• Sonuç bulunamadı

KOBİ’lerin Finansal Kaynaklara Erişim Olanakları

KOBİ'LERİN FİNANSAL OLANAKLARI VE FİNANSAL YAPILARI: ZONGULDAK ÇAYCUMA'DAKİ KOBİ'LERE YÖNELİK ANKET

4. ALAN ÇALIŞMASI VE SONUÇLAR

5.3. KOBİ’lerin Finansal Kaynaklara Erişim Olanakları

İşletmelerin En Önemli Finans Kaynağı Hakkında Düşünceleri: İşletme yöneticileri en

önemli finans kaynağı olarak %38,0 oranla iç kaynaklar, %32,6 oranla bankalar, %27,9 oranla tedarikçi kredileri ve %1,6 oranla diğer kaynakları görmektedirler.

3. KOBİ’ler ve Verimlilik Kongresi, İstanbul Kültür Üniversitesi, 17-18 Kasım 2006

İşletmelerin Banka Kredisi Kullanma Oranları: İşletmelerin %21,6’sı banka kredisi hiç

kullanmaz iken, %78,4’lük kısmı değişen aralıklarla kredi kullanmaktadır. İşletmelerin %5,9’u daima, %17,6’sı sıklıkla, %43,1’i bazen, %11,8’i nadiren kredi kullanmaktadır.

İşletmelerin Kullandıkları Banka Kredilerinin Türleri: İşletmelerin 32 adedi (%62,7’si)

işletme kredisi, 13’ü (%25,5’i) yatırım kredisi, 3’ü (%5,9) ihracat kredisi, 3’ü (%5,9’u) ise diğer kredi (araç kredisi) kullanmıştır. İşletmeler toplamda %88,7 oranında işletme ve yatırım kredisi kullanmaktadırlar.

Banka Kredileri Kullanımında Verilen Teminatlar: Bankalar kredi kullandırmadan önce

işletmelerin taşıdıkları risklere göre çek, senet, ipotek, hazine bonoları gibi teminatlar ile ya da kefil gösterilmesi talep etmektedirler. Bankaların kredi kullandırmadan önce işletmelerin %16’sından ipotek, %16’sından çek, senet, %15’inden kefil, %2’sinden hazine bonosu, %2’sinden ise diğer (teminat vermiyorum yanıtı alınmıştır) talep ettiği tespit edilmiştir. Başka bir ifadeyle, işletmelerin %2’sinden ise hiç teminat talep edilmemektedir.

Kredi Taleplerinin Olumsuz Karşılanmasının Sebepleri: Kredi talepleri olumsuz karşılanan

işletmelerin %42,9’unun işletmenin kredi geçmişinin olmaması, %14,3’ünün riskinin yüksek olması, %14,3’ünün yeterli varlığa sahip olmaması, %14,3’ünün gerekçe sunulmadan reddedildiği tespit edilmiştir.

Banka Kredi Maliyetleri Hakkında Düşünceler: Finansman kaynağı olarak önemli bir yere

sahip olan banka kredileri hakkında yöneticilerin %15,7’si çok pahalı, %5,9’u ucuz yorumunu yaparken, %39,2’lik kısmı pahalı ve %39,2’lik kısmı normal yorumunu yapmıştır. İçinde bulunduğumuz dönem içerisinde enflasyon ve mevduat faizlerinin düşük seyretmesi sebebiyle işletme yöneticilerinin banka kredilerine daha olumlu yaklaştıkları görülmektedir.

Kredili Mal ve Hizmet Alım Oranları: İşletmelerin %11,8’i tamamen peşin mal ve hizmet

alımı yaparken, %13,7’si ise tamamen kredili alım yapmaktadır. Bunların dışında kalan tüm işletmeler değişik oranlarda peşin ve kredili alım yapmaktadırlar. Kredili alımların peşin alımlara göre daha fazla tercih edildiği görülmektedir.

