• Sonuç bulunamadı

3.3 Verilerin Toplanması

3.3.1 Nicel Veri Toplama Araçları

3.3.1.1 KODU Game Lab Programına İlişkin Teknik Yeterlik Testi

KODU Game Lab Programına İlişkin Teknik Yeterlik Testi (KPTY-T)’nin geliştirilme aşamasında Büyüköztürk vd. (2009) tarafından belirtilen test geliştirme süreci dikkate alınmıştır. Bu süreç dört aşamadan oluşmaktadır (Büyüköztürk vd., 2009):

1. Aşama: Bu aşamada problem tanımlanır. Geliştirilecek testin amaçları belirlenir. 2. Aşama: Maddelerin yazıldığı aşamadır. Test taslağına ilişkin bir form oluşturulur. 3. Aşama: Bu aşamada uzman görüşlerine başvurulur. Gelen dönütler doğrultusunda

ön uygulama için test formu hazırlanır.

4. Aşama: Ön uygulama tamamlanır ve veri analizleri yapılır. Analiz sonuçları doğrultusunda teste son hali verilir.

KPTY-T, fen bilgisi öğretmen adaylarının Kodu programını kullanmak için gerekli olan temel becerilere yönelik kazanımlarını değerlendirmek amacıyla oluşturulmuştur. KPTY- T’nin amacının belirlendiği ilk aşamanın ardından maddelerin yazılma sürecini içeren ikinci aşamaya geçilmiştir. Bu aşama için, Microsoft tarafından sunulan Kodu Game Lab Kaynakları teknik bülteni kullanılmıştır (Microsoft Research Kodu Game Lab, 2015). Teknik bülten, Kodu ’nun genel özelliklerine ve işletim sistemine ilişkin yönergeler sunmaktadır. Teknik bültenin dili İngilizce olduğu için, maddeler öncelikle iki uzman tarafından Türkçe ’ye çevrilmiştir. Elde edilen çeviriler değerlendirildikten sonra, 36 maddeden oluşan ilk taslak hazırlanmıştır. Geliştirme sürecinin üçüncü aşamasında ise, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri alanından beş uzmanın yönergeleri doğrultusunda maddeler tekrar düzenlenmiştir. Bu aşamanın ardından elde edilen test maddeleri, uzmanlık alanı Türk Dili ve Edebiyatı olan iki uzman tarafından incelenmiştir. Elde edilen uzman değerlendirmeleri ve önerileri ışığında, maddelere son halleri verilmiştir. Taslak formun tamamlanmasının ardından, Newel and Simon (1972) tarafından geliştirilen sesli düşünme protokolleri uygulanmıştır. Bu çalışmada sesli düşünme protokollerinin tercih edilme nedeni, bu protokollerin diğer sözel veri toplama yöntemlerinden daha etkili olmasıdır (Someren, Barnard & Sandberg, 1994). Someren et al. (1994) sesli düşünme

80

yöntemi ile veri toplamanın zor olmadığını belirtmekte, yalnızca bu süreçte yapılabilecek küçük hataların elde edilen verileri kullanışsız yapabileceğini ifade etmektedirler. Bu bağlamda, araştırmacılar sesli düşünme protokolleri olarak ifade ettikleri ve dikkat edilmesi gereken noktaları beş aşamada incelemektedirler:

1. Ortam: İlk olarak, katılımcının kendisini rahat hissedeceği bir ortam oluşturulmalıdır. Katılımcı rahat bir şekilde oturmalı, oda sessiz olmalıdır. Bunun yanı sıra, ortamda su bulundurulmalıdır. Katılımcının düşüncelerini yönlendirmekten kaçınmak adına bu sürece mümkün olduğunca az müdahale edilmelidir. Araştırmanın amacı, sürecin işleyişi ve toplanan verilerin korunması hakkında açıklamalar yapılmalıdır. Katılımcıya verilerin kesinlikle gizli tutulacağına ilişkin bilgi vermek oldukça önemlidir.

2. Yönergeler: Yönergelerin temelinde görevi uygulamak ve bununla birlikte akla gelenlerin yüksek sesle söylenmesi bulunmaktadır. Yönergeler önceden hazırlanmalı ve katılımcıya okunmalıdır. Uzun yönergeler verilmemelidir, çünkü araştırmacı ne kadar uzun konuşursa, katılımcılar araştırmacının isteklerine göre kendi yorumlarını düzenleyeceklerdir.

3. Hazırlık Yapma: Çoğu insan düşüncelerini ifade etme noktasında zorluk yaşamasa da, sesli düşünme metodu bazı katılımcılar üzerinde etkili olmayabilir, çünkü esas uygulamaya geçmeden önce katılımcılar kısa süreli bir eğitime ihtiyaç duyabilirler. Bu bağlamda, katılımcılara sesli düşünme süreci için pratik yapma imkânı sunulmalıdır. Yapılan alıştırma süreci, katılımcının kendini rahat ve güvende hissetmesine de katkı sağlar.

