yasanın buyurduğu şekilde kendisi yürütüp delilleri toplaması gerekirken bu işi kolluk görevlilerine bırakmış, Bakanlık Genelgesine rağmen olay yerinde inceleme yapmamış, kolluk tarafından alınan tanık ifadelerindeki çelişkileri giderecek şekilde bu tanıkların ifadelerini almamış ve sistematik otopsiye ilişkin Adli Tıp Kurumu raporlarını dahi beklemeden, delilleri değerlendirmeye tabi tutmadan soruşturmayı, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararla sonuçlandırmıştır. Sanığın sabit olan bu eylemleri, bir bütün halinde görevin yasaya göre yapılması gereken biçimde yapılmaması suretiyle savsaklanması niteliğindedir...”296

5271 sayılı Kanunun 173 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Suçtan zarar

gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.” Ģeklinde kovuĢturmaya yer olmadığına dair karara karĢı itiraz

yoluna iliĢkin süre, usul ve esaslar düzenlenmiĢtir.

Cumhuriyet savcılığınca verilen kovuĢturmaya yer olmadığı kararı yargısal değil, adlî bir karardır297

. Ġdari niteliği haiz bir karar olduğu için de kesin hüküm sonuçlarını doğurmaz. Ancak bu kararlara karĢı itiraz yolunun açık olması nedeniyle itiraz üzerine kesinleĢen kovuĢturmaya yer olmadığına dair kararlar mahkeme denetiminden geçerek yargısal karar niteliğine sahip olur.

296 YCGK, E. 2003/4-228, K. 2003/248, K.T. 07.10.2003, www.kazancı.com sitesinden, EriĢim

Tarihi: 05.03.2019.

297

Nitekim bu husus Yargıtay Ceza Genel Kurulu‟nun 13.12.2018 tarih ve 2017/14-1042 Esas, 2018/643 Karar sayılı ilâmında Ģu Ģekilde ifade edilmiĢtir:

“…1412 sayılı CMUK'da Cumhuriyet savcısının verdiği takipsizlik kararları,

yargı otoritesi göstermeyen, adlî bir karar niteliğinde düzenlendiğinden Cumhuriyet savcısı, bu kararını kendiliğinden, Adalet Bakanı ve adalet müfettişinin talebi ya da ilgilinin isteği üzerine geri alıp soruşturma yapabilmekte ve hiçbir şarta bağlı olmadan, takipsizlik kararından sonra, dava zamanaşımı süresi dolmadan kamu davası açabilmekteydi.

Ancak bu düzenleme öğretide hukuk güvenliğine aykırı olduğu düşüncesiyle eleştirilmekte, takipsizlik kararından sonra yeni bir dava açılması için yeni delil şartı aranması gerektiği ileri sürülmekteydi.

Öğretinin bu eleştirileri göz önüne alınarak düzenlenen ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 172. maddesinin ikinci fıkrasıyla, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra, yeni bir delil meydana çıkmadan Cumhuriyet savcısınca kendiliğinden kamu davası açılamayacağı hüküm altına alınmış, ancak 06.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 680 sayılı KHK ile ayrıca, elde edilen yeni delilin kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak nitelikte olması ve sulh ceza hâkimliğince bu konuda bir karar verilmesi şartlarına bağlanmıştır.

Bu husus kanun koyucu tarafından ceza muhakemesi şartı olarak düzenlenmiştir. Yine 1412 sayılı CUMK'da yer verilen takipsizlik kararlarından farklı olarak CMK'nın 173. maddesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara karşı suçtan zarar gören tarafından itiraz edilebileceği hükme bağlanmış, böylelikle bu kararlara yargısal bir nitelik kazandırılmıştır.

CMK'nın 173. maddesinin birinci fıkrasının ilk hâlinde suçtan zarar görenin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kendisine tebliğ edildikten sonra onbeş gün içinde, kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi başkanına itiraz edebileceği hükme

bağlanmış iken, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun ile itirazı incelemeye yetkili merci ağır ceza mahkemesi olarak belirlenmiş, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile de bu incelemeyi yapma yetkisi sulh ceza hakimliğine verilmiştir. CMK'nın 173. maddesinin 680 sayılı KHK'nın 11. maddesiyle yapılan değişiklikten önceki altıncı fıkrası uyarınca itirazın reddedilmesi üzerine Cumhuriyet savcısının kamu davası açabilmesi, yeni delilin varlığı ve önceden verilen dilekçeyi değerlendiren merciin bu hususta karar vermesine bağlı iken, anılan değişiklikle kamu davası açılabilmesi CMK'nun 172. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen usule tabi tutulmuştur.

Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar, muhakeme faaliyeti sonunda, yargılama makamı tarafından verilmiş kararlar olmayıp, adlî-idarî nitelikte kararlardır. Ancak, bu kararlara itiraz yolunun açık olması nedeniyle itiraz üzerine kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, mahkeme denetiminden geçerek yargısal karar hâlini alır ve yargı otoritesi

özelliğini gösterir. Gerek itiraz üzerine kesinleşen, gerekse itiraz

edilmeksizin kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar bakımından, kanunun aradığı anlamda yeni delil ortaya çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı Cumhuriyet savcısı aynı işe tekrar el atamayacağından, kesin hüküm etkisine benzer bir hâl doğmaktadır…”298

Suça sürüklenen çocuklar bakımından kovuĢturmaya yer olmadığına dair kararı verilmesi konusunda yasalarımızda ayrıksı bir düzenleme mevcut değildir. KovuĢturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine iliĢkin esas ve usuller yetiĢkinlerle aynıdır.