• Sonuç bulunamadı

III. ÇOBAN SESLENMESĠ

2.3. Masallarda Çobanlık

2.3.4. Keloğlan ve Sahte Çobanlar

Keloğlan, genellikle aklın sembolü olarak masallarda yer alır. Çobanlar da masallarda genellikle zekâsı ve sorunlara çözüm bulan yönüyle karĢımıza çıkar.

Masallarda gerçekten çobanlık yapan keloğlana rastladığımız gibi, kılık değiĢtiren sahte keloğlanlara da yer verilmektedir.

Çoban, bir tip olarak, masalların diğer meĢhur bir tipi keloğlanla kimi zaman aynîleĢmektedir. “Keloğlan Sarmısakî Beyoğlu” ve “Keloğlan ile Dev” masallarında çoban bizatihi keloğlandır. “Çoban Ahmet”, “Gül ile Sinaver” ve “Keloğlan ile Dev” masallarında da Keloğlan masallarına benzer Ģekilde çobanın da masalın sonunda tesadüfler sonucu olarak gösterilen bir yükseliĢi vardır. Ayrıca, “Çoban Ahmet” ve “Gül ile Sinaver” masallarındaki çoban kahramanların, Keloğlan gibi anneleriyle yaĢadıkları görülmektedir. Diğer bir yakınlık ise kılık değiĢtirmek isteyen masal kahramanlarının tercih ettiği keloğlan kılığına girmede çobanın onlara yardımcı olmasıdır. Zor durumda kalan baĢkahramanlar ya çoban kılığına girer ya da çobanın yardımıyla kılık değiĢtirirler. Örneğin “Gül ile Sinaver” masalında Sinaver çobanın kıyafetini giydiği gibi, onun kestiği koçun karnını kafasına geçirerek keloğlana dönüĢür. “Helvacı Güzeli” masalında da çobanın kestiği davarın karnını basına geçiren kız, keloğlan kılığına girerek Ģehre girer (Yılmaz, 2011: 528).

Bazı masallarda sahte çobanlar karĢımıza çıkmaktadır. Bu çobanlar, genellikle zengin çocukları ya da padiĢah çocuklarıdır. Çevrelerinden zarar görmemek için kimliklerini gizleme gereği duyarlar. Bunun için de kılık değiĢtirip çoban olmayı tercih ederler. Tehlike geçince de asıl kimliğini açıklarlar.

“Analık” adlı masalda, üvey annenin baskısıyla babası tarafından ormana terk edilen kız, baĢına iĢkembe geçirip “Keloğlan” kılığına girerek padiĢahın kapısında bir süre kaz çobanı olarak çalıĢır. Bazı yönleriyle “Kül Kedisi”ne benzeyen bu masalın sonunda kız, gerçek kimliğine bürünüp padiĢahın oğlu ile evlenir. Bunlar, gerek fiziksel gerekse sembolik açıdan Keloğlan‟ın özelliklerine sahip değillerdir. Genellikle soylu bir aileden gelen ve iyi bir konumda olan kahraman, korku, tehdit, baskı, büyü veya baĢka bir sebeple yerini yurdunu terk ederek kimliğini gizlemek zorunda kalır. Onun için de çobandan satın aldığı bir koyunu kesip iĢkembesini ters çevirerek baĢına geçirir ve böylece “keloğlan” Ģeklini almıĢ olur. Uzun süre konumuna uygun düĢmeyen bir iĢte çalıĢtıktan sonra hedefine ulaĢan kahraman, baĢındaki iĢkembeyi çıkararak gerçek kimliğini açıklar (ġimĢek, 2007: 63-64). Kız kahramanlar, serüvene atılırken kılık değiĢtirmek zorunda kalırlar. Bu dıĢ görünüĢteki değiĢim, dıĢ mekânın otoritesinin erkek egemen otorite olmasından kaynaklanmaktadır. Kahramanın içinde bulunduğu

107

serüvenden baĢarıyla çıkması, onun ancak erkek kimliğiyle topluma karıĢmasıyla mümkündür.

