• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BĠLGĠLER

2.3. Yönetim Süreçleri

2.3.7. Kontrol (Denetleme)

Yönetim sürecinin son aĢamasını oluĢturan kontrol, iĢletme faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan durum ile meydana gelmesi beklenen durumun birbiri ile uyuĢup uyuĢmadığını araĢtırarak bir nevi karĢılaĢtırma yapma iĢidir112.

Hicks kontrolü, yönetim organların meydana gelen olayları ile meydana gelmesi beklenilen olayların birbiriyle bağdaĢıp bağdaĢmadığını araĢtırmak58 Ģeklinde tanımlarken, Fayol, “Bir teĢebbüste, planlara, yönergelere ve kurallara uygunluğu sağlamak amacıyla tespitler yapılması, zayıf ve hatalı yönlerin düzeltilmesi” Ģeklinde tanımlamıĢtır53.

Kontrol fonksiyonunun görevi, istenen sonuçları sağlamaktır.

Kontrol fonksiyonunun amacı ise, hedeflerin, performansların, mali kaynakların, raporların karĢılaĢtırılarak değerlendirilmesidir31. Griffin‟e göre ise kontrol fonksiyonunun dört temel amacı vardır. Bunlar; çevresel değiĢime uyum sağlamak, hata birikimini sınırlamak örgütsel karmaĢıklıkla baĢa çıkmak ve maliyeti aza indirmektir55.

Organizasyonların bu amaçları gerçekleĢtirmeleri için organizasyondaki çalıĢmaların sürekli olarak denetim ve gözetim altında tutulması, kaynakların kullanım durumunun belirlenmesi gerekmektedir.

Daha da önemlisi ürün ve verimliliğin yakından izlenmesi ve sürekli olarak artıĢını sağlayacak tedbirlerin alınması sağlanmalıdır46.

Yukarıda da belirtildiği gibi, kontrol, sürekliliği olan bir iĢlemdir. Asıl amaç örgütün bütün bölümlerinde yapılan çalıĢmaların

49 amaca uygunluğunu sistemli olarak ölçmek ve çalıĢmaların plandan sapmalar göstermesi halinde gerekli düzeltmelerin zamanında yapılmasını sağlamaktır39.

Bu açıklamalardan anlaĢılacağı üzere, kontrol süreci, birbirini izleyen bazı aĢamaları kapsamaktadır. Bu aĢamalar44:

 BaĢarı standartlarının oluĢması.

 Fiili ve mevcut baĢarı durumunun ölçülüp belirlenmesi.

 Standartlarla eriĢilen fiili baĢarıların karĢılaĢtırılması.

 Gerekli düzeltici önlemlerin alınması.

Ġlk aĢama olan baĢarı standartları ile, organizasyonun en tepe noktasından en alt seviyesinde faaliyet yapan memur ve iĢçiler için eriĢilmesi gereken hususlar tespit edilmektedir. Ġkinci aĢama ile kontrol sürecinin gerçekleĢtirilmesi ve baĢarı ile tamamlanması için yöneticilerin ve personelin sorumlu oldukları faaliyetlerin gerçekleĢip gerçekleĢmediğini, eğer gerçekleĢmiĢse bunların ne ölçüde gerçekleĢtiğinin değerlendirilmesi yapılmaktadır44.

Üçüncü aĢama ile olması gerekenlerle fiili durumun karĢılaĢtırılması yapılmaktadır34. Dördüncü aĢama olan düzeltici önlemlerin belirlenmesi denetleme ve değerlendirme sürecinin son halkasını oluĢturmaktadır. Bu aĢama ile gerçekleĢen performans ile önceden belirlenmiĢ olan standartlar arasında önemli farklar varsa önceden belirlenmiĢ standarda ulaĢmak için gerekli düzeltici iĢlemler yapılmaktadır53.

50 2.4. Liderlik

2.4.1. Lider ve Liderliğin Tanımı

Tarihin eski çağlarından günümüze kadar insanlar liderlik ve liderliğe iliĢkin düĢüncelerle ilgilenmiĢlerdir. Liderlik olgusu sürekli olarak tartıĢılan ve bilimsel olarak araĢtırmalar yapılan bir konu haline gelmiĢtir.

Gizemli bir olgu olarak nitelendirilebilen liderlik kavramı üzerinde tam olarak bir görüĢ birliği sağlanamamıĢtır.