Kredili Mal Satın Alan İşletmelere Tanınan Vadeler: Kredili mal alan işletmeler çoğunlukla

60 gün vadeli alım yapmaktadırlar. Bunu, işletmelerin %15,6’sı 30 gün, %20’si 45 gün, %20’si 90 gün, %11,1’i diğer (14 ve 20 gün gibi bir aydan daha kısa sürelerle) vadelerle yaptıkları alımlar takip etmektedir.

Kredili Alımlarda Çek-Senet Kullanım Oranları: İşletmelerin %30,2’si tamamen çek-senet

kullanarak alım gerçekleştirirken, %14’ü ise hiç çek-senet kullanmamaktadır.

İşletmelerin Sabit Kıymet Yatırımları Finansmanında Kullandıkları Özkaynaklar: Sabit

kıymet yatırımlarında özkaynaklarını kullanan işletmelerin oranı %56,9 olup, işletmelerin %7,8’i de hiç özkaynak kullanmadan yatırımlarını gerçekleştirmektedir.

İşletmelerin Sabit Kıymet Yatırımlarının Finansmanında Kullandıkları Dış Kaynak Oranları: Sabit kıymet yatırımlarında dış kaynak kullanmayan işletmelerin oranı %62,7’dir. İşletmelerin

%7,8’i ise sabit kıymet yatırımlarını tamamen dış kaynaklarla gerçekleştirmektedir.

İşletmelerin Sabit Kıymet Yatırımlarının Finansmanında Kullandıkları Leasing Oranları:

İşletmelerin %90,2’si sabit kıymet yatırımlarında leasingi tercih etmez iken, %2’sinin %5, %2’sinin %15, %2’sinin %40, %3,9’unun %80 oranında leasing kullandığı tespit edilmiştir. Leasingin diğer finansman kaynaklarına göre daha az oranda tercih edildiği ve sabit kıymet yatırımlarında en az kullanılan finansal araç olduğu görülmektedir.

İşletmelerin Finansal Leasing Tecrübeleri Mevcut Durumu: İşletmelerin %80,4’ünün

finansal leasing tecrübesi mevcut değildir, sadece %19,6’sının daha önce finansal leasingi kullandıkları ve tecrübe edindikleri tespit edilmiştir. Ankete katılan işletmeler içinde daha önce leasing tecrübesi olan %19,6 oranındaki işletmelerin hangi amaçlarla leasing hizmetinden yararlandıkları araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; işletmelerin %46,7’si makine-ekipman almak için, %33,3’ü araç, %13,3’ü bilgisayar alımında, %6,7’si diğer (yazılım programı alımı için) amaçlarla leasingi kullandığı tespit

T. Korkmaz, G. Cura

154

Leasingin Satın Almaya Tercih Edilmesinin Sebepleri: Leasing hizmetini kullanan

işletmelerin leasing seçeneğini satın almaya tercih etmelerinin en önemli sebeplerinin sırası ile %42,9 oranla uzun vadede ödeme ve %42,9 oranla KDV’nin düşük olması, %14,3 oranında talep edilene göre uygun taksitlendirme avantajlarının olduğu görülmektedir.

Leasing Ödemelerinde Kullanılan Para Birimi: Leasing kullanan işletmelerin %50’si YTL,

%20’si USD, %30’u ise Euro para cinsinde ödemeler gerçekleştirmektedir. Leasing ödemelerinde YTL’nin Euro ve USD’ye tercih edildiği görülmekle birlikte, oransal olarak analiz edildiğinde ulusal para birimi ile yabancı para oranının bire eşit olduğu görülecektir.

Öz Sermayenin Toplam Kaynaklar İçindeki Oranı: İşletmelerin %15’inin 0-19, %30’unun

20-39, %27,5’inin 40-59, %15’inin 60-79, %12,5’inin 80 ve üzerinde öz sermaye/toplam kaynak oranına sahip olduğu görülmektedir.

