• Sonuç bulunamadı

Katılımcı 2 ’nin Kimyasal Reaksiyonlar Konusu ile İlgili Görüşleri

4. BULGULAR VE YORUMLAR

4.1. Kimyasal Reaksiyonlar Konusu ile İlgili Yapılan Görüşmelerden Elde Edilen

4.1.2. Katılımcı 2 ’nin Kimyasal Reaksiyonlar Konusu ile İlgili Görüşleri

Katılımcı 2’nin Kimyasal Reaksiyonlar Konusu ile ilgili görüşleri

Özet

Hedef Kavramlar 1

1.2.1 Kimyasal maddelerin eski bağlarının kopmasıyla yeni bağların oluşması. Kimyasal olarak bakıyorum aslında reaksiyona. 1.2.2 Aslında hiç bunu düşünmedim. Ne demek isterdim?.. Kimyasal tepkime. Aklıma başka bir şey gelmiyor.

1.3 Maddenin kimyasal yapısının bozulması. Eski haline geri

Eski bağların kopması, yeni bağların oluşması.

33

döndürülememesi. Kimyasal değişme deyince aklıma direk yumurtanın pişirilmesi geliyor. Maddenin yapısı değişiyor mu, değişiyor, Eski haline döndürülebiliyor mu, döndürülemiyor, yeni bir şey oluşuyor.

1.4 Renk değişimi diyeceğim aslında da bunlar fiziksel de olabiliyor, koku… fiziksellerde de oluyor da renk değişmesi ama kimyasallarda da oluyor. Belli maddeler var ya atıyorum KMnO4 le tepkimeye soktuğumda rengi değişiyor. Kesin renk değiştirirse kimyasal tepkimeye girmiştir diye bir yargı söylemek istemedim açıkçası. Başkaaa… koku. Çünkü biz siklohekzanolden alken elde etmiştik. Alken de çok kötü kokuyor. Çaydan kafein elde ettik. Çok alakasız gelmişti. Çay siyah bir şey kristalini de koyu bir şey beklersin ama beyaz kafein kristallerini bulduk.

1.5 Tepkimeleri yazarız. Maddenin kendine ait formülleri vardır. Formüllerle kopan bağları da gösterebiliriz.

1.6

1.7.1 Hangi oranda birleştiklerini, hangi oranda oluştuklarını, gramına kadar

Renk değişimi, koku.

Kimyasal değişmeleri formüllerle gösteririz.

Kimyasal eşitlik hangi oranda birleştiklerini, hangi oranda

bulabiliriz aslında. Formülü açık yazarsam bağ sayılarını bulabilme imkanım varsa bulurum böyle tek tek sayarsam. Bir sürü molekül girmiyor mu bir anda.. 1.7.2 Dışarıdan bakan biri için basit gelmez komplex gelebilir de bana artık çok komplex gelmiyor açıkçası.

Hedef Kavramlar 2

2.1.1 Dışarı ısı veriyor. Isı veren de neydi ekzotermik olması lazım. 2.1.2 Fotosentezde ne açığa çıkıyordu besinle su mu açığa çıkıyordu. CO2 alıyorlar. Güneşten ısı enerjisi alıyorlar. Isı alan tepkimeler endotermik.

2.2 Entropi olmadığı zamanda ∆H dan bahsedebiliriz. Ama eğer bir reaksiyonda alınan veya verilen enerjilerden bahsediyorsak bunu ∆H olarak isimlendirmiyormuşuz bunu. İçine entropi de giriyormuş. Yani bu gibbs serbest enerjisi olarak, yani tepkimenin kendiliğinden gerçekleşip gerçekleşmediğini buna göre yorumluyormuşuz. Biz normalde lisede bu enerji farklarına ∆H diyorduk, eksi ya da artı diyorduk ama normalde böyle değilmiş. Biz ∆H ı hep ısı enerjisi değişimi diye düşündüğümüz için… Gaz ortamında ∆G=∆H a eşit olduğu için sürekli ∆H diyorduk hatırladım..

2.3 Kömürün yanmasında ısı veriyordu dışarı ekzotermikti negatif olacak, diğeri de

oluştuklarını, bağ sayılarını verir.

Ekzotermik, endotermik.