Liderlik, yönetim bilimi alanında önemli bir yere sahip olan ve son zamanlarda üzerinde çok çalıĢılan konuların baĢında gelmektedir.

Tüm örgütlerin en önemli unsurunun insan olması, insan unsurunun da ihtiyaçlarını karĢılamada ve hedeflenen amaçlara ulaĢmada örgütlenmesi zorunluluğu, liderliği ve yöneticiliği zorunlu hale getirmektedir. Küresel boyutta ortaya çıkan geliĢmeler, örgütlerin yöneticiliğe ve liderliğe duydukları ihtiyacı gün geçtikçe artırmaktadır. Liderlik anlayıĢı ise sürekli geliĢen bir kavram haline dönüĢtüğü için kuramsal ve uygulamalı liderlik çalıĢmaları gittikçe yoğunlaĢmaktadır.

EndüstrileĢme ve sanayileĢme beraberinde yönetim kademelerinde örgütlerin giderek büyümelerini, çeĢitli alanlarda ve kendi içlerinde uzmanlaĢmalarını, iĢ bölümünün artmasını, örgüt içi karmaĢık kiĢisel iliĢkilerin oluĢmasını sağlamıĢtır. Böylece iletiĢimin gerekliliği ve grup çalıĢmaları ön plana çıkmıĢ ve yöneticiler de yeni beceriler aranmaya baĢlanmıĢtır. Bu değerler de yönetimde liderlik anlayıĢının ön plana çıkmasını gerektirmiĢtir. Liderlik, yönetimin tümü olmamakla birlikte en önemli parçası haline gelmiĢtir.

Artık günümüzde liderlik, yönetim biliminin bir konusu ve iĢ yaĢamıyla ilgili bir kavram olduğu kadar, psikolojik, sosyolojik, politik,

51 askerî, felsefî, tarihsel açılardan ele alınıp analiz edilebilen bir olgu olmuĢtur.

Liderlik ve lider kavramları üzerinde bu zamana kadar birçok araĢtırma yapılmıĢ ve bu terimler çok farklı biçimlerde tanımlanmıĢtır.

ġu halde liderlik, “bir grup insanı belirli amaçlar etrafında toplayabilme ve bu amaçları gerçekleĢtirmek için onları harekete geçirme bilgi ve yeteneklerinin toplamıdır”44. Lider ise, grup üyeleri tarafından hissedilen, ancak açıklığa kavuĢamamıĢ olan ortak düĢünce ve arzuları benimsenir bir amaç biçiminde ortaya koyan ve grup üyelerinin gizil güçlerini bu amaç etrafında etkinliğe geçiren kimsedir18.

BaĢka bir ifadeyle liderlik, belirli koĢullar altında, belirli bireysel ya da grup amaçlarını gerçekleĢtirmek üzere, bir kimsenin baĢkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesidir65. Lider ise, baĢkalarını belirli bir amaç doğrultusunda davranıĢa sevk eden kiĢidir38.

Daft liderliği, organizasyonun hedeflerine ulaĢması için insanları etkileme yeteneği25 Ģeklinde tanımlarken, Stogdill, beklentiler ve iliĢkiler çerçevesinde yapıyı harekete geçirme ve muhafaza etme davranıĢı93 olarak tanımlamıĢtır.

Diğer bir tanıma göre liderlik, belirli durum ve koĢullar altında amaca ulaĢmak için baĢkalarının davranıĢ ve eylemlerini etkileyen sanattır96.

Liderlik, örgüt üyelerini örgütün rutin yönelimlerine mekanik bir ahenk sağlamanın ötesinde performans sergilemeye güdeleyecek etki fazlalığı oluĢturmaktır62.

52 Kısaca liderlik, ortaç amaçlar için bir araya gelen insanların, amaçlarını gerçekleĢtirmeye yönelik etkileme sürecidir35.

Görüldüğü gibi tanımların birleĢtiği noktalar genelde aynıdır.

Ortak nokta belli bir amacın ve belli bir grup insanın olması, bu grubu yönlendirebilecek bir liderin bulunmasıdır. Liderlik konusunda yazan öncü yazarlar liderliği, grup süreçlerini ve grup faaliyetlerinin bir odak noktası olarak tanımlamıĢlardır.