İşletmelerin Finansal Sorunları: İşletmelerin karşılaştıkları finansal zorluklar; özkaynak

yetersizliği, kredi temininde zorlanma, alacakların temininde zorlanma, stok yönetim problemleri, nakit yönetim problemleri veya bunların dışında karşılaştıkları sorunlar olabilir. İşletmelerin %26,8’i alacakların toplanmasında zorlanma, %18,8’i nakit yönetim problemleri, %16,7’si stok yönetim problemleri, %15,9’u özkaynak yetersizliği, %13,8’i kredi temininde zorlanma nedenleriyle sorun yaşadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca işletmelerin %8’i diğer finansal sorunları olduğu yönünde yanıt vermiştir.

Yöneticilerin Halka Arz Hakkındaki Görüşleri: Bu bölümde işletmelerin halka arz hakkında

yeterli bilgiye sahip olup olmadıkları, halka arzı düşünüp düşünmedikleri, nedenleri ile halka arz edilmesini düşündükleri oranlar tespit edilmeye çalışılmıştır.

Halka Arz Edilme Hakkında Yeterli Bilgiye Sahip Olunması: İşletmelerin %39’unun yeterli

bilgiye sahip olduğunu, %61’inin ise konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı tespit edilmiştir.

Halka Arzı Düşünen İşletmelerin Oranları: Sermaye Piyasası’ndan kaynak temin edebilmeleri amacı ile halka arzı düşünen işletmelerin oranı %7,8, halka arzı kesinlikle düşünmeyen işletme oranı ise %92,2’dir. İşletmeler büyük oranda halka arzı düşünmemektedirler.

Halka Arzı İsteyen İşletmelerin Düşündükleri Oran: İşletmelerinin halka arz edilmesini

düşündükleri oranlar için eşit oranlarda yanıtlar verilmiş olup %15, 25, 40 oranlarında halka arzın düşünüldüğü tespit edilmiştir.

İşletmelerin Halka Arz Edilmesinin Düşünülmesinin Nedenleri: İşletmelerin halka arzın

düşünmelerinin en büyük sebepleri %37,5 oranla şirketin imajını artırmak, %25 oranla büyüme hızını artırmak, %25 oranla daha fazla özsermaye elde etmek, %12,5 ile daha iyi tanınmak olduğu görülmektedir. Ayrıca işletme yöneticilerinin halka arz için daha kolay kredi temin etmeyi amaçlamadıkları tespit edilmiştir.

İşletmelerin Halka Arzı Düşünmemelerinin Nedenleri: İşletmelerin halka arzının

düşünülmemesinin en büyük sebeplerinin 25,9 oranla riskli bir işlem olduğunu düşünmeleri, %19 oranla işletmenin yeterli büyüklükte olmadığına olan inancı, 17,7 oranla çok fazla bürokrasi ve evrak çalışmasının var olması, 15,8 oranla yeterli bilgiye sahip olunmama, %14,6 oranla işletme yönetimi ve kararlarının başkaları ile paylaşmanın istenmemesi olduğu tespit edilmiştir.

6. SONUÇ

KOBİ’ler dünya ve Türkiye ekonomisinde istihdam ve yaratılan katma değerler açısından önemli bir yere sahip olmalarına rağmen kendilerine özgü sorunları vardır.

KOBİ sorunlarını kısaca; yönetim, pazarlama, ihracat, nitelikli işgücü temininde zorlanma, finansal kaynaklardan yeterince yararlanamamaları, kaynakları etkin kullanamamaları, kalite, araştırma geliştirme olanaklarından yoksun olmalarıve teknolojik yetersizlikler olarak sıralamak mümkündür.

