• Sonuç bulunamadı

Karasuları, Bitişik Bölge, Ekonomik Bölge, Kıta sahanlığı gibi bölgelerin genişliğinin ölçülmesinin başlangıç noktası, “esas hat” (ligne de base, baseline) adı

DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE HAVA HUKUKU SORUNLARINA GENEL

4.3. Türkiyenin Hava Hukuku Sorunları İle İlgili Bazı Kavramlar

4.3.7. Karasuları, Bitişik Bölge, Ekonomik Bölge, Kıta sahanlığı gibi bölgelerin genişliğinin ölçülmesinin başlangıç noktası, “esas hat” (ligne de base, baseline) adı

verilen hayali bir çizgidir215.

"Karasuları, açık deniz ile kara ülkesi arasında kalan bir deniz parçasıdır."216 Karasuları, bir kıyı devletinin kara ülkesini çevreleyen ve uluslararası hukuka uygun olarak açıklara doğru belirli bir genişliğe kadar uzanan kıyı devletine ait deniz kuşağına verilen addır217.

Karasularının bugüne kadar çeşitli tanımları olmuştur. Strupp karasularını, “ açık denizin devlet sahillerini örten, askeri, mali, iktisadi mülahazalardan dolayı umumiyetle dâhili hukukça istisnai ahkâma tabi tutulan kısmı”218; Akipek, “açık deniz ile kara ülkesi arasında kalan ve genişliği her devletin iç mevzuatına göre tespit edilen deniz

212

DURSUN, Erol, Ege Denizi’nde Türk-Yunan Kıta Sahanlığı Uyuşmazlığı,Yüksek Lisans Tezi,Çanakkale-1999,s.32

213

ÇAKIROĞLU, Hançer: Avrupa Birliği Yolunda Ege Sorunlarının Uluslar arası Adalet Divanında Çözümü, Harp Akademileri Komutanlığı Yayını, Harp Akademileri Basımevi, İstanbul 2002, s.6

214

PAZARCI,Hüseyin: Uluslararası Hukuk, Turhan Kitabevi,Ankara-2004,2nci baskı,s.282 215

CİN, Tugay, Türkiye ve Yunanistan Bakımından Ege’de Karasuları Genişliği Sorunu, Yüksek Lisans Tezi, İzmir-1996,s.4

216

İlhan LÜTEM: Devletler Hukuku Dersleri, C.I, ANK.,1995 s. 133 217

PAZARCI,Hüseyin: Uluslararası Hukuk, Turhan Kitabevi,Ankara-2004,2nci baskı,s.258 218

STRUPP, Karl:Avrupa ve Amerika Umumi Hukuku Düvel Mebdeleri, Adliye Vekaleti Tercümesi,İstanbul-1929,s.129

parçası”219; İnan, “bir devletin kıyıları ile açık deniz arasında kalan ve ülkenin bir parçası sayılan deniz kesimi”220; Akın, “sahilin girinti ve çıkıntılarını takip ederek kara parçası ile açık deniz arasında yer alan, ancak genişliği bugüne kadar herkes tarafından kabul edilebilinecek uluslararası hukuki bir statüye bağlanamamış bulunan su bandı.”221

Literatürde, 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinde yapılan tanımın unsurlarını kapsayacak şekilde ve bizim de katıldığımız karasuları tanımı Omdan tarafından yapılmıştır222. Odman, “denize kıyısı olan devletlerin kara ülkesinin bittiği noktadan veya iç suların veya takım ada devleti söz konusu olduğunda takımada sularının dış sınırından başlayan ve bitişik bölgeye, münhasır ekonomik bölgeye veya doğrudan doğruya açık denize kadar uzayan veya bir başka devletin karasuları ile sınırlanan, genişliği uluslar arası hukuka göre her devletin iç mevzuatı ile tespit edilen deniz kuşağı ve alanıdır”223 olarak tanımlanmıştır.

Karasularının dış sınırının tespiti yöntemleri, bunlardan bizi ilgilendirene bakacak olursak, sahilleri karşı karşıya-örneğin, Ege denizinde Türkiye ve Yunanistan’ının olduğu gibi – devletlerin karasularının genişliğinin tespitinde en önemli ilke bu iki devletin arasındaki anlaşmadır. Ülkeler kendi aralarında Anlaşmaya varamazlarsa bu takdirde ülkeler daima orta hattın ötesine geçmemek için dikkat etmelidir224.

Devletin karasuları üzerinde egemen olmasının bir diğer sonucu da, karasuları düzenine aykırı davranan gemiler ve kişiler hakkında yargı yetkisine sahip olmasıdır225.

Karasularından zararsız geçiş hakkından yararlanacak olan gemiler, ticaret gemileridir. Balıkçı gemilerinin durumu çeşitli tereddütler yaratmakta ise de, Devletler Hukuku Doktrini, yabancı balıkçı gemilerinin de, sahildar devletin balıkçılık ile ilgili koymuş olduğu yasalara uymaları şartıyla zararsız geçiş hakkından yararlanabilecekleri görüşündedir.