2.4.2. Liderlik ve Yöneticilik

Lider, liderlik ve yöneticilik kavramları, birbirine yakın kavramlar olmakla birlikte, bu kavramlar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Liderlik teorisyenleri, 1940‟lardan baĢlayarak lider ile yöneticiyi aynı anlamda kullanarak, etkili liderlik ya da etkili yöneticilik için gerekli olan Ģartları açıklamaya çalıĢmıĢlardır. Diğer taraftan bazı yönetim düĢünürleri ise, yöneticilik ve liderlik kavramlarını farklı kavramlar olarak belirtmiĢ, aralarında kesin ayrılıklar olduğunu ileri sürmüĢlerdir6.

Liderlik ve yöneticilik, özdeĢ olmayan, ancak birbirini bütünleyen düĢünce ve eylemleri içermektedir. ÇağdaĢ örgütlerde baĢarılı olmak isteyen yöneticilerin bu bütünlüğü algılamaları bir zorunluluk olarak görülmektedir. Dünyada yaĢanan ve yaĢanması olası değiĢimlerin hızı ve kapsamı ilerleme ve uyumun ötesinde, örgütlerin varlıklarını sürdürebilmelerinde yaratıcılık, yönlendiricilik, etkileyicilik vb. gibi liderlik süreçlerini içeren, bir yönetim anlayıĢını gerektirmektedir42.

Lider, değiĢimi gerçekleĢtiren kiĢiyken yönetici, örgütün amaç ve hedeflerini gerçekleĢtirmede varolan yapı ve iĢlemlerden yararlanan kiĢidir. Yönetici, varolan yapı ve iĢlemlerin varlığını sürdürmekle ilgilenir.

53 Lider kavramı tanımlanmaya çalıĢılırken, lider ile yönetici arasındaki farklılık belirlenmiĢtir. Yönetici politikayı sürdürmeye çalıĢır, lider ise politika belirler. Yönetici ağacı düĢünür; liderin ise bakıĢ açısı çok geniĢtir.

Lider ormanla ilgilenir23.

Lider, imaj yaratma yeteneği sayesinde, kiĢilerin düĢüncelerini önemli ölçüde değiĢtiren, hangi yenilik ve değiĢim için ne tür karaların verilip, hangi hedeflerin gerçekleĢtirileceği üzerinde dururken, yönetici iĢlerin nasıl yapılacağı üzerinde yoğunlaĢmakta ve amaçlara yönelik tavırlarında daha Ģahsi ve çekingen davranmaktadır53.

Lider, bağlı bulunduğu grubun amaçlarını belirleyen ve bu amaçlar doğrultusunda grup üyelerini etkileyen ve davranıĢa yönelten kiĢiyken, yönetici, baĢkaları adına çalıĢan, önceden belirlenmiĢ amaçlara ulaĢmak için çaba harcayan, iĢleri planlayan, uygulatan ve sonuçları denetleyen kiĢidir.

Zaleznik yaptığı araĢtırmada lider ve yönetici arasındaki farkları dört yaklaĢım altında değerlendirmiĢtir113:

Amaçlara karsı tutumlar: Liderler amaçlara karĢı kiĢisel tutum oluĢturup, amaçlara Ģekil verirler. Yöneticiler ise amaçlara karĢı kiĢisel bir tutum oluĢturmazlar.

İşe ilişkin görüşler: Liderler, sorunlara yönelik yenilikler ve çözümler geliĢtirirler. Yöneticiler ise çatıĢan güçler arasında sürekli uzlaĢma ve dengeleme sağlayıp, stratejiler doğrultusunda kararlar alırlar.

İnsanlarla ilişkiler: Yöneticiler astlarıyla güçlü duygusal tepkiler yaratabilecek iletiĢim kurmaktan ziyade dolaylı

54 yollardan iletiĢim kurarlar. Oysa liderler, yoğun insan iliĢkilerine ve dolayısıyla duygusal iletiĢime önem verirler.

 Kimlik duygusu: Yöneticiler örgüt içindeki mevcut durumu koruyarak veya geliĢtirerek kendilerini yaptıkları iĢle özdeĢleĢtirirler. Yani örgüte aittirler. Liderler bunun ötesinde, örgüt içindeki mevcut durumu koruyup geliĢtirseler de, hiçbir zaman bulundukları örgüte ait olamazlar.