“Tasa KuĢu” masalında prenses, Tasa KuĢu tarafından ıssız bir yerde bırakılır. Burada bir çobana rastlar. Prenses çobana bir madeni lira verir ve çobandan bir koyun kesip iĢkembesini kendisine vermesini ister. Çoban koyunun iĢkembesini ve kendi elbisesini kıza verir (Seyidoğlu, 1975: 233). “Hain Vezir” masalında babasının evine giderken yolda kendisine zarar vermek isteyenlerden kaçan kız, çobana rastlar. Çobana iki altın verir, keçiyi kesmesini ister. ĠĢkembesini alır, yıkar ve baĢına geçirerek keloğlan olur. Çoban kılığına bürünüp babasının evine çoban olarak girer (Seyidoğlu, 1975: 65). Saim Sakaoğlu, düzme Keloğlan‟ı Ģöyle tarif eder: “Bilhassa gadre uğramıĢ zengin veya padiĢah çocukları kendilerini tanıtmamak için kılık değiĢtirirler. KarĢılarına çıkan bir çobana bol para vererek bir koyun kestirirler ve karnını baĢlarına geçirerek Keloğlan olurlar. Keloğlan olduktan sonra da umumiyetle padiĢahın kaz çobanı olarak karĢımıza çıkarlar.” Kellik köseliğin zıttı ve kut sembolüdür (Ergun, 2005: 81-82-84). Çoban olabilmek için kel görünmeye çalıĢan kahramanlar, bu Ģekilde Türk mitolojisinden gelen kellikten kut alma anlayıĢını da sergilemektedirler. Kel çobanların masalların hiçbirinde yenilmiĢ olarak gösterilmemesi bu yaklaĢımı doğrular niteliktedir. Kötülerle mücadele edilirken kılık değiĢtirmeye destanlarda da karĢılaĢmaktayız. Masallarda da var olan bu durumu, Ģekil değiĢtiren Ģamanlara kadar götürebiliriz.

Kelkit Kızılca‟dan derlenen “Gül ile Sinaver” masalı, sahte çobana güzel bir örnek teĢkil eder ve Türk mitolojik metinlerinin ve destanlarının karakteristik bir özelliğini yansıtır. Bu genel karakteristik yapıya göre kutlu yaratılmıĢ, dünyayı nizama sokmakla görevlendirilmiĢ kahramanlar, kılık değiĢtirerek (Keloğlan kılığına girerek) yeryüzünün katmanlarındaki kötülerle mücadele ederler. Sonra tekrar han kılığına geri dönerler. Bu masalda da geleneğin biraz bozulmuĢ Ģekli de olsa mitolojik motifler yaĢatılmıĢtır. PadiĢahın iki oğlundan biri olan Sinaver, kötülerle mücadele eder; bir çobanın yardımıyla hayata döner. Kıyafetlerini bir baĢka çobanın kıyafetleriyle değiĢtirerek baĢına koçun karnını geçirir ve Keloğlan olur. Bir kaz çobanının yanında yamak olarak çalıĢırken kötüleri ifĢa ederek cezalandırır ve eski konumuna kavuĢur (Ergun, 2011: 332). Kelliğin Tanrı kutunu sembolize ettiğini savunanlar vardır. Ögel, dıĢ etkilerin az olduğu Kuzey Türk masal ve destanlarında yiğitlerin büyük savaĢ ve yarıĢlara giderken atları ile birlikte kel olduklarını, böylece ilâhi bir güç kazandıklarını belirtir. Eski Türk düĢüncesine göre Tanrı, her Ģeyi yoktan var etmiĢtir. Onun

bulunduğu yerde hiçbir Ģey yoktur. Gen yerdir. Çünkü onun hiçbir Ģeye ihtiyacı yoktur. Tanrı‟nın, Dünya nizamını sağlaması için gönderdiği Türk hakanları da geldikleri kutlu yerden izler taĢırlar. Kellik, bu izlerden biridir. Onun için toplumu düzene sokmak isteyen hakanlar kılık değiĢtirerek Keloğlan/Tastarakay olurlar. Görevlerini tamamladıktan sonra tekrar eski hâllerine dönerler. Bu durum Altay destanlarında da ele alınmıĢtır. Tasavvufta, saçın kesret olduğu düĢünülürse, saçtan kurtuluĢun yani kelliğin arınmıĢlığa iĢaret olduğu ortaya çıkacaktır. Bu durum, kiĢiyi kötülüklerden arındıran ve dünyevi arzulardan uzaklaĢtıran bir özellik olarak kabul edilebilir. Diğer bir ifadeyle kellik, kalp temizliğinin dıĢa vurumudur (ġimĢek, 2007: 66).

Masallarda çobanların keloğlanla benzer özelliklere sahip olması dikkat çekicidir. Aynı zamanda kel olarak karĢımıza çıkan sahte çobanlar ve çoban olmak için kılık değiĢtiren kahramanlara yardımcı olan çobanlar, masallarda sık sık görülmektedir.