• Sonuç bulunamadı

3. ESERLERİ

1.2. Çok Zincirli Olay Örgüsü

2.1.3. Kişiliklerine Göre Kadınlar

Tahsin Yücel’in öykülerinin bazılarında kadınlar sevecen, cana yakın ve onurlu kişilik özelliklerine sahiptir. Erkekler bu kadınların peşinden durmaksızın koşan ve onları elde etmeye çalışan kimseler olarak öykülerde yerini alırlar. Yücel’in öykülerinde sevecen ve onurlu kadınlara hem şehirde hem de kasabada rahatlıkla rastlarız.

Tahsin Yücel, öykülerindeki onurlu ve sevecen kadınları yaratırken, onların dillerini de iyi bilir. Onları bütün edimleri ile öykünün genel dokusuna yerleştirir. Tahsin Yücel’in öykülerindeki sevecen ve onurlu kadınları hayatın işleyişini kavramış tiplerdir. Kendi ruhlarından ve bedenlerinden hareketle etrafındaki insanları tanımaya çalışırlar. “Kendi bedenimizin dışında deneyim elde edilemez.” (Molcho, 2000: 71) diyen Molcho, Yücel’in onurlu kadınlarının deneyim kaynaklarını açıklayıcı bir açıklama getirir.

“Mektuplar” adlı öyküdeki Medet’in annesi, adeta yüce bir kişiliğe sahip kadın görünümündedir. Oğluna aralıksız olarak yazdığı mektuplara anne sevgisinin ne kadar kutsal olduğu göstermesi açısından çok önemlidir.

“Komşular” adlı öyküdeki genç kadın ailesinin ve yuvasının ayakta durması için kocasından yediği azarlara direnmesi kadının onurunu ve yüceliği bir kat daha arttırmaktadır.

“Tarih/Coğrafya” adlı öyküdeki hemşire, sevgisi uğruna birçok tehlikeyi göze alan onurlu bir kadındır. Onun Timur’a gösterdiği sevgi ve sadakat Timur’un ona dönmesini sağlamıştır.

“Üşümek” adlı öyküdeki kadın ise sevecenliğin, bağlılığın onurun bir timsali şeklinde öyküye yön veren bir başkahramandır. Kadın kocasının kendisini terk etmesine rağmen, kocasını tekrardan kazanmak için her yolu deneyen bir kimlikle karşımıza çıkar. Gece yarılarında kocasının metresi tarafından rahatsız edilse de Raşit’e deli gibi bağlı olan bir kadındır. Bu bağlılığın ve sevginin bedelini yanarak ödeyen bir kadındır.

“Haney Yaşamalı” adlı öyküdeki kadın yani Haney çok sevecen ve yardım sever bir kadındır. Kasabadaki bütün gençlere yardım eden bir tiptir.

“Cuma” adlı öyküdeki Lemde Bacı sevecen ve onurlu davranışı ile günümüzde yitirilen aşkların ağıtını tekrardan söyleyen onurlu bir kadındır. Sevdiğini yani kocasını yıllarca bekleyen ve ona her Cuma mektuplar yazan, gelmesi için dualar eden, onurlu sadık bir kadındır.

“Oğul” adlı öyküdeki “Emnebe” oğlu Arifa’nın gönderdiği paraları kasabalıya dağıtması ve kasabalının Emnebe hakkındaki düşünceleri Emnebe’yi ölümünden sonra yüce kimliği ile ortaya koymuştur.

Tahsin Yücel’in öykülerindeki kasabalı kadınlar ve şehirli kadınlara insanlara yakın yardım sever kadınlardır. Urup Fadime, Emiş Bacı, Iraz Bacı bütün sevecenlikleri öyküleri renklendiren kadınlardır.

2.1.3.2. Çok Konuşan İhtiraslı/ Vamp Kadın Tipi

Bu tip kişiliğe sahip olan kadınlar, öykülerde genellikle karşıt gücü temsil ederler. Toplumun değer yargılarına zıt hareket eden bir kişiliğe sahiptirler. Kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederler ve istediklerini elde edemeyince kavga çıkaran kimselerdir. Eğer istediklerine ulaşamazlarsa durmaksızın konuşarak öykünün içinde seslerini her yerden duyururlar. Bu tip kadınlar bilişsel olarak oldukça zayıf kadınlardır. Genellikle istediklerini elde etmek için insanların zayıf yanlarına saldırırlar. “Ötesi” adlı öyküdeki Nevruz Bacı, Döndü Bacı’yı sözleri ve davranışlarıyla öldüren kart bir karakter olarak öyküde yerini alır. Nevruz Bacı Ötegeçe’nin zengin ailelerine mensup bir kadındır. Öykünün başlarında iki dost olan bu kadınlar olayların gelişmesi ile düşmana dönüşmüşlerdir. Nevruz Bacı, kasabadaki davranışları ile çok konuşan, acımasız bir wamp kadındır. Wamp kadınlar, kendi haklarını ve varlıklarını aciz insanlar üzerine baskı ve zulüm yaparak, öyküde karşıt bir güç haline dönüşür. Nevruz Bacı’nın, Dudu Bacı’ya ettiği dualar acımasız ve çok konuşan bir kadının ağzından dökülen ilençlerdir.