KOBİ işletmelerinde finansal yönetimden sorumlu kişinin işletmenin içinde bulunduğu ekonomik konjonktür, endüstri, finansal kaynak maliyetleri gibi konuları sürekli olarak değerlendirmesi gerekir. İşletme için en uygun finansal yapıyı kurması için işletmenin ihtiyacı olan finansal kaynakların ne kadarının yabancı kaynak ne kadarının özkaynaklarla finanse edilmesi gerektirdiğine karar vermesi

3. KOBİ’ler ve Verimlilik Kongresi, İstanbul Kültür Üniversitesi, 17-18 Kasım 2006

gerekir. Burada borç, özsermaye maliyeti ve finansal kaldıraç oranı gibi konular da yöneticinin karar vermesine yardımcı olmaktadır. KOBİ’lerde finans yöneticisinin, temel mali tablolar olarak bilinen bilanço ve gelir tablosu yanısıra ek mali tablo olarak adlandırılan satılan malın maliyeti tablosu, net işletme sermayesi değişim tablosu, fon kaynak kullanım tablosu, nakit akım tablosu, kar dağıtım tablosu, özkaynak değişim tablosu gibi tabloları da hazırlaması ve bu bilgileri işletmenin paydaşlarına sunması gerekir.

KOBİ’ler için diğer önemli bir sorun da elde edilen finansal kaynakların doğru kullanımı ile ilgilidir. Günümüzde finans bilimi, fonların sağlanmasından daha çok etkin ve doğru kullanımı üzerinde yapılan çalışmalarla gelişimini sürdürmektedir. KOBİ işletmelerinde finans işlerinden sorumlu yöneticinin, finansal kaynakların işletmenin dönen ve duran varlıkları arasında nasıl dağılacağı, riskleri, varlıklardan beklenen getirileri, vade yapılarının tespiti, çalışma sermayesinin yönetilmesi, nakit bütçesinin hazırlanması gibi birçok sorumlulukları vardır.

Bu çalışmada, Zonguldak İli Çaycuma İlçesinde faaliyette bulunan KOBİ niteliğindeki 51 işletmeye, yüz yüze görüşme yöntemiyle anket uygulanmıştır. Tüm firmalar ziyaret edildiğinden çalışmada tam sayım yöntemi uygulanmıştır. Ankete KOBİ sahipleri veya en üst düzeydeki yöneticiler cevap vermiştir. Anket üç temel bölümden oluşmuştur. Anket sorularıyla elde edilmek istenen temel bilgi Çaycuma’da faaliyette bulunan KOBİ’lerin genel özellikleri ile finansal kaynaklara ulaşım olanakları ve elde ettikleri kaynakları nasıl kullandıklarıdır.

Anket sonuçlarına göre; işletmelerin çoğunlukla beş yıldan daha uzun sürelerde faaliyet gösterdikleri tespit edilmiştir. Çaycuma’da faaliyet gösteren işletmelerin gıda sektöründe yoğunlaştıkları görülmüştür.

Bu işletmelerin çalışan sayılarının ise ağırlıklı olarak 10–49 arasında olup Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleştiği görülmüştür.

Anket uygulanan şirketlerin hukuki yapıları çoğunlukla limited şirket yapısındadırlar. Sermaye ve yönetim kolaylığı nedenlerinden dolayı limited şirketlerin yapısının tercih edildiği ve bunların da aile şirketleri yapısında ve ortak sayılarının da 1–5 arasında yoğunlaştığı görülmüştür.

İşletmeler sahipleri tarafından yönetilmektedir, çoğunluğu lise ve üniversite mezunlarından oluşmaktadır. Bu yapı itibari ile Türkiye genelini de yansıtmaktadır.

İşletmelerde finansman bölümleri mevcut değildir. Finansal planlama yapılmadığı, finansal planlama araçlarından yeterince yararlanılmadığı tespit edilmiştir.

İşletme yöneticileri çalışma sermayesi yönetiminde ağırlıklı olarak günlük ortalama 2-3 saatlerini harcamaktadır. Ayrıca çalışma sermayesinin finansmanında ticari ve banka kredileri öncelikle kullanılmaktadır.

İşletmeler kredili satış yapacak müşteriler için bankalardan ve müşteri ile doğrudan görüşmeler gerçekleştirerek bilgileri temin etmektedirler. Alacakların karşılığında çek kullanımının hala önemli bir yer tuttuğu, senet kullanımının ise oldukça az bir oranda gerçekleştiği görülmüştür.