Entropi olmadığı zaman entalpiden bahsedebiliriz. Gaz ortamında entropi entalpiye eşit olduğundan entalpi diyoruz.

35

endotermikti pozitif olacak.

2.4.1 Komple ne kadar enerjisi var ölçemeyiz. 2.4.2 Hayır ölçemeyiz. 2.4.3 Sadece alınan veya verilen enerjiyi ölçebiliriz.

2.5 Ben bir maddeyim sonuçta. Bana bir şey yediriyorsunuz atıyorum.. ondan bir enerji geçiyor ya bana, hani kalori olarak falan hani bunun kalorisini bilebiliriz. Bir de benim o dışarıya harcadığım enerji… nasıl deyim ya… Aklıma gelmiyor.. Bağ kırılmasıyla ölçebiliyoruz. ∆H da zaten bağların kırılması sonucu oluşuyordu.

2.6 Bu iki bağın arasındaki enerji. Yani kopmasıyla açığa çıkan enerji deyim.

2.7.1 Bir kere zaten bağ enerjisi iki atom arasındaki değil mi.. Molekülün bence bağlarını kırdığımızda enerjisini ölçebiliriz. Bağ kırılınca sanki tek bağ kırılacakmış gibi geliyor aslında.. Bir sürü bağ var.. Ölçebiliriz herhalde yaa.. 2.7.3 Joule müydü? Kj/mol müydü. Kj/ mol de demek ki mol başına düşen enerji miktarı. 2.7.2 Bir mol molekülünkini ölçebiliyoruz.

2.8. Evet. Çünkü ona aktif olması için bir şey vermemiz lazım. Aktivasyon enerjisi var onu vermediğimizden.

2.9.1 Hayır değildir. 2.9.2 Maddenin

Sadece alınan veya verilen enerjiyi ölçebiliriz.

Enerji değişimini bağ kırılmasıyla ölçebiliyoruz.

Bağın kopmasıyla açığa çıkan enerji.

Bir molekülün bağ enerjisini ölçebiliriz. Bir mol molekülünkini ölçebiliriz.

Aktivasyon enerjisine ihtiyaç var.

yapısına bağlıdır. Her maddenin kendine göre bir eşiği var sonuçta ona göre değişik olması gerekiyor aynı olmaması gerekiyor aktivasyon enerjisinin.

Hedef Kavramlar 3

3.1 Hız yol bölü zamandı galiba. Evet fizikten o geliyor aklıma.

3.2.1 Bir maddeyi reaksiyona sokuyoruz. Bunun 1. Dk sında ne kadar azalmış, 2. Dk sında ne kadar azalmış işte bu sabit kalana kadar aaa ama bu reaksiyonun bitmesiydi. Ama reaksiyon hızına da böyle bakmıyor muyuz, sabitleştiği zaman reaksiyon bitmiş oluyordu. Bir de yarılanma hızı falan var. Gerçi onları görmedik. Ayy yarılanma zamanı vardı hız değil o. Girenlerin harcanmaya başladığı zamanla… ürün girenlerin derişimine bağlı, bir de sabiti vardı…

3.3 Mesela katalizör ekleyince… Maddenin derişimi etkiler ve sıcaklık etkiler.

3.4 Tanecikler hızlanıyor, basınç uyguluyor.

bağlıdır.

Yol/zaman.

Bir sabiti vardı.

37

3.5

3.6.1 Enerji olarak bakacağım ışığa. Reaksiyonuna göre değişmez mi o. 3.6.3 Her reaksiyona etki etmez herhalde. 3.6.2 Nasıl bağlantı kurabilirim acaba. Reaksiyon hızına bir etkisi yok ya bence.3.6.4 Hımm o zaman o ışığın etkisi olduğu herhalde.. 3.6.3 Foton koparmasını mı kolaylaştırır. Hızlandırabilir. Enerji veriyoruz sonuçta. Yani bir yüzeye düştüğü zaman enerji tanecik koparıyor. Fotokimyasal deyince direk insanın aklına fotonlar geliyor, ışık enerjisi geliyor. Enerji veriyoruz sonuçta, enerji daha kolaylaştırır bazı bağları kırmayı. Azaltabilir de şimdi yanlış bir şey söylemek istemiyorum.