“Nevruz Bacı’ya gelince, bu tür inceliklere kafa yormayacak kadınlardan değildi o. Bayrağı açmıştı bir kez, ne pahasına olursa olsun, on beş lirasını koparmaya çalışıyor, koparmadıkça da köpürüyordu. Yolladığı, aracılar yetmiyormuş gibi, kendiside iki de bir Döndü Bacı’nın kapısında bitiyor, bin bir küfür, bin bir ilenç arasında parasını istiyordu.” (Ötesi: 169).

Yukarıdaki alıntıda anlatıldığı üzere Nevruz Bacı, kendini üstün göstermek ve bunu kabul ettirmek için eskiden arkadaşı olan Döndü Bacı’ya amansızca saldırır. Döndü Bacı, sevdiği insanları ölümün pençesine gönderdikçe Nevruz Bacı zevkten dört köşe olarak etrafındaki insanlara haklılığını kesinlemeye çalışır. Hatta daha da ileriye giderek “aklına estikçe de pencerenin önüne, altına giderek çevresinde topladığı komşu kadınlarla birlikte borçlarını ödemeyen namussuz, alçak insanların öbür dünyada nasıl hesap verecekleri konusunu” (Ötesi: 170) işleyerek, okuyucunun gözünde daha da düşmüştür. Yazar, Nevruz Bacı’yı öyle bir canavara dönüştürmüştür ki Nevruz Bacı katil kadın tipine dönüşmüştür. Ayrıca bu öyküdeki Boş Osman’ın anası da çok konuşan ve insanları rahatsız eden kadın görünümündedir.

“Giz” adlı öyküdeki Dudu Bacı da çok konuşan ve erkekleri kendini tatmin etmek için kullanan bir kadın karakterine sahiptir. Cinsel dürtülerinin peşinde erkeklerle yaşadığı her şeyi kasabalıyla paylaşan Dudu Bacı hayatın bütün mahremiyetini sona erdirmiştir. Kasabalı kadınlar onun anlattıklarını doğrulamasa bile onu dinlemekten kendilerini alıkoyamamışlardır.

“İktidar” adlı öyküdeki Sumru Hanım gösterdiği tutarsız ve baskıcı tavırları ile Müçteba Bey’in hayatını karanlık bir dünyaya dönüştürmüştür. Genç Sumru Müçteba Bey’in bütün benliğini ele almış ve en sonunda onu terk ederek bir başka erkekle kaçmıştır. Oysa Müçteba Bey onu mutlu etmek için bütün benliğiyle her şeye göğüs germişti. Sumru Hanım göstermiş olduğu bu davranışı ile tam bir wamp kadın örneğidir. Yazar öyküde Sumru’yu şöyle tarif eder:

“Sumru hanım onun gibi mutluydu kuşkusuz, ama yürüyüşünden sesine, her şeyinde bir katılık seziliyor, komşular, her “Mücto!” diye seslenişinde Müçteba beyin hazır ola geçtiğini gördükçe kocasıyla konum değiştirdiğini düşünmekten kendilerini alamıyorlardı.” (İktidar: 96).

Kocasını kendi buyruğu altına alan Sumru sevginin kullanıldığı bir arenada başköşededir. Müçteba Bey artık iktidar olmaktan bıkarak, Sumru emrinde çalışan bir görevli konumuna gelmiştir.

Kadınların kahramanların bu onursuz davranışların altında yatan nedenler, Tahsin Yücel’in öykülerinde önemli bir yere sahiptir. Kirlenen dünyanın tozlarının kadının üzerine serpilmesi kadınların evrensel değerlerini yitirmelerine neden olmuştur. Büyük bir kaosun içinde değer yitimine uğrayan kadınlar gerek davranışları, gerek düşünce biçimleriyle, hayatın devam etmesi için kendi kimliklerini öteki benliklerinin

emrine veren tipler olarak karşımıza çıkar. Yücel’in öykülerindeki ihtiraslı ve çok konuşan kadınlar “insanı sevmekten, anlamaktan ziyade; onu sorgular ve güçsüz taraflarına saldıran.” (Korkmaz, 1997: 197) bir yapıdadır. Bu tip kadınlar yazarın hayata bakış tarzını ve kadının yaşam içerisinde geçirdiği değimi göstermesi açısından önemlidir. Wamp kadın tabiriyle ifade ettiğimiz bu kadın tipleri öykülerde genelde bir değişim sonrasında karşıt güç olurlar. Bu kadın tipler, bütün ülkü değerleri hayatın çıkarlarına bulayarak; arkadaşlıklarını, sevdiklerini ve eşlerini kullanan ve onları zor durumda bırakan tipler olarak öyküler içerisinde yer almışlardır.

2.1.4. Yaşlarına Göre Kadınlar