• Sonuç bulunamadı

AGİT Kosova Misyonu, Sürekli Konsey’in 1 Temmuz 1999 tarihli ve PC.

DEC/305 sayılı kararı ile kurulmuştur. Bu kararda Konsey, BM Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı kararına ve BM Genel Sekreteri’nin 12 Haziran 1999 tarihli raporuna göndermede bulunmuştur. Bu, AGİT'in BM Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı kararının ve özellikle de bu kararın 11. paragrafının uygulanmasına katkıda bulunacağını belirtmektedir.459

AGİT Kosova Misyonu’nun görev süresi başlangıçta Aralık 2000 yılına kadar belirlenmekle beraber, bu süre Sürekli Konsey’in 20 Kasım 2000 tarihli ve PC. DEC/382 sayılı kararı ile 10 Aralık 2001'e kadar, 10 Aralık 2001 tarihli ve PC. DEC/449 sayılı kararı ile 31 Aralık 2002'ye kadar ve 12 Aralık 2002 tarihli ve PC. DEC/515 sayılı kararı ile 31 Aralık 2003'e kadar uzatılmıştır.460

AGİT Kosova Misyonu, BM Güvenlik Konseyi’nin 1160(1998) ve 1199(1998) sayılı kararlarına göre, ateşkes sağlamak, güçlerin hareketini izlemek ve insan hakları ve

458 ODMAN, s. 316.

459 KENAR, s. 443.

460 KENAR, s. 443.

demokrasinin gelişimini sağlamak amacıyla kurulan ve en geniş ve en çok karşı çıkılan AGİT operasyonu olan Kosova İnceleme Misyonunun (Kosovo Verification Mission:

KVM) devamı şeklindedir. AGİT Kosova Misyonu göreve başlaması ile UNMIK yapısı içerisinde bütünleyici bir parça olmuştur. Kosova'daki güvenlik durumunun kötüleşmesi üzerine KVM Mart 1999'da bölgeden çekilmiştir.461

AGİT gözlemcilerinin Kosova'ya yerleşmesinden sonra da olaylar durulmamıştır. 15 Ocak 1999'da Racak köyünde 45 Arnavut'un katledilmesinden sonra NATO, yeniden güç kullanma tehdidinde bulunmuştur. Artan uluslararası baskılar sonucu Fransa'nın Rambouillet şehrinde 7 Şubat 1999'da bir barış konferansı toplanmıştır. Uzun süren görüşmeler neticesinde bir sonuca ulaşılamamıştır.

Rambouillet görüşmelerinin sonuçsuz kalması ve Yugoslavya ordusunun Kosova'da kullanılarak ağır insan hakları ihlallerine yol açması bahaneleriyle NATO, 24 Mart 1999'da Yugoslavya üzerine hava bombardımana başlamıştır. 78 gün süren bombardımanlar sonucunda Sırbistan tüm güçlerini Kosova'dan çekmek zorunda kalmıştır. Akabinde NATO'nun öncülüğünde bir Kosova Barış Gücü (KFOR) teşkil edilmiştir.462

AGİT Kosova Heyetinde yaklaşık 1100 personel görev yapmıştır. AGİT Misyonu insan hakları ve hukuk düzeninin sağlamlaştırılması; sivil toplumun, medyanın ve merkezi ve yerel yönetişimlerin güçlendirilmesi yoluyla toplumun demokratikleşmesi; polis eğitimi, seçim süreçlerinin geliştirilmesi gibi konular üzerinde faaliyet yürütmüştür.

AGİT Kosova Heyeti uluslararası örgütler arasında işbirliğinin güçlenmesine yönelik atılmış bir adımdır. İlk kez olarak AGİT, BM tarafından yürütülen bir faaliyetin parçası olmuştur. AGİT, BM İnsan Hakları Komiseri, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği ile de yakın bir ilişki içine girmiştir. Tüm bunların yanında Heyet, Kosova'da UNCHR, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliği, Avrupa Konseyi, AB ve Kosova'daki AGİT faaliyetleri için güvenli bir ortam temin eden Kosova İstikrar Gücü (KFOR) ile de birlikte çalışmış ve yakın işbirliği içerisine girmiştir.

