• Sonuç bulunamadı

Konakçılar

Belgede viroloji ders notu (sayfa 166-169)

sayısı 15 iken, bu sayı 2000 yılında 63 çıkmıştır. Bu veri hastalığın kuşlar arasında artan yayılma süreci içinde olduğunu göstermektedir. Culex türlerinden özellikle C. pipiens epizotik aktarımdan sorumlu ana türdür. Ancak C. restuans ve C. salinarius’da sorumlu olduğu

bildirilmektedir.

Şekil 5: WN virusunun bulaşma mekanizması

C. pipiens ve C. restuans türleri genelde ornitofilik canlılardır, yani çoğunlukla kuşlardan, nadirende memelilerden beslenmektedirler. C. salinarius’un memelilerden beslenmesi hastalığın epidemik olarak aktarılmasında rol oynadığı yönünde görüşler vardır.

Yapılan çalışmalarda WN virusunun kış aylarını salgın yaptığı bölgelerde geçirdiği, bir sonraki yıl tekrar ortaya çıktığı ve yayıldığı gösterilmiştir. Kışın sivrisinekler ölmesine rağmen, toprak altındaki hibernaküllerde virus gösterilmiş ve bir sonraki yıla hastalığın aktarılmasından sorumlu ana mekanizmanın sivrisineklerdeki bu vertikal geçiş olduğu ileri sürülmektedir.

Enfeksiyonun salgın olarak görüldüğü aylar sivrisinek popülasyonunun en fazla olduğu yaz aylarıdır. Sivrisinekler enfekte kuşları sokarak virusu alır. Virus sivrisineğin kanında birkaç gün süreyle bulunmaktadır. Son olarak virus sivrisineğin salya bezine geçer ve sonradan hayvanlara veya insanlara bulaşır. Sivrisineklerin yanında bazı insektlerde enfekte bulunmasına karşın bunların hastalığı bulaştırmadaki rolü kesin değildir ve diğer enfekte insektlerle bulaşma olduğuna dair bir herhangi bir vaka rapor edilmemiştir. 2002 WNV

Vektör

Reservör

salgınında başka bulaşma yolları da tespit edilmiştir, fakat bunlar oran olarak çok düşüktür. Bu yollar kan transfüzyonu ve organ transplantasyonudur. Transplasental yayılma bildirilen bir vakada mevcuttur. Ayrıca anne sütü ile bulaşmaya dair kanıtlarda vardır. WNV ve benzer virusların laboratuvar çalışanlarında da görülen iki vakada bildirilmiştir. Kenelerde virus varlığı ispatlanmış, fakat bunların bulaşmada rolü olup olmadığına dair bir bilgi yoktur.

WNV sadece enfekte sivrisinekle bulaşır ve insan-insan veya hayvan-insan arasında başka bir bulaşma yolu bildirilmemiştir. Başka bir deyişle insandan WNV ensefalitisin bulaşması mümkün değildir. Örneğin WNV öpüşmek veya dokunmakla ya da hastalıklı birini tedavi etmiş bir hekime bulaşmaz. ABD’de 2002 yılında 15.257 atta, 2003 yılında 4.636 atta WN virusu saptanmıştır. Türkiye’de insan kan serumlarında WNV antikorları saptanmış ve Haziran 2009’da Gebze’de klinik semptom gösteren ve ölen bir atta WNV pozitif olarak saptanmıştır. Türkiye’de sivrisineklerde WNV varlığı yönünden henüz bir araştırma yapılmamıştır.

Patogenesis: Atlar, enfekte sivrisineklerin ısırmasıyla hastalığa yakalanırlar. Virus

sivrisineklerin tükrük bezlerinde bulunmaktadır ve sivrisinek attan kan emdiği sırada virusu atın kanına bırakır. Enfekte sivrisineğin virusu transferi ile WNV atın bölgesel lenf

yumrularına gider ve viremiden sonra retikuloendotelyal sisteme giderek replikasyonu

gerçekleştirir, sonra kan-beyin bariyerini geçip beyni enfekte eder. Virus normal merkezi sinir sistemi fonksiyonlarına karışır ve beyinde encephalitise sebep olur. WNV ile enfekte bir sivrisinek tarafından ısırılan bir atta 5-15 gün içinde klinik semptomlar gelişir.

Klinik bulgu: Klinik olarak atlardaki sinirsel semptomlar kuduz, equine encephalitis

ve diğer neurolojik hastalıklarla karışabilir. Enfekte atlarda genellikle iştah azalması,

depresyon, dengesini kaybetme, düşme, ayağa kalkmada zorluk, kaslarda zayıflama, felçler, ateş, konvulziyonlar, koma ve ölüm görülür.

Tanı: İnsan ve hayvanlarda WN virus tanısı için son yıllarda oldukça spesifik testler

geliştirilmiş ve özellikle ticari hızlı tanı kitleri (RAMP test ve Dipstick) yaygın olarak kullanılmaktadır. Her ne kadar duyarlılıkları moleküler teknikler kadar olmasa da epidemiyolojik çalışmalar ve ön tanı için birçok ülkede klinisyenler tarafından

kullanılmaktadır. WHO ve CDC tarafından önerilen tanı yöntemleri Şekli 6’da özetlenmiştir. Şekil 6: WN virus enfeksiyonlarının tanısında kullanılan testler.