Alacakların karşılığında alınan çek ve senetlerin kredi kullanımlarında teminat olarak gösterilmesinin yaygın olmadığı görülmektedir.

Alacak tahsilinde faktöring firmalarından kullanım oranlarının çok yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Faktöring firmaları yurtiçi alacakların tahsilinde ve sadece finans hizmetleri için kullanmaktadır. Türkiye’de çok yaygın olarak kullanılan faktöringin anket uygulanan işletmelerde bilinmediği tespit edilmiştir.

İşletmelerin %78,4’ünün banka kredisini değişik sıklıklarda kullandıkları görülmektedir. %21,6’sının ise hiç kredi kullanmadan işletme faaliyetlerini devam ettirdikleri gözlenmiştir. En çok kullanılan krediler işletme kredisi olduğu, bir ve iki yıllık geri ödemeli şekilde temin edildiği, borcun ise çoğunlukla makine ve ekipman temini için kullanıldıkları tespit edilmiştir.

Banka kredileri kullanılırken gösterilen teminatların başında ipotek gelmektedir. Bunu çek, senet ve kefil gösterme takip etmektedir.

T. Korkmaz, G. Cura

156

İşletmelerin sabit kıymet yatırımlarında kullandıkları en önemli kaynak %56,9’luk oranda özkaynaklardır. İşletmeler özkaynakların dışında finansal olanaklardan yararlanma yoluna gitmeyi tercih etmemekte, özkaynaklarını kullanmayı tercih etmektedirler.

Sabit kıymet yatırımlarında leasing alternatifi %90,2’lik oran ile hiç kullanılmadığı tespit edilmiştir. Leasing yöntemi ile finansal ihtiyaçları karşılama oranı oldukça düşüktür. İşletmelerin %80,4’ünün hiç finansal kiralama tecrübesi yoktur.

Leasingin satın almaya tercih edilmesinin sebepleri ise; uzun vadede ödeme ile ilk planda gelmektedir.

İşletmelerin en büyük finansal sorunlarının başında alacakların yönetimi, nakit yönetimi ve stok yönetim problemleri gelmektedir. Özkaynak yetersizliği ve kredi temininde zorlanmanın ise bunların ardından geldiği tespit edilmiştir.

KOBİ yöneticilerinin halka arz konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve riskli bir işlem olmasından dolayısı ile halka arzı düşünmedikleri tespit edilmiştir.

Çaycuma’daki KOBİ’lerin dış ticaret yapma oranları %30,8’dir. İşletmelerin büyük bölümü kur riski taşımadığını ifade etmiştir. Kur riskinin ise herhangi bir destek alınmadan büyük oranla belirli bir programla işletmede yönetildiği görülmektedir. KOBİ’lerin dış ticaretlerinin büyük bölümünü Avrupa Birliği Ülkeleri ile gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.

Sonuç olarak KOBİ yöneticileri nakit yönetimi, çalışma sermayesi yönetimi ve sermaye bütçelemesi konularında finans teorisine uygun kararlar almalı ve uygulamalıdırlar. İhtiyaç duyulan finansal kaynakların doğru yerlerden, doğru oranlarda, doğru maliyetlerle karşılanması gerekmektedir. KOBİ’lerin finansal yapısı genel standartlara yakın olmalıdır. Finansal yapının teorik değerleri bilinmesine rağmen Türkiye’de finansal kaynaklara erişim kısıtları nedeniyle KOBİ’lerin arzu edilen finansal yapılarının olmadığı tespit edilmektedir. Dolayısıyla, KOBİ yöneticileri ve kredi verenler finansal kaynak ve bu kaynakların kullanıldığı yerler konularına ilgi duymaktadırlar. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde de finansal kaynak ve kullanım oranlarının doğru bir şekilde oluşturulması, bu şirketlerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri ve bulundukları ekonomide değer yaratabilmeleri açısından önemli bir rol oynamaktadır.