3.7 Reaksiyonu hızlandırıyor. Aktivasyon enerjisini düşürüyor.

3.8.1 Formülüne bakarsak aslında derişime bağlı ama sıcaklığa da bağlı. 3.8.3 Evet. 8.3.4 Sanırım k sabitinde var. 8.3.5 Belli standartlara göre yapılan deneylerin çoğunda aynı sonuçlar çıkıyor herhalde, öyle bir sabit oluşturuluyor. 8.3.6 Sıcaklığa olması lazım.

Işık her reaksiyona etki etmez. Hızlandırabilir de hızını azaltabilir de.

Katalizör reaksiyonu hızlandırıyor. Aktivasyon enerjisini düşürüyor.

Reaksiyon hızı derişime ve sıcaklığa bağlı.

Hedef Kavramlar 4

4.1 Bağlarının kopması artık reaksiyona girdikten sonra oluyor. Tanecikleri aktive edecek bir enerji vermek gerekir. Tamamen çarpışmazlar aslında çünkü iki atomun da bir elektronu var etrafında bu elektronlardan bir itme kuvveti olacak. O yüzden birbirlerine vurma ihtimalleri var ama yok da yani. Vuracaklarını çok pek

düşünmüyorum açıkçası. Çok

yakınlaşacaklar. Birbirlerini iterlerken başka bir molekülde de onları çeken bir şey var sonuçta, işte onlara doğru yönlenecekler artık.

4.2.1 Hayır. 4.2.2 Aktivasyon enerjisine ihtiyaç vardır. Bir katı molekülü sıvıya çevirdiğimizde taneciklerin arası uzaklaşıyor. Kimyasal olarak baktığımız zaman tepkimeye girerler. Her madde de birbiriyle tepkimeye girmez. Bir de o var. Hepsinin elektronu var çarpışma ihtimalleri çok çok düşük ama çok yaklaşırlar.

4.3.1 Sıcaklığı arttırırsak tanecikler arası ortalama kinetik enerjileri artacak. Hızlanacak. Reaksiyona gireceklerse sonuçlanabilir. Maddeye göre değişir aslında bu. Değişmez mi? 4.3.2 Enerjiye ya. Yeterli aktivasyon enerjisi olmadan tepkime başlamaz.

4.4 Çarpışma teorisi neydi ya? Hatırlamıyorum.

İki atomun da etrafında elektronları olduğu için itme kuvveti olacak. Tamamen çarpışmazlar. Çok yakınlaşırlar.

Yeterli aktivasyon enerjisine ihtiyaç vardır.

39

Hedef Kavramlar 5 5.1 Hayır.

5.2.2 Her kimyasal tepkime bir dengedir. Sadece yanma reaksiyonları hariç. Yanma reaksiyonlarında da çünkü madde kaybı oluyor. 5.2.1 Fotosentez diyeceğim ama… Günlük hayattan örnek vermek çok daha kolaydır aslında ama benim şu anda sadece ürünler bölü girenler oranları deyince aklıma kimyasal denge geliyor. 5.2.3 Hayır. 5.2.4 Kütlenin eşit dağıtılması gibi bir şey değil. 5.2.5 Kütle eşit dağılmıyor ki onda. K denge sabiti ürünlerin derişimleri var bölü girenlerin derişimleri, katsayıları üstlerine yazılıyor. Kütlenin dağıtılması gibi bir şey değil yani eşit değiller birbirlerine.

5.3 Sürekli devir daim halinde değil mi?

5.4 Derişim oranları sabit kaldığı zaman dengeye ulaşıyor.

5.5 Sabit kalır.

5.6.1 Tepkime sağa kayar. 5.6.2 Reaksiyon hızı bozulur. 5.6.3 Sağa kayar. 5.6.4 Tekrar dengeye gelir. 5.6.5 H2 madde eklediğimiz için artar dedim net olarak HI derişimi artar. 5.6.6 Dengedeyken değişmez herhalde.

5.7.1 Sol tarafa kayar. 5.7.2 Reaktantların artmasını beklerim.

Reaktantların %100 ürüne dönüşmesi mümkün değildir.

Kimyasal denge Ürünler/ girenler derişimleri oranları

Denge süreklidir.