4. Araştırmacının Davranışı ve Teşvik Etme: Katılımcı görev üzerinde çalışırken, araştırmacı kontrollü davranmalıdır. Yalnızca katılımcı konuşmayı durdurduğu zaman müdahale edilmelidir. Araştırmacı, katılımcıyı teşvik etmeli ve sadece konuşmaya devam etmesini istemelidir. Ayrıca, katılımcıların cevapları yanlış olduğunda düzeltilmemeli ya da katılımcı bir noktada takıldığında kendisine yardım edilmemelidir.

5. Kaydetme: Genel olarak, oturumlar ses ya da video olarak kaydedilir. Yönerge ve hazırlık yapma evreleri de kayıt altına alınmalıdır. Bu sayede, prosedürlerin doğru uygulanıp uygulanmadığı da kontrol edilebilir.

Bu çalışmada, sesli düşünme protokolleri uygulanırken belirtilen beş aşama dikkate alınmıştır. Sesli düşünme protokolleri ile veri toplama süreci beş öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Her bir öğretmen adayı ile tek tek yapılan oturumlarda elde edilen 36 maddelik form yönerge olarak kullanılmıştır. Oturumlar, araştırmacının fakültedeki

81

odasında gerçekleştirilmiştir. Bu sayede, katılımcıların kendilerini yabancı hissetmedikleri sessiz bir ortam oluşturulmak amaçlanmıştır. İlk olarak, katılımcılara bu oturumun amacı ve işleyişi hakkında bilgi verilmiş, ardından bu süreçte elde edilen verilerin üçüncü şahıslarla kesinlikle paylaşılmayacağı ve gizli tutulacağı teminatı verilmiştir. Gerekli açıklamalar yapıldıktan sonra, katılımcılardan ses kaydı için izin istenmiştir. Her bir oturum yaklaşık olarak 35-40 dakika boyunca devam etmiştir. Oturumlar tamamlandıktan sonra ses kayıtları metne dönüştürülmüş ve derinlemesine incelenmiştir. Katılımcıların maddelere ilişkin “açık değil”, “karmaşık” gibi yorumları dikkate alınarak bir Türk Dili ve Edebiyatı alan uzmanının yardımlarıyla gerekli düzeltmeler yapılmış ve KPTY-T son şeklini almıştır.

Yukarıda ifade edildiği gibi, KPTY-T’nin kapsam geçerliği uzman görüşlerinden elde edilen değerlendirmeler ile elde edilmiştir. KPTY-T’nin yapı geçerliğini sağlamak amacıyla sesli düşünme protokolleri uygulanmıştır. Geliştirme sürecinin dördüncü aşaması olan KPTY-T’nin güvenirlik çalışmaları ise Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan 368 öğretmen adayı ile yürütülmüştür. 202’si kız, 166’sı erkek olan bu öğretmen adaylarının yaşları 22 ile 23 arasında değişiklik göstermektedir ve yaş ortalamaları 22,2’dir. Güvenirlik çalışması için elde edilen verilerin analizinde IBM SPSS paket programı kullanılmıştır. Öncelikle her bir maddenin toplam puanı ile KPTY-T toplam puanı arasındaki korelasyon test edilmiştir. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle toplam puanlar en düşükten en yükseğe doğru sıralanmıştır. Ardından 27%’lik dilime göre en yüksek puanı alan katılımcılar (n1 = 99) üst grup olarak etiketlenirken, en düşük puanı

alan katılımcılar (n2 = 99) alt grup olarak etiketlenmiştir. Her bir madde için alt ve üst

gruplar arasındaki anlamlı farklılıklar bağımsız örneklemler t-testi ile incelenmiştir. Bu aşamanın ardından madde ortalamaları, standart sapma ve Pearson korelasyon katsayısı olarak adlandırılan r değeri hesaplanmıştır. Analiz sonuçları EK 2’de gösterilmektedir. Madde-ölçek korelasyonunu belirlemek için kullanılan r değeri yorumlanırken .20 ve üzeri değerlerin kabul edilebilir olduğu belirtilmektedir (Cohen et al., 2007). Bunun yanı sıra r değerlerinin; .35 - .65 arasındaki değerleri orta düzey, .65 - .85 arasındaki değerleri yeterli düzey, .85 ve üzeri değerleri ise yüksek düzeydeki ilişkiyi göstermektedir (Cohen et al., 2007).

Toplam madde korelasyonlarına göre, 3, 4, 5, 8, 17 ve 21 numaralı maddeler KPTY- T’nden çıkarılmıştır. Sonuç olarak, toplam madde korelasyonları .503 ile .815 arasında değişiklik göstermektedir. Analiz sonuçlarından elde edilen bulgular ışığında, 30 maddenin

82

KPTY-T ile uyumlu olduğu belirtilebilir. Bunun yanı sıra, 36 maddelik ölçeğin Cronbach’s Alpha değeri .914 olarak hesaplanmışken, söz konusu 6 madde çıkarıldıktan sonra bu değer .918’e yükselmiştir. 30 maddelik nihai ölçek EK 1’de sunulmaktadır.

Tablo 3.7

KPTY-T’ne İlişkin Cronbach’s Alpha Değerleri

KPTY-T İlk Versiyon KPTY-T Son Versiyon

Madde Sayısı 36 30

Cronbach’s Alpha .914 .918