219

AKİPEK,Ömer İlhan.: Devletler Hukuku, Devletler Hukuku Şahıslarından Devlet II. Kitap, 3. Baskı, Ankara-1970,s.30

220

İNAN, Yüksel: Devletler Hukuku Bakımından Kıyı Suları Balıkçılığı ve Sorunları, Ankara-1976,s.30 221

AKIN, Mehmet Zeki:Karasuları, İçsular, Gemilerin Bu sulardaki Rejimi ve Kıta Sahanlığı, Doktora Tezi,Ankara-1978,s.26

222

CİN, Tugay: Türkiye ve Yunanistan Bakımından Ege’de Karasuları Genişliği Sorunu, Yüksek Lisans Tezi, İzmir-1996,s.4

223

ODMAN, M. Tevfik: Karasularının Genişliği Sorunu, Doktora Tezi, Ankara-1990,s.167 224

AKIN, Mehmet Zeki:Karasuları, İçsular, Gemilerin Bu sulardaki Rejimi ve Kıta Sahanlığı, Doktora Tezi,Ankara-1978,s.77

225

Harp gemilerinin zararsız geçiş hakkından yararlanabileceğine dair bir Devletler Hukuku kuralı mevcut değildir. Türk hukukunda ise, harp gemilerinin Türk karasularından geçişi, önceden izin alınması esasına bağlanmıştır.226

Karasularının kıyı devletinin ülkesini oluşturduğu düşüncesinin giderek ağırlık kazanması ile karasularının genişliği sorunu da 17. yüzyıldan bu yana önem kazanmıştır227. Özellikle 1950’li yıllardan başlayarak karasuları genişliğini 6-12 mil arasında kabul etme eğiliminin arttığı görülmektedir. Bununla birlikte 1958 ve 1960 Cenevre Deniz Hukuku Konferasında karasularının genişliği konusunda herhangi bir karara varılamamıştır. Bu konudaki karar nihayet B.M.D.H.S. ile alınabilmiştir228.

“Her devlet karasularının genişliğini, işbu Sözleşmeye uygun olarak belirlenen esas çizgilerinden başlayarak, 12 deniz milini geçmeyecek bir sınıra kadar saptamak hakkına sahiptir.”229 Örneğin karşılıklı kıyıların uzaklığı 18 mil olan iki komşu devletten biri 6 millik karasuyu ilan etmişse, ötekinin geriye kalan 12 milin tümüne sahip olma hakkı bulunduğu anlamına gelmemektedir. Aynı sözleşmenin 15. maddesinde karasuları sınırlandırılması konusunda kabul edilen olağan kurallara uygun olarak, özel koşullar dışında, bir kıyı devletinin kıyılar arasındaki eşit uzaklık çizgisinden öteye geçme hakkı yoktur. Aksi uygulamalar aynı sözleşmenin 300. maddesinde yer alan iyi niyet ve hakkın kötüye kullanılmaması ilkelerine aykırı olacaktır. Günümüzde yaklaşık 130 devletin 12 millik karasularına sahip olduğu görülmektedir. Türk karasularının genişliği, Ege’de 6 mil, Karadeniz ve Akdeniz’de 12 mildir230.

Bugünkü uygulamada, devletlerin karasuları genişliği 3 deniz mili ile 12 deniz mili arasında değişmektedir.231

Karasularının genişliği 3 mil olduğu görüşü bazı farklı uygulamalara rağmen 19’uncu yüzyılda yerleşmiş ve 20’inci yüzyıl başlarına kadar ciddi bir şekilde tartışılmıştır232.

226

Harp Akademileri Komutanlığı, Devletler Hukuku, Harp Akademileri Yayını, İstanbul-2001,s.50 227

ODMAN, T., Karasularının Genişliği Sorunu, Ankara-1990,s.39-70(h.pazarcıs.258) 228

PAZARCI,Hüseyin, Uluslararası Hukuk, Turhan Kitabevi,Ankara-2004,2nci baskı,s.259 229

PAZARCI,A.g.e.,s.259 230

PAZARCI, A.g.e.,s.259 231

AKİPEK, Ömer İlhan: Devletler Hukuku, Birinci Kitap (Başlangıç) ANKARA (?), s.33 232

TOLUNER, Sevin:Milletlerarası Hukuk Dersleri Devletin Yetkisi Yer ve Kişiler Bakımından Çevresi ve Niteliği, Beta Yayınları, 4. Bası, İstanbul-1996,s.85

Devletler Hukuku kuralının varlığı henüz söylenemez. 1958 ve 1960 yıllarında toplanan Cenevre Konferansların da bu konuda olumlu sonuçlar alınamamıştır. Denizci devletler 3 deniz milini tercih etmektedirler. Örneğin; Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, İngiltere,Almanya ve Fransa 3 mil esasını uygulamaktadır. Buna karşılık Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve İsrail ise 6 mil olarak uygulamaktadırlar.

Genel kural gereği olarak, karasuları üzerinde devletin egemenliği esastır233. Bu sebeple devlet, kendi milli güvenliği, ulaştırma emniyeti, gümrük ve sağlık ile ilgili tedbirleri alabileceği gibi, karasularından ve deniz kaynaklarından yararlanmayı kendi vatandaşlarına ait bir hak olarak kabul edebilir234.

Karasularının ülke parçasını oluşturmasının bir sonucu olarak, uygulanan uluslararası hukuk, ayrıca, karasularının üstünde yer alan hava sahası ile altında yer alan deniz yatağı ve toprak altının da kıyı devletinin egemenliğini kabul etmektedir235.

Karasuları, deniz kıyısı olan bir devletin kara ülkesini çevreleyen ve uluslararası hukuka uygun olarak açıklara doğru belirli bir genişliğe kadar uzanan, üzerinde kıyı devletinin egemenlik haklarını kullandığı denizalanıdır236. Karasuları üzerinde egemenlik haklarını kullanan bir ülke bu haklarını karasularının deniz yüzeyinde, deniz tabanında, onun toprak altında ve ayrıca karasularına tekabül eden hava sahasında da kullanmaktadır. Kısacası karasularını genişleten bir ülke egemenlik alanını da aynı oranda, hem denizde, hem de hava sahasında genişletmiş olacaktır237.

4.3.8. Ada, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin 121. maddesi