Derişim oranları sabit kaldığı zaman dengeye ulaşıyor.

Dengede derişim oranları sabittir.

Reaksiyon hızı bozulur, tepkime sağa kayar, sonra tekrar dengeye gelir, H2 ve HI derişimleri artar, oranlarının değişmez.

İleri reaksiyon ekzotermikse ve ısıtırsak reaksiyon sola kayar, reaktanların

5.8.1 Etkiliyor. 5.8.2 Hatta onun formülü bile vardı Kp diye. Yani arasında bağlantı var Kp ile Kd nin. Tam hatırlamıyorum o formülü.

5.9 Umarım yanlış hatırlamıyorumdur. Şu katsayıların fazla olduğu yöne doğru kayar diye hatırlıyorum emin değilim. Mol olarak fazla olan yöne doğru kayar diye hatırlıyorum.

5.10 Basıncın denge üzerine etkisi yok diyemez miyim. Bunun yorumu vardı ama hatırlamıyorum. İşte eşit olduğu zaman hepsinin üzerine aynı etkiyi yapıyor basınç diyorum.

Hedef Kavramlar 6

6.1 Aklıma bir damla su geldi. sp3 hibritleşmesi yapıyor. Ben de açısal yaptım çünkü burada elektron bulutları var aşağı doğru itiyor. Bağlar kovalent. Polar kovalent. Suyun elektrik iletkenliği vardır. Kaynama noktası H bağlarından dolayı yüksek.

6.2 Suda benzerlerini çözerim. Bu polar ya. Dipol momentumu sıfırdan farklı olanlarla çözebilirim. NaCl çözüyoruz. Sulu çözeltiler diyebiliriz. Suya polar çözücü diyebiliriz. Su gibiler, polar sonuçta diyebiliriz herhalde ya.

artması beklenir.

Basınç dengeyi etkiler.

Basınç artarsa reaksiyon mol sayısının fazla olduğu yöne doğru kayar.

Mol sayıları eşitse denge üzerine etkisi yok basıncın.

Bağlar kovalent, açısal, polar kovalent molekül, kaynama noktası H bağlarından dolayı yüksek, sp3 hibritleşmesi yapar, elektrik iletkinliği var.

Suda benzerlerini çözerim. Suya polar çözücü diyebiliriz.

41

6.3 Direk aklıma çayla şeker geliyor açıkçası. Çayın içinde o şeker kristallerinin kaybolması. Taneciklerinin uzaklaşması.

6.4.1 Oksijenler sodyumların etrafını çevirecek, Hidrojenler de klorların. Kısmen pozitif kısmen negatifler. Pozitif ve negatifleri çekecek.

6.4.2

6.4.3 Kaçtı ya 8 miydi neydi. Birim hücreye falan giriyorsunuz galiba artık. Aklıma birim hücredeki koordinasyon sayısı geliyor. 6.4.4 Artı eksi çekimleri maksimum olana kadar...

6.5 İçinde madde karışır da su kirlenir yani. Suların içinde arsenik miktarı buluyorlar falan. Böyle zararlı ağır metallerin suyun içinde olması sonucu kirleniyor.

6.6. Bunun hakkında pek bir bilgim yok da. Bakteriler bazen çok iyi şeylere yarıyorlar bazen de çok kötü şeylere yarıyorlar.

Çayın içinde şeker kristallerinin kaybolması. Taneciklerin uzaklaşması.

Oksijenler sodyumların, hidrojenler de klorların etrafını çevirecek.

Arsenik gibi zararlı ağır metallerin suyun içinde olması sonucu kirlenir.

Sulardan bulaşan hastalıkları bakteriler taşıyor.

Bakteriler iyon falan taşır mı kirletecek bir şey taşır mı diye düşünüyorum. Ama olabilir büyük ihtimalle çünkü sulardan bulaşan hastalıklar var onları da bakteriler taşıyor büyük ihtimalle.