461 “OSCE Mission in Kosovo- Overview”, http:// www.osce.org/kosovo/overview/. (25.05.2008)

462 KARAKOÇ, s. 231.

Kosova sorununun başlangıcından itibaren sorunla doğrudan ilgilenen örgüt hangisidir diye yöneltilecek bir sorunun karşılığı, AGİT olacaktır. AGİT, 6 Aralık tarihinde birçok insan hakları örgütüyle beraber, 'Kosova: görülenler, anlatılanlar (Kosovo: As Seen, As Told)' başlıklı bir rapor yayımlamıştır. Rapor, 1989 yılında özerkliği kaldırılan Kosova bölgesinde yakın dönemde meydana gelen gelişmeler konusunda kapsamlı bilgileri içermektedir. Raporun ilk kısmı, Ekim 1998 ve Haziran 1999 tarihleri arasındaki olayları kapsamaktadır. Raporun ilk bölümü, belirtilen tarihler arasında Kosova'da etnik Arnavut nüfusuna karşı işlenen yüzlerce öldürme, tecavüz, işkence ve diğer suiistimalleri ele almıştır. AGİT ve insan hakları örgütlerinin gerçekleştirdikleri 2700 mülakatın sağladığı bilgiyle, etnik Arnavut nüfusa karşı terörün Belgrad'daki Sırp yetkilileri tarafından emredildiği tartışma götürmez bir şekilde ispatlanmıştır. Raporun ikinci kısmında, Haziran 1999'dan Ekim 1999'a kadar geçen zaman aralığında Kosova'da yaşanan gelişmelere yer verilmiştir. Bu dönemdeki gelişmeleri ele alan rapor ilk kez, uluslararası toplumun Kosova'da hukuk ve düzenin korunmasında başarısız olduğunu kabul etmiştir. Kosova'daki AGİT Misyon Başkanı raporda, 'ihlalleri soruşturmak ve hukuku güçlendirmek kapasitesi yetersizdi' ifadelerini kullanmıştır.463

10 Aralıkta yayımlanan rapor, söz konusu zaman aralığında 10000 etnik Arnavut'un Sırplar tarafından öldürüldüğünü tahmin ettiklerini ileri sürmüştür. Rapor, öldürülenlerin dışında, 1,5 milyon etnik Arnavut'un mülteci durumuna düştüğünü veya yerleşim bölgelerini terk ettiklerini iddia etmiştir. Bunun yanında rapor, NATO bombardımanı süresince Kosova'da 500 seri infaz yapılmış yer tespit edilmiştir. AGİT raporunda ortaya konduğu üzere, ABD'nin yayımladığı rapor da Kosova'da öldürülen etnik Arnavutların kesin sayısının bilinmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. Bu raporlar bir gerçekliği tespit etmesi bakımından ve Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ne sunulacak delilleri içermesi açısından son derece önemlidir ve olumlu katkısı vardır. Ancak, bir başka açıdan değerlendirildiğinde Kosova bölgesindeki yaşanan ve yaşanacak tersi şiddet ortamını besleyecek veriler ortaya koyması da söz konusudur. Bir diğer yönüyle de, Kosova bölgesinin gelecekteki statüsü tartışmalarında 'iki farklı etnik toplumun birlikte yaşamasının olanaksızlığını' ortaya koyması da olasılık dâhilindedir. Birisinin diğerini topyekün ortadan kaldırmak için harekete geçtiği ve bu

463 EMİROĞLU, s. 366.

yönde fiili uygulama sergilediği bir bölgede, bu iki toplum nasıl bir arada yaşayacaktır.

Söz konusu yaşananlar, uluslararası örgütler ve bazı devletlerin yayımladığı raporlarda ortaya konmasına rağmen, yaşananlar nasıl olmamış gibi algılanabilecektir. Raporların sunduğu bilgiler, Kosova'da çok-etnisiteli bir siyasal yapı kurmak olağanüstü büyük zorluklar içerdiği algısının daha da güçlenmesine hizmet etmektedir.464

AGİT raporu, Yugoslav askerlerinin Kosova dışına çıkmasından sonra, bölgede uzun dönemli istikrarın sağlanması ve aşırı milliyetçi eğilimlerin her an yeni bir çatışma başlatma olasılığını ortadan kaldırılabilmesinin en iyi yolunun ekonomik kalkınma olduğunun anlaşılmasına dikkat çekmiştir. Demokrasi için barış planının çıkış noktasında bile, liderlerinin yanlış politikaları yüzünden sıkıntı içinde olan geniş halk kitlelerinin ekonomik açıdan rahatlatılması bulunmaktadır. Milosevic yönetiminin işbaşından uzaklaştırılmasından sonra da gündemi ve halkın eğilimlerini uzun bir süre ekonomik endişelerin belirleyeceği açıktır. Bu süreçte de en önemli rol AB'ne düşmektedir. AB, gerek siyasal gerekse ekonomik düzlemde izleyeceği politikalarla, bölgenin sorunlarını barışçıl araçlarla çözmesinin zeminini hazırlayacaktır.465