Tüm bu açıklamalardan sonra liderlere ve yöneticilere iliĢkin özellikler Ģu Ģekilde karĢılaĢtırılabilir:

Yöneticinin Özellikleri Liderin Özellikleri

55

Yönetici grup üyelerinin duygusal olarak kabul ettiği kiĢidir. Bu özelliği ile örgütlerin amaçlarına ulaĢmasını sağlar.

Kısa dönem bakıĢ açısına sahiptir.

Sistemler ve yapı üzerinde odaklaĢır.

ÇeĢitli ve belirlenmiĢ alternatifler arasından bir seçim yapar, yani karar verir.

ÇalıĢanları kontrol eder

ĠĢleri doğru yapar.

Yönetici örgütün amacı ile ilgilidir ve örgüt içerisinde yer alan üyelerin kendisini izlemelerine ihtiyacı vardır.

Örgütün geliĢmesi için çalıĢmalar yapar ve kendi pozisyonunun geliĢimi için çaba sarfeder.

Normları muhafaza eder.

ÇalıĢanların motivasyonu üzerinde dolaylı olarak etkide bulunabilir.

Lider ise, kendisine bağlı olan grup üyelerinin duygularını tatmin etme, onların beklentilerini karĢılama özelliğine sahiptir.

Ġnsanlar üzerinde odaklaĢır.

Vizyon sahibi ve yenilikçidir.

Kararın uygulanması için gerekli olan

Verimli olmayan normları değiĢtirir.

ÇalıĢanların motivasyonu üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir.

ġekil 4: Liderlik ve Yöneticiliğin KarĢılaĢtırılması108

2.4.3. Liderlik DavranıĢ Tipleri

Liderlik davranıĢı, liderin izleyicilerle ya da yönettiği grupla olan iliĢkilerindeki tutumuyla ilgili bir kavramdır. Liderlik davranıĢı ile farklı liderlik biçimleri ortaya konulmaktadır44. Liderlik biçimi, bir grubu baĢka bir gruptan ayıran ölçütlerden bir tanesidir. Liderlik tipi, liderin amaçları gerçekleĢtirmedeki görev davranıĢı ile iĢ görenlerle kurduğu iliĢki davranıĢının etkileĢiminin oluĢturduğu bir davranıĢ örüntüsüdür8.

56 Liderlik tipleri ile ilgili yapılan birçok araĢtırmada çeĢitli liderlik biçimleri ortaya çıkarılmıĢtır. Bu araĢtırmalar Robert Tanbaum ve Varrem H. Schimidt‟in Harward Üniversite‟sinde 1950 yıllarında yaptıkları çalıĢmalara dayanmaktadır. Bu kurama göre liderlik tipleri genel olarak Ģu Ģekilde sınıflandırılmıĢtır8:

 Otokratik (Yetkeci) Lider

 Demokratik Lider

 Serbesiyetçi (BaĢıboĢ) Lider

2.4.3.1. Otokratik (Yetkeci) Lider

Sert yaradılıĢlı ve otoriter tipler olarak bilinen otokratik liderler esas itibariyle grup üyelerini dıĢarıda tutmaktadırlar98. Otokratik liderler, grup etkinliklerinin planlanması, programlanması, uygulamanın denetimini ve yönetimi gibi görevleri tek baĢına üstlenirler ve grup üyelerine hiçbir söz hakkı tanımazlar44. BaĢka bir ifadeyle, otokratik liderler, amaçların, planların ve politikaların belirlenmesinde, astlara söz hakkı tanımazlar ve astlarıyla iletiĢimleri oldukça düĢüktür. Lider, emirlerine kayıtsız Ģartsız uyulmasını ve kendisine güven duyulmasını istemektedir74.

Bu tarz liderlerin grup üyeleri üzerinde önemli ölçüde etkisi bulunmaktadır. Otokratik liderlerin üzerinde durduğu en önemli nokta iĢin baĢarıyla tamamlanmasını garantilenmesidir36.

Otoriter liderlerin otoritesi sahip olduğu güç ve kuvvete dayanmaktadır. Bu tarz liderler, tek baĢına karar alırlar, verdiği kararlarda neden göstermezler ve karĢısına getirilen bir öneriyi nadiren kabul ederler79. Ayrıca, grup üyelerinin duygu, istek ve düĢüncelerine önem vermeden, konumundan aldığı resmi otorite aracılığı ile her Ģeyi

57 baĢarabileceğine inanmaktadırlar. Bunlara ek olarak, grup üyelerinin kendisini etkilemesine izin vermezler ve sonuca gitmede cezalandırma, korkutma, tenkit etme ve olumsuz sayılabilecek tavırları kullanmaktan çekinmezler72.

Otokratik liderliğin, kararların hızla alınması, amaçlarda tutarlılık olması ve örgütte bir sorun çıktığında daha kolay kontrol edilmesi gibi olumlu yönleri varken, düĢük motivasyona neden olması, yaratıcılık ve yenilik yapmayı engellemesi gibi olumsuz yönleri de bulunmaktadır22.

2.4.3.2. Demokratik Lider

Demokratik liderler, karar alırken grup üyelerine danıĢmayı usul haline getiren, grup üyelerinin fikir ve düĢüncelerine yer veren kiĢilerdir98. Bu tip liderler, grup üyelerinin planlama, karar alma ve örgütleme faaliyetlerine katılmalarını teĢvik etmektedirler33.

Lider ve astlar sosyal bir birim olarak hareket etmektedirler.

Astlar, görevlerini etkileyen koĢullardan büyük ölçüde haberdardır ve bu, onların fikirlerini ve önerilerini destekleyen bir durumdur. Otokratik liderler, sahip oldukları yetki ile kontrolü ellerinde tutarken, demokratik liderler, çoğunlukla grup içindeki güçlerden yararlanarak denetim görevini yerine getirmektedirler ve bu tarz liderler cezalandırıcı değillerdir26.

Demokratik liderlik biçiminin olumlu yönü, izleyenlerin karara katılımıdır ve bu nedenle grup üyelerinin moral düzeyi, iĢ tatmini ve örgüte bağlılık derecesi yüksek olmaktadır. Olumsuz yönü ise, zaman kayıplarına neden olması, acil durumlarda karar alınması gerektiğinde karar alma sürecinin yavaĢ iĢlemesi, grubun büyük olması durumunda da masrafların artmasınadır97.

58 2.4.3.3. Serbesiyetçi (BaĢıboĢ) Lider

Serbesiyetçi liderik otokratik liderlik tarzının tam tersi bir anlayıĢla tanımlanmaktadır. Bu tarz liderler, iĢ için gerekli kaynakları sağladıktan sonra, astlarına tam özgürlük tanımaktadırlar. Liderin bu süreç içindeki katılımı, sadece soru sorulduğunda yani ona danıĢıldığında cevap vermekle sınırlıdırlar. Kendilerine soru sorulmadıkça geri-bildirim yapmaktan kaçınmaktadırlar71. Sorumluluk tamamen astlara bırakılmıĢtır.

Astlar, amaçları belirlemekte ve grup içinde anlaĢmazlıklar çıktığında kendileri çözümlemektedirler.

Bu liderlik tarzı, ancak, mesleki uzmanlık hallerinde ve bilim adamlarının çalıĢmalarında, iĢletmelerin araĢtırma geliĢtirme departmanlarında çalıĢan yüksek uzmanlığa, tecrübe ve bilgiye sahip olan elemanların yaratıcı ve yenilikçi fikirlerini geliĢtirmelerinde ve bu sorumluluklarını yerine getirmekten kaçmama eğiliminde olanlarda uygulanabilir. Aksine kültür düzeyi düĢük, iyi iĢ bölümüne sahip olmayan ve sorumluluk duygusundan yoksun bulunan gruplarda bu tarz bir liderlik biçiminin yürüyemeyeceği açıktır44.

Serbesiyetçi liderliğin, yaratıcılık ve yenilik yapmayı cesaretlendirmesi, grup üyelerinin esnek bir yapıya sahip olması ve değiĢiklikleri kolay kabul etmesi, grup üyeleri arasında açık bir iletiĢimin sağlanması gibi olumlu yanları varken, grup içinde anarĢinin doğması ve herkesin dilediği amaçlara doğru ve hatla birbirlerine karĢıt amaçlara doğru yönelmelerine yol açması, bireysel baĢarıların dıĢında grup baĢarılarının önemli ölçüde azalması, tembel olan ve iĢ görmekten kaçma yollarını arayan kimselerin kargaĢa ve anarĢiyi arttırmaları, örgütsel kaynakları kendileri için kullanmaları ve hatta grubu bölme ve parçalamaya çalıĢma çabalarının çoğalması gibi olumsuz yanları da vardır44,22.