Kimyasal Reaksiyonlar konusu ile ilgili Görüşme Formundan elde edilen veriler Katılımcı 2 ’de aşağıdaki görüşlerin olduğu sunucunu ortaya çıkarmıştır:

 Kimyasal reaksiyonda eski bağların kopması, yeni bağların oluşması olması,  Kimyasal değişimde maddenin eski haline geri döndürülememesi,

 Kimyasal reaksiyon olduğunu renk değişimi ve koku olmasından anlaması,  Kimyasal değişmelerin formüllerle gösterildiği,

 Denkleştirilmiş bir kimyasal eşitliğin hangi oranda birleştiklerini, hangi oranda oluştuklarını, bağ sayılarını vereceği,

 Kömürün yanmasının ekzotermik, fotosentez olayının endotermik olduğu,  Entropi olmadığı zaman entalpiden bahsedilebileceği, gaz ortamında entropi

entalpiye eşit olduğundan entalpi dendiği,

 Entalpinin işaretinin kömürün yanmasında negatif, fotosentez olayında ise pozitif olmasını beklediği,

 Mutlak enerjinin ölçülemeyeceği, sadece alınan veya verilen enerjinin ölçülebileceği,

 Enerji değişimini bağ kırılmasıyla ölçülebileceği,

 Bağ enerjisinin bağın kopmasıyla açığa çıkan enerji olması,  Bir molekülün bağ enerjisinin ölçülebileceği,

 Reaksiyonun başlaması için aktivasyon enerjisine ihtiyaç olduğu,  Aktivasyon enerjisinin maddenin yapısına bağlı olduğu,

 Kimyasal reaksiyonun hızının bir sabiti olduğu,

 Reaksiyon hızını katalizör, derişim, sıcaklığın etkilediği,

 Reaksiyon hızı için ışığın her reaksiyona etki etmediği, hızlandırabileceği veya hızını azaltabileceği,

 Katalizörün reaksiyonun hızını arttırdığı ve aktivasyon enerjisini düşürdüğü,  Hızın sadece derişime değil, sıcaklık da bağlı olduğu.

43

 Tanecilerde reaksiyona girecekleri zaman iki atomun da etrafında elektronları olduğu için itme kuvveti olacağı, tamamen çarpışmayacakları, çok yakınlaşacaklarını beklediği,

 Tanecikler ya da moleküller arası gerçekleşen her çarpışmada reaksiyonun gerçekleşmediği, yeterli aktivasyon enerjisine ihtiyaç olduğu,

 Reaktantların %100 ürüne dönüşmesinin mümkün olmadığı,

 Madde kaybı olduğundan yanma reaksiyonları hariç, her kimyasal tepkimenin bir denge olduğu, kimyasal dengenin ürünler/girenler derişimleri oranı olduğu,  Kimyasal dengede hızların eşit olduğu,

 Kimyasal dengenin sürekli devir daim olduğu,

 Reaksiyon dengedeyken derişim oranlarının sabit kaldığı,

 H2+I2↔2HI reaksiyonu dengedeyken H2 eklediğimizde tepkime hıznın bozulacağı, reaksiyonun sağa doğru kayacağı, sonra tekrar dengeye ulaşacağı, H2 ve HI derişimin artacağı, oranlarının değişmeyeceği,

 İleri reaksiyon ekzotermikse ve ısıtırsak reaksiyonun sola kayacağını, reaktanların artmasını beklediği,

 Basıncın kimyasal dengeyi etkilediği,

 Basıncın arttırılması reaksiyonu mol sayıları fazla olan yöne kaydırdığı,

 Basınç arttırılırsa ve reaksiyonun her iki tarafındaki mol sayıları eşitse basıncın etkisinin olmadığı,

 Suyun polar kovalent bir molekül olduğu, H bağının olduğu, bu nedenle çekimin fazla, kaynama noktasının yüksek olduğu, sp3

hibritleşmesi yaptığı ve elektrik iletkenliğinin olduğu,

 Suyun benzerlerini çözebildiği ve suya polar çözücü diyebildiği,

 Çözünme deyince aklına çayın içinde şeker kristallerinin kaybolması, taneciklerin uzaklaşması gelmesi,

 NaCl suya atınca oksijenlerin sodyumların, hidrojenlerin de klorların etrafını çevirecek olması ve kaç su molekülü tarafından sarılacağının artı eksi çekimlerinin maksimum olana kadar devam etmesi,

 Arsenik gibi zararlı ağır metallerin suyun içinde olması sonucu suyun kirlenmesi,