Korunma ve kontrol: Atlarda WNV’ye karşı spesifik bir tedavi yoktur. Aşı

uygulaması ile hastalığa karşı önlem alınabilmektedir. Bugün dünyada en güvenilen aşı Fort Virus izolasyonu (hücre kültürü, fare), IFA, Ag-capture ELISA, TaqMan RT-PCR,

RT-PCR / sequencing, Dipsticks, NASBA IgM ELISA, IgG ELISA,

Plaque Reduction Nötralizasyon testi,

CF, HI, IFA,

RAMP Test, Dipsticks

Serolojik Testler

Sivrisinekler, doku örnekleri

Serum, beyin omurilik sıvısı

Direk Virus veya Viral Antigen Saptanmasi

Dodge Animal Health firmasının geliştirdiği inaktif WNV aşısıdır. Bu aşı 3-6 haftalık ara ile iki kez uygulanır ve ilk uygulamadan 4 hafta sonra immun yanıt gelişmeye başlar ve

hayvanları 1 yıl korur. Daha sonraki aşı uygulamaları yılda 1 kez olarak devam eder. Ayrıca WN virusunun proteinlerinin kanarya çiçek virus vektörüne aktarılarak hazırlanan

rekombinant aşı da vardır, fakat bunun oluşturduğu immun yanıt diğer aşı kadar başarılı değildir.

Diğer hayvanlarda WNV enfeksiyonu: WNV enfeksiyonu bugüne kadar 40 kadar

köpek ve 2003 yılında bir kedi’de bildirilmiştir. Ayrıca ölü birkaç kedide virusun varlığı saptanmıştır. Deneysel olarak enfeksiyon oluşturulan köpekler her hangi bir semptom göstermemiştir. Bazı enfekte kediler enfeksiyondan bir hafta sonra hafif ateş ve yorgunluk gibi non-spesifik semptomlar göstermiştir. Kedi ve köpek sahiplerinin herhangi bir semptom veya davranış bozukluğu görmemesi muhtemeldir. Kedi ve köpekler sivrisinek ısırığıyla enfekte olmaktadırlar. Ayrıca deneysel olarak kedilerin enfekte ölü fareyi yiyerek de virusu aldığı kanıtlanmıştır. WNV’un kedi veya köpekten insana geçtiğine dair hiçbir bilgi

bulunmamaktadır. Kanıtlar köpek kanında WNV’nin sivrisinekleri enfekte edemeyecek kadar az çoğaldığını göstermektedir. Kedi kanında biraz daha yüksek miktarda virus bulunmuştur, fakat bununda sivrisineklere geçeceği şüphelidir. Az sayıda sincapta WNV pozitif

saptanmıştır. İnsanın ölü veya canlı enfekte bir sincaptan enfekte olacağına dair hiçbir bilgi yoktur.

Kedi ve Köpeklerde de tedavi yine destekleyici ve semptomatiktir. Hayvanlar çok büyük olasılıkla tam iyileşirler. Kedi ve köpekler için henüz bir aşı geliştirilmemiştir.

Koruyucu hekimlik önemli olup sivrisineklerle mücadele ve sinek kovucular kullanılmalıdır.

İnsanlarda West Nile Enfeksiyonu: WNV insanlarda sivrisineğin ısırığından 3 ile 14

sonra hastalandığı bilinmektedir. Önceki salgınlarda şeker hastalarının bu enfeksiyona karşı diğerlerine göre 5 kat daha fazla duyarlı oldukları bildirilmektedir. Hastalık insanlarda çeşitli formlarda (WN meningitis, WN encephalitis, WN poliomyelitis) görülebilir.

Merkezi sinir sistemini etkileyen olgularda, ateşli baş ağrısı, aseptik meningitis ve encephalitis gibi lezyonlar oluşturabilir. Hastaların % 60-70’inde ensefalit ve

meningoensefalit yapan nöroinvaziv WNV infeksiyonu rapor edilmiştir. %25-30’unda ise ensefalit yapmayan meningitis gözlenmiştir. Hastalıkta baş ağrısı kalıcı olabilir ve meningitis veya ensefalitis nöroinvazif hastalıkların ayrımı için yardımcı olamaz. West Nile

poliomyelitinde flaccid paraliz sendromu gelişir, ancak bu meningitis ve ensefalitis kadar yaygın değildir. Bu sendrom genellikle duyu kaybı ve paralizle karakterizedir.

Enfeksiyonun insanlardaki klinik bulguları, yüksek ateş, baş ağrısı, boyun tutulması, halsizlik, gastro intestinal semptomlar, ataksi ve ekstrapramidal belirtiler, optik neuritis, nöbet, mental durum değişiklikleri, koma, tremor, konvulsiyonlar, kas zayıflığı, paraliz, myelitis ve poliradikolitistir.

Hastaların bir kısmında boyun, kol, ve bacaklarda makulopapiller yada morbiliform kızarıklar görülür ve bazen paraliz gelişebilir. Bahsedilen semptomlar birkaç hafta sürebilir ve nörolojik bozukluklar kalıcı olabilir.

Birçok viral hastalıkta olduğu gibi spesifik bir tedavisi yoktur ve semptomatik tedavi yapılır. Bazı kliniklerde uygulanan Ribavirin ve Interferon alpha-2b uygulamalarına olumlu yanıt alındığı rapor edilmiştir. İnsanların kronik bir WNV enfeksiyonu geçirdiğine dair herhangi bir bilimsel kanıt yoktur. WNV enfeksiyonunu atlatan bir kişi ömür boyu bağışık kalır. Enfeksiyona karşı korunma için henüz aşı geliştirilememiştir.

EQUINE ENCEPHALOMYELİTİS

Belgede viroloji ders notu (sayfa 166-169)