59 Genel olarak liderlik tipleriyle ilgili bir değerlendirme yapılacak olursa, çoğunlukla ortaklaĢa kabul edilen görüĢ, lider-grup üyeleri-hedefler-çevre uygun lider tipinin belirlenmesinde birbirini karĢılıklı olarak etkileyen değiĢkenlerdir. Belirlenen liderlik tiplerinin birbirlerine göre baĢarılı ya da baĢarısız sonuçlar ortaya koyacağı çeĢitli durumlara göre değiĢmektedir. Grubun iç koĢulları, faaliyette bulunduğu yakın ve genel çevrede oluĢan ortam, grup üyelerinin kiĢilikleri, kültürleri ve farklılıkları farklı liderlik tiplerinin uygulanmasına yol açmaktadır. Önemli olan nokta liderin duruma ve Ģartlara göre, örgütsel ve bireysel baĢarıyı yükseltmek, yönetimsel etkinliği artırmak için uygun zamanda ve uygun yerde ihtiyaç duyulan liderlik özelliklerini sergileyebilmesidir.

AĢağıdaki tabloda liderlik tiplerinin genel karakteristikleri, aralarında bir karĢılaĢtırma yapabilmek amacıyla özetlenerek sunulmuĢtur.

60 Otokratik-Demokratik ve Serbesiyetçi Liderlerin DavranıĢ Özellikleri

Otokratik Lider Demokratik Lider Serbesiyetçi Lider

Yönetici karar verir.

Verdiği kararları bildirir.

Yönetici değiĢmeye açık kararlar verir.

Yönetici kendisi tarafından belirlenen sınırlar içersinde astların görev yapmasına izin verir.

Yönetici verdiği kararların satıĢını yapar

Yönetici problemi ortaya koyar, bunlara iliĢkin olarak astlardan bilgi ve

Kullanılması Astların Özgürlük Alanı

ġekil 5: Tannenbaum ve Schmidt’in Liderlerin DavranıĢ Özellikleri Modeli94

2.5. Yönetsel DavranıĢ Kuramları

2.5.1. Yönetim Biçimleri

Yönetici davranıĢı, birey ve grupları eyleme geçirip önceden belirlenmiĢ hedeflere yöneltebilme davranıĢıdır14. Yönetimin en önemli etmenlerinden biri de yöneticinin yönetim davranıĢı yani yöneticinin yönetim biçimidir.

Yönetim biçimi, yöneticinin amaçları gerçekleĢtirmedeki görev davranıĢı ile iĢgörenlerle kurduğu iliĢki davranıĢının etkileĢiminin

61 oluĢturduğu bir davranıĢ örüntüsüdür. Yönetim biçimi kiĢiseldir. BaĢka bir ifadeyle yöneticiye özgüdür ve yöneticiden yöneticiye değiĢim göstermektedir. Kısaca, yönetim biçimi, yöneticiye özgü yönetsel bir davranıĢtır8.

Yöneticinin yönetim biçimini oluĢturan dört ana etken bulunmaktadır. Bu etkenler56:

 Yöneticinin değerler sistemi,

 Liderlik eğilimi,

 ĠĢgörene olan güven,

 Belirsiz durumlardaki güvenlik hissidir.

Yönetim biçimlerini yöneticinin yeterliliklerinden, rollerinden, değer yargılarından bağımsız olarak ele almak mümkün değildir. Örgütün yönetim biçimi iĢgörenin örgütsel davranıĢını doğrudan etkilemektedir.

Yöneticilik davranıĢının türünü belirleyen ve Ģekillendiren en önemli etmen yöneticinin yetkiyi kullanıĢ biçimidir. Yöneticilerin insana, örgüte, yönetime iliĢkin besledikleri inanç, duygu, görüĢ ve değerler, yönetim anlayıĢlarını ve uygulamalarını etkileyerek yönetim biçimlerini oluĢturmaktadır. Bir yöneticinin yönetim biçimi, iĢgörenleri güdülemek ve yetkilerini kullanmak için takındığı tutuma, örgüte ya da iĢgörene yönelik olmasına göre nitelik kazanmaktadır10.