KAYNAKLAR

AKGEMCİ, Tahir (2001), KOBİ’lerin Temel Sorunları ve Sağlanan Destekler, KOSGEB Yayınları, Ankara, http://www.kobinet.org.tr/hizmetler/bilgibankasi/ ekonomi/018.html, [Erişim Tarihi: 05.07.2006].

BRIGHAM, Eugene F. and Joel F. HOUSTON (1998), Fundamentals of Financial Management, Eighth Edition, The Dreyden Pres: Orlando.

BÜKER, Semih ve Doğan BAYAR (2001), Finansal Yönetim, 5. Baskı, Anadolu Üniversitesi Ders Kitabı, Yayın No: 6, Eskişehir.

CEYLAN, Ali (2003), İşletmelerde Finansal Yönetim, Ekin Yayınevi, Bursa.

CEYLAN, Ali ve Turhan KORKMAZ (2002), “Working Capital Management in SMEs”, 2. Joint

International Symposium-Transition Countries Joining European Union, 17-19 June, Karvina,

Czech Republic.

Commission (2003); Official Journal of the European Union, Definition of Micro, Small and Medium- Sized Enterprises Adopted by the Commission, http://europa.eu/eur-lex/pri/en/oj/dat/ 2003/l _124 /l_12420030520en00360041.pdf, [Erişim Tarihi: 11.09.2006].

DPT (2004), “KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı”, http://ekutup.dpt.gov.tr/esnaf/kobi/strateji.pdf#search= %22kobi%20strateji%20ve%20eylem%20plan%C4%B1%22, [Erişim Tarihi: 10.10.2006]. ERDEMİR, Kılınç Orhan (2006), “Aile Şirketleri ve KOBİ’lerde Kurumsallaşma”, http://www.kobitek.

com/article.php?id=14, [Erişim Tarihi: 10.09.2006].

ERKUMAY, M. Aslı (2000), KOBİ’lerin Sermaye Piyasası Olanaklarından Faydalandırılması, SPK Ortaklıklar Dairesi, Ankara.

3. KOBİ’ler ve Verimlilik Kongresi, İstanbul Kültür Üniversitesi, 17-18 Kasım 2006

KORKMAZ, Turhan ve R. İlker GÖKBULUT (2005), “Kobilerde Hissedar Değeri ile Finansal Performans Arasındaki İlişkinin Ölçülmesi,” 2. KOBİ’ler ve Verimlilik Kongresi, 02–03 Aralık, İstanbul.

KÜÇÜKÇOLAK, Recep Ali (1998), KOBİ’lerin Finansman Sorunlarının Sermaye Piyasası Yoluyla

Çözümü, Birinci Baskı, İMKB, İstanbul.

MCMAHON, Richard G.P. (2001), “Growth and Performance of Manufacturing SMEs: The Influence of Financial Management Characteristics”, International Small Business Journal, April-June, Vol. 19, Issue 3, pp. 10-19.

OECD (2005), “Türkiye’deki Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Mevcut Durum ve Politikalar,” http://www.oecd.org/dataoecd/37/37/33705673.pdf, [Erişim Tarihi: 20.08.2006].

OKKA, Osman (2005), Finansal Yönetime Giriş, 1. Baskı, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara.

Tao, Sheh-Yeh and Wei-Tzen Yang (2002), “An Innovative Financing Model for Taiwan’s Small and Medium-Sized Enterprises”, International Journal of Management; Pole; March, Vol. 19, Issue 1, pp. 38-44.

ZIEGLER, Bryan (1990), “Financial Management for the Growing Business”, U.S. Small Business Administration, http://www.sba.gov/library/pubs/eb-7.doc, [Erişim Tarihi: 17.06.2006].

T. Korkmaz, G. Cura

3. KOBİ’ler ve Verimlilik Kongresi, İstanbul Kültür Üniversitesi, 17-18 Kasım 2006