Örgütte yönetici tarafından ağırlıklı olarak uygulanan yönetim biçiminin çalıĢanlar üzerinde de önemli etkileri bulunmaktadır. Bir yöneticinin yönetim biçimi, çalıĢanların iĢ doyumunu, örgütsel verimliliğini, motivasyonlarını ve örgütsel bağlılığını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilmektedir32.

62 Daha öncede belirtildiği gibi örgütlerde çok değiĢik yönetim biçimleri uygulanmaktadır. Bu araĢtırma da BaĢaran tarafından önderlik araĢtırmalarına dayanılarak ve otokritik uçtan demokratik uca doğru bir uzanım içine konularak beĢ kümede toplanan ve yetkeci, koruyucu, destekçi, birlikçi ve baĢıboĢ olarak adlandırılan yönetim biçimlerine yer verilmiĢtir.

ġekil 6: Yönetici DavranıĢları77

2.5.1.1. Yetkeci (Otoriter) Yönetim Biçimi

Yetkeci yönetim biçimi çok eski bir tarihsel geliĢime dayanmaktadır ve kaynağı ataerkliktir8. Bu yönetim biçimi, endüstri devriminin egemen yönetim modelidir ve kavram olarak en yakın 18.

yüzyılda (1770) Adam Smith‟in Ekonomi Kuramına dayanmaktadır. Daha sonra ise klasik yönetim kuramlarınca benimsenmiĢ olup, oldukça yaygın olarak uygulanmaktadır27.

Otoriter yönetim biçimi, temelde yetki ve itaat iliĢkisine dayanan sert bir yönetim biçimidir. Bu yönetim anlayıĢıyla astlardan itaat

63 etmeleri ve kendilerinden istenen her Ģeyde iĢbirliği göstermeleri beklenmektedir17.

Otoriter yöneticiler sorumlu olduğu örgüt ya da birimde tek karar merkezidir. Bu tarz yöneticiler, emir ve talimat vermekten haz duyan, araĢtırmaya, tartıĢmaya, hoĢgörüye büyük ölçüde kapalı olan, astlarına ve çalıĢanlarına güvenmeyen ya da çok az güvenen kiĢilerdir. Tüm konularda kendisine danıĢılmasını, izin alınmasını istemekte ve yetkisini devretmekten ve paylaĢmaktan kaçınmaktadırlar. Yetkeci yöneticiler tüm konulara ve görevlere kuĢku ile bakan, sürekli eksik arayan bir özelliğe sahiptirler81.

Yetkeci yönetim biçiminde, yöneticinin asıl amacı mal veya hizmet üretiminde bulunmaktır. Yetkeci (otoriter) yöneticiler insan unsurundan çok görev unsuruna önem vermektedirler. Bu yöneticinin asıl istediği, insanın maksimum düzeyde üretimde bulunmasıdır. Bu düĢünceye göre insan, rahat bırakılırsa çalıĢmaz, iĢ yapmaz. Ġnsana iyi davranmak istismara yol açmakta ve insan ancak otoriter olarak yönetilirse yarar sağlamaktadır103. Yetkeci yönetim biçiminin bu anlayıĢı Mc Gregor‟un X teorisine benzetilmektedir. Bu teori ile insanın yaradılıĢından gelen olumsuz tutum ve davranıĢlarını giderebilecek, onu örgüt ve toplum yararına üretimde ve hizmette bulunmaya itebilecek yönetim biçiminin, sert ve otoriteye dayalı bir yönetim anlayıĢıyla sağlanacağı savunulmaktadır19.

Yetkeci yöneticiler yönetsel erkini güçlendirmek için gerektiğinde kaba gücü, inançları, törel değerleri, anamalcı gücünü gelenek ve göreneklerini kullanmaktadırlar8. BaĢka bir ifadeyle, geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlı kalınmasına ve yetkeye sorgulanmadan boyun eğilmesine inanmaktadırlar. Bu yönetim biçiminde iĢgörenler, güce ve

64 yetkiye olan ilgilerinden dolayı öznel ya da nesnel duygulara değil, yöneticinin isteklerinin temel alınması gerektiğine inanmaktadırlar21.

Yetkeci yöneticiler buyurmayı seven, buyruklarını yaptırımlarla güçlendiren kiĢilerdir. Bu yöneticiler, giriĢimcidir ve genellikle

Yetkeci yöneticiler buyurmayı seven, buyruklarını yaptırımlarla güçlendiren kiĢilerdir. Bu yöneticiler, giriĢimcidir